Uzayda Yetisen Ilk Bitkinin Örnekleri Kuru Buz Içerisinde Ege Üniversitesine Ulasti

Ilk Türk astronot Alper Gezeravci’nin uzayda gerçeklestirdigi 13 deneyden biri olan "Extremophyte" deneyine ait materyaller, Uluslararasi Uzay Istasyonundan Ege Üniversitesine ulastirildi. Tuz Gölü’nde yetisen "schrenkiella parvula" isimli halofit bitkinin uzay ortamina karsi verdigi fizyolojik ve moleküler tepkilerin arastirildigi deney çerçevesinde üniversiteye ulasan materyaller, Egeli bilim adamlari tarafindan incelenecek.

Uzayda Yetisen Ilk Bitkinin Örnekleri Kuru Buz Içerisinde Ege Üniversitesine Ulasti
Ilk Türk astronot Alper Gezeravci’nin uzayda gerçeklestirdigi 13 deneyden biri de Ege Üniversitesi bilim adamlarina ait deney oldu. Alper Gezeravci’nin Tuz Gölü’nde yetisen "schrenkiella Parvula" isimli halofit bitkinin uzay ortamina karsi verdigi fizyolojik ve moleküler tepkilerini arastirdigi deneyi sonrasi materyaller, Uluslararasi Uzay Istasyonundan Ege Üniversitesine ulastirildi.

Deney sonuçlari kamuoyuyla paylasilacak

Bu önemli deneye ev sahipligi yapmanin heyecanini yasadiklarini belirten Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’in liderliginde Türkiye’nin ‘Milli Uzay Programi’ kapsaminda ilk kez bir astronotumuz uzaya gönderildi. Astronotumuz Alper Gezaravci, 21 gün boyunca uzayda kaldi ve orada TÜBITAK onayli 13 farkli deney gerçeklestirdi. Yürütücülügünü Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday’in yaptigi, Doç. Dr. Baris Uzilday ve Prof. Dr. Ismail Türkan’in da arastirma ekibinde yer aldigi ekstrem halofit olan ’Schrenkiella Parvulanin Tuz Stresine Verdigi Yanitlarin Uzay Ortaminda Arastirilmasi-Extremophyte’ deneyi, Gezeravci’nin uzaydaki ilk deneyi oldu. Uzayda tarimin yapilabilecegine dair ilk deney oldu. Tüm dünyanin gözü üniversitemizde gerçeklestirilen bu deneylerin sonucunda olacak. Yerkürenin tarimsal alanlari sinirli. Insan nüfusu artiyor. Küresel isinma çok fazla. Çevre kirliligi tüm dünyanin gündeminde. Dolayisiyla yeni kesiflere ihtiyaç var. Bu kesiflerin arasinda Mars ve Ay da yer aliyor. Bunlar gelecekte tüm insanligin gündeminde olacak. Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümüne gelen uzayda denenmis materyaller, ögretim üyelerimiz tarafindan takip edilecek. Uzayda tarimin baslangici adina da önem tasiyan deney sonuçlari, üniversitemizce kamuoyuyla paylasilacak. Ilklerin üniversitesi olan üniversitemiz, bir ilke daha imza atmanin bahtiyarligini yasiyor. Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’in liderliginde Milli Uzay Programi ile bilimin isiginda Türkiye Yüzyili’ni Türk bilim yüzyili yapmak için daha çok çalisacagiz” dedi.



“Uzayda tarimi baslattik”

Proje yürütücüsü Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday, “Alper Gezeravci, uzay istasyonuna ilk gittigi gün deneyimizi kurmustu. 10 günlük bir büyümenin sonrasinda Türkiye’den giden tohumlar, ilk kez Uluslararasi Uzay Istasyonunda yetistirilmis oldu. Böylelikle Türkiye’de ilk uzay tarimini da baslatmis olduk. Yetisen örneklerimiz, astronotumuz Alper Gezeravci tarafindan hasat edildikten sonra bir fiksatif solüsyonun içine yerlestirildi. O solüsyon içerisinde yer çekimsiz ortam kosullarini tamamen sabitledik. Daha sonra Uluslararasi Uzay Istasyonunda eksi 80 derecede depolandi ve geldigi kapsülde yine ayni kosullarda dünyaya getirildi.

En sonunda da Axiom-Space araciligi ile bizlere kargo yoluyla ulastirildi” seklinde konustu.



“Tarihi bir ana taniklik ediyoruz”

Tarihi bir ana taniklik ettiklerini belirten Doç. Dr. Baris Uzilday da, “Tarihi bir ana taniklik ettigimiz için çok heyecanliyiz. Ülkemizin uzayda yetistirdigi ilk bitkinin örnekleri kuru buz içerisinde bize ulasti. Arastirmamizin pek çok farkli yönü var. Ilk olarak halofit bir bitkinin kullanilmasi önemli. Bu bitki ayni zamanda agir metal ve düsük sicaklik dereceleri gibi farkli streslere tolerans gösteriyor. Bitkimiz ileride Ay veya Mars’ta tarim yapilmasina ve oradaki topragin islah edilmesine öncülük edecek. Bundan sonraki asamada bitkimizin öncelikle RNA’larini izole edecegiz. Yerçekimsiz ortamda ve tuz kosulunda hangi genlerin ortaya çiktigini inceleyecegiz. Çünkü bu kosullara bitkilerin adapte olmalari için farkli mekanizmalar var. Bu mekanizmalardan hangilerinin aktiflestigini anlayabilirsek, ileride bunu tarim bitkilerine aktarma olasiligimiz da olacak. Böylelikle uzayda daha ileriki zamanda kurulacak kolonilerde tarim yapmamizi kolaylastiracak, ortama daha iyi uyum saglamis bitkileri yetistirmemize olanak saglayacak” dedi.

Kaynak: İHA