Yastık veya halı sandık meğer annesiymiş! Deprem enkazından çıkan hikaye Türkiye’yi ağlattı!
Türkiye deprem ile sarsıldı. Adıyaman'da enkaz altında kalan 10 yaşındaki Eylül, 30 saat sonra kurtarıldı. Anne ve babasının onu korumak için üzerine kapandığı, ancak bu sırada beton blokların altında kaldıkları ortaya çıktı. İşte yürekleri yakan acı olayın detayları
Türkiye dört büyük deprem ile sarsıldı. Deprem enkazından çıkan hikaye Türkiye'yi ağlattı. Acı olay Adıyaman'da yaşandı. Ekipler, Adıyaman'ın Malazgirt Mahallesi 1071 Sokak'taki 5 katlı binanın enkazından 30 saat sonra Eylül İklim Bali'yi sağ çıkardı. Anne ve babasının ise cansız bedenlerine ulaştı.
ANNE VE BABASI ÜZERİNE KAPANMIŞ
Tedavi görüp, taburcu edilen küçük kız, akrabasına teslim edildi. Ölen anne-babanın, korumak için kızlarının üzerine kapandığı, bu sırada beton blokun altında kalarak can verdikleri ortaya çıktı.EYLÜL 'BURADAYIM' DİYE BAĞIRIYORDU
Eylül İklim Bali'yi kurtaran ekipte yer alan Gümüşhane Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, 'Ses dinlediğimizde Eylül'ü duyduk. Eylül, 'Buradayım' diye bağırıyordu. Çalışmalarımıza başladık. Eylül'ün yüzüne zarar vermeyecek bir şekilde çalışmalarımıza başladık.
Enkazın ilk parçasını açtık, çocuğumuzun yüzünü gördük. Onun o gözlerinin parıltısını gördüğümüz zaman ekip olarak duygusal bir an yaşadık. Eylül'ün üzerindekini yastık veya halı sandık meğer annesiymiş. Annesi depremde Eylül'ün üstüne kapanıp, kurtarmak için çabalamış, baba da onlara siper olmuş. Anne ve babasının vefat ettiğini anlamaması için zarar görmemesi gerektiğini söyleyerek, Eylül'e yüzünü kapatacağımızı söyledik. İlk Eylül'ün annesini almak zorundaydık. Eylül'ün üzerinde olduğu için direkt onu aldık. Peşine babasını ona göstermeden Eylül'ü çıkardık' dedi.
İtfaiye amiri Muhammet Aydın ise enkazda bulduğu kitap nedeniyle çok duygulandığını belirterek, 'Kitabı enkazın altında çıkarırken buldum. 'Adıyaman'a Gelen De Ağlar Giden De Ağlar' adlı kitap. Bu kitabı, 3 vatandaşımızın cenazesini çıkardığımız enkazda bulduk. Kitap için müsaade istedik, manevi açıdan önem taşıyan küçük bir yerimiz var; oraya koyacağımızı söyledik. Göreve giden tüm arkadaşlarımızın imzasını kitaba koyduk. Bu kitap, bize çok duygulandırdı. Kitaptaki gibi biz de giderken ağladık, dönerken ağladık' diye konuştu.