Yayci Pasa'dan 'Yeni 15 Temmuz' Uyarisi

Ayvalik’ta düzenlenen “Dogu Akdeniz’de Yunan Yayilmaciligi ve Mavi Vatan” konulu konferansta yaptigi konusmada, FETÖ ile mücadele konusunda çok ciddi eksikliklerin bulundugunu savunan Cihat Yayci, “Sayin Cumhurbaskanimizin iradesinin, bürokraside ve kurumlarda karsilik bulmadigi kanaatindeyim. FETÖ ile mücadeleyi; Emniyet Genel Müdürlügü, Milli Istihbarat Teskilatimiz, Jandarmamiz ve kahraman birkaç savcimiz yapiyor. Ama bu mücadele, sadece bu birimlerimize birakilacak bir mücadele degildir. Bu mücadeleyi her kurum yapmalidir. Diyanet Isleri Baskanligi, kendi içerisinde yapmalidir. Yüksek Ögretim Kurulu, kendi içerisinde yapmalidir. Saglik Bakanligi, kendi içerisinde yapmalidir. Milli Egitim Bakanligi, kendi içerisinde yapmalidir. Çünkü bu örgütün devlete ve kurumlara nasil sizdigi, itirafçi ifadelerinde ve daha önce FETÖ iltisakli oldugu tespit edilmis kisilerin sosyal, mesleki ve egitim yasamlarindaki kesisme ve anormallikler son derece sabittir. Onlardan bir çok kriter ortaya çikmaktadir. Mesela; sinav hirsizliklari, katalog evlilikleri, sicilen birbirlerini destekleme, atamalar, görev yerleri, hangi gazetelerde yazdiklari, hangi üniversitelerde yayin yaptiklari, kim kimin tez jürisinde bulunmus, kim kime danismanlik yapmis, kim kimlere kadro açmis, tüm bunlarin hepsi belirlenmistir. Onun için bunlari tespit etmek kolay ve önemlidir. Bunlari ‘hapse atalim’ demiyorum. Ama bunlar devlet birimlerinde, devletin akademilerinde belirli yerlere en azindan gelemesinler. Devlet bunlara egitim ve baska türlü yatirimlar yapmasin. Bunlar tespit edilsinler, görevlerini çok daha az yetkili ve sorumlu pozisyonlarda yapsinlar” ifadelerini kullandi.

"Kanunlarda FETÖ ile mücadele çerçevesinde herhangi bir özel düzenleme yapilmadi, bu çok büyük bir eksiklik"

Devletin özel sektör gibi kiminle çalisip, çalismayacagina özgürce karar verebilmesi gerektigini belirten Cihat Yayci, “Herkes devletle çalisacak diye bir kaide söz konusu degildir. 15 Temmuz gibi dünya tarihinde görülmemis ve hiçbir devletin basina gelmemis, bir örgüt tarafindan silahli kuvvetlerin ve hatta devletin ele geçirilmesi durumuyla karsilastik. Artik sütten dilimiz yandi, yogurdu üfleyerek yemeliyiz. Süpheden devlet yararlanmalidir. Bu son derece önemlidir. Idari tasarrufla, adli yargilamayi birbirine karistirmamak lazim. Kanunlarda FETÖ ile mücadele çerçevesinde herhangi bir özel düzenleme yapilmadi. Bu çok büyük bir eksikliktir. Bu düzenleme yapilmadigi için birçok FETÖ mensubu, beraat ya da delil yetersizliginden ‘kovusturmaya yer olmadigi’ karari almaktadir. Böyle durumda, bunlar pür-i pak demek degildir. Bu, hukuki mevzuattaki eksiklikten kaynaklanan durumdan yararlanarak paçayi siyiran FETÖ’cüler demektir. Bu noktada gerçekten de kurunun yaninda, yas da yanmis olabilir ama bunun sayisi gerçekten çok ama çok azdir“ diye konustu.

FETÖ’ye üye olmaktan yargilanip, kamu görevinden çikarilanlarin kamudaki görevlerine geri dönüsüne ait kararlar verilirken, son asamadaki durumlarinin da incelenmesi gerektigini savunan Cihat Yayci, “Bu kisiler; kamu görevinden çikarildiktan iade karari alinincaya kadar geçen sürede, hangi kampanyalara katilmislar, kimlerle iliski halinde bulunmuslar, kimleri övmüsler, kimleri yermisler, FETÖ mensuplariyla bir iltisaklari olmus mu? Yani iade karari verilirken; sadece kamu görevinden çikarilana kadar sürece bakilmamali, sonrasindaki süreçte de iltisaki olmus mu? Ona da mutlaka bakilmali ve öyle karar verilmelidir. Eger mevcut hukuki zeminde bir mücadele yapilmak isteniyorsa; o zaman, kamu görevinden çikarildiktan sonra da bunlar ne yapmislardir, onlarin da dosyalanmasi ve ona göre karar verilmesi lazimdir” dedi.



“FETÖ, casusluk örgütüdür”

FETÖ’nün salt bir terör örgütünden öte bir casusluk örgütü oldugunu da belirten Yayci, söyle konustu:

“FETÖ ile mücadele; DHKPC, PKK, TIKKO, ISID gibi salt terör örgütleri için çikarilan kanun ve yöntemlerle yürütülemez. Bu konuda yeni kanun düzenlemesi sarttir. Ayni zamanda, bir an önce FETÖ ile Mücadele Kurumu kurulmalidir. Çünkü Türkiye’de FETÖ su anda çok güçlenmis durumdadir. Çok ciddi ve cüretkâr bir sekilde konusmakta, davranmaktadirlar. FETÖ ile mücadele edilenlerle mücadele baslamistir. Sunu bir mesaj olarak vermek istiyorum; Türkiye, 15 Temmuz 2016 saat 20.30’a yeniden çok yaklasmaktadir. Ama bu sefer bunu sadece klasik bir askeri kalkisma olarak yapmayacaklardir. Bu kez, halki ekonomik ve sosyal zorluklardan dolayi sokaga dökmek ve siginmaci konusunu provoke ederek, Türk Milleti’ni siginmacilarla karsi karsiya getirmeyi planlanmaktadir. Bunun sonucunda ortaya çikacak kargasayi bir iç savas haline dönüstürüp, devleti yönetilemez bir hale getirmek, devleti parçalamak ve ondan sonra da bazi kadrolarla yönetime el koymak seklinde olabilecegini degerlendiriyorum. Takdir, yetkililerindir.”