Anne Adaylari En Çok Bebege Ve Kendisine Bir Sey Olacagindan Korkuyor

Acibadem Eskisehir Hastanesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Dr. Gizem Kaplan ülkemizde son yillarda artan müdahaleli dogumlar ve sezaryen oranlari nedeniyle annelerin dogumlarini buruk bir sekilde hatirladigi hakkinda konustu.

Anne Adaylari En Çok Bebege Ve Kendisine Bir Sey Olacagindan Korkuyor


“Dogumu ‘keske’ ile degil ‘iyi ki’ ile hatirlamak mümkün”

“Anne adaylari doguma hazirlik egitimi alarak hazirlanabilir”

Acibadem Eskisehir Hastanesi Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzmani Dr. Gizem Kaplan ülkemizde son yillarda artan müdahaleli dogumlar ve sezaryen oranlari nedeniyle annelerin dogumlarini buruk bir sekilde hatirladigina dikkat çekerek konustu “Keskesiz, pismanlik duymadan hatirlanan bir dogum hikayesi her kadinin bu hayatta sahip olmak isteyecegi bir durum. Vajinal dogumlarda müdahale ya da sezaryen tibbi gereklilik halinde son derece hayat kurtarici iken gereksiz yere uygulandigi durumda annenin ve bebegin hem bedeninde hem ruhunda kalici hasarlar birakabiliyor. Güzel hatirlanan dogum hikayeleri yazabilmek için hem annelerin hem de biz dogum profesyonellerinin çaba sarf etmesi sart” diye konustu.



“Anne adaylarina çok is düsüyor”

Ülkemizde ve dünyada son 100 yilda dogumlarin tibbi yönünün vurgulanmasi ve dogumun zorlu, korkutucu bir olay olarak algilanmaya baslamasi nedeniyle birçok gebenin dogum korkusu yasadigini vurgulayan Dr. Kaplan dogumla alakali yasanan en yaygin korkularin agri ve acinin çok olacagi endisesi ile anneye ve bebegine bir sey olacagi korkusu oldugunu anlatti. Ancak bu endise ve korkularin en büyük kaynaginin dogru bilinen yanlislar ve doguma dair bilgi eksikligi olduguna deginen Dr. Kaplan “Burada anne adaylarina çok is düsüyor. Anne adaylarinin doguma bakis açisini degistirdigimizde çok kolay ve keyifli dogumlar yasadiklarini görüyoruz. Bu bilgi eksikligini gidermenin en güzel yolu ise dogru kisilerden doguma hazirlik egitimleri almak ve hatta mümkünse sürecinizi birebir takip edecek bir dogum destekçisi ile yola çikmak” dedi.

Doguma hazirlik egitimleri ve dogum destekçilerinin anne adaylarini bedensel ve zihinsel olarak doguma hazirlayacagini ve bilgi eksigi giderildikçe doguma bakis açisinin degisecegini, korkularin yerini güven duygusunun alacagini dile getirdi. Bu zihinsel hazirligin yani sira bedeni dogru hazirlamak için gebelikte hareketsiz kalmamak, dogru beslenmek, mümkünse ve tibbi olarak uygunsa egzersizlerle bedeni desteklemenin de son derece önemli oldugunu sözlerine ekledi.

“Dogum profesyonelleri sakince bekleyebilmeli”

Ikinci olarak dogum profesyonellerine çok is düstügünün altini çizen Dr. Kaplan “Tibbi gereklilik oldugu zaman doguma müdahale etmek ne kadar önemliyse, gereklilik olmadiginda sakince bekleyip gebeye ve bebege alan açmak da o derece önemli. Insanlik tarihinin en basindan beri kadinlar dogada, herhangi bir tibbi yardim olmaksizin yüzyillardir dogum yapiyor. Elbette bu dogumlarda yolunda gitmeyen durumlar oldugunda üzücü durumlar yasaniyordu ama çogu zaman bu kadinlar hiçbir yardima ihtiyaç duymaksizin ve dogumu dogal bir olay olarak görerek doguruyordu” diye konustu.

Zamanla tibbin gelismesi, dogumlarin hastanelere tasinmasi ve tibbi tekniklere ulasimin daha rahat olmasi nedeniyle dogumun kadinin yapmasi gereken dogal bir olay degil, hekimin yapmasi gereken cerrahi bir islem gibi görülmeye baslandigina isaret eden Dr. Kaplan “Halbuki biz dogurtmuyoruz, gebe doguruyor, bebek doguyor. Bedenimiz nasil doguracagini, bebegimiz de nasil dogacagini çok iyi biliyor” dedi.



“Düsük riskli gebelikler bile sezaryenle sonuçlanabiliyor”

Hekimlerin dogum aninda sadece gözlemci olarak dogum odasinda bulunarak, ancak tibbi bir gereklilik oldugunda müdahale etmek için orada olmasi gerektigini vurgulayan Dr. Kaplan “Günümüzde hem gebelerin hem hekimlerin dogumu sabirla ve sefkatle karsilamayi yeniden hatirlamaya ihtiyaci var. Dogum hizlandirilmasi ya da gereksiz yere erkenden baslatilmasi gereken bir durum degil aksine sabirla bebegin gelecegi günün beklenmesi gereken bir olay. Burada yeniden altini çizmek isterim ki tibbi gereklilikler bu durumun disinda kaliyor” diye konustu.

Dogumun çok dogal ve mahrem bir olay oldugunun altini çizen Dr. Kaplan sunlari dile getirdi: “O mahremiyeti bozdugunuzda gebenin korkularini tetiklediginizde dogum ilerlemiyor ve müdahale müdahaleyi doguruyor. Hiçbir sorun olmayan, görece riski düsük olan gebeliklerde dogum takibinde hastalarin saatlerce aç ve susuz birakilmasi, yataga ve NST cihazina baglanmasi, hareket özgürlügü verilmemesi, yaninda güvenebilecegi insanlarin olmamasi, mahremiyetin saglanmamasi, dogumu gerekmedigi halde hizlandirmak için gösterilen sabirsiz yaklasimlar nedeniyle bugün maalesef pek çok dogum müdahaleli bir sekilde ve hatta sezaryen ile sonuçlaniyor. Sonuç olarak bir kadinin hayati boyunca asla unutmayacagi dogum hatiralarini “iyi ki” ile degil “keske” ile “acaba” ile baslayan cümleler ile hatirlaniyor. O yüzden gebeler fiziksel ve zihinsel olarak doguma hazirlanmali, hekimlerde annenin hazirliklarini sabirla karsilamali”.
Kaynak: İHA