Yavrulama Dönemi Gelen Keçilerin Tekne Yolculugu

Konya’nin Beysehir ilçesinde, Beysehir Gölü’nün küçük ve büyükbas hayvanlarin otladigi adalarindan Haciakif Adasi’nda yavrulama dönemi gelen gebe keçilerin teknelerle karsi kiyiya tasinmasi renkli görüntüler olusturdu.

Yavrulama Dönemi Gelen Keçilerin Tekne Yolculugu
Türkiye’nin en büyük tatli su gölü olan Beysehir Gölü’ne kiyisi olan Yesildag Mahallesinde hayvancilik bölgenin uygun cografi kosullari dolayisiyla dogal yetistiricilik yöntemiyle yapiliyor. Bölgedeki besihanelerde yetistirilen keçi ve koyunlar az da olsa büyükbas hayvanlar kiyiya 800 metre mesafedeki gölün en büyük ikinci adasi olan insan yasaminin bulunmadigi Haciakif Adasi’na birakilip saliniyor. Adadaki dogal bitki ve otlarla beslenen, tatli su gölünün sulariyla sulanan küçük ve büyükbas hayvanlar, dogal yöntemlerle beslendikleri için kaliteli ve degerli et lezzetine sahip oluyor. Yesildag Mahallesinde sonbahar döneminde yine balikçi tekneleriyle tasinarak adaya birakilan keçiler, ilkbahar mevsiminin gelmesi ile birlikte yavrulama dönemi dolayisiyla toplanarak göl üzerinden ayni yöntemle teknelerle karsi kiyiya nakledildi. Keçi sahipleri imece usulüyle yardimlasarak önce adada gruplar halinde gezen sürüleri tek tek bulup toplarken, ardindan kayiklara bindirerek göl üzerindeki yolculuk öncesi hazirliklarini tamamladi. Teknelere binisleri esnasinda kaçmak isteyerek sahiplerine zor anlar yasatan bazi inatçi keçiler ise tekrar yakalanarak kayiklara alindi. Keçilerin balikçi tekneleri üzerindeki göl yolculugu ise renkli görüntüler olusturdu. Teknelerle karsi kiyiya getirilen keçi sürüleri burada yeniden bir araya getirilerek besiye çekilecekleri besihanelerine götürüldü.

“Mart’ta dogum basliyor"

Hayvanciligin baba meslegi oldugunu anlatan besici Ahmet Eren, Yesildag Mahallesinde küçükbas hayvanciligi her 6 ayda bir hayvanlarini adaya birakip toplayarak yaptiklarini belirterek, “Bu adaya güz ayinda keçileri atiyoruz, bahar yaklastiginda ise gebe olanlarini doguma yakin çikariyoruz. Gebe olmayanlari ise adada tekrar birakiyoruz. Mart’ta dogum basliyor, Ekim ayinda tekrar birakiyor, yine bir sonraki sene ayni dönemde topluyoruz. Adada hayvancilikla hem yem maliyetinden hem de çoban maliyetinden kurtuluyoruz. Adada yayilimlari güzel oldugu ve dogal ortamda beslendigi için etleri çok degerli oluyor, tercih ediliyor” dedi.

Teknelerin yaklasik 15 hayvan aldigini ve göl üzerinde yaptiklari git gel turlari sayesinde 250-300 kadar keçiyi karsi kiyiya tasidiklarini ifade eden Eren, “Bu is git gel bayagi sürüyor. Kalabalik bir ekiple bu isi yapiyoruz. Önce adaya çiktigimizda adanin etrafini komple dolasip hayvanlari bulup topluyoruz. Ardindan adadaki kiyiya teknelerin basina getirdigimiz hayvanlarin birkaç tanesini atiyor, arkasindan sürdük mü digerleri de kendileri tek tek kayiklarin içerisine atliyor. Böylece karsi tarafa geçiriyoruz. Kaçanlar da oluyor onlari ise tekrar tutup yakaliyor ve teknelere bindiriyoruz. Adada daha toplayamadigimiz eksik hayvanlarimiz da var, onlari ise daha sonraki seferlerde toplayip getirmeyi planliyoruz. Bu sene hava sartlari iyi olunca, fazla kis olmayinca isimiz kolay oldu. Ama geçtigimiz yillarda karda, kista buzda ugrasiyorduk çikarmak için. Mart’ta dogumlari baslayacak onun için dogum olmadan hemen adadan çikardik gebe olanlarini. Geçtigimiz yillarda agir kis sartlari oldugunda çikaramadiklarimiz oluyordu, kaliyor ve dogumlarini adada yapanlar oluyordu. Allah’a sükür bu sene böyle bir sikinti yasamadik” diye konustu.



"En çok korktugumuz çakal ve kurtlar"

Hayvan atlatma mesaisinde ekip arkadaslarina yardim eden Necip Iltar da, adadan karsi kiyiya atlatilan keçi sürülerinin besihanelerine götürülerek orada bir süre yem ve samanla beslenecegini ardindan dogumlarin baslayacagini söyledi.



Besici Yakup Eren ise, adada yetistirilen sürülerin farkli kisilere ait oldugunu ancak atlatma zamani bir araya gelerek imece usulü bu mesaiyi gerçeklestirdiklerini kaydetti.

Çobanlik yapan 63 yasindaki Ismail Eren de, çocuklugundan bu yana bu meslegi yaptigini ifade ederek, kendilerini en çok korkutan seyin çakal ve kurtlar oldugunu dile getirdi. Bu soruna bir önlem alinmasini isteyen Ismail Eren, ”Bu sene ayrica göl donmadi, donsaydi kisin bereketi daha baska olurdu. Göl dondugu zaman ise hayvanlari buz tabakasinin saglam oldugundan emin olduk mu yürüterek karsi kiyiya götürüyoruz. Ya da buzlari kirarak yol olusturup teknelerle yine tasiyarak bu isi yapiyorduk. Bu sene böyle bir sikinti yasamadik” seklinde konustu.

Kaynak: İHA