Uzmanindan Rahatlatan 'Gümüshane Depremi' Açiklamasi
Van YYÜ Jeofizik Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, Gümüshane’nin tektonik ve depremsellik açisindan Türkiye’nin sakin bölgelerinden biri oldugunu belirterek, “Su an için büyük bir tehdit olusturacak bir durum yok” dedi.
Ancak, bölgeye yaklasik 80 kilometre güneyden geçen ve Türkiye’nin en aktif dogrultu atimli fay mekanizmalarindan biri olan Kuzey Anadolu Fay Zonuna olan yakinligi nedeniyle bu zon üzerinde meydana gelebilecek güçlü ve yikici depremlerin ise bölgede sarsintilara neden olabilecegini ifade eden Doç. Dr. Alkan, 4.0 ve üzeri büyüklükteki depremlerin ise saglam zemin üzerinde insa edilmemis yapilarda hasarlara neden olabilecegi uyarisinda da bulundu.
“Kendi içerisinde deprem üretmis bir bölgedir”
Meydana gelen son depremlere iliskin degerlendirmelerde bulunan Jeofizik Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, bu depremlerin derinliklerinin AFAD’in 7.0 ve Kandilli Rasathanesi’nin 5.0 olarak vermesinin otomatik ve hizli çözümler oldugunu belirtti.
Depremi derinliklere göre yorumlamanin ilk etapta bir fikir verdigini ancak daha sonra yeniden revize edilmesi gerektigini ifade eden Doç. Dr. Alkan, “Dolayisiyla yeniden hesapladigimizda asil derinliklerini ulasabiliyoruz ama bölgede sig depremler oldugunu bildigimiz için de bu durum bize bir fikir veriyor. Dolayisiyla bu sismologlarin gördügünde anlayabilecegi bir durumdur. Gümüshane depremlerinin Yedisu ve civariyla iliskilendirmek dogru degil. Çünkü Gümüshane depremleri kendi içerisinde deprem üretmis bir bölgedir. Bu bölge içinde Gümüshane ve civari için de çok büyük bir risk olmadiginin göstergesidir. Bu bölgeler ancak Kuzey Anadolu Fay Zonunda meydana gelebilecek büyük bir depremle etkilenir ama bölgenin kendi tektonigine baktigimizda çok fazla bir risk olmadigi görünüyor” diye konustu.
“Dogru yerden dogru yardimi almamiz lazim”
2023 yilinda Pure and Applied Geophysics dergisinde yayimlanan makalelerine göre bölgede büyük bir depremin görünmedigini dile getiren Doç. Dr. Alkan, “Burada asil sorun Yedisu civarindadir. Gümüshane depremleri kendi içerisinde, kendi segmentinde olan kirilmadir. Onun gelip diger segmentleri tetiklemesi çok uzun süreli bir istir. Su an için büyük bir tehdit olusturacak bir durum yok. Burada önemli olan deprem zararlarini nasil azaltabilirizdir. Bunun için de öncelikle yasal düzenlemelere dikkat etmemiz lazim. Daha önceden oldugu gibi 6 Subat Kahramanmaras depremleri süreci sonrasinda da Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakanligi ile belediyeler zaten insanlara destek oluyorlar. Biz dogru yerden dogru yardimi alirsak, depremi bir sorun olmaktan çikartiriz” seklinde konustu.
“Van Gölü dogusu, batisina göre daha riskli”
Yine Baltica dergisinin 2023 Aralik sayisinda Gümüshane Üniversitesinden Prof. Dr. Serkan Öztürk ile yapilan çalismada, Van Gölü civari için 3 farkli sismolojik yöntemi kullanarak deprem tahmini yaptiklarini ifade eden Doç. Dr. Alkan, sözlerini söyle sürdürdü:
“Üç farkli yöntemi kullanarak yaptigimiz degerlendirmede gölün dogusunun, batisina göre daha riskli oldugunu görebiliyoruz. Muradiye, Çaldiran, Özalp, Erçek, Van sehir merkezi, belki Gevas, Ercis, Malazgirt ve civarini riskli bölgeler olarak görebiliriz. Bunlar nüfusun yogun oldugu bölgeler ama dedigim gibi biz eger dogru kurumdan dogru yardimi alirsak ve yapimizi dogru insa edersek, bu bizim için sorun olmaktan çikar. Korkmadan, paniklemeden dürüst bir sekilde islerimizi hallettigimizde depremler bizim için bir problem degildir.”