ITO Baskani Avdagiç'ten 'Istanbul'a Özel Tesvik Paketi' Talebi

Dünyanin en büyük sanayi fuari olan Hannover Messe, 2019’dan sonra iki yil sadece online ortamda düzenlendikten sonra bu yil yeniden fiziki katilimla Almanya’nin Hannover kentinde basladi.

Türkiye, ev sahibi Almanya’dan sonra fuarin 4’üncü büyük yabanci katilimci ülkesi oldu. Yan sanayi, endüstri 4.0, enerji, yazilim, lojistik, hidrolik, pnomatik ve akiskan gücü gibi alanlarda öne çikan Hannover Fuari, bu yil 73’üncü kez düzenleniyor. Fuarda ITO’nun düzenledigi ve 4 ayri salona yayilan milli katilim alaninda 49 firma bulunuyor. Ayrica 45 firma da bireysel stantlariyla Hannover Messe’deki yerini aldi.

Istanbul Ticaret Odasi (ITO) Baskani Sekib Avdagiç, Türkiye’nin bu yil milli katilim ve bireysel katilim olmak üzere toplam 94 firma ile yerini aldigi Hannover Sanayi Fuari’nda gazetecilere açiklama yapti. Avdagiç, "Istanbul’u tesvik etmek, Türkiye’yi tesvik etmektir. Istanbul’daki sanayi tesislerinin teknoloji gelistirme, katma deger artirma, kapasite büyütme, yesil mutabakata uyum temali yatirimlarinin yogun sekilde desteklenmesi için ’Istanbul’a özel bir tesvik paketi’ hazirlanmasi yönünde talebimiz var" dedi.

Avdagiç, "Imalat sanayiinde ’akilli çözüm’ yarisinda Türk firmalarini görmekten mutluluk duyuyoruz" diye konustu.



“Dijitallesme ve sürdürülebilirlik, sirketleri dönüstürmek için anahtar konumunda”

Hannover Fuari’nin Türkiye’nin de üretim gücünü ortaya koyabilecegi, ufkunu genisletebilecegi essiz bir vitrin oldugunu belirten Avdagiç, "Istanbul Ticaret Odasi olarak ‘Üreten Türkiye’ mottomuz dogrultusunda biz Hannover’e her daim çok önem verdik" seklinde konustu.



Fuarin bu yil dijitallesme ve sürdürülebilirlik üzerine odaklandigini belirten Avdagiç, "Yarinin endüstrisini yaratalim slogani fuarin iddiasini gösteriyor. Gerçekten de dijitallesme ve sürdürülebilirlik, sirketleri ve endüstriyi dönüstürmek için anahtar konumunda. Dijitallesmis, iklim-zararsiz ve sürdürülebilir deger zinciri Türkiye’de de tüm isletmelerimizin önem vermesi gereken bir alan" dedi.



ITO Baskani Avdagiç, iklim-nötr olmanin yolunun dijitallesme, otomasyon ve yesil enerjiden geçtigini belirterek, "Dünyada CO2 emisyonunu düsürmek için çok rekabetçi bir süreç basladi" dedi.



Sanayide hidrojen enerjisini konusmaya basladigimiza dikkati çeken Sekib Avdagiç, "Gerçege dönüsmeye aday rüyalardan biri de bu. Demir-çelik, petro-kimya, çimento gibi agir endüstrilerde bu dönüsümün gerçeklesmesi enerji kaynakli karbondioksit üretiminin yüzde 20’ye yakin asagi çekilmesi saglanabilir. Hannover Fuari’nin “Sanayi Ülkesi Türkiye”nin gelisimi ve dönüsümü yolunda yeni kapilar açmasini temenni ediyorum" diye konustu.



“Kisa ve orta vadede yüksek teknolojiye dayali ihracati artirabilecek yegane altyapi Istanbul’da”

Avdagiç, Istanbul is dünyasinin Türkiye’nin milli hasilasinin 3’te 1’ini, toplam vergi gelirlerinin yüzde 46’sini, toplam dis ticaretin yüzde 50’sini tek basina ürettigine dikkate çekti. Türkiye’nin 500 milyar dolarlik ihracat hedefine ulasabilmesinin ancak katma degerli üretimin ihracat içindeki payinin arttirilmasi ile mümkün olacagini belirten Avdagiç, “Türkiye’nin yaptigi yüksek katma degerli ihracatin yaklasik yüzde 70’inin Istanbul’dan yapildigini unutmamak gerek. Istanbul’un ayni zamanda Türkiye’nin en çok yatirim çeken sehri oldugunu, yatirim tesvik belgelerinden Istanbul’un aldigi payin yüzde 14,3’e ulasmis durumda oldugunu, 82 adet stratejik yatirimin 13’ün Istanbul’da bulundugunu kaydetti.



Avdagiç, “Dolayisiyla kisa ve orta vadede yüksek teknolojiye dayali ihracati artirabilecek yegane altyapi Istanbul’da. Türkiye’de yüksek katma degerli üretime dönük yeni bir hub olusturmak için en kritik faktörün insan kaynagi oldugu da unutulmamali. Bu anlamda Istanbul Türkiye’nin en nitelikli insan kaynagina sahip sehir” dedi.



Halihazirda en gelismis bölge kategorisindeki 1’inci bölgede yer alan Istanbul’da tesvik edilen sektörlerin son derece sinirli oldugunu belirten Avdagiç, sunlari söyledi: “En son Ocak 2022’de açiklanan “Imalata Dayali Ithal Ikamesi Destek Programi’nda dahi tüm Türkiye kapsama dahil edilirken, yalnizca Istanbul kapsam disinda birakildi. Istanbul’da var olan ve ihracata büyük katki saglayan, katma degeri yüksek sanayi yatirimlarini tesvik sisteminin disinda birakmak, var olan kaynaklarin kullanilamamasina, kapasitenin arttirilamamasina, teknolojik dönüsümün sekteye ugramasina sebebiyet veriyor. Dolayisiyla bizim talebimiz; Istanbul’da, ekonominin denkleminden sanayiyi çikarmak yerine bilakis, sanayinin finansmanini güçlendirecek yenilikçi uygulamalarin hayata geçirilmesi.”

“Üreten Türkiye tablosu para ve maliye politikalarinin etkilerini artiracak, beklentileri iyilestirecek”

Avdagiç, 2021’de 14 bin firmamizin ilk defa ihracat yaptigina da dikkati çekti. Sekib Avdagiç, sunlari söyledi:

“Pandeminin ilk günlerinden itibaren Türkiye’nin lojistik imkanlari ön plana çikmisti. Bu noktada avantajimizi devam ettiriyoruz. Ihracatimiz arttikça sanayimiz büyüyor, sanayimiz büyüdükçe ihracatimiz artiyor. Üç aylik ihracatimiz 60,2 milyar dolar. Son iki ayda sanayimizdeki büyüme yüzde 10,5. Kapasite kullanimi son 12 aylik dönemde yüzde 76-78 araliginda seyrediyor. Önümüzdeki süreçte dünyada ve Avrupa’da olusabilecek bir resesyon, buradaki ivmelenmeyi kesintiye ugratabilir. Ancak her halükarda Türkiye’nin pandemi sürecindeki tedarikçi ülke kazanimlarini koruyacagini ve ibrenin hep yukari yönlü olacagini düsünüyoruz.”

Yasadigimiz enflasyonist baskiyi, üretim imkân ve kabiliyetlerini artiracak tedbirlerle asacagimizi belirten Avdagiç, “Üreten Türkiye tablosu para ve maliye politikalarinin etkilerini artiracak, beklentileri iyilestirecek, dalgalanmalari dindirecek ve fiyatlama davranislarini dogru yöne sevk edecektir” dedi.



Avdagiç, burada iki ayakli bir strateji izlememiz gerektigini kaydetti.

Avdagiç, sunlari söyledi: “Birincisi, var olan kapasitemizi yeni yatirimlarla büyütmek. Zira kapasite kullanim oranlarinda yüzde 80’lere yaklastik. Ikincisi ise üretimde ve ihracatta, ileri teknoloji ürün gruplarinin payini hizla artirabilmeye odaklanmaliyiz. Türkiye’nin cari açik yerine sürdürülebilir boyutta cari fazlaya ulasabilmesi için ihracat kaleminde hem menzil, hem de ürün bazinda bir degisim yasanmali. Yakindan tedarik sürecinin avantajini pandemi sürecinde deneyimledik. Önümüzdeki dönemde artik çok daha uzak menzillere ulasabilmeliyiz. Türkiye’nin 2022 yili stratejisi de menzili ve ürün gamini genisletme yönünde olmali. Bu dogrultuda atilacak her adim cari fazlali büyüme dönemine uzanan köprüye saglam bir tugla ekleyecektir.”

Hannover Messe Sanayi Fuari 2 Haziran Persembe gününe kadar açik kalacak.