Altinova'da 'Dünya Göçmen Kuslar Günü' Kutlandi

Altinova Hersek Lagünü ve çevresinde Yalova ve çevre iger illerden gelen kus gözlemcileri ve kus fotografçilari tarafindan gün boyu gözlem çalismasi yapilarak alanda bulunan su kuslari basta olmak üzere diger kus türleri fotografladi. Basta alanda 20 çiften fazla üremesiyle lagüne önemli kus alani "ÖKA" özelligi katan kara gagali sumru ve yine alanda üreyen, uzun bacak, sakarmeke, sutavugu, yesilbas, küçük sumru, sumru, poyrazkusu, bahri ile toplamda 71 tür kus gözlemlendi.

Etkinlikle ilgili bilgi veren Altinova Belediyesi Kus Gözlemcisi Fatih Bülbül, “Dünya Göçmen Kuslar Günü (WMBD), göçmen kuslarin ve yasam alanlarinin korunmasi ihtiyacini vurgulayan yillik bir bilinçlendirme etkinligidir. Küresel bir erisime sahiptir ve göçmen kuslarin karsilastigi tehditler, bunlarin ekolojik önemi ve onlari korumak için uluslararasi isbirligi ihtiyaci konusunda küresel farkindaligin artirilmasina yardimci olacak etkili bir araçtir” dedi.

Dünya Göçmen Kuslar Günü etkinliginin önemini belirten Bülbül, “Doganin ayrilmaz bir parçasi ve adeta süsü olan kuslarin zorlu göç yolculuklarina dikkati çekmek, karsilastiklari tehditlere karsi duyarliligi artirmak ve kus türlerini tanimak için 2006 yilindan bu yana Dünya Göçmen Kuslar Günü kutlaniyor. Her yil milyonlarca kus, üreme ve kislama alanlari arasinda uzun bir göç yolculugu gerçeklestiriyor. Doganin döngüselliginin bir göstergesi olan bu göç hareketi, her yil ilkbahar ve sonbahar boyunca gerçeklesiyor” ifadesini kullandi.

Milyonlarca kusun Avrupa’dan Afrika’ya göç ettigini de belirten Bülbül, söyle konustu:

“Ilkbahar ve sonbaharda, farkli türlerden milyonlarca kusun Avrupa’dan Afrika’ya kilometrelerce süren göç yolculugu basliyor. Göçmen kuslar, kendileri açisindan stratejik öneme sahip Türkiye’den geçerek, Afrika’da bir yil önce kisi geçirdikleri yerlere gidiyorlar. Ilkbaharda ise tekrar ayni rota üzerinden kuzeye göç ederek kuluçka yuvalarina dönüyorlar. Türkiye, göçmen kuslara Avrupa-Afrika kitalari arasinda köprü oluyor. Kuslarin her yil gerçeklestirdigi bu hareket bizleri doganin döngüselligini fark etmeye çagiriyor.”

Hersek Lagünü’nün bu süreçte ki rolüne de dikkat çeken Bülbül, “Alanimizin kuslarin göç yolu üzerinde bulunmasi hem su kuslari hem yirticilar hem de ötücü ve diger kuslar için önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Göçmen kuslarin hayatta kalmasi için öncelikli olarak su ve sulak alanlar sarttir. Sulak alanlar biyoçesitliligin en yüksek oranda oldugu ekosistemlerdir. Bu nedenle sulak alanlarin korunmasi hayati öneme sahiptir" diye konustu.