Çevre Mühendisleri Uyardi Açiklamasi Akdeniz Bölgesinde Kuraklik Kapida

İçel Çevre Mühendisleri Odasi Baskani Sinan Can, son yagislarin İçel’i besleyen Dogu Akdeniz havzasindaki barajlardaki su seviyesini artirmasi ile birlikte bölgede yer alan barajlardan Berdan Barajinda yapilan ölçümde doluluk miktarinin yüzde 35-40 seviyelerine geldigini belirterek, Gezende Baraji doluluk orani 65-70, Alaköprü’deki su seviyesinin de 75-80 ’lerde oldugunu söyledi.

Çevre Mühendisleri Uyardi Açiklamasi Akdeniz Bölgesinde Kuraklik Kapida
İçel Çevre Mühendisleri Odasi, ’22 Mart Dünya Su Günü’ne yönelik iklim degisikligi ve kuraklik kapsaminda farkindalik ve mücadele olusturmaya yönelik çalisma gerçeklestirdi. Çalisma kapsaminda Hükümetlerarasi Iklim Degisikligi Paneli (IPCC) raporlarini eli alinirken, rapora göre Akdeniz, iklim degisikliginden en çok etkilenen bölgeler arasinda yer aldi. Su kaynaklarinin plansiz su kullanimi, çarpik kentlesme, sürdürülebilir olmayan sanayilesme ve yanlis tarimsal faaliyetler sonucu asiri miktarda kirlenerek yok olduguna dikkat çekilen raporda, iklim degisikligi ve ekstrem hava olaylari gibi meteorolojik süreçlerin tatli su kaynaklari üzerindeki baskiyi artirmasiyla, kararsiz hava olaylari ve kentsel isi ada etkisi ile gelecekte daha fazla sel ve ciddi kuraklik yasanmasina sebep olacagi açiklandi.

’2024 Dünya Su Günü’nün ’Baris için sudan faydalanmak’ temasiyla ele alinarak suyun küresel baris, istikrar, adaletli kullanim ve refah üzerindeki kritik rolüne dikkat çekilmek istendigi hatirlatilirken, Hükümetlerarasi Iklim Degisikligi Paneli (IPCC) raporlarina göre, Akdeniz’in iklim degisikliginden en çok etkilenen bölgeler arasinda yer aldiginin alti çizildi.

Akdeniz Bölgesi’nde degisen siddetlerde meteorolojik kuraklik etkili

Raporda iklim degisikliginin olumsuz etkilerine uyum saglamak, su kaynaklarinin etkin kullanimi ile su altyapilarindaki yapilan revizyonlarin akilci ve verimli su kullanimini gerektirdigi belirlenirken, sürdürülebilir su kullaniminin enerji güvenligi, gida güvenligi, etkin kentsel su yönetimi ve ekosistemlerin korunmasinda önemli rol oynadigi ifade edildi. Tüm veriler isiginda 2023 yili itibariyle ’standart yagis indeksi’ metoduna göre yapilan meteorolojik kuraklik haritasina göre, Akdeniz Bölgesinde (Antalya, Elmali, Finike, Alanya, Manavgat ve Gazipasa, İçel, Adana, Yumurtalik ve Kozan, Kahramanmaras, Antakya, Osmaniye’de) degisen siddetlerde meteorolojik kurakligin etkili oldugu belirlendi. Bu durumun her yil artan doga olaylarini da beraberinde getirdigine dikkat çekilirken, 2015 ile 2023 yillari arasindaki ekstrem hava olaylarindaki artis rakamlarinin bu durumu kanitlar nitelikte bulundugu belirtildi.

Su üzerinde baski giderek artiyor

2050 yillina kadar suya olan talebin yüzde 55 artis göstermesinin beklendiginin de belirtildigi raporda, tatli suyun yüzde 70’inin tarimda kullanildigi ve artan nüfusu beslemek için gida üretiminin de 2035 yilina kadar yüzde 69 artacagina dikkat çekildi.

"Dogayi ve yasami koruyarak kalkinmak mümkündür"

Türkiye’de son 20 yilda kisi basina düsen su miktarinin 4 bin metreküpten bin 430 metreküpe düstügüne dikkat çeken İçel Çevre Mühendisleri Odasi Baskani Sinan Can, "Bu rakam bizi su kitligi çeken ülkeler sinifina eklemektedir. Yasal mevzuat ve düzenlemelerde su kaynaklari ve havza yönetim süreçlerinin bütüncül bir yaklasimla degerlendirilmesi, merkezi ve yerel idare ile birlikte bilim insanlari, meslek odalari ve diger paydaslarla kamu yarari çerçevesinde düzenlenmesi gerekmektedir. Yapilan uygulamalar ise su kaynaklarimizin içme suyu havzalari ve sulak alanlarimizin yapilan uygulamalarla yapilasma, sanayi ve diger kirletici etkilere açildigi ve dogal özelligini kaybetme riski ile karsi karsiya birakildigini göstermektedir" dedi.

Türkiye ve dünyada, gelecek nesillere kadar yetecek su kaynagi bulundugunu ifade eden Can, "Ancak bu kaynaklardan yararlanabilmemiz için koruma alanlarinin belirlenmesi, kirliliklere karsi korunmasi, sürdürülebilir su kullanimi ve yönetimi ile ilgili saglikli politikalarin üretilmesi gerekmektedir. Dogayi, yasami koruyarak kalkinmak mümkündür. Bu açidan tüm belirtmis oldugumuz akademik ve teknik veriler isiginda 22 Mart Dünya Su Gününü bir kutlama günü olarak degil ’su’ özelinde ’iklim degisikligi ve kuraklik’ için farkindalik ve mücadele günü olarak görüyoruz" diye konustu.

Kaynak: İHA