Teknolojii, Insanlarin Hareketini Yüzde 98'Den Yüzde 28'E Düsürdü...
Son yüzyilda insan hareketinin yüzde 98 seviyesinden yüzde 28 seviyesine indigini belirten Doç. Dr. Erkan Kaya, hareketsiz hayat tarzinin insan sagligini tehdit eden bir boyuta vardigini ifade etti.
Haraketliligin insan için bir ihtiyaç olduguna deginen Doç. Dr. Kaya, insan vücudunun birbiriyle ortaklasa çalisan çesitli sistemlerden olustugunu dile getirdi. Bu sistemlerin ortaklasa ve düzenli çalismasinin oldukça önemli oldugunun altini çizen Doç. Dr. Kaya, “Kas iskelet sistemi, kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi gibi diger hayati faaliyetleri ayakta tutan ve saglik için önemli olan sistemlerden bir tanesidir. olusum geregi insan vücudu hareketli olmaya programlidir. Dolayisiyla tarihin baslangicindan beri insanoglu kendisini koruyabilmek, karnini doyurabilmek ve çesitli tehlikelerden kaçabilmek için geçtigimiz yüzyila kadar sürekli hareket halinde bulunmustur. Yapilan çalismalar göstermektedir ki son yüzyilda insanoglunun hareketi yüzde 98 seviyesinden yüzde 28 seviyesine inmistir” dedi.
Hareketsiz hayatin birçok hastaliga davetiye çikardigini hatirlatan Kaya, “Teknolojik gelismelerle birlikte hareketimiz gün geçtikçe azaliyor. Pandemi sürecinde basit günlük yasam aktivitesi olarak sayilan alisverisleri bile evden çikmadan yapar duruma geldik. Bir an önce fabrika ayarlarimiza dönmemiz gerekiyor. Yapilan çalismalar göstermektedir ki hareketsizlik; insülin direnci, seker hastaligi, kardiyovasküler hastalik, hatta birçok kanser türünde tek basina önemli bir risk faktörünü olusturmakta. Hatta bir çalismaya göre hareketsiz kalmak, bir gün boyunca sigara içen insanla birlikte ayni risk faktörünü olusturmaktadir” seklinde konustu.
Günlük yapilacak bazi dogru egzersizlerle saglikli bir vücuda sahip olmanin mümkün olabilecegini vurgulayan Kaya, ‘’Haftada 5 gün, günde en az yarim saat yapacagimiz hareket, günlük hareket ihtiyacimizi karsilayacaktirb. Unutmayalim ki günde en az 10 bin adim atmamiz gerekir. Kendimize uygun spor branslari seçebiliriz. Yaptigimiz hareketle birlikte kan dolasimi artar. Solunum hizimiz artar ve damardan salinan faydali hormonlar sayesinde dokularin oksijenlenmesi ve beslenmesi daha iyi seviyeye gelir. Dolayisiyla insan metabolizmasi artar. Bu sekilde kilo kontrolü olarak saglayabilecek yag yakimi da hizlanmis olur. Kaslardaki esneklik ve dayanikliliklar artar. Bu da kemik gücüne yansir. Yani osteoporozda da olusma riski daha aza indirilir. Cilt daha seffaf ve genç görünümü kazanir” diye konustu.