Uzmanlardan, Rekolteyi Yüzde 50'Ye Kadar Arttirmak Için Sertifikali Tohum Uyarisi

Konya’da 38 bin 873 kilometrekare yüzölçümünün yüzde 47’si tarim arazisi olarak kullanilan Konya Ovasinda, hububatta hasat döneminde bitkinin verim ve kalitesinin artmasinda son dönemlerde sertifikali tohum büyük rol aldi. Bilimsel arastirmalar sonrasi sertifikali tohum kullanilan alanlarda düzenli sezon hazirligi ile yüzde 50’ye varan verim artisi elde edilebilecegini hatirlatan TSÜAB Genel Sekreter Yardimci Bahattin Bozkurt, "Sertifikali tohum kullananlarin verimde yüzde 20 hatta teknolojik kültürel tedbirleri uygulanirsa yüzde 50’ye varan bir verim artisi sagladigini göstermektedir. Türkiye’nin tarim alanlari belli ama hizla bu tarim alanlarimiz gittikçe azaliyor. O zaman ne oluyor, birim alanda daha kaliteli çevreye uyumlu, çevreye zarar vermeyen çiftçilerin gelirini arttirici birim alanindan daha fazla ürün elde etme gerekliligi oluyor. Bugün 85 milyon diye bir nüfusumuz varsa, 2040 gibi yillarinda 100 milyona varacak bir nüfusu besleyecek bir tarimsal üretime gitmek zorundayiz. Bu üretimi yaparken üretim alanlari da belli o zaman birim alanda en yüksek verimi alacak sekilde bir yapilanmaya gitmemiz gerekiyor. Bu da sertifikali tohum kullanmakla olur" dedi.



"2002 yilinda 45 bin ton üretimimiz, su anda 1 milyon 450 bin tonlara yükseldi"

Bahattin Bozkurt, "Bugün 22 milyon ton hububat tohumu üretiyoruz. Eger sertifikali ve dekara verimi 500 kiloya yaklasan bir çesidin sertifikali tohumlugu kullanirsak, sadece 50 kilo dönümde arti verim sagladigi zaman ülkemizdeki hububat üretiminin ne kadar artacagini görürüz. Yani sertifikali tohum kullanildigi sürece verimde en az yüzde 30’a varan bir artis sagliyoruz. Sertifikali tohum özellikle hububatta kendine döllenen dedigimiz bitkilerde 2002 yilinda 45 bin ton üretimimiz, su anda 1 milyon 450 bin tonlara yükseldi. Kullanim oranlarimiz da eskiden yüzde 20’den, yüzde 65’e vardi. Hibrit çesitlerde de sertifikali tohum yüzde 100 civarindaydi. Ama bu kendine döllenen dedigimiz hububat çesitlerde hala da Avrupa’nin bir miktar gerisindeyiz. Bunun için de özellikle çiftçilerimize yeni çesitlere ait tohumlari kullanmalarini tavsiye ediyoruz. Ülkemizde tohumda disa bagimliyiz söylemleri var ama aslinda böyle bir sey yok. Biz hiç yurt disindan tohum almasak dahi, yurt içerisinde kendi üretimimiz için kendi çiftçimizin ihtiyaci yeterli miktarda sertifikali tohumu üretebiliriz. Ama bu bir ticarettir hem ithalat hem ihracat yapacaksiniz. Ayni zamanda son zamanlarda ihracat rakamlarina baktigimiz zaman ihracatimiz ithalatimizi geçmis durumda. Artik Türkiye 65’in üzerinde ülkeye tohum ihraç eden bir teknolojik bir altyapiya sahip oldu" ifadelerini kullandi.

"Konya bölgesi ülke çapindaki üretimlere bakildigi zaman birinci sirada"

Ziraat Mühendisleri Odasi (ZMO) Konya Sube Baskani Kirkgöz, "Yaklasik olarak 179 tane firmamiz Konya bölgesinde 1 milyon 100 bin dekarlik bir alanla üretim yapmakta. Bu da yaklasik olarak yine Konya bölgesinde 370 bin ton civarinda sertifikali tohum üretimi tekabül ediyor. Konya bölgesi yüz ölçümü olarak bakildigi zaman çok büyük bir alana sahip. Tabii burada tohum ekilisleri tarla bitkileri ürün yetistiricilikleri de o oranda yüksek bir sekilde yapilmakta. Çogu üründe Konya bölgesi ülke çapindaki üretimlere bakildigi zaman birinci sirada yer almakta. Sertifikali tohumda da yine ayni sekilde birinciligini korumakta. Çiftçilerimiz sertifikali tohum kullanim destegini ciddi anlamda dikkate alarak tohumunu, seçimini yapiyor. Tabii ülkemizde ciddi anlamda tohum üretimi var ama çiftçilerimiz de kendi tohumlarini hibrit olmayan tohumlarda, standart tohumlarda kendi tohumlarini eleyerek kullanabiliyor. Tabii bu desteklerin düsük oldugu dönemlerde eleme dedigimiz yani kaçak tohum sifatinda bulunan tohumlarin piyasadaki satislarinin ve ürün miktarinin arttigini görüyoruz. Ileriki dönemlerde biz bu desteklerin biraz daha artacagini inaniyoruz" diye konustu.