Türk Bilim Insanlarinin Kanser Tedavisindeki Basari Orani Dünya Nörosirürji Dergisi'nde Yayinlandi

Türk bilim insanlari tarafindan gelistirilen Radyofrekans (RF) tedavisinin hastalardaki basari sonuçlari Dünya Nörosirürji Dergisi tarafindan yayinlandi. Yayinlanan sonuçlara göre 3 ve 6 aylik degerlendirmelerde hastalarin agrilarinin azaldigi, metastaz yapmis hücrelerin yok oldugu, prosedürel dönemde herhangi bir ciddi komplikasyon olmadigi, yag embolisi, viseral veya nöral hasar, hipotansiyon ve ölümün meydana gelmedigi belirtildi.

Türk Bilim Insanlarinin Kanser Tedavisindeki Basari Orani Dünya Nörosirürji Dergisi'nde Yayinlandi


Türk Bilim Insanlari tarafindan gelistirilen Radyofrekans ( RF) tedavisinin hastalardaki sonuçlari Dünya Nörosirürji Dergisi tarafindan yayinlandi. Invamed Laboratuvarlari’ndan yapilan açiklamaya göre, spinal metastazlar kanser hastalarinin yüzde 40’inda görülüyor, erken tani ve teshis daha uzun süre sag kalim oranini arttiriyor. Genellikle meme kanserlerinin yüzde 21’i, akciger kanserinin yüzde 14’ü, prostat kanserinin yüzde 8’i ve böbrek kanserinin yüzde 5’i spinal metastazlarin en sik görülen kaynaklari. Kemik metastazlari vertebral yapiyi zayiflatirken, kompresyon kiriklarina yol açabiliyor. Omurganin tümör dokusu ile lokal olarak yapilan Radyofrekans (RF) Ablasyon tedavisi sayesinde hasta stabilizasyonu bozulmadan kemik içinde bulan tümör hücreleri hedef alinarak tedavi gerçeklestiriliyor. Omurga cerrahisi restorasyonu ve stabilizasyonu, nörolojik defisitleri olan hastalar için uygun olan seçeneklerden biri. Türk bilim insanlari tarafindan gelistirilen RF cihazi ile spinal segmentte bulunan kemik içi kanserlerini direk kanser dokusunu hedef alarak, bir igne vasitasi ile kemik içinde bulunan tümör dokusunun içine noktasal olarak girip burada bulunan tümör hücrelerinin tamaminin yok edilmesi hedeflendi.

Invamed Laboratuvarlarinda Türk Bilim Insanlari tarafindan gelistirilen RF tedavisinin hastalardaki sonuçlari Dünya Nörosirürji Dergisi tarafindan yayinlandi. Dünyanin nörosirürji alaninda en önemli bilimsel dergisi konumunda olan Dünya Nörosirürji Dergisinde yayinlanan sonuçlara göre 3 ve 6 aylik degerlendirmelerde hastalarin agrilarinin azaldigi, metastaz yapmis hücrelerin yok oldugu, prosedürel dönemde herhangi bir ciddi komplikasyon olmadigi, yag embolisi, viseral veya nöral hasar, hipotansiyon ve ölümün meydana gelmedigi açiklandi. Hastanin tümör hücrelerinin kontrol altina alindigi, stabil bir kirik bulunmadigi, hastalarin yasam kalitesinin arttigi ve komplikasyon riskinin olmadigi avantajlari bildirildi.

Çalisma grubunun, 19 kadin ve 22 erkek hastadan olusturuldugu, grubun yas ortalamasinin 67 oldugu, semptomatik omurilik veya bir kompresyon olmadigi, omurga üzerinde araliksiz agri ve diger konservatif tedavilere (analjezik, kemoterapi) dirençli olan hastalarin çalismaya dahil edildigi, yumusak doku ekspansiyonu ve spinal metastaz, posteriyor elemanlari olan kiriklar gibi nörolojik komplikasyonu olan hasta gruplarin çalisma disinda birakildigi ayrica belirtildi. Hastalarin lezyon seviye sayilari dikkate alinarak metastazik hücrelerin kontrol altina alindigi ve hastalarin agri skalalarinin degistirildigi aktarildi.

Açiklamada, “Spinal tümör, kemik metastazlari içinde en yaygin alan. Kanser hastalarinin en az yüzde 30’u olmak üzere yüzde 70’e kadari, kanserin omurgaya yayildigini bildiriyor. Omurgaya yayilan kanserlerin genelde en yüksek oranda akciger, meme, prostattir. Akciger kanserleri, erkeklerde kemige en yaygin metastaz yapan kanser türüdür. Kadinlarda ise kemige en sik metastaz yapan meme kanseridir. Omurgaya metastaz yapan diger kanserler miyalon, melanon ve gastrointetinal kanserlerden böbrek ve tiroid kanserleridir. Tanisi genellikle sirt agrisi, nörolojik defisitlere özellikle dikkat edilerek yapilacak kapsamli bir tibbi muayene bir spinal tümörün teshisi için ilk tanimdir. Dogru ve pozitif tani için radyolojik testler gereklidir. Bunlar X-Ray, bilgisayarli tomografi, manyetik rezonans gibi görüntüleme metotlaridir ve spinal kanserin teshisinde önem arz etmektedir. Invamed üretim kampüsünde bilim insanlari tarafindan gerçeklestirilen ameliyatsiz girisimsel tedavi yöntemi sayesinde omurgaya igne yardimi ile girip içeride bulunan metastaz hücreleri RF ile tedavi etme prosedürüne göre islem gerçeklestirilmektedir.” denildi.

Invamed Baskani Rasit Dinç yaptigi açiklamada, “Minimal invaziv tedavi girisimlerinin sayilarinin arttigini, RF’nin özellikle açik cerrahi islemlere göre komplikasyon oranlarinin azalmasini sagladigini belirterek, Invamed olarak gelistirdigimiz minimal invaziv tedavi sayesinde tüm dünyada cerrahi komplikasyon oranlarinin düsmesini hedefliyoruz” dedi.

Dünya Nörosirürji Dergisi’nde böyle bir makalenin yayinlanmasi RF tedavimizin erken dönemde basarili olabilecegini bize gösterdigini belirten Dinç, uygulamanin orta ve uzun dönem sonuçlarini yakindan takip etmeyi sürdüreceklerini ifade etti.

Kaynak: İHA