Edirne Valisi Sezer Açiklamasi 'Erken Yasadigimiz Bir Kuraklik Söz Konusu'

Edirne Valisi Yunus Sezer, Meriç Nehri’nde elektrik üretimi yapilmak üzere yapilan Arsimet Burgu Türbinli Hidroelektrik Santrali’nde incelmelerde bulunarak, "Meriç Nehri’nde durum biraz daha farkliydi ama artik orada da kritik seviyelere gelmis durumdayiz" dedi.

Edirne Valisi Sezer Açiklamasi 'Erken Yasadigimiz Bir Kuraklik Söz Konusu'
Edirne Valisi Yunus Sezer, Meriç Nehri üzerine kurulan ve kentte enerji üretimi saglamak için kurulan Arsimet Burgu Türbinli Hidroelektrik Santrali’nde incelemelerde bulundu. Vali Sezer, enerji santralinde meydana gelen kaza sonucu lastik savaklarin bazilarinin yikildigini ve yeniden proje revizyonu ile beraber 8 aylik süre içerisinde diger firmalarla beraber bastan sona kadar ele alinip yeniden süreci tamamladiklarini belirtti.

Ayrica, Vali Sezer yasanan kuraklikla ilgili de açiklamalarda bulunarak, Tunca ve Meriç Nehir’lerinde kritik seviyelere gelindigine dikkat çekti.

"Kabul yapildiktan sonra buradaki islemleri tamamlamis olacagiz"

Edirne Valisi Yunus Sezer, "Meriç Nehri üzerinde kurulu bulunan santral binasinin üzerindeyiz. Bunun yapim süreci yaklasik planlamasiyla beraber 3 yili askin bir süre. Son 8 ayda da insaattaki aksakliklardan dolayi daha önce meydana gelen kaza sonucu buradaki savaklarin bazilarinin yikildigini görmüstük ve yeniden burada proje revizyonu ile beraber 8 aylik süre içerisinde diger firmalarla beraber bastan sona kadar ele alip yeniden süreci tamamladik. Suanda da yaklasik 1 ay önce su tutma süreci tamamlandi. Bu santral binasinin en son testleri yapildi. Almanya’dan gelen bir teknik ekip tarafindan enerji verme noktasinda deneme süreci baslatildi. Bununla ilgili son kabul asamasina gelindi. Kabul yapildiktan sonra buradaki islemleri tamamlamis olacagiz” dedi.

“Bulgaristan tarafinda da ciddi bir kuraklik söz konusu”

Vali Sezer, “Meriç Nehrinde durum biraz daha farkliydi ama artik orada da kritik seviyelere gelmis durumdayiz. 2 gün önce Ipsala’ya kadar giderek orada da bir inceleme yaptik. Orada en büyük sulama birligimiz Hamzadere Sulama Birligi kooperatiflerimizle ve üreticilerimizle bir araya geldik. Öncelikle Kesan tarafindaki çeltik arazilerinde yapilan sulamadan desarj edilen sularin kullanilmasi noktasinda bir görüs birligine vardik. Bu sular direk denize akiyordu simdi bir kanal araciligi ile tekrar Meriç Nehri’nde aktariliyor. Meriç Nehri’nden de tekrar çeltik arazilerine aktarilacak. Yaklasik 80 bin dönüm alan bu sayede kullanilabilecek. Ikinci olarak da Çakmak Baraji’nin oldugu yerden Uzunköprü tarafina Ergene Havzasi’na su basiliyordu. Burada da suyun debisinin asiri düsmesinden dolayi biraz Yunanistan tarafina dogru suda yön degisikligi oldu. Orada da suyun rahat alinabilecegi bir gölet alani olusturuyoruz. Suyun rahatlikla çekilip Ergene ve Uzunköprü tarafina gönderilebilecegi bir çalismayi ortaya koyuyoruz. Umariz bir an önce yagmur yagsin ve bu sikintilari geride birakalim. Daha önceki yillarda Bulgaristan tarafindan su birakilmasi söz konusu olmus. Onunla ilgili de yaklasik 1 aydir Bulgaristan makamlari ile tarim bakanligimiz vasitasiyla bunlarla ilgili yogun bir sekilde görüsmeler yapiliyor. Fakat Bulgaristan tarafinda da ciddi bir kuraklik söz konusu. Oradan bir miktar su salinmasi için bu süreç dogru yönde ilerliyor” diye konustu.

"En fazla 2 buçuk milyon metreküp su var"

Meriç Nehri’nde suyun tutulmasi ile asagidaki suyun az gitmesi arasinda bir iliskinin söz konusu olmadigini aktaran Vali Sezer, “Nehir yataginda ne kadar su varsa mecburen o suyun savaklardan akarak asagiya dogru gitmesi gerekiyor. 1 damla su buraya düsse 1 damla su savaktan akip gidecek. Burada bir suyun tutulmasi söz konusu degil. Burasi bir baraj degil. Bu yüzden suyun tutulmasi söz konusu degil. Suyun yönünü enerji üretim bölümüne yönlendirmek için yapilmis bir sedde. Çiftçilerimiz belki ürünlerinin zarar görmesinden dolayi suyun tutulmasinin etki edecegini düsünebilir. Fakat burada nehirden ne akiyorsa asagiya da o gidiyor. Bir damla su burada kalmis degil. Burada mevcut 2 buçuk milyon metreküp bu seddeden dolayi birikmis su var. Kooperatiflerimizle ve çiftçilerimizle sürekli iletisim halindeyiz. Eger çok zorda kalinirsa bu 2 buçuk milyon metreküp suyu da birakacagiz. Burada amacimiz enerji üretmek degil, zor günlerinde çiftçilerimize de burasinin bir faydasi olabilirse o da bizi memnun edecektir. Biz buradaki suyu günlük 10 metreküp biraktigimiz zaman 3 gün içerisinde bu havzada hiç su kalmiyor nehir normal yatagina dönüyor. Yani 10 metreküple 2,8 günlük bir su hacmimiz var. Onu da o asagidaki arkadaslardan kooperatif birlik ve üreticilerimizin nihai noktada degerlendirmelerine göre bunu da birakacagiz. Keske daha fazla verebilecegimiz suyu burada hapsedebilseydik. Fakat onu da yapma imkani yok. En fazla 2 buçuk milyon metreküp su var. Onu da 10 metreküp olarak biraktigimiz zaman yaklasik 3 günde bu gördügümüz alanda hiç bir su kalmiyor. Nehir normal yatagina dönüyor. Suanda Meriç Nehri’nde 44 metreküp suyumuz var. Bu 44 metreküp ne kadar geliyorsa buradan akip hepsi devam ediyor. Fiziki olarak da bunu biriktirmemiz çok mümkün degil. Bu süreç zor bir süreç, gece gündüz üreticilerimizle, kooperatiflerimizle ve birliklerimizle beraber çeltik üretiminde ve nispeten ayçiçegi üretiminde ürünlerde bir eksik olmasin diye yogun bir sekilde çalisiyoruz. Amacimiz çiftçimizin zarar etmemesi ve magdur olmamasi yönünde. Bu süreci ve bu sezonu zararsiz sekilde kapatmayi hedefliyoruz” seklinde konustu.

"Suanda nehir debileri 12 aylik sürecin en alt seviyesinde"

Havalarin sicak gitmesiyle beraber Tunca Nehri’nde de kurakligin yasandigini ifade eden Vali Sezer, "Daha önceki yillarda Agustos sonuna dogru baslayan kuraklik maalesef bu sene yeterince yagis olmamasi nedeniyle erken basladi.

Haziran’in 15’inden itibaren kurakligi ciddi anlamda hissediyoruz. Burasi çeltigin Türkiye’de en fazla ekildigi alan ve çeltikte suya ihtiyaç var. Diger noktada ayçiçeginin de yogun sekilde ekildigi bir alan. Onun da suya çok ihtiyaci var. Suanda nehir debileri 12 aylik sürecin en alt seviyesinde. Bazen Tunca Nehri’nde 3 metreküp/ saniye, Meriç Nehri’nde de saniyede 40 metreküp/ saniyeye kadar düsüyor. Bu asagilara Ipsala tarafina indigi zaman 24 metreküplere kadar düsüyor. Bununla ilgili olarak Tunca Nehri’nde dönüsümlü bir planlamaya gittik. Üst taraftaki suyu kesip asagi taraftaki tarim alanlarina veriyoruz. 3-4 gün sonra da asagiyi kesip yukariya veriyoruz. Hepsini ayni anda veremiyoruz. Yaklasik 20 gündür bunu uyguluyoruz" ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA