Müzeler Ve Kültür Merkezleri Müdürü Özbilgin Açiklamasi 'Kültür Miraslari Bilimsel Kurallar Dahilinde Restore Ediliyor'

Kültür ve Turizm Bakanligi Vakiflar Genel Müdürlügü Müzeler ve Kültür Merkezleri Müdürü Önder Özbilgin, “Vakiflar Genel Müdürlügü olarak vakiflarin vakfedenlerin iradesi dogrultusunda günümüz sartlarina göre yasatilmasinin yani sira vakif eserlerimizin islevselligini devam ettirmesi ve gelecek nesillere birakilmasi önceligimizdir” dedi.

Müzeler Ve Kültür Merkezleri Müdürü Özbilgin Açiklamasi 'Kültür Miraslari Bilimsel Kurallar Dahilinde Restore Ediliyor'
Vakiflar Genel Müdürlügü Müzeler ve Kültür Merkezleri Müdürü Önder Özbilgin, geçtigimiz günlerde Birlesmis Milletler Egitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafindan Dünya Mirasi Listesi’ne girmeye hak kazanan Arslanhane ya da bir diger adiyla Ahi Serafettin Camii’nde gerçeklestirilen restorasyon çalismalariyla ilgili yazili açiklamada bulundu. Yaklasik 750 yillik geçmise sahip olan Arslanhane Camii’nin 13. yüzyildan bu yana iyi bir sekilde korunarak günümüze kadar ayakta kalabildigini belirten Özbilgin, “Ankara’daki en önemli Selçuklu yapisi olarak bilinen cami 13. yüzyilda yapilmistir. Arslanhane Camii, Anadolu’nun ’ahsap malzemeli camileri ve mescitleri’ olarak bilinen ve Ankara ekolünü olusturan grup arasinda yer alir. Selçuklu ve Beylikler döneminde özellikle Orta ve Iç Bati Anadolu’ya özgü bir cami tipi olarak gelisen bu yapilar, ahsap direkli ve içten düz ahsap tavanli olarak insa edilmislerdir. Arslanhane Camii de bu özellikleri tasiyan basarili ve ilginç bir örnektir. Derinlemesine dikdörtgen planli cami, 27.5x24.5 metre ölçülerinde olup, özgününde tek mekandan olusmaktadir. Yapinin harim bölümünün güneydogu duvarinin tam ortasinda mihrap, mihrabin güneybatisinda ise ahsap minberi yer almaktadir. Boyutlari, malzemesi ve süslemeleriyle ilk bakista dikkati çeken mihrap, kaliteli çini isçiligi ile alçi kabartma süslemeleri nedeniyle sanat tarihçiler tarafindan Iran’daki 12. yüzyil ve 13. yüzyil baslarinda Büyük Selçuklu döneminde yapilmis alçi isçiliginin özelliklerini yansitan mihraplarin Anadolu’daki ilk örnegi olarak degerlendirilmektedir. Minber, ceviz agacindan taklit kündekari teknigi ile yapilmistir. Yaklasik 390x110 santimetre boyutlarinda 610 santimetre yüksekligindeki minber oldukça iyi korunmustur” dedi.



"Kültür miraslari bilimsel kurallar dahilinde restore ediliyor"

Vakfedenler tarafindan günümüze kadar ulasan kültür miraslarinin restorasyon ve konservasyon islemlerinin bilimsel kurallar tarafindan restore edildigini, kültür miraslarini gelecek nesillere en güzel sekilde birakilmasi adina çalismalarin hiz kesmeden devam ettigini vurgulayan Özbilgin, “Vakiflar Genel Müdürlügü olarak vakiflarin vakfedenlerin iradesi dogrultusunda günümüz sartlarina göre yasatilmasinin yani sira vakif eserlerimizin islevselligini devam ettirmesi ve gelecek nesillere birakilmasi önceligimizdir. Tasinmaz kültür yapilarimizin bilimsel kurallar dahilinde restorasyon ve konservasyonlari yapilmakta, tasinir kültür varliklarimizdan koleksiyonlar olusturularak müzelerimizde sergilenmektedir. Dünya Miras Listesi’ne giren Orta Asya karakterine sahip ahsap sütunlu cami tipi atalarimiz tarafindan Anadolu’ya getirilmistir. Hipostil tarzda ahsap direkli ve kirisli camilerimiz günümüzde de orijinal haliyle var olmaktadir” açiklamalarinda bulundu.

"Restorasyon çalismalari büyük bir titizlikle tamamlandi"

Arslanhane Camii’nde gerçeklestirilen restorasyon çalismalarinin büyük bir titizlikle ve uzman bir kadroyla yapildiginin altini çizen Özbilgin, “Duvar yüzeylerinde zemin bozulmayacak sekilde itinali siva raspasi yapilarak arastirma çalismalari sonucunda tespit edilen çimento esasli sivalar kaldirilmis, iç duvarlarda kireç esasli sivalar yapilmistir. Tasiyici ahsap kolonlar üzerindeki ahsap desenli sentetik kaplama tabakalari ve altindaki macun tabakalari ile dolgu tabakalari ahsabin kendisine ve yüzeyine zarar vermeden, kimyasal ve mekanik yöntemlerle kontrollü bir sekilde raspa edilmis, bir yüzeyde islem 11 kere tekrar edilerek ahsap yüzeyine ulasilmistir. Arslanhane Camii’nin en büyük sorunu ahsap tasiyici kolonlardaki gözle görülebilen yatay düzlemdeki deplasmanlar sakülünden kaymalar olmustur. Kolonlarin üst merkezleri ile alt merkezleri arasindaki sapmalar lazer terazi ve lazer metreyle ölçülmüs, 35 santimetrelere varan sapmalar tespit edilmistir. Yapinin çok nitelikli olan alçi mihrabinin üzerindeki boya ve harç tabakalari itinali bir sekilde temizlenerek, özgün yüzeyi açiga çikarilmistir” dedi.



“Yapilarin tamaminda dis cephesi yigma ve kesme taslardan yapilirken, iç kisimlar ahsap malzemeden yapilmistir”

13. yüzyilda Anadolu’da insa edilen ve Dünya Miras Listesi’ne giren Afyonkarahisar, Eskisehir, Ankara, Konya ve Kastamonu illerinde toplam 5 cami oldugunu belirten Özbilgin, “Afyonkarahisar Ulu Cami, Eskisehir Sivrihisar Ulu Cami, Ankara Ahi Serafettin Camii, Beysehir Esrefoglu Camii, Kastamonu Kasaba köyü Mahmutbey Camileri büyük öneme sahip camilerimizdir. Sivrihisar ve Afyonkarahisar Ulu Camilerimiz ender görülen enlemesine plan semasina sahiptir, diger camilerimiz ise uzunlamasina plana sahiptir. Ortak mimari özelliklere ve tarihe sahip, tasarim ve malzeme açisindan özgünlüklerini büyük ölçüde korumalari nedeniyle hipostil tipi ahsap camileri temsil eden bir grup olarak degerlendirilmistir. Yapilarin tamaminda dis cephesi yigma ve kesme taslardan yapilirken iç kisimlar ahsap malzemeden yapilmistir. Harim kismi ahsap direklerle desteklenen camilerimizde kapilar, minberler, sütunlar ve tavan kirislerinde ahsap oymaciligindaki ustalik, süsleme ve bezemelerde kalem isçiligi saheserdir” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA