Enkazda 63 Saat Kalan Lise Ögrencisi Yasadiklarini Anlatti
Hatay Antakya’da 5 katli apartmanin enkazindan 63 saat sonra çikartilan lise ögrencisi Gürkan Öztürk enkaz altinda kaldigi günleri anlatti. Adana Sehir Hastanesindeki tedavisinin ardindan Ceyhan KYK Yurduna yerlestirilen Öztürk, birdenbire her seyin üstüne yikildigini, koltugu çekmesinin hayatini kurtardigini belirterek, "En son ailem için videolar çekmeye basladim. Içligimin içerisine telefonumu birakarak enkazdan çikarilirsam ailem içeride sakin kaldigimi, mutlu kaldigimi görsün istedim" dedi.

"Koltugu çekmem hayatimi kurtardi"
Öztürk, o ani hatirlayamadigini ifade ederek, "Ondan sonra sanki kaç saat bayginlik geçirmis olabilirim. Kendimi içeride uzun bir zaman kalabilecek sekilde sartladim. Ilk basta sadece ilk gün elimi hareket ettirebilecegim alan vardi. Küçük küçük taslari teker teker alarak çekyatin altina doldurdum. Çekyatin çökmesinden korkuyordum, hem de kendime yasam alani açmaya çalistim. Telefonumun yanimda olmasi çok iyiydi. O anla birlikte kendime küçük bir üçgen olusturdum ve gerçekten o koltugu çekmeseydim o duvarin patlamasiyla birlikte zaten o koltuk ileriye gitmisti. Benim V seklinde yapmis oldugum koltuk, L sekline dönmüstü. Hani o küçücük bir koltugu çekmem benim orada hayatimi kurtardi. O bir günün sonunda ellerimi, omuzlarimi oynatabilecek kadar alan olusturdum. Çünkü o alan benim için çok önemliydi. Çekyatin kösesinde yatiyordum, eger üstüme bir moloz parçasi veya baska bir sey düserse belki de kurtulma sansim olmayacakti" seklinde konustu.
"Ailem, içeride sakin, mutlu kaldigimi görsün istedim"
Sikismaktan çok korktugunu, ulasilamaz bir yerde oldugunu anlatan Gürkan Öztürk, "Yerin içinde oldugum için sürekli deprem sesini aliyorsun. Yerin altinda bir seyler patliyor ve yer sarsiliyor. Ilk baslarda alanim kisitliyken telefon yanimdayken video çektim. Insanlar demisler; telefonu neden iletisim kurmak için kullanmadi diye. Ben telefonu iletisim kurmak için kullandim, gerekli acil numaralara mesaj attim, adresime varana kadar her seyi teker teker yazdim. Maalesef ki bulundugumuz bölgede 5 gün sonra telefon sebekesi gelmeye baslamis. Tüm çabalarim bosa çikti, ben de ögleden sonra deprem olunca yerin içinde bayagi kaydim. Insan topragin içine kaydigini hissettigi an bütün umudunu kaybediyor. Kendi kendime bir iki güne çikarim diye düsünüyordum. Daha sonra telefonumu beklemeye almistim iletisime girmek için. En son ailem için videolar çekmeye basladim. Onlari çektikten sonra üzerimde içligim vardi, hatta simdi de üzerimde. O içligimin içerisine telefonumu birakarak enkazdan çikarilirsam ailem içeride sakin kaldigimi, mutlu kaldigimi görsün istedim" ifadelerini kullandi.
"Benim için canlarini riske atip yerin 4 metre altindan kurtarip çikardilar"
Daha önce 1998 depreminde 2 hafta enkaz altinda kalan birinin kurtarildigini internetten izledigini ifade eden Öztürk, "Dedim ki Gürkan madem 2 gün kaldin, insanlar demek ki buna dayanabiliyor. Dedim ki Gürkan, sen daha buradasin, ona göre kendimi, zihnimi sartladim. Enkaz altinda kendimi yormayacak sekilde zamanimi geçirmeye çalistim. IBAK ve Besiktas Arama Kurtarma ekipleri sag olsunlar, onlar canlarini riske atip beni kurtardilar. Hepsine minnettarim, bu bahsettigim kurtarma ekipleri benim için canlarini riske atip yerin 4 metre altindan kurtarip çikardilar. Polis ve jandarma görevlilerimiz, beni çikaran kurtarma ekiplerine hepsine çok tesekkür ediyorum. Zor bir süreçti ama içerideyken bunlari düsünemiyorsun, beynin sadece yasamaya sartlanmis. Nasil çikabilirsin, nasil en düsük enerjiyle hayatta kalabilirsin. Çok sükür ben atlattim ve burnum bile kanamadi, o bakimdan çok mutluyum. Su an Ceyhan KYK Yurdunda kaliyorum. Sag olsun devletimiz basta olmak üzere yardimda bulunan insanlarimiza ve yardim kuruluslarimiza tesekkür ediyorum. Su anda burada sicak bir yatagim var, sabah aksam yemek saatlerimiz var. Dus alabilecegimiz, elimizi, yüzümüzü yikayabilecegimiz yerlerimiz var" diye konustu.
"Betonun üzerine egildim, taslarla isaret vermeye basladim, sonunda Gürkan’dan dönüs geldi"
Enkaz altindan 63 saat sonra kurtarilan Gürkan Özürk’ün babasi Ertugrul Öztürk ise “6 Subat’ta Antakya merkezde depreme yakalandik. Gürkan’in dershanesi dedesinin evine yakin oldugu için orada ders çalismak için kaliyordu. Hemen Gürkan’in oldugu binaya zor sartlarda gitmeye çalistik. Binaya vardigimizda çökmüstü. Yüksek zemin katta bulunuyordu. Orasi da çökmüs yerle bir olmustu. Gürkan’in bulundugu zemin katin yerine 3’üncü kat gelmisti. Biraz zaman geçti ben betonun üzerine egildim, taslarla isaret vermeye basladim. Ilk sefer 20, 30 sefer taslari vurdum dinledim dinledim. Sonunda bana Gürkan’dan dönüs geldi. O bize bir kivilcim oldu. Gürkan çikana kadar 15 dakikada bir sürekli haberlestim, iyi ki de bana dönüs yapti. Demek ki oradaki mücadelesiyle kendisi de rehavete kapilip uykuya veya bayginlik asamasina gelmedi. Bu süreci de rahat bir sekilde yürüttü. Oraya rütbeli askerlerimiz geldi, beraberinde AFAD yetkilileri, kurtarma ekipleri geldi, devletimiz oradaydi onlara çok tesekkür ediyorum. Üçüncü gününe kadar biz mücadelemizi yaptik, ondan sonra devletimiz oradan aldi uçakla Adana Sehir Hastanesine götürdüler. Oradan da saglik kontrollerini tamamlayip, hastaneye yakin olalim diye Ceyhan’a yolladilar. Su an Ceyhan KYK Yurdundayiz, burada da çok sükür sartlarimiz çok iyi, burada yardim eden gönüllü devlet erkanimiza çok tesekkür ediyorum” ifadelerini kullandi.
