Sosyal medyada yorum yapanlar dikkat! Yargıtay’dan emsal karar
Yargıtay, sosyal medyada yorum yapılması ile ilgili dikkat çeken bir karar verdi. Sosyal medyadan suç teşkil edici paylaşımlarda savcılıkların şüpheliye ulaşılamadığı gerekçesiyle verdiği kavuşturmaya yer olmadığına dair kararları hatalı bulan Yargıtay, soruşturma evrakının daimi aramaya alınıp araştırmanın sürmesine hükmetti.
Yargıtay, sosyal medyada sahte hesaplar açarak hakaret ve tehdit içerikli yorum yapan kullanıcılara yönelik önemli bir karar verdi.
ABD'de merkezli sosyal paylaşım sitelerinden yapılan suç teşkil edici paylaşımlarda savcılıkların şüpheliye ulaşılamadığı gerekçesiyle verdikleri kavuşturmaya yer olmadığına dair kararları hatalı bulan Yargıtay, soruşturma evrakının daimi aramaya alınarak araştırmaya devam edilmesi gerektiğini belirtti.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin kararında, müştekinin sosyal paylaşım sitesi facebooktan yaptığı bir paylaşıma başka bir facebook kullanıcısının 'Gitmeyeceksin şehidin cenazesine. S.. git. DHKPC'li p… PKK'lı p… leşine' şeklinde yorum yaparak hakaret ettiğini ve bunun üzerine müştekinin de şikayetçi olduğu anlatıldı.
ABD YERİNE GETİRMİYOR
Kararda, Cumhuriyet Başsavcılıklarının merkezi ABD olan Facebook, Hotmail, İnstagram isimli sosyal paylaşım siteleri ile ilgili olarak yapılan istinabe taleplerini ABD adli makamlarının hafif suç sayarak yerine getirmediğini, hesapların bağlı olduğu şirketlerin de hesap sahiplerinin verdiği bilgiyi teyit ettirmediklerini ve gerçek kimliğin tespitini sağlayacak bir kayıt tutmadıklarını belirterek bu nedenle şüpheliye ulaşılamadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikleri ifade edildi.
YARGITAY, KARARI BOZDU
Yargıtay kararında, etkin soruşturma yapılmadığından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, suçun kim tarafından işlendiğinin tespit edilememesi halinde soruşturma evrakının daimi aramaya alınarak araştırmaya devam edilmesi gerektiği ifade edildi.
Kararda, 'söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin tespiti durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden soruşturmanın genişletilmesi kararı yerine, kavuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara yapılan itirazın reddedilmesinde isabet görülmemiştir' denilerek karar bozuldu.
ABD'de merkezli sosyal paylaşım sitelerinden yapılan suç teşkil edici paylaşımlarda savcılıkların şüpheliye ulaşılamadığı gerekçesiyle verdikleri kavuşturmaya yer olmadığına dair kararları hatalı bulan Yargıtay, soruşturma evrakının daimi aramaya alınarak araştırmaya devam edilmesi gerektiğini belirtti.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin kararında, müştekinin sosyal paylaşım sitesi facebooktan yaptığı bir paylaşıma başka bir facebook kullanıcısının 'Gitmeyeceksin şehidin cenazesine. S.. git. DHKPC'li p… PKK'lı p… leşine' şeklinde yorum yaparak hakaret ettiğini ve bunun üzerine müştekinin de şikayetçi olduğu anlatıldı.
ABD YERİNE GETİRMİYOR
Kararda, Cumhuriyet Başsavcılıklarının merkezi ABD olan Facebook, Hotmail, İnstagram isimli sosyal paylaşım siteleri ile ilgili olarak yapılan istinabe taleplerini ABD adli makamlarının hafif suç sayarak yerine getirmediğini, hesapların bağlı olduğu şirketlerin de hesap sahiplerinin verdiği bilgiyi teyit ettirmediklerini ve gerçek kimliğin tespitini sağlayacak bir kayıt tutmadıklarını belirterek bu nedenle şüpheliye ulaşılamadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikleri ifade edildi.
YARGITAY, KARARI BOZDU
Yargıtay kararında, etkin soruşturma yapılmadığından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, suçun kim tarafından işlendiğinin tespit edilememesi halinde soruşturma evrakının daimi aramaya alınarak araştırmaya devam edilmesi gerektiği ifade edildi.
Kararda, 'söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin tespiti durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden soruşturmanın genişletilmesi kararı yerine, kavuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara yapılan itirazın reddedilmesinde isabet görülmemiştir' denilerek karar bozuldu.