750 Gram Dogan Ali Bebek 3 Ay Içerisinde Üç Ameliyat Geçirdi
Mardin’de 28 haftalikken 750 gram olarak dünyaya gözünü açan ikiz bebeklerden Ali, Diyarbakir’da 3 ay içerisinde 3 ameliyat geçirdi. Minik Ali, 3 aylik yogun bakim sürecini sorunsuz atlatarak hayata tutunmayi basardi.
Ali bebegin üç ameliyatini da gerçeklestiren Çocuk Cerrahisi Uzmani Op. Dr. Taner Kamaci, bebegin hastaneye geldigi zaman durumunun kötü ve entübe oldugunu söyledi.
Yemek borusu kapali olan hastanin ayrica midesinde de delinme oldugunun anlasilmasindan sonra acilen ameliyat sürecini baslattiklarini dile getiren Kamaci, “Hastamiz 28 haftalik ve 750 gram olarak Mardin’de dogan bir hasta. Mardin’deki takiplerinden sonra bebegimizin ikinci gününde yemek borusunun kapali oldugunun anlasilmasi üzerine ameliyat için bize sevk edildi. Hasta bize geldigi zaman durumu bayagi kötü ve entübeydi. Biz ilk yaptigimiz degerlendirmede bebegimizin yemek borusunun kapali olmasinin yaninda ayni zamanda midesinde delinmenin oldugunu da fark ettik. Hastamizda yemek borusunun kapali olmasi fistüllü tipti. Yani mideden gelen yemek borusunun alt tarafi üst tarafiyla birlesmemis olup, gelip yemek borusuna baglanmisti. Dolayisiyla nefes borusundan gelen hava mideyi sisiriyor ve hastalarin midesinde delinmeler olabiliyor” dedi.
“Ameliyatlarimiz basarili geçti”
Ilk iki ameliyati 2 günde, sonraki ameliyati 2 buçuk ay sonra gerçeklestirdiklerini ifade eden Kamaci, sunlari kaydetti:
“Bebegimiz bize geldiginde karni sis ve midede delinme bulgularini gördügümüz için acilen ameliyata almak durumunda kaldik. Bebegimizi geldigi gün hemen ameliyata alip midesini onardik ve mideden beslemek için bir gastrostomi tüpü taktik. Bebegimizin genel durumu çok kötü oldugu için ayni gün yemek borusu ameliyatini gerçeklestiremedik. Durumu ayni günün aksami toparlayip stabilize ettikten sonra ertesi gün bu sefer yemek borusundan gelip, nefes borusuna girdigi fistülü kapatmamiz gerekiyordu. Ikinci gün bebegi tekrar ameliyata aldik ve bu sefer gögüs boslugundan ameliyata girdik. Bebegimizin genis bir fistülü vardi ve onu onardik. Fakat yemek borusunun kapali olan iki ucu arasindaki mesafe çok fazlaydi. Yani serbestlestirmemize ragmen iki ucu birbirine dikmek mümkün olmadi. O yüzden fistülü sadece ayirip iki ucu birbirine birlestirme ameliyatini erteleme karari verdik. Daha sonra bebegimizi tekrar yogun bakima aldik. Yaklasik 2 buçuk ay yogun bakimda kapali olan yemek borusu içindeki biriken salgilari her gün temizleyerek bebegin tedavisini saglayip büyüttük. Bebegimiz 2 buçuk ay sonra 1 buçuk kilo agirligina geldiginde tekrar çektigimiz filmlerde uç uca dikebilecegimiz görüntülerini aldigimiz zaman bebegi tekrar ameliyata alarak yemek borusunun iki ucunu birbirine dikmeyi basardik.”
“Bebegimizin kendini toparlamasi gerçekten inanilmaz bir durum”
Ali bebegin üçüncü ameliyattan bir hafta sonra agizdan beslenmeye basladigini ve saglik durumunun iyi oldugunu söyleyen Kamaci, “Üçüncü ameliyattan sonra herhangi bir komplikasyon gelismedi. Bebegimizin saglik seyri gayet güzeldi. Ameliyattan bir hafta sonra bebegimizi agizdan beslemeye basladik. Bebegimiz 3 buçuk aylik sürede zorlu bir yogun bakim süreci geçirdi. Su an tamamen agzindan besleniyor. Ameliyatlardan ilki yaklasik 3 saat, ikincisi yine 3 saat ve üçüncüsü de yaklasik 4 saat sürdü. Bebegimizin dogum kilosunun çok küçük olmasi ve prematüre olmasi aslinda hem ameliyatin risklerini çok arttiriyor hem ameliyatin zorlugunu çok fazla arttiriyor. Dolayisiyla bu kadar erken dogmus, bu kadar düsük kilolu ve midesi delinmis bir hastanin üç ameliyatla 3 aylik yogun bakim tedavisiyle toparlanmasi gerçekten inanilmaz bir durum” diye konustu.
Ali’nin yogun bakim sürecinde takibini yapan Neonatoloji Uzmani Doç. Dr. Mehmet Sah Ipek ise, bebegin zorlu mücadelede ve çabayla basardigini ifade etti.
Ipek, “Bebegimiz 28 haftalik 750 gram prematüre bir bebekti. Bize geldigi zaman entübe hastaydi. Kendisinin genel durumu çok kötüydü. Midesine giden hava nedeniyle midesi patlamisti. 24 saat içerisinde ameliyata alinmis ve bu sekilde zorlu sürece baslayan bir hasta. Burada önemli olan her ne kadar yol uzun ve çetin olsa da kendisinin gösterdigi mücadele azmi bu noktaya getirmistir. Tabii ki onun için daha bitmiyor, daha uzun bir süreç devam edecektir. Ben bebegimizin bunlarin üstesinden gelecegine de inaniyorum” ifadelerine yer verdi.
Anne Muazzez Ödük, çok sevinçli olduklarini dile getirerek, “Mardin’den geliyoruz. Mart ayinin 19’unda ikiz bebeklerimiz oldu. Yalniz bebeklerimizden biri hastaydi. Bebegimizin yemek borusu olusmamisti. Bebegimizin sevki buraya yapildi. Çok sansliydik ki Taner hocayla karsilastik. Bebegimizin durumu su an çok iyidir. Rabbim bu mutlulugu herkese nasip etsin” ifadelerinde bulundu.
“Hasta olan bebegimize Ali, ikizine ise Ömer ismini koyduk”
Uzun bir aradan sonra bebegini tekrar kucagina almanin mutlulugunu yasayan baba Hayrettin Ödük ise sunlari söyledi:
“Çocugumuz bayagi kötüydü. Hemen hemen kaybedebilirdik. Iyi ki Taner hocamizla tanistik. Çocugumu uzun bir aradan sonra kucagima aldigim için titriyorum. Hasta olan bebegimize Ali, ikizine ise Ömer ismini koyduk.”