Türkiye'de 2021 Yilinda 32 Bin Olan HIV Pozitif Hasta Sayisinin, 2 Kat Fazla Oldugu Degerlendiriliyor
Dünya Saglik Örgütü’nün (DSÖ) kronik bir hastalik olarak degerlendirdigi AIDS hastaliginin cinsel temaslarla bulastigini belirten Üroloji Bölümünden Op. Dr. Birgi Ercili, Türkiye’de 2021 yilinda 32 bin olan HIV pozitif hasta sayisinin, tahminlere göre 2 kat fazla oldugunu ifade etti.
1 Aralik Dünya AIDS Günü nedeniyle açiklamalarda bulunan Diyarbakir Memorial Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Birgi Ercili, AIDS hastaliginin gün geçtikçe artmakta oldugunu ve bu hastaligin korunmasiz cinsel temasla çok fazla bulastigini belirterek, mikrobun HIV adi verilen virüs oldugunu söyledi.
HIV’in her zaman belirti vermeyecegini hatta ilk bulastiginda ilk temastan 3 hafta kadar testlerde pozitif çikmadigina dikkat çeken Dr. Ercili, bu nedenle korunma yöntemleri olarak mutlaka tek partnerle iliskiye girmek ve mutlaka kondom gibi bariyer yöntemlerini kullanmanin çok önemli oldugunu vurguladi.
"HIV aslinda kisiye bulastiginda ilk günlerde grip benzeri semptomlar yapmaktadir"
AIDS’in, HIV denilen virüsün neden oldugu bir hastalik oldugunu aktaran Ercili, “Aslinda HIV demek AIDS demek degildir. HIV bu hastaliga neden olan hastaligin adidir. AIDS ise HIV virüsünü vücudumuza aldigimizdan 7-8 yil sonra ortaya çikaran, bagisiklik sistemini düsüren bir sendromdur. HIV aslinda kisiye bulastiginda ilk günlerde grip benzeri semptomlar yapmaktadir. Ates, grip, öksürük, burun akintisi ve bir süre bulgu vermemektedir. Ama ilerleyen zamanlarda yavas yavas vücuttaki bagisiklik sistemini kötü yönde etkiledigi için çesitli hastaliklarla ortaya çikmaktadir” dedi.
HIV’in en fazla bulasma sebebinin cinsel yolla oldugunu kaydeden Ercili, “Özellikle korunmasiz cinsel temasla çok fazla bulasiyor. Bizim poliklinigimize de hastalar genelde süpheli cinsel temas sonrasi akinti ile basvuruyorlar. Bazi hastalarda sikayet olmasa bile acaba bulasici bir hastalik bende de var mi diye endise edip gelebiliyorlar. Burada bilinmesi gereken HIV’in her zaman belirti vermeyecegi hatta ilk bulastiginda ilk temastan sonra 3 hafta kadar testlerde pozitiflik vermeyebiliyor” diye konustu.
HIV’in en fazla, birden fazla partnerle iliskiye girildiginde daha fazla bulastigini ifade eden Ercili, “Tabi HIV’in en fazla cinsel yolla bulastigini söylemistik ve bunu artiran risk faktörlerinden bir tanesi birden fazla partnerle cinsel iliskiye girmek. O nedenle korunma yöntemleri olarak mutlaka tek partnerle iliskiye girmek ve mutlaka kondom gibi bariyer yöntemlerini kullanmak çok önemli. AIDS sikligi gün geçtikçe artmaktadir. Hatta resmi rakamlarla Türkiye’de 2021 yilinda 32 bin kiside HIV pozitif hasta oldugu söylenmektedir ama tahmin edilen bunun 2 kati oldugu söyleniyor. 1 Aralik Dünya AIDS Günü’nde de önemli olan hastalarin süpheli bir temas halinde mutlaka saglik kuruluslarina basvurmasi ve korunmasiz cinsel iliskiden uzak durmalari gerektigini söylüyorum” seklinde konustu.
HIV virüsünün kadinlarda olan etkisini ve dünyaya getirdikleri bebeklerin dogum esnasinda ya da emzirme süresince bulastigini ifade eden Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzamani Op. Dr. Sibel Gökmen ise HIV pozitifli annenin gebelik sürecinde tedavisini düzenli bir sekilde alirsa HIV’li bir bebek dünyaya gelme ihtimalinin oldukça azaldigini söyledi.
Op. Dr. Sibel Gökmen, “HIV’in anneden bebege bulas yolu gebelik esnasinda özellikle üçüncü trimester döneminde, dogum esnasinda ya da emzirme süresince olabilir. HIV pozitifli anne gebelik sürecinde tedavisini düzenli bir sekilde alirsa HIV’li bir bebek dünyaya gelme ihtimali oldukça azalmaktadir. HIV’li bir annenin dogum sonrasi bebegi emzirmesi önerilmemektedir. Ayrica gebelik esnasinda yapilan tani ve tarama testleriyle annenin tanisini erken koyulmasi ve tedaviye baslanmasi saglanabildigi için HIV’li bebek dogumlari oldukça azalmis durumdadir. HIV’li bir bebegin hayatini kaybetmesi gibi bir durum yok. HIV aslinda Dünya Saglik Örgütü tarafindan kronik bir hastalik olarak degerlendirilmekte ve ömür boyu kontrol altina altinda tutulabilmektedir” dedi.
Kaynak: İHA
HIV’in her zaman belirti vermeyecegini hatta ilk bulastiginda ilk temastan 3 hafta kadar testlerde pozitif çikmadigina dikkat çeken Dr. Ercili, bu nedenle korunma yöntemleri olarak mutlaka tek partnerle iliskiye girmek ve mutlaka kondom gibi bariyer yöntemlerini kullanmanin çok önemli oldugunu vurguladi.
"HIV aslinda kisiye bulastiginda ilk günlerde grip benzeri semptomlar yapmaktadir"
AIDS’in, HIV denilen virüsün neden oldugu bir hastalik oldugunu aktaran Ercili, “Aslinda HIV demek AIDS demek degildir. HIV bu hastaliga neden olan hastaligin adidir. AIDS ise HIV virüsünü vücudumuza aldigimizdan 7-8 yil sonra ortaya çikaran, bagisiklik sistemini düsüren bir sendromdur. HIV aslinda kisiye bulastiginda ilk günlerde grip benzeri semptomlar yapmaktadir. Ates, grip, öksürük, burun akintisi ve bir süre bulgu vermemektedir. Ama ilerleyen zamanlarda yavas yavas vücuttaki bagisiklik sistemini kötü yönde etkiledigi için çesitli hastaliklarla ortaya çikmaktadir” dedi.
HIV’in en fazla bulasma sebebinin cinsel yolla oldugunu kaydeden Ercili, “Özellikle korunmasiz cinsel temasla çok fazla bulasiyor. Bizim poliklinigimize de hastalar genelde süpheli cinsel temas sonrasi akinti ile basvuruyorlar. Bazi hastalarda sikayet olmasa bile acaba bulasici bir hastalik bende de var mi diye endise edip gelebiliyorlar. Burada bilinmesi gereken HIV’in her zaman belirti vermeyecegi hatta ilk bulastiginda ilk temastan sonra 3 hafta kadar testlerde pozitiflik vermeyebiliyor” diye konustu.
HIV’in en fazla, birden fazla partnerle iliskiye girildiginde daha fazla bulastigini ifade eden Ercili, “Tabi HIV’in en fazla cinsel yolla bulastigini söylemistik ve bunu artiran risk faktörlerinden bir tanesi birden fazla partnerle cinsel iliskiye girmek. O nedenle korunma yöntemleri olarak mutlaka tek partnerle iliskiye girmek ve mutlaka kondom gibi bariyer yöntemlerini kullanmak çok önemli. AIDS sikligi gün geçtikçe artmaktadir. Hatta resmi rakamlarla Türkiye’de 2021 yilinda 32 bin kiside HIV pozitif hasta oldugu söylenmektedir ama tahmin edilen bunun 2 kati oldugu söyleniyor. 1 Aralik Dünya AIDS Günü’nde de önemli olan hastalarin süpheli bir temas halinde mutlaka saglik kuruluslarina basvurmasi ve korunmasiz cinsel iliskiden uzak durmalari gerektigini söylüyorum” seklinde konustu.
HIV virüsünün kadinlarda olan etkisini ve dünyaya getirdikleri bebeklerin dogum esnasinda ya da emzirme süresince bulastigini ifade eden Kadin Hastaliklari ve Dogum Uzamani Op. Dr. Sibel Gökmen ise HIV pozitifli annenin gebelik sürecinde tedavisini düzenli bir sekilde alirsa HIV’li bir bebek dünyaya gelme ihtimalinin oldukça azaldigini söyledi.
Op. Dr. Sibel Gökmen, “HIV’in anneden bebege bulas yolu gebelik esnasinda özellikle üçüncü trimester döneminde, dogum esnasinda ya da emzirme süresince olabilir. HIV pozitifli anne gebelik sürecinde tedavisini düzenli bir sekilde alirsa HIV’li bir bebek dünyaya gelme ihtimali oldukça azalmaktadir. HIV’li bir annenin dogum sonrasi bebegi emzirmesi önerilmemektedir. Ayrica gebelik esnasinda yapilan tani ve tarama testleriyle annenin tanisini erken koyulmasi ve tedaviye baslanmasi saglanabildigi için HIV’li bebek dogumlari oldukça azalmis durumdadir. HIV’li bir bebegin hayatini kaybetmesi gibi bir durum yok. HIV aslinda Dünya Saglik Örgütü tarafindan kronik bir hastalik olarak degerlendirilmekte ve ömür boyu kontrol altina altinda tutulabilmektedir” dedi.