YÖK'ten, 'Yüksekögretimde Büyük Veri Projesi' Adimi

Yüksekögretim Kurulu (YÖK) Baskani Erol Özvar’in açikladigi YÖK’ün yeni vizyon projeleri arasinda da yer alan “Yüksekögretimde Büyük Veri Projesi” basliyor. Proje çerçevesinde ilk olarak 8 pilot üniversitede çalismalar baslayacak.

YÖK'ten, 'Yüksekögretimde Büyük Veri Projesi' Adimi


YÖK ilk olarak 8 pilot üniversite ile proje çerçevesinde konuyu çalisma karari aldi. Büyük miktarda verinin kesfedilmesini ve yaygin kullanimini, ulusal ve uluslararasi düzeyde Türk yüksekögretimine önemli ivmeler kazandirmasini hedefleyen YÖK, “Büyük Veri Projesi” çalismalarini baslatti. Proje için ITÜ, ODTÜ, Atatürk Üniversitesi, Izmir Katip Çelebi Üniversitesi, Sabanci Üniversitesi, Firat Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve Trabzon Üniversitesi olmak üzere 8 pilot üniversite seçildi. YÖK Baskani Erol Özvar, projenin baslatilmasi dolayisiyla 8 üniversite rektörü ve proje çalismalarinda görev alan akademisyenler ile YÖK’te düzenlenen toplantida bir araya geldi. Açilis konusmasini yapan YÖK Baskani Özvar’in gerçeklestirdigi toplantida, pilot üniversitelerin rektörleri de projeye iliskin çalismalar konusunda bilgi aktariminda bulundu.

“Yüksekögretimde, egitimde ve arastirmada büyük veri, essiz firsatlar vadetmektedir”

Farkli kaynaklardan elde edilen büyük miktarda verinin kesfedilmesi ve yaygin kullanimi, ulusal ve uluslararasi düzeyde Türk yüksekögretimine önemli ivmeler kazandiracagina dikkat çeken YÖK Baskani Özvar, “Yüksekögretimde, egitimde ve arastirmada büyük veri, essiz firsatlar vadetmektedir. Ancak, konuyu derinlemesine çalisan ve bilen profesyonel arastirmacilarin sayisi gerektiginden çok az oldugunu ifade etmem lazim. Büyük veri ile ilgili 2003-2022 yillari arasinda Türkiye’de üniversitelerimizde 57 doktora ve 171 yüksek lisans tezi olmak üzere, 228 tez çalismasi üretilmistir. Bu proje, bu alanlarda yeni bir akademik kitlenin yetismesine de vesile olacaktir. Burada büyük veri çalismalarinda, güven ve etik kavramlarinin da önemle göz önünde bulundurulmasi gerektigini de vurgulamak isterim” ifadelerini kullandi.

“Toplanan veriden gerekli ve anlamli bilgiyi elde etme çalismalarini ‘büyük veri’ olarak adlandiriyoruz”

Dijital sistemlerin gelismesi ve dönüsümü ile birlikte büyük veri kavraminin daha da ön plana çiktigin altini çizen Prof. Dr. Özvar, “Dijital sistemlerin dünyaya hakim oldugu ve yüksek teknolojik ilerlemelerin neticesi olarak ortaya çikan geleneksel veri tabani yönetim sistemlerinin islem kapasitesini asan, akiskan, yüksek hacimli hiz ve çesitlilikteki verilerin saklanmasi, islenmesi, degerlendirilmesi, analizi ve toplanan veriden gerekli ve anlamli bilgiyi elde etme çalismalarini ‘büyük veri’ olarak adlandiriyoruz. 2022’de büyük veriyi elde etmek, depolamak ve analiz etmek için yeni teknolojiler ve teknikler üretmek için halen yeni yöntemler ile çalisilmaktadir. 1990’li yillarda en büyük veri boyutu terabayt iken, 2000’li yillarda petabayt ve 2010’li yillarda exabayttir. Gün itibari ile exabaytin bin kati olan zetabayt ve zetabaytin bin kati olan yotabayt olmak üzere depolanan veri miktarinin sürekli artis gösterdigi bilinmektedir” açiklamasinda bulundu.

“Egitim alaninda daha gelismis ögretim programlari ile egitimin kalitesi artacaktir”

Büyük verinin olusturulma sürecine de deginen YÖK Baskani Özvar, “Büyük veri olusturulurken geleneksel yapilandirilmamis verilerden, veri madenciligi marifeti ile bilgi toplanmakta, toplanan bilgiler yapilandirilmis veriye dönüstürülmektedir. Son asamada veriler yorumlanmakta, degerlendirilmekte ve analiz edilmektedir. Büyük miktardaki sayisal veriler, metinler ayrica ses kayitlari ve video görüntüleri ile tahlil edilebilmektedir. Bu baglamdan olmak üzere bir örnek verilirse; yüksekögretimde büyük veri araçlarinin kullanilmasi, ögrencilerin bireysel performans ve beceri seviyelerini analiz etme çalismalarinda kullanilacaktir. Bu çalismalar üniversitelerin karar alicilari, ögrenciler ve ögretim üyeleri bazinda ayri ayri toplanacak ve egitim alaninda daha gelismis ögretim programlari ile egitimin kalitesi artacaktir” seklinde konustu.



“Büyük veri çalismalari ivme kazanmistir”

Egitimde ölçme ve degerlendirme, arastirma yöntemleri, ögrencilerin meslek seçimleri, kontenjanlarin dagilim kapasiteleri, egitimin kalitesi ve performansi konularinda büyük veriden faydalanilacaginin altini çizen Özvar, “Özetle, bilgisayarlarin, teknolojik aletlerin, Ölçme ve Degerlendirmenin, saglikta ve uzayda kullanilan olaganüstü donanimli yeni aletlerin kesfi ve gelisimi neticesinde veri kaynaklari hizla artmis ve veri büyümesine neden olmustur. Literatürde, aslinda dünyadaki tüm verilerin yüzde 90’inin bugün en az 2 yillik oldugu bilinmektedir. Bu hizli ve birçok kaynaktan elde edilen devasa verinin geleneksel veri tabani isleme sistemi yöntemleri ile hem depolanmasi, hem analiz edilmesi imkansiz hale gelmistir. Böylece büyük veri çalismalari ivme kazanmistir. Tam da bu noktada diger önemli bir konu, verinin gizliligi konusunda ortaya çikabilecek problemleri de önleme amaci ile ilgili kurumda çalisan personelin büyük veri analizi ve madenciligi konularinda egitim alarak eldeki hazir veriyi kurumun disina çikarmadan analiz etmeleri ve sonuçlari kamu oyu ile paylasabilecekleri düsünülmelidir. Pilot üniversitelerimize bu projede basarilar diliyorum. Basarili çalismalar diger üniversitelerimize de örnek olacak ve sistem Türkiye çapinda yayginlasacaktir” açiklamasinda bulundu.

“Verisine sahip çikamayan üniversitesine de sahip çikamaz diyecegiz”

Büyük veri projesinin hayata geçirilmesi ile birlikte basta pilot üniversiteler olmak üzere tüm üniversitelerin akademik üretkenlik faaliyetlerinin izlenmesinde önemli bir parametre olarak uygulanacagini ve takip edilecegini vurgulayan Özvar, “Aslinda büyük veri projesi ülkemizde de devletimiz tarafindan uygulamaya konulan dijital dönüsümün bir ileri asamasini temsil ediyor. Bugün ana basliklari ile paylasilan bu proje aslinda ülkemizin dijital dönüsüm projesinin önemli bir asamasini gösteriyor. Bu aslinda muazzam sayida veri toplayan ve dagitan üniversitelerimizin kendi verilerine bir çerçeve dahilinde sahip çikmasini saglayacak ve bu konuda üniversitelerimizde bir farkindalik meydana getirecek. Bu proje ile üniversitelerimizin büyük verilerine sahip çikmasini saglayacagiz. Verisine sahip çikamayan üniversitesine de sahip çikamaz diyecegiz. Türkiye’deki 208 üniversitenin kendi alanlarina yönelik tüm üretimlerinin asinda dijital olarak yönetilmesine imkan saglayacak bir proje olma vasfini da tasimaktadir” degerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: İHA