EKODOSD Susuzluga Dikkat Çekti

Aydin’da gelecekteki su sorunundan en çok sikinti çekecek yerlerin Kusadasi, Didim ve Söke ilçeleri olacagini ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doga Sevenler Dernegi (EKODOSD) Baskani Bahattin Sürücü, 3 ilçenin önemli su kaynagi olan Latmos Daglari’nin korunmasi gerektigine dikkat çekti.

EKODOSD Susuzluga Dikkat Çekti


Dünya genelinde oldugu gibi Aydin’da da yavas yavas etkisini gösteren iklim degisikligi ve kuraklik, dogaseverleri harekete geçirdi. Gelecekteki en büyük sorunlarin basinda ’susuzlugun’ gelmesi beklenirken, Ekosistemi Koruma ve Doga Sevenler Dernegi ise Aydin’da su konusunda en çok sikinti çekecek yerlesimlerin basinda Kusadasi, Söke ve Didim ilçelerinin geldigini ifade etti.

Dogal peyzaji ve kaya resimleri ile binlerce yillik uygarliklarin izini tasiyan Latmos’un, ayni zamanda Aydin’in Söke, Kusadasi ve Didim’in önemli su kaynagi olduguna dikkat çeken EKODOSD Baskani Sürücü, Latmos’un her geçen gün yok oldugunu ifade ederek dogal su kaynaklarinin korunmasi gerektigine dikkat çekti.

"3 ilçenin gelecekteki su sorunlarini çözmek için 2 baraj planlanmistir"

Su kaynaklarinin zamanla yetersiz hale gelecegini belirten Sürücü, "Iklim degisikliginin etkisiyle kurak geçen mevsimler sonucu özellikle yaz aylarinda en çok sikintisini çekecegimiz sorunlarin basinda ’su’ gelecektir. Sehirlerde büyük bir hizla devam eden yapilasmalar, beraberinde gelen nüfus artislariyla zaten kisitli olan su kaynaklarini yetersiz hale getirecektir. Bölgemizde su konusunda en çok sikinti çekecek yerlesimlerin basinda Kusadasi, Söke ve Didim olacaktir. Bu 3 ilçenin gelecekteki su sorunlarini çözmek için 2 baraj planlanmistir. Kusadasi ve Söke için Sariçay, Didim için Besparmak barajlari. Kusadasi, Söke, Davutlar ve Güzelçamli’nin içme ve kullanma suyunu temin edecek Sariçay Baraji’nin siyirma kazilari bitmis ve gövde dolgusunun çalismalari devam etmektedir. Henüz baslamayan Besparmak Baraji ve çalismalari devam eden Sariçay Baraji’ni dolduracak sular Latmos (Besparmak) Daglari’ndan gelecektir. Su anda Sariçay havzasinda, neredeyse derenin içine girecek kadar maden faaliyetlerinin oldugu görülmektedir. Kömür ocaklari ve feldspat madenlerinin sulari Sariçay’a akmakta, maden atiklari sularin götürmesi için dere kenarlarina yigilmaktadir. Eger tüm bunlara bir önlem alinamazsa, buralarda yasayanlar Latmos’tan gelen temiz sulara karisan maden sularini içecektir" dedi.



"Latmos’taki arastirmalar için çok uzun yillar gerekmektedir"

Latmos bölgesinin yerlesimlere su saglayacak rezevr olmanin yani sira, kültür varliklari açisindan benzersiz zenginliklere sahip oldugunu ifade eden Sürücü, "Dogal hayat bakimindan ise nesli tehlike altinda olan türlere ve zengin bitki çesitliligine sahip olup, ayni zamanda geleneksel yasamlarini yüzlerce yildir sürdüren insanlarin yasadigi bir bölgedir. Latmos bölgesinde yer alan binlerce yillik arkeolojik ve kutsal alanlar, hayvancilik yapan Yörükler tarafindan da kullanilmis. Hemen her kösesinden kültürel varliklarin çiktigi Latmos’taki arastirmalar için çok uzun yillar gerekmektedir. Insanlik tarihine yeni buluslar katacak önemli degerlerin çikabilecegi bir yer olmasi nedeniyle mutlaka korunmasi saglanmalidir. 8 bin yil öncesinden Osmanli Dönemi’ne kadar birçok uygarligin gelip geçtigi Latmos Daglari’nda, günümüzdeki insanlar da geleneksel yasamlarini sürdürmektedir. Latmos bölgesinin olaganüstü güzellikteki dogal peyzaji, binlerce yillik zengin tarihi, biyolojik çesitliligi, nesli tehlike altindaki türleri, essiz güzellikteki kaya yapilari ve geleneksel yasamlarini sürdüren yöre insanlariyla korunarak, gelecek nesillere ulastirilmasi için, alana etkisi olabilecek her türlü olumsuz faaliyetin detayli bir sekilde degerlendirilmesi gerekmektedir. Kisacasi Latmos bütüncül olarak korunmalidir" seklinde konustu.

Kaynak: İHA