Başkan Erdoğan açıkladı! Adalet sistemini suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmeyiz
Başkan Recep Tayyip Erdoğan 2022-2023 Adli Yıl Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulunudu. Erdoğan konuşmasında birilerinin Türkiye'nin adalet sistemini suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için var gücüyle çalıştığını belirterek, "Karşımıza çıkan kim olursa olsun böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığını herkes görecek, kabul edecek" dedi
Başkan Erdoğan, tüm taraflarıyla yargı ve hukuk dünyasının 2053 vizyonunu oluşturmaya çağırdı. Erdoğan, AİHM kararları için 'adil değildir, siyasidir' mesajı verdi. Ayrıca; siyaset iklimi sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasayı Türkiye'ye kazandıracak adımlara uygun hale geldiğinde yeni Anayasa çalışmasını tekrar başlatabileceklerini ümit ettiğini söyledi.
Başkan Erdoğan, Yargıtay'da yapılan 2022-2023 Adli Yıl Açılış Töreni'nde şunları söyledi:
YENİ ANAYASA ÇALIŞMASI
İnsan haklarına dayanan, hukukun üstünlüğünü esas alan, sivil, demokratik ve özgürlükçü anayasayı ülkemize henüz kazandıramadık. Ama umudumuzu da kaybetmedik. Siyasetin iklimi böyle bir adıma uygun hale geldiğinde yeni Anayasa çalışmasını tekrar başlatabileceğimizi ümit ediyorum.
HAKİM VE SAVCI SAYISI YÜZDE 143 ARTTI
Adli yargıdaki mahkeme sayısını 3 bin 581'den yüzde 91.3 artışla 6 bin 852'ye; idari yargıdaki mahkeme sayısını 146'dan yüzde 42 artışla 208'e çıkardık. FETÖ ihanet çetesinin tasfiyesiyle ortaya çıkan eksikliğe rağmen, hakim ve savcı sayısını 9 bin 349'dan yüzde 143 artışla 22 bin 756'ya yükselttik.
HUKUKİ HİMAYE SİGORTASI
Önümüzdeki dönemde adalet sistemimizde iyileştirmeler yapacağız. Gündemimizin en başında avukatlarımızın sorunlarının çözümü var. Bunun için Avukatlık Kanunu'nu barolarımızla çalışarak yenilemek istiyoruz. Hedefimiz savunma hakkının daha da güçlendirilmesidir. Vatandaşlarımızın yargılama süreçlerinde, çeşitli sebeplerle hak mahrumiyetlerine uğramasından üzüntü duymaktayız. Bunun önüne geçmek için adli yargı sistemimizi yeniden ele alacağız. Değişik ülkelerde uygulaması bulunan hukuki himaye sigortasını Türkiye'ye kazandırmayı planlıyoruz.
ADALETE OLAN GÜVEN
Yapay zekayı, yargının ve yargı görevi yapan hakim, savcı ve avukatlarımızın hizmetine sunmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Yargı hizmetlerinden memnuniyetin ve hukuk güvenliğinin daha da artırılması için yeni adımlar atacağız. Adalete erişimi kolaylaştıracağız. Yargı süreçlerini sadeleştireceğiz. Alternatif çözüm yöntemlerini ve kapsamlarını geliştireceğiz.Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması ve adaletin vaktinde tecellisi için yeni projeleri devreye alacağız. Bu çalışmalarla milletimizin adalete olan güvenini en üst seviyeye çıkartmaya kararlıyız.
BÖYLE BİR REZİLLİĞE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ
Birileri, ülkemizin adalet sistemini nerelerle bağlantılı oldukları az çok tahmin edilen suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için var gücüyle çalışıyor. Karşımıza çıkan kim olursa olsun böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığını herkes görecek, kabul edecek. Bu ülkede herkes mücadelesini hukuk ve en önemlisi ahlak kuralları çerçevesinde verecek. Aksi yöndeki her gayret, her zorlama, her tahrik, her spekülasyon, her söylenti ülkemize yapılmış en büyük kötülüktür. Adaletin işleyişindeki aksaklıklardan, eksikliklerden, hatalardan şikayet etmekle, bizatihi bu sisteme husumet beslemek ve çökertmeye çalışmak tamamen başka şeyler. İlki anlaşılabilir, üzerinde konuşulabilir, gerektiğinde diyalogla iyileştirilmesi yönünde adımlar atılabilir bir yaklaşımdır. İkincisi yani adalete düşmanlık yapmak ise kabulü asla mümkün olmayan bir davranıştır, hatta ihanettir.
YARGI KURUMLARINI HEDEF ALANLAR
Bizim hayatımız, adalet kavramının kendi manevi dünyamızdaki, tarihimizdeki, kültürümüzdeki yerini anlamakla ve anlatmakla geçmiştir. İtirazlarımızı da bu çerçevede dile getirdik, desteğimizi de aynı anlayışla verdik.Yargı kurumlarımızı, hakimlerimizi, savcılarımızı sadece hukukla değil vicdan ve ahlakla da bağdaşmayacak ifadelerle hedef alanların, hedef gösterenlerin böyle bir muhasebe gayesi yoktur. Karşımızdakilerin derdi, ülkemizin hukuk devleti niteliğini güçlendirmek değil, hukuku kendi ajandalarının bir aracı haline dönüştürmektir.
AİHM KARARLARI SİYASİDİR
AİHM, kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir ama öbür tarafta Fransa, Almanya olunca maalesef ters kararlar verir.
SİNSİ GÜCÜN AYRICALIĞINA ÇİRKEFLİKLE ULAŞMAK İSTEYENLER
Kararlarını Türk milleti adına veren yargımızın bu niteliğinden rahatsız olanların, kimlerin değirmeninden su aldığını, kimlerinse değirmenine su taşıdığını gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Benzer şeytani tavırlara, yasama alanında da yürütme konusunda da şahitlik ediyoruz. Çünkü bunlar geçmişte uzunca bir süre, aynı yöntemlerle ülkenin enerjisini emmişler, vaktini heba etmişlerdi. Şimdi de haksız, mesnetsiz, sinsi gücün ayrıcalığına tehditle, şantajla, çirkeflikle ulaşmanın peşindeler.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ MÜCADELESİ
Milli iradenin tecelligahı olan yasama organının itibarını sarsacak davranışların hangi küçük hesaplarla yapıldığını gördükçe milletimiz adına üzülüyoruz. Yürütmenin önüne, kamu görevlilerini tehditten, yanlış bilgilerle kurumları töhmet altında bırakmaya kadar döşenen taşları, serpilen dikenleri gördükçe, ülkemiz adına üzülüyoruz.Yoksa siyasi alandaki mücadeleyle ilgili hiçbir tereddüdümüz yoktur.Tek gayemiz ülkemizin zarara uğramaması, milletimizin devletine olan güveninin zedelenmemesi, hukukun üstünlüğü ilkesine halel gelmemesidir. İnşallah, yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla, en önemlisi de milletimizle birlikte, hepimizin en büyük teminatı ve güvencesi olan adaleti daha da güçlendirerek bu bataklığı da kurutacağız.
2053 VİZYONU ÇAĞRISI
Ülkemizdeki herkesin, her kurumun, her bireyin kendini yeni Türkiye'ye göre hazırlaması gerekiyor. Hukuk sistemimiz de bunun dışında değildir. Buradan çağrımı yapıyorum. Adalet Bakanlığımızın koordinasyonunda tüm taraflarıyla yargı ve hukuk dünyamız 2053 vizyonunu oluşturmaya başlamalıdır. Yeni sivil anayasadan kurumsal kapasitenin ülkenin ve dünyanın değişen şartlarına göre geliştirilmesine kadar her konu bu vizyonun içinde yerini almalıdır.
Başkan Erdoğan, Yargıtay'da yapılan 2022-2023 Adli Yıl Açılış Töreni'nde şunları söyledi:
YENİ ANAYASA ÇALIŞMASI
İnsan haklarına dayanan, hukukun üstünlüğünü esas alan, sivil, demokratik ve özgürlükçü anayasayı ülkemize henüz kazandıramadık. Ama umudumuzu da kaybetmedik. Siyasetin iklimi böyle bir adıma uygun hale geldiğinde yeni Anayasa çalışmasını tekrar başlatabileceğimizi ümit ediyorum.
HAKİM VE SAVCI SAYISI YÜZDE 143 ARTTI
Adli yargıdaki mahkeme sayısını 3 bin 581'den yüzde 91.3 artışla 6 bin 852'ye; idari yargıdaki mahkeme sayısını 146'dan yüzde 42 artışla 208'e çıkardık. FETÖ ihanet çetesinin tasfiyesiyle ortaya çıkan eksikliğe rağmen, hakim ve savcı sayısını 9 bin 349'dan yüzde 143 artışla 22 bin 756'ya yükselttik.
HUKUKİ HİMAYE SİGORTASI
Önümüzdeki dönemde adalet sistemimizde iyileştirmeler yapacağız. Gündemimizin en başında avukatlarımızın sorunlarının çözümü var. Bunun için Avukatlık Kanunu'nu barolarımızla çalışarak yenilemek istiyoruz. Hedefimiz savunma hakkının daha da güçlendirilmesidir. Vatandaşlarımızın yargılama süreçlerinde, çeşitli sebeplerle hak mahrumiyetlerine uğramasından üzüntü duymaktayız. Bunun önüne geçmek için adli yargı sistemimizi yeniden ele alacağız. Değişik ülkelerde uygulaması bulunan hukuki himaye sigortasını Türkiye'ye kazandırmayı planlıyoruz.
ADALETE OLAN GÜVEN
Yapay zekayı, yargının ve yargı görevi yapan hakim, savcı ve avukatlarımızın hizmetine sunmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Yargı hizmetlerinden memnuniyetin ve hukuk güvenliğinin daha da artırılması için yeni adımlar atacağız. Adalete erişimi kolaylaştıracağız. Yargı süreçlerini sadeleştireceğiz. Alternatif çözüm yöntemlerini ve kapsamlarını geliştireceğiz.Yargılamaların makul sürede sonuçlandırılması ve adaletin vaktinde tecellisi için yeni projeleri devreye alacağız. Bu çalışmalarla milletimizin adalete olan güvenini en üst seviyeye çıkartmaya kararlıyız.
BÖYLE BİR REZİLLİĞE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ
Birileri, ülkemizin adalet sistemini nerelerle bağlantılı oldukları az çok tahmin edilen suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için var gücüyle çalışıyor. Karşımıza çıkan kim olursa olsun böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığını herkes görecek, kabul edecek. Bu ülkede herkes mücadelesini hukuk ve en önemlisi ahlak kuralları çerçevesinde verecek. Aksi yöndeki her gayret, her zorlama, her tahrik, her spekülasyon, her söylenti ülkemize yapılmış en büyük kötülüktür. Adaletin işleyişindeki aksaklıklardan, eksikliklerden, hatalardan şikayet etmekle, bizatihi bu sisteme husumet beslemek ve çökertmeye çalışmak tamamen başka şeyler. İlki anlaşılabilir, üzerinde konuşulabilir, gerektiğinde diyalogla iyileştirilmesi yönünde adımlar atılabilir bir yaklaşımdır. İkincisi yani adalete düşmanlık yapmak ise kabulü asla mümkün olmayan bir davranıştır, hatta ihanettir.
YARGI KURUMLARINI HEDEF ALANLAR
Bizim hayatımız, adalet kavramının kendi manevi dünyamızdaki, tarihimizdeki, kültürümüzdeki yerini anlamakla ve anlatmakla geçmiştir. İtirazlarımızı da bu çerçevede dile getirdik, desteğimizi de aynı anlayışla verdik.Yargı kurumlarımızı, hakimlerimizi, savcılarımızı sadece hukukla değil vicdan ve ahlakla da bağdaşmayacak ifadelerle hedef alanların, hedef gösterenlerin böyle bir muhasebe gayesi yoktur. Karşımızdakilerin derdi, ülkemizin hukuk devleti niteliğini güçlendirmek değil, hukuku kendi ajandalarının bir aracı haline dönüştürmektir.
AİHM KARARLARI SİYASİDİR
AİHM, kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir ama öbür tarafta Fransa, Almanya olunca maalesef ters kararlar verir.
SİNSİ GÜCÜN AYRICALIĞINA ÇİRKEFLİKLE ULAŞMAK İSTEYENLER
Kararlarını Türk milleti adına veren yargımızın bu niteliğinden rahatsız olanların, kimlerin değirmeninden su aldığını, kimlerinse değirmenine su taşıdığını gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Benzer şeytani tavırlara, yasama alanında da yürütme konusunda da şahitlik ediyoruz. Çünkü bunlar geçmişte uzunca bir süre, aynı yöntemlerle ülkenin enerjisini emmişler, vaktini heba etmişlerdi. Şimdi de haksız, mesnetsiz, sinsi gücün ayrıcalığına tehditle, şantajla, çirkeflikle ulaşmanın peşindeler.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ MÜCADELESİ
Milli iradenin tecelligahı olan yasama organının itibarını sarsacak davranışların hangi küçük hesaplarla yapıldığını gördükçe milletimiz adına üzülüyoruz. Yürütmenin önüne, kamu görevlilerini tehditten, yanlış bilgilerle kurumları töhmet altında bırakmaya kadar döşenen taşları, serpilen dikenleri gördükçe, ülkemiz adına üzülüyoruz.Yoksa siyasi alandaki mücadeleyle ilgili hiçbir tereddüdümüz yoktur.Tek gayemiz ülkemizin zarara uğramaması, milletimizin devletine olan güveninin zedelenmemesi, hukukun üstünlüğü ilkesine halel gelmemesidir. İnşallah, yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla, en önemlisi de milletimizle birlikte, hepimizin en büyük teminatı ve güvencesi olan adaleti daha da güçlendirerek bu bataklığı da kurutacağız.
2053 VİZYONU ÇAĞRISI
Ülkemizdeki herkesin, her kurumun, her bireyin kendini yeni Türkiye'ye göre hazırlaması gerekiyor. Hukuk sistemimiz de bunun dışında değildir. Buradan çağrımı yapıyorum. Adalet Bakanlığımızın koordinasyonunda tüm taraflarıyla yargı ve hukuk dünyamız 2053 vizyonunu oluşturmaya başlamalıdır. Yeni sivil anayasadan kurumsal kapasitenin ülkenin ve dünyanın değişen şartlarına göre geliştirilmesine kadar her konu bu vizyonun içinde yerini almalıdır.