Ani Seker Hastaligi Pankreas Kanseri Habercisi Olabilir
Acibadem Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Uzmani Prof. Dr. Ahmet Karaman, kilo kaybi, ishal ve mide agrisinin yani sira beklenmedik zamanda baslayan seker hastaliginin da pankreas kanseri belirtisi olabilecegini söyleyerek, “Hastalarin sadece yüzde 10 ile 15’i erken evrede fark ediliyor” dedi.
Ailesinde hastalik öyküsü bulunanlarda bulunmayanlara göre daha fazla ve yine asiri sigara içenlerde içmeyenlere göre en az iki kat fazla pankreas kanseri görüldügünü belirten Prof. Dr. Karaman, risk altindaki diger bir grubun da sik pankreas iltihabi geçirenler ve obezite sorunu yasayanlar oldugunu anlatti. Pankreasin midenin arkasinda yerlesen ve salgilarini oniki parmak bagirsagina bosaltan bir organ oldugunu ifade eden Prof. Dr. Karaman, “Esas olarak iki fonksiyonu vardir. Bunlardan biri ekzokrin, digeri endokrin fonksiyonlaridir. Ekzokrin fonksiyonu sindirimle ilgili enzimler salgilar. Yaglarin ve besinlerin emilimi ile ilgili bazi enzimler salgilayarak, bunlarin bagirsaklarda emilmesini, metabolize edilmesini saglar. Endokrin fonksiyonu ise hormonal fonksiyonlardir. Pankreas seker hastaliginin olusmamasi için insülin ve benzer bazi hormonlari salgilayan bir organdir” diye konustu.
Hastaligin mide agrisini andirdigini belirten Prof. Dr. Karaman, “Pankreas yerlesim itibariyla midenin arkasinda bulundugu için sikayetler mide sikayetini andirabilir. Karin agrisi yapar, bu karin agrisi mideyle ayni yerde oldugu için karisabilir. Ikinci olarak pankreasin basinda yerlesen kanserler sarilik yapabilir yani ana safra kanali pankreasin içinden geçtigi için kanser safra kanalini daraltip kapatarak tikanmasina sebep olabilir. Pankreas kanseri kilo kaybi yapabilir. Hastalar genellikle sebebini açiklayamadiklari istemsiz bir kilo kaybi sikayetiyle gelebiliyorlar hastaneye. Bunun disinda yine safra kanali tikandigindan sindirim enzimleri de salgilanamadigi için ishal sikayeti ile de gelebilirler. Nadir de olsa gördügümüz baska bir sikayet beklenmedik bir zamanda baslayan seker hastaligidir. Pankreas kanserini düsündüren bulgulardan bir tanesi olabilir” ifadelerini kullandi.
“Vakalarin yüzde 85’i ameliyat asamasini geçtikten sonra bize geliyor”
Hastalarin sadece yüzde 10 ile 15’inin erken evrede fark edildigine isaret eden Prof. Dr. Karaman, “Pankreas kanserinin tedavisi biraz evresiyle ilgilidir. Eger erken evrede yakalanabilirse ki bu genelde vakalarin yüzde 10 ile 15’ine tekabül eder. Genellikle sinsi seyrettigi için vakalarin yüzde 80-85’i artik ameliyati geçmis halde bize gelirler. Eger ameliyat asamasinda yakalayabildigimiz sansli grubu yakalayabilirsek bunlarda esas tedavi ameliyattir. Cerrahide de kitlenin bulundugu bölge alinir. Eger bas tarafina yerlesmisse pankreas whipple dedigimiz bir ameliyatla alinir, kuyruk kismina yerlesmisse sadece kuyruk kisminin alinmasi yeterlidir. Eger yan organlara, etrafindan geçen damarlara yapismissa ya da uzak organlara metastaz yapmissa karaciger, mide gibi organlara girmisse o zaman ameliyat asamasini biraz geçmis demektir. Bu durumda kemoterapi, radyoterapi ve akilli ilaçlarla tedavi yapilmaya çalisilir” dedi.
Pankreas kanseri risk faktörlerini ortadan kaldirmanin önemine deginen Prof. Dr. Karaman, genetik yatkinligi kaldirmak mümkün olmasa da genetik yatkinligi olanlarin ultrason, tomografi, MR ve endoskopik ultrason gibi yöntemlerle belli araliklarla hekime gidip kendilerini kontrol ettirmeleri gerektigini vurguladi. Prof. Dr. Karaman, bununla birlikte sigara içenlerin birakmasini, asiri kilosu olanlarin kilo vermesini, alkol tüketenlerin de alkolden uzak durmalarini tavsiye etti.