Psikolog Çapar Açiklamasi 'Otizm Tanisi Alan Bireyler Her Geçen Gün Artiyor'

Psikolog Tara Çapar, otizm tanisi alan bireylerin arttigina dikkat çekerek, “Otizmi olan bireyler zorbaliga maruz kaliyor. Bundan kaçinmak için de davranislarini bastiriyor. Oysa ki toplum, bu zorluga karsi tek basina mücadele eden otizmli birey ve aileye destek olmali” dedi.

Psikolog Çapar Açiklamasi 'Otizm Tanisi Alan Bireyler Her Geçen Gün Artiyor'
Acibadem Adana Hastanesi Psikoloji Uzmani Tara Çapar, dogumla birlikte ortaya çikan ve yasam boyu süren nörogelisimsel bir bozukluk olan “Otizm Spektrum Bozuklugu” (OSB) ile ilgili önemli bilgiler verdi. Otizme neden olan etmenlerin; kalitimsal, nörobiyolojik, gebelik/dogum da yasanilan komplikasyonlar, annenin psikolojisi, stres düzeyi, besinlerin alimi gibi sebepler olarak öngörüldügünü belirten Psikolog Çapar otizm tanisina sahip kisilerde sosyal etkilesim ve iletisim becerilerinde eksiklikler oldugunu, davranislarin, sinirli ilgi ile tekrarlandigini ifade etti.

Otizm belirtilerinin çocugun 12-24 aylik oldugu dönemde basladigina dikkat çeken Psikolog Çapar, “OSB tanisina sahip çocuklarin gelisim hizlari normal gelisim seyrindeki çocuklarin gelisim hizlarindan farklilik gösterebilir. Ancak su da unutulmamalidir ki her OSB’li çocugun gelisimsel özellikleri kendine özgüdür. Aileler ile konusuldugunda çocuklarinin daha önceden kazandiklari becerileri yitirdigi söylenir (regresif otizm). En erken belirti, erken bebeklik döneminde çocugun göz temasi kurmasindaki yetersizligi ile baslar. Çocuk ya hiç göz temasi kurmaz ya da süresi kisa olan göz temasindan sonra gözlerini kaçirir. Bebegin kucaga alinmak, rahatlatilmak, sakinlestirilmek vb. isteklerinin bulunmadigi görülür” diye konustu.

“Ifadeleri anlamama, hareketleri tekrarlama baslica belirtilerden”

Psikolog Çapar, ismi ile seslenildiginde bakmama, taklit yapmama, komut almama, yüzdeki ifadeleri anlamama gibi belirtilerin otizm habercisi oldugunu; tekdüze bir tarzda hep ayni oyunlari oynamak, dönen nesnelere ilgi göstermek, izlemek (araba tekerlegi, çamasir makinesini uzun uzun izlemek gibi) belirtilere de anne babalarin dikkat etmesi gerektigini söyledi.



Otizmli çocuklarin degisikliklerden hoslanmadigini; hep ayni yoldan gitmek, ayni isleri ayni sirayla yapmak gibi tekrarlayici basmakalip davranislari bulunduguna deginerek “Çevrelerindeki kisilerden ziyade nesneler ile ilgilenirler. Heyecanlandiklarinda veya sevindiklerinde el çirpma, kendi etrafinda dönme, ziplama, parmak ucunda yürüme vb. davranislar gözlemliyoruz. Akranlari ile oyun oynama becerileri yetersizdir. Karsimiza çikan davranissal belirtiler; yüksek ses, asiri aglama, öfke kaynakli kendine ya da bir baskasina zarar verme, inatçilik gibi davranislar” dedi.

“Çocugumda farkli bir durum var, hissediyorum”

Her otizmli çocukta bu belirtilerin tamaminin bulunmadiginin ve belirtilerin 3 yasindan önce çevre tarafindan fark edildigini vurgulayan Çapar, “Anne babalar çocuklarinin geç konusmasi sikayeti ile saglik çalisanlarindan destek almaya basliyor. Otizm çocuga bakim veren bireyler tarafindan fark ediliyor. ‘Çocugumda farkli bir durum var, hissediyorum’ diyor. Psikolog veya psikiyatrist degerlendirmesi sonucunda tani konuluyor ya da konulmuyor” diye konustu.

“Otizmli bireyler sosyal zorbaliga maruz kaliyor”

Toplum tarafindan en büyük hatalardan birinin otizmi siyah beyaz olarak görmek olduguna deginen Psikolog Çapar, spektrum içinde her bir otizmli bireyin biricik, kendine özgül, birbirinden farkli oldugunu ve birbirlerine hiç benzemedigini ifade etti.

Otizmli bireyin sosyal açidan egitim, arkadas, iliski yasantilarinda çesitli zorbaliklara maruz kaldigini vurgulayan Psikolog Çapar “Otizm tanisi almis birçok birey fiziksel ve psikolojik siddet görebilecegini varsayarak davranislarini bastiriyor, maskeliyor. Göz temasi kurmakta zorlanan birey göz temasi kurmak için gözleri yansa bile kendini buna zorluyor. Bu süreçte çocugu psikolojik açidan desteklemek büyük önem arz ediyor. Ayni sekilde ebeveynleri psikoegitimler ile destekleyerek çocuk ve anne babalarin ileride neler ile karsilasabilecekleri, muhtemel bir sorun çiktiginda nasil çözebilecekleri hakkinda yardimci olunuyor” dedi.

“Anne babalar birbirini suçlayabiliyor”

Çocuklari otizm tanisi almis ebeveynlerin taniyi kabullenmesinin zor bir süreç olduguna isaret eden Psikolog Çapar, tani sonrasinda ebeveynlerin sok evresini yasadiklarini, baska baska uzmanlara gittiklerini ve "Otizm nedir, düzelir mi? Tedavisi var mi? Çocugum için neler yapabilirim" diye arastirmaya basladiklarini dile getirdi.

Otizmin tüm semptomlarini ortadan kaldirmak ve tedavi etmenin mümkün olmadigini söyleyen Psikolog Çapar, “Bazi ebeveynler ‘Sen daha az ilgilendin, çok yogun çalistin, çocukla oyun oynamadin’ diye birbirlerini suçluyor. Rahatlama otizmi kabullenmekle basliyor. Bu zamana kadar büyüttügünüz, yetistirdiginiz çocuk ayni. Karsilikli güven çok büyük önem arz etmekte. Çocugu tanimali, ilgi alanlarini görmeliyiz. Çocuk tani aldiktan sonra egitim kurumuna bu egitim kurumundaki nitelikli uzmanlarla basamak basamak çalismaya baslanmalidir. Toplum içerisinde bulunmalarini saglamak gerekmektedir” diye konustu.

“Toplum aileye destek olmali”

Çapar, son olarak toplumda farkindalik olusturmanin önemini anlatarak sunlari söyledi:

“Toplumun otizmi bilmemesi ailelerin dislanmasina, kendilerini farkli, kötü hissetmelerine neden oluyor. Otizm tanisi almis bireyler dünyada ve ülkemizde sayica artmaktadir. Bir ailenin, anne babanin kaldiramayacagi, mücadele edemeyecegi engeli topluma farkindalik kazandirarak kaldirmakla baslayabiliriz.”
Kaynak: İHA