Diyarbakir'da Hastalar Kolin PET Görüntüleme Yöntemiyle Sifa Buluyor

Hastaliginin yeri tespit edilemeyip Diyarbakir ve bölge sehirlerinden Ankara ve Istanbul’a giden hastalar, artik Diyarbakir Gazi Yasargil Egitim ve Arastirma Hastanesinde Doç. Dr. Mehmet Güven ile Doç. Dr. Halil Kömek’in gelistirdigi Kolin PET görüntüleme yöntemiyle sifa buluyor.

Diyarbakir'da Hastalar Kolin PET Görüntüleme Yöntemiyle Sifa Buluyor
Hormon bozukluklari içerisinde sik görülen primer hiperparatiroidinin yeri artik Diyarbakir Gazi Yasargil Egitim ve Arastirma Hastanesi’nde Kolin PET görüntüleme yöntemiyle tespit edilip tedavi ediliyor. Hastalik hakkinda bilgi veren Diyarbakir Gazi Yasargil Egitim ve Arastirma Hastanesi Iç Hastaliklari Endokrinoloji ve Metabolizma Hastaliklari Uzmani Doç. Dr. Mehmet Güven, primer hiperparatiroidinin hormon bozukluklari içinde sik görülen bir hastalik oldugunu söyledi.

Burada parathormon düzeyinin yüksek çiktigini, buna bagli olarak da kandaki kalsiyum düzeyinin yüksek çiktigini belirten Doç. Dr. Güven, "Kandaki kalsiyum düzeyi yüksek oldugu zaman böbrek tasi olusabilir, böbrek fonksiyonlari bozulabilir, kemiklerde erime olabilir. Yani vücutta birçok yerde hasara neden olabilir. Hatta kalsiyum yüksekligi kalpte ritim bozukluguna kadar varan rahatsizliklar da yapabilir. Biz bu hastalarimizi tahlillerle tespit ettikten sonra primer hiperparatiroidinin yerini tespit etmeye çalisiyoruz. Bunlar genelde boyun bölgesindeki tiroid bezinin altinda ve üstünde sagli sollu olmak üzere 4 adet bezden olusmaktadir. Bu hastalikta bu bezler asiri çalistigindan dolayi adenom ya da hiperplazi dedigimiz hastalik durumuna gelmektedir” dedi.



"Diyarbakir’da ilk defa hastanemizde bu görüntüleme yöntemiyle hastaligini tespit ettigimiz 3 hastamiz oldu"

Artik hastalarin Ankara ve Istanbul’a gitmeden adenomlarin yeri tespit edilerek, gerekli tedavilerin yapildigini ifade eden Güven, “Genelde hiperplazi gibi bu tür hastaliklarin ultrasonla yeri saptanabilmektedir. Bazen ultrasonla birlikte paratiroid sintigrafisi dedigimiz görüntüleme yöntemleriyle yerini tespit edebilmekteyiz. Ama bazen de çaresiz kalip hastaligin yerini bir türlü bulamiyoruz. Dünyada ve ülkemizde Kolin PET/CT dedigimiz yeni bir görüntüleme yöntemi çikti. Bu görüntüleme yöntemi basta Istanbul ve Ankara’da çekilmektedir. Biz de Diyarbakir’da ilk defa hastanemizde bu görüntüleme yöntemiyle hastaligini tespit ettigimiz 3 hastamiz oldu. Sehrimiz ve hastanemiz için bu büyük bir gelisme. Artik hastalarimiz Ankara ve Istanbul’a gitmesine gerek kalmadan hastanemizde adenomlarin yeri tespit edilip, gerekli tedavileri yapmamiz mümkün olmaya basladi.

Bu bizim için de sevindirici bir gelisme oldu” diye konustu.

Hastanede Nükleer Tip Uzmani Doç. Dr. Halil Kömek ise, Kolin PET’in özellikle primer hiperparatiroidinde lokalizasyonunu saptayamadiklari vakalarda kullanilan bir görüntüleme yöntemi oldugunu söyledi.

Doç. Dr. Kömek, “Ilk olarak prostat kanserlerinde kullanilan bir görüntüleme yöntemi olan Kolin PET, tesadüf eseri boyun tutulmasiyla ve o bölgede paratiroid çikmasiyla kullanilmaya baslandi. Sensitif ve spesifik degerleri oldukça yüksek, özellikle diger yöntemlerle bulunamayan lezyonlarda yüksek saptama oranlarina sahip. Bu yöntemle enjeksiyondan 5 dakikadan itibaren görüntü alinabiliyor. Kolin PET, PET BT görüntülemelerinde kullanilan bir yöntem. 5’inci dakika ile 60’inci dakikadan sonra görüntüler alinarak daha önceden lokalizasyonunu saptayamadigimiz paratiroid adenomlarinin lokalizasyon saptamasinda kullanilan bir yöntem” ifadelerine yer verdi.

Kolin PET’in Türkiye’de çok nadir merkezlerde yapilan bir görüntüleme yöntemi oldugunu dile getiren Kömek, “Hastanemizde geçen hafta itibariyla 3 hastamizin görüntülemesini yaptik. Üçü de saptama asamasinda basarili bir sekilde gerçeklesti. Bundan sonraki süreçte hastalarimiz oldukça rutin uygulamamiza devam edecegiz. Bölgemizde bu görüntülemenin oldugu baska merkez olmamakla beraber hastalarimizi en yakin Ankara’ya göndermek zorunda kalacaktik. Bu da onlar için zaman kaybi ve maliyetli olacakti” dedi.

Kaynak: İHA