Afgan Isçinin Yakildigi Olayda 6 Sanik Hakim Karsisinda

Zonguldak’ta ailesinin kayip ihbarinda bulundugu Afganistan uyruklu 50 yasindaki Vezir Mohammad Nourtani’nin ormanlik alanda cesedinin yanmis halde bulundugu olayin ilk durusmasi 12 saatte tamamlandi. Tutuklulugunun devamina karar verilen 3 sanigin tahliye talebi ile kesif talebi reddedildi.

Afgan Isçinin Yakildigi Olayda 6 Sanik Hakim Karsisinda


Geçen yil Kasim ayinda ailesinin kayip ihbarinda bulundugu 50 yasindaki Afgan maden isçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin cesedinin yanmis halde bulunmasinin ardindan baslatilan sorusturmada 3’ü tutuklu 6 sanik hakkinda Cumhuriyet Bassavciliginca hazirlanan iddianame 1. Agir Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Ocak sahibi oldugu ileri sürülen Enver G. (34) ve Hakan K. (46) ile Ahmet A. (52) tutuklanarak cezaevine gönderilirken Sercan K. (28), Eray D. (22), Alaattin Ç. (46) adli kontrol sartiyla serbest birakildi.

"Maden ocagi kaçak, basimiz agrir" düsüncesi ile Vezir Mohammad Nourtani’nin akaryakit istasyonundan 5 litre benzin alinarak yakildigi ortaya çikan olay sonrasi kabul edilen iddianamede 6 sanik hakkinda kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezasi talep edildi.

Zonguldak 1. Agir Ceza Mahkemesi’nde görülen durusmada istirak iradesi ile hareket ettigi, kolluk kuvvetlerine haber vermedikleri, olayin ortaya çikmasini engellemek amaciyla isbirligi, delilleri yok ederek kasten öldürme suçundan müebbet hapis talep edilen 3’ü tutuklu 6 sanik ilk kez hakim karsisina çikti.

Tutuklu saniklar Enver G. ve Ahmet A. ile tutuksuz sanik Sercan K. SEGBIS ile durusmaya katildi.

Tutuklu sanik Hakan K. ile diger tutuksuz saniklar Eray ve Alaattin Ç.; taraf avukatlari, öldürülen Nourtani’nin ailesi, DEM Istanbul Milletvekili Özgül Saki, EMEK Partisi Genel Baskani Seyit Arslan da katildi.



Durusmaya Zonguldak Barosu da dört avukati ile katilmayi talep etti. Zonguldak kömür havzasinin en önemli problemlerinden biri olan kaçak maden ocaklarinda olayin yasanmasi, ocagin da ruhsatsiz olduguna dikkat çeken Zonguldak Barosu, olayin kamu vicdanini yaralayan nitelikte oldugunu; yargilama sonucu verilecek kararin ders niteliginde olacagi ifade edildi. Ancak baronun katilma talebi kabul edilmedi.

“‘Infazimiz var. Basimiz yanmasin, ocak kaçak, Nourtani’nin kimligi yok”

Tutuksuz sanik Eray D., madene girdiklerinde Vezir Mohammad Nourtani’nin sirt üstü yattigini; vagonun sasisine koyarak disariya çikarttiklarini anlatti. Enver G. ve madene çagirdiklari Hakan K.’ye durumu anlattiklarini ifade eden Eray D., “Enver ve Hakan ‘Ocagin içinde oldugunu göstermeyelim, ocagin disinda olmus gibi gösterip hastaneye götürelim’ dediler. Ikisi birlikte ‘Infazimiz var. Basimiz yanmasin, ocak kaçak, Nourtani’nin kimligi yok. Ocagin içinde olmamis gibi gösterelim’ dediler. Nourtani’yi arabaya koyduk. Enver, Nourtani’nin kiyafetlerini sobaya atmamizi söyledi.

Hakan, Alaattin, Enver ve Ahmet arabaya binip hastaneye gittiklerini söyleyip yanimizdan ayrildilar” diye konustu.



Eray D., aracin madenin yanindan ayrilmasi üzerine yemek arasinda Sercan K. ile birlikte Nourtani’nin kiyafetlerini sobaya attiklarini söyledi.

Eray D., bir süre sonra mahalle girisinde bir araya geldiklerini burada Hakan K.’ye arabada battaniyeye sarili bulunan Nourtani’yi hastaneye götürmeleri gerektigini söyleyerek, “Parmak izlerimiz var. Kalp krizi geçirdiyse otopside çikabilecegini bizlik bir durum olmadigini söyledim. ‘Nourtani’yi yol kenarinda birakip gitmeyelim’ dedim.

Mahkeme baskaninin “O kadar kisisiniz birine bir sey oluyor, 112’yi neden aramadiniz?” sorusuna Eray D. de “Hakan abiler hastaneye götüreceklerini söylediler. O yüzden çalismaya devam ettik” dedi.



“Hiriltili bir sekilde nefes alip veriyordu”

SEGBIS ile durusmaya katilan tutuksuz sanik Sercan K., suçlamalari kabul etmedi. Sanik Sercan K., “Vezir Muhammed olay saatinde vagonlari degistirdigimiz yerde makasta sirt üstü yatiyordu. Boynu ise direge yasli haldeydi. Hiriltili bir sekilde nefes alip veriyordu. ‘Muhammed abi’ diye üç kere seslendim cevap vermedi. Alaattin kalp masaji yapmaya basladi.

Ayrica Alaattin ‘Dili içine kaçmis mi?’ gibisinden maktulü kontrol ediyordu. Nefes almak zaten çok güçtü” dedi.



Bu sirada Hakan K. kendisine, “Bu olayi hiçbir sekilde kimseden duymayacagim. Eger duyarsam anam avradim olsun vururum seni” dedigini hatirlatan Sercan K., “Ben tehdit ve baski altinda kaldigim için kamerayi kendime çevirdim” ifadelerini kullandi.

Battaniyeye sarip aracin bagajina yükledikleri Nourtani’yi tutuklu saniklar Enver G., Hakan K. ve Ahmet A. ile birlikte seyir halindeyken hastaneye götürmeyi yineledigini anlatan Alaattin Ç., “Enver araçta ‘Atalim’ dedi.

Ben de ‘Insan bu atamazsiniz, çakal, kurt yer’ dedi.

Hakan K.’ de ‘Dogru diyor, manyak misin?’ dedi.

45 dakika kadar yanlarinda kaldiktan sonra hastaneye götürmek için ikna etmeye çalistim. Beni birakmalarini söyleyip evime gittim. Haberleri görünce hemen avukatimla savciliga gelerek her seyi anlattim. Olay tarihinde alkollüydüm” diye konustu.



“Ben senin ailene bakarim” iddiasi

Tutuklu sanik Enver G., araçta ne yapacaklari konusunda konusurlarken Hakan K.’nin kendisine “Madem benim dersin, ben senin ailene bakarim’ dedigini; Alaattin Ç.’nin de ‘En fazla 6 ay yatip çikarsin” dedigini anlatti.

“Git benzin al gel ben bunu yakacagim”

Kendilerine patron olmadigini söyledigini anlatan Enver G., “Arabayi yolun kenarina çektik. Bir süre sonra Eray yanimiza geldi. Hakan da yanimiza gelerek Eray’a bir demet para içerisinden 150 lira uzatti ve ‘Git benzin al gel, ben bunu yakacagim’ dedi ancak Eray kabul etmedi. Hakan benden diger ocakta çalisan Afgan’i alip getirmemi istedi. Ben kendi telefonumu Afgan Kazim’a, vererek Vezir Mohammad’in esini arayarak ise gelmedigini söylemesini istedim” dedi.



“Cep telefonunu bulmak için çakmagi çaktim, rahmetli alev aldi”

Nourtani’nin sarili oldugu battaniyeyi Enver G., Hakan K. ile birlikte ormanlik alana getirdiklerini anlatan Ahmet A., “Hakan benzin bidonunu elimden aldi. Ben ondan 2-3 metre geriye uzaklastim. Benzinin dökülürken çikardigi sesten Hakan’in benzini maktule döktügünü anladim. Hakan beni yanina çagirdi. Karanlikta göremedigimi söyledim ancak bir süre sonra yanina gittim. Benzini döktükten sonra Hakan önce bana ‘Yakmasak mi dayi oglu?’ diye sordu. Ben de ’Çekip gidelim’ dedim. H.K. de bana ’Öyle olmaz çak bir çakmak dayi oglu beklemeye gerek yok, gidelim.’ dedi.

Yakma niyetim yoktu ama çakmagi çikarirken telefonum yere düstü. Telefonu bulurum düsüncesiyle çakmagi çakinca bir anda ates aldi. Çakmagi yakip telefonu bulurum niyetiyle çakmagi çakmistim. Rahmetli orada alev aldi. Ardindan Hakan ‘Çabuk arabaya bin, gidelim’ dedi.

Arabaya binip anayola çiktik. Pismanim affiniza siginiyorum.” dedi.



“Mahkemenizin huzurunda sasirdim” deyip eski ifadesine döndü

Mahkeme baskaninin savcilik sorgusundaki “Hakan’in talimatiyla atesi yaktim” seklindeki ifadeleri hatirlatmasi üzerine sanik Ahmet A., “Emniyet ve savciliktaki ifadelerim dogrudur. Hakan’in talimatiyla çakmagi çakip atesi yaktim. Hakan’in israri üzerine çakmagi çaktim. Mahkemenizin huzurunda sasirdim. Telefonu düsürdügüm ve telefonu bulmak için çakmagi çaktigimi söyledim. Dogrusu Hakan’in talimatiyla çakmagi çaktim” seklinde konustu.



“Cani olsak ocagin agzinda kalp masaji yapmazdik”

Tutuklu sanik Hakan K. “Nourtani’nin Nefes almadigini fark ettim. Kalp masaji yapti, nabzina baktim. Enver’e adamin ölmüs oldugunu söyledim. ‘Ölü bizim ölümüz arayin 112’yi. Gelsinler alsinlar dedim.’ Enver G. de bana ‘Senin sicilin var abi, benim sicilim var. Ocak kapanir, kimligi yok’ dedi.

Eray’a seslendim, battaniye getirmesini söyledim. Battaniyeye sarip arabanin bagajina koydular. Araci ana yoldan 4-5 metre içeriye sokmustum. Araci durdurdum, tuvalet ihtiyacimi gidermek için araçtan indim. Sonra bir isik hissettim. Arkami döndükten sonra maktulün yandigini gördüm. O an korktum. Biz cani insan degiliz. Cani olsak ocagin agzinda kalp masaji yapmazdik. Üç kere Enver’e ve Alaattin’e hastaneye götürmemiz gerektigini söyledim. Benim amacim hastaneye götürmekti. Enver sürekli kafama ocagin kaçak oldugunu sokmaya çalisiyordu” dedi.



Ölen Vezir Mohammad Nourtani’nin esi Qamer Gül Meliki saniklarin hepsinden sikayetçi oldu. Meliki, “Olaydan tam 1 hafta önce esimin bana söyledigine göre orada patronlariyla aralarinda konusma geçiyor. Enver bütün çalisanlara hitaben ‘Biriniz böbreginizi bana satin, 20 bin dolar vereyim.’ dedi.

Rahmetli esim de kendisine gülerek böbregi verdikten sonra 20 bin dolar ne ise yarar demis. Esim olaydan önce 3 haftadir orada çalisiyordu” ifadelerine yer verdi.

Nourtani’in ailesinin avukati Kerim Bahadir Seker, maden ocagi ve aracin geçis güzergahinda talep ederken saniklarin ‘Afgan, kimligi yok, kurtulalim bundan’ gibi söylemlerle atili suçlamanin ‘insanliga karsi suçlar’ seklinde degistirilmesi öne sürdü. Seker ayrica Nourtani’nin böbreginin alinmis oldugunu düsündüklerini ileri sürdü.

Sanik avukatlari, madende kaza oldugu için suçun ‘taksirle ölüme neden olma’ kapsaminda kalacagini öne sürerek tutuklu saniklarin tahliyesini talep etti. Mahkeme ise tutuklu saniklar hakkinda kuvvetli suç süphesi oldugu gerekçesiyle tutukluluk halinin devamina karar verdi.

Adli kontrol tedbiri kaldirilan Alaattin Ç.’ye ise yurtdisi çikis yasagi konulurken yurtdisi çikis yasaginin da devamina karar verilirken kesif talebi reddedildi. Mahkeme taniklarin dinlenmesi için 8 Temmuz tarihine ertelendi.
Kaynak: İHA