Porsuk Çayi Ve Etrafindaki Yerlesim Yerleri Deprem Konusunda Riskli Görülüyor

Türk Ocaklari Eskisehir Subesi’nde katildigi programda depremle ilgili kent hakkinda uyarilarda bulunan Yer Bilimci ve Deprem Uzmani Prof. Dr. Sener Üsümezsoy, Porsuk Çayi ve etrafindaki yerlesim yerlerinin deprem konusunda riskli görüldügünü söyledi.

Porsuk Çayi Ve Etrafindaki Yerlesim Yerleri Deprem Konusunda Riskli Görülüyor
Türk Ocaklari Eskisehir Subesi, bu haftaki programinda Yer Bilimci ve Deprem Uzmani Prof. Dr. Sener Üsümezsoy’i agirladi. Önemli bir dinleyici kitlesi tarafindan takip edilen konusmada çok sayida sorunun soruldu. Üsümezsoy’un konusmaci oldugu ‘Türkiye ve Deprem Gerçegi’ baslikli program katilimcilarin büyük begenisini topladi. Hem Türkiye genelinin hem de Eskisehir ilinin degerlendirildigi konusmada Üsümezsoy’un Porsuk Nehri ve kenarindaki yerlesimlerin riskli görüldügüyle ilgili dedikleri dikkat çekti.

“Eskisehir deprem için 1’inci derecede korkulacak yer degil

Prof. Dr. Sener Üsümezsoy, yaptigi konusmasinda, “Eskisehir 1’inci derece öyle korkulacak yer degil, deprem yapici olgu görmüyoruz. Eskisehir, Ege sistemindeki gerilmeli faylarin olusturdugu bir deprem kusagina tabidir. Eskisehir’deki depremsellik Uludag’in yükselmesi ve önündeki Bursa Ovasi’nin çökmesiyle bunun dogu kenarindaki Uludag’in dogu kenari sayilan Inegöl’deki çökmeyle olusan bir yapidir. Bunun dogu ucunda ise Eskisehir çöküntü alani yer almaktadir ve buradaki depremsellik depremin sebebi fayin düsey olarak çalisan normal bir fay olarak bölgenin kuzeyi çökmekte, güneyi ise yükselmektedir. Güneyde yükselen bölge sert kayalardan olusurken çöken bölge genç sedimenter kayalardan olustugu için zayif zeminler olusturmaktadir” dedi.



“Porsuk Çayi kenarindaki yerlesimler riskli görülmektedir”

Konusmasinda ülke geneli ve Istanbul’daki muhtemel depremlere de deginen Prof. Dr. Sener Üsümezsoy, “Eskisehir için 1955 olan depremde 6,2’lik bir depremle düsey bir fay olarak burada kirilma olmustur. Faylarin uzunluguna baktigimiz zaman 6 ile 6,5 arasinda depremler bu faylar için uygundur. Bu uzunlugu, yirtilma alani ve faylarin üzerindeki stres bu boyutlarda bir potansiyeli tasimaktadir. Diger taraftan hemen kuzeyinden geçen Bolu’dan baslayip Mudurnu’dan, Sapanca’dan Sümer çukuruna dogru giden fay hatti ise Kuzeydogu fayidir. Eskisehir fayi ile bu fayin bir ilgisi yoktur. Bu anlamda Kuzey Anadolu Fayi dedigimiz Anadolu Kitasi’yla Avrasya Kitasi sinirini belirleyen fay hatti Sümer çukurunun güneyinden geçerek Marmara çukurlarinin güneyinden Marmara adasinin önünden geçen bir fay hattidir. Burada Kuzey Marmara kiyisinda deprem olacak denilen tezlerin hepsi çürütülmüs tezlerdir” seklinde konustu.



Eskisehir’deki depremin sebebi Jeodinamik olarak bölgenin, Bati Anadolu’nun saatin tersi yönünde dönerek güneye dogru dönmesiyle olusmus batiya dogru genisleyen bir alanda olusan faylar oldugunu belirten Prof. Dr. Sener, konusmasinin devaminda sunlari söyledi:

“Bu anlamda en kuzeyde Manyas, Ulubat, Bursa Ovasi, Inegöl ve Eskisehir fay hatti Kaymaz’a dogru giden fay hattidir. 2’nci Kusak ise hemen onun güneyinde esas olarak Simav, Gediz fay hattidir. Bunun güneyinde 3’üncü Kusak olarak Denizli’den baslayip Buldan’la Gediz vadisi boyunca giden fay hattidir. 4’üncü kusak olarak ise bu fay hattinin Aydin’la Büyük Menderes Vadisi boyunca olan çökmeleri olusturmaktadir. Burada Bati Anadolu’nun kuzey-güney yönünün genislemesiyle yer kabugunun çökmesiyle olusan bir sistemdir. Bu anlamda Eskisehir’deki fay hatti kuzeye bakan ve çöktügü zaman da içinde ki porsuk havzanin geçtigi bir çöküntü alani olustururken, güneyde de yükselen daglik kesimleri olusturmaktadir. Zemin olarak güneye dogru geçildiginde saglam zeminlere ulasmaktadir. Bunun kuzey çöküntü alaninda ise çöküntünün yumusak oldugu kesimler disinda daha yasli güneye dogru gelindigi zaman daha taslasmis mitolojik zeminler üzerine yapilan yapilanmalar az katli olarak yapildiginda Eskisehir uyumlu bir konum göstermektedir. Yani Eskisehir Güneye saglam zeminlere dogru gitmelidir. 1955 yilindakine benzer 6,5 siddetinde bir deprem yine olabilir bundan çok etkilenmemek için yerlesim alanlarinin ve yapi stokunun yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle Porsuk Nehri kenarindaki yerlesimler riskli görülmektedirler” ifadelerini kullandi.

Eskisehir Türk Ocagi sube baskani Prof. Dr. Nedim Ünal’in konusmaciya sükran berati takdimi ile program sona erdi.
Kaynak: İHA