AK Parti Sözcüsü Çelik Açiklamasi 'Türkiye'de Hiçbir Sekilde Milli Güvenlik Sorunu Yoktur'

AK Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili olan Ömer Çelik, “Kiliçdaroglu’nun koltugunu korumak için milli iradeye saldirdigi apaçik ortadadir” dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik Açiklamasi 'Türkiye'de Hiçbir Sekilde Milli Güvenlik Sorunu Yoktur'
Adana Valisi Yavuz Selim Kösger’i ziyaret ettikten sonra Ak parti il baskanligina gelerek burada gündem hakkina ve muhalefet parti hakkinda açiklamalarda bulundu.

Çelik, Adana Valisi Yavuz Selim Kösger’i ziyaretinden sonra AK Parti Adana Il Baskanliginda basin toplantisi düzenledi.

Çelik burada yaptigi konusta, “Seçimlerden bu kadar zaman geçtikten sonra bütün Türkiye çok garip bir tartismayi maalesef izlemek zorunda kaldik. Bu garip tartisma esasinda Sayin Kiliçdaroglu’nun koltugunda kalmak ve kendi tek adam rejimini Cumhuriyet Halk Partisi’nde sürdürmek için ortaya koydugu çesitli argümanlar ve yaklasimlar. Her gün yeni bir durumla karsilasilsa da temel olarak seçimden bu tarafa sayin Kiliçdaroglu ve bu çizgiyi sürdüren birkaç kisi sürekli olarak seçimlerin mesruiyetini tartismaya açmaya çalisiyorlar. Seçimler söyle kazanildi, böyle kazanildi diyerekten. Tabii bu tartismayi yürütenlerin aslinda bütün seçim kampanyalari boyunca Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin en mesru derelerine saldiran bir kampanyanin parçasi oldugunu unutmamali” diye konustu.

Kiliçdaroglu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’ni yanlis bir siyasi çizgiye sürüklendigini vurgulayan Çelik, “Bütün seçim kampanyasi boyunca ne kadar terör örgütü varsa çikti onlara desteklerini ilan etti ama Kiliçdaroglu ve arkadaslari bunun karsisinda biz terör örgütlerinin destegini reddediyoruz. Biz mesru bir alanda seçim yapiyoruz diyebilecek bir dirayeti göstermemek. Bu durum sürekli olarak seçim sonuçlarinin mesruiyetini tartismak gibisinden maalesef Cumhuriyet Halk Partisi’nde son derece yanlis bir çizgiye sürüklüyor” dedi.



Türkiye’de seçim sonuçlarinin mesruiyetini tartismaya açanlar geçmis zamanlarda her zaman darbeciler ve vesayet rejimi taraftarlari olduguna dikkat çeken Çelik, sunlari kaydetti:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde maalesef böyle kötü bir sabika vardir. Seçimleri kaybettigi zaman, geçmiste askeri vesayet ve yargi vesayeti üzerinden mesru seçimleri baltalamaya ya da sabote etmeye dönük bir siyasi gelenekleri vardir. Bu gelenek kuskusuz demokrasiyle uzlasmamaktadir ve kuskusuz demokratik bir gelenek degildir. Cumhuriyetin temel degerlerine de her zaman zarar vermistir. Ama simdi ilk defa dogrudan Kiliçdaroglu’na birkaç arkadasinin sahiplenmesiyle seçim sonuçlarini kendi kendilerine tartismaya açtiklarini gördüm. Tabii bunun millet nezdinde bir karsiligi yok. Demokratik kültürde bir karsiligi yok. Demokratik kültürde bir karsiligi yok. Siyasi tarihimizde de sadece kötü ve kötü niyetli bir yaklasim olarak tarihe geçmekten baska da bir akibeti olmayacak ama bir siyasi parti genel baskaninin mesru seçimlerin sonuçlarini kendince tanimadigini söylemesi ve bunu bir sekilde tartismaya açmaya çalismasi kuskusuz siyasi hayatinin bu asamasinda Kemal Kiliçdaroglu’nun kendisine yapistiracagi en kötü etiket olmustur”

“Kiliçdaroglu hayati boyunca yenilmeye mahkûmdur”

Kiliçdaroglu’nun hayati boyunca hiç seçim kazanmamis ve sürekli yenilmeye mahkum oldugunu belirten Çelik, “Sayin Kiliçdaroglu’nun bunun geregini yapmasi gerekiyor. Siyasi etikten bu kadar çok bahseden birisinin kendisinin seçim kaybetmesine ragmen üst üste bu derece kendi partisinde bir tek adam rejimi kurmaya çalismasi bir siyasi etik, bir siyasi ahlak meselesi degil midir? Dolayisiyla Sayin Kiliçdaroglu’nun demokratik yolla seffaf bir biçimde yapilmis yüksek katilimla gerçeklesmis seçimlerde en yüksek oyu almis AK Parti’yi ve Cumhur Ittifaki’ni elestirmek yerine kendisinin ortaya koydugu maglubiyetin siyasi ahlak vereceginden ve siyasi etik penceresinden degerlendirmesini yapmasi ve bununla yüzlesmesi gerek” diye konustu.



“Kiliçdaroglu koltugunu korumak için milli iradeye saldirdigi apaçik ortadadir”

Kiliçdaroglu’nun kendi koltugunun mesruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartismalari örtbas etmek için milli iradeye saldirdigini ifade eden Çelik, “Siyasi etik ve ahlaktan bahsediyorsak sürekli olarak kendi partisinden ve ittifak ortaklarindan sakladigi protokoller ortaya çikiyor. Her gün yeni bir tartismayla karsi karsiya akillaniyor. Birtakim partililer ortaklarindan gizli kendi siyasi partisinden bile gizleyerek kendi siyasi heyetinden bile gizleyerek birtakim protokoller imzaladi, birtakim anlasmalar yapti ortaya çikiyor. O zaman sormak gerekir. Bu sekilde kapali kapilar ardinda karanlik bir siyasi süreç yürütmenin siyasi ahlak bakimindan ve siyasi etik bakimindan bedenin ne olmasi gerekir ve neticesinin ne olmasi gerekir? Dolayisiyla biz Kiliçdaroglu’nun kendi koltugunun mesruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartismalari örtbas etmek için milli iradeye saldirdigini net bir biçimde görüyoruz. Bunu siyasi tarihimizde çesitli zamanlarda yönelt halk partisi yönetimi içinden çesitli zamanlarda yapanlar oldu. Bizim dönemimizde de buna cüret edenler oldu. Ama her seferinde milli iradeye çarparak bunun cevabini aldilar. Dolayisiyla biz sayin Kiliçdaroglu’na pek umudumuz kalmasa da demokratik perspektiften, siyasi ahlak perspektifinden kendisinin su anda koltukta kalma israrinin ve gizli protokollerle kendi partisini düsürdügü durumu degerlendirmesi gerektiginin tekrar hatirlatilmasi gerektigini ifade ediyoruz” seklinde konustu.



“Kiliçdaroglu partisini sürekli yanlis tarafa sürüklüyor”

Türkiye’de insanlarin hayat tarzlarinin sürekli tehdit altinda oldugu iddialarina yanit veren Çelik, “Bizim iktidarlarimiz döneminde Türkiye’de herkesin inandigi gibi yasamasi hak ve hürriyetler rejiminin genisletilmesi konumunda adimla atilirken karsimizda askeri vesayet ve yargi vesayetinin hemen yaninda Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi çizgisi oldu. Ne zaman Türkiye’de hak ve hürriyetler rejimini genisletmek üzere bir adim atmissak sürekli olarak karsimiza Cumhuriyet Halk Partisi çikardi. En son bunu beceremediginde, bunu engelleyemediginde de mutlaka konuyu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirmek isterdi. Dolayisiyla önce kendi siyasi tarihle, kendi siyasi tavriyla yüzlesmesi gerekir. Bizzat Kemal Kiliçdaroglu’nun grup baskan vekili oldugu, genel baskan oldugu dönemlerde dahi bu siyasi çizgiyi sürdürmüsler, hak ve hürriyetler rejiminin genisletilmesi konusunda atilan her adima karsi durgun bir tavir ortaya koymuslardir. Dolayisiyla bütün bunlari degerlendirmeden tutup da Türkiye’de iktidarin, vatandaslarimizin bir kisminin hayat tarzlarina tehdit ettigi gibisinden bir yaklasim ortaya koymasinin gerçeklikle hiçbir alakasi yoktur. Burada önemli olan Kiliçdaroglu’nun hukuk açisindan da siyasi açidan da aslinda genel baskanligi döneminin sona erdigi bir dönemdir. Nitekim genel baskan olarak hukuki açidan da durumu tartismali olmasina ragmen bunu sürdürmeye devam etmektedir. Bu tartismayi örtbas etmek için sürekli olarak seçim sonuçlarina saldirmakta, kendince toplumsal fay hatlarina cinnet etmeye çalismaktadir” ifadelerini kullandi.

“Türkiye’de hiçbir sekilde milli güvenlik sorunu yoktur”

Türkiye’de devletimizin her hangi bir güvenlik sorunun üstesinden gelecegini belirterek Türkiye’de bir güvenlik zaafi olduguna dair ortaya koydugu açiklamalari hepsinin yalan oldugunu söyleyen Çelik, “Netice itibariyle de hepsinin yalan oldugu ortaya çikti. En son hatirlarsaniz seçimlerin ikinci turunun yapildigi gece ikinci turunun sonuçlarin açiklanmaya baslandigi geceden önce bir açiklama yapti. Seçim gecesi hiç kimse sokaga çikmasa Türkiye’de büyük olaylar olabilir, büyük provokasyonlar olabilir. Biz de dedik ki Türkiye’de devletin ve güvenlik kurumlarinin bas edemeyecegi bir güvenlik zaafi varmis gibi bir yaklasim ortaya koymaniz yanlistir. Kendi devletinizi ve kurumlarinizi zaaf içinde gösterip bu provokasyon söyleminden uzak durmaniz gerekir. Netice itibariyle ne oldu? Kendisinin söylediginin yalan oldugu ortaya çikti. Seçim gecesi bütün siyasi partilerden vatandaslarimiz hem sandik baslarindaydi. Hem sokaklardaydi. Türkiye güvenli bir biçimde ufak tefek olaylar hariç herhangi bir sistematik olay olmadan gayet güvenli bir biçimde seçimleri yapti ve süreci tamamladi” diye konustu.



“Türkiye yüzyili kadinlarin yüzyilidir”

Konusmasinin sonuna gelirken Kadin A Milli Voleybol takiminin sampiyonlugunu kutlayan Çelik, Türkiye yüzyili ayni zamanda kadinlarin yüzyilidir demistik. Bunun son örnegi olarak, dün gece hepimizin gögsünü kabartan bir biçimde kadin A milli voleybol takimimiz Avrupa’nin da en büyügü oldugunu gösterdi. Filenin sultanlari ayni zamanda Türk kadinlarinin gücünü, istiklal maasimizi Avrupa Birligi’nin baskenti sayilabilecek bir yerde okutarak bütün dünyaya göstermis oldu. Biz bu kardeslik iklimi, baris iklimi içerisinde yolumuza devam edecegiz. Onun disindaki ortaya koyulmaya çalisilan kendi koltuklarini koymak, kurmak için ortaya koyduklari bu provokasyonlarla bu manipülasyonlarla da bu dezenformasyonlarla da mücadelemizi en güçlü sekilde sürdürecegiz ve bu yalan siyasetine hiçbir alanda geçit vermeyecegiz” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA