3 Mayis Dünya Astim Günü

Astimin tamamen tedavi edilebilen bir hastalik olmadigi ama tedaviyle astimli hastalarin saglikli, normal bir yasam sürdürebildigi belirtildi.

3 Mayis Dünya Astim Günü
3 Mayis Dünya Astim Günü ile ilgili açiklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tip Fakültesi Gögüs Hastaliklari Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, astimin hem çocuklarda hem de eriskinlerde sik görülen bir hastali oldugunu hatirlatti. Özlü, her 3-4 evden birinde astimli bir hasta bulundugunu vurgulayarak “Astim nefes darligi, öksürük, hirilti, gögüste sikisma ve efor sirasinda tikanma gibi semptomlarla kendini belli eder. Tedavi edilmezse kisiyi sinirlar, günlük islerini yapmasini engeller, uykusunu bozar, yasam kalitesini kötülestirir. Günümüzde astim etkin ve güvenli olarak tedavi edilebilmektedir. Astimi yok edemiyoruz, ama kontrol altina alabiliyoruz. Yani, tedaviyle astimli hasta astimi olmayan bir kisi gibi saglikli, normal bir yasam sürdürebilir. Ne var ki, astimli hastalarin çogu maalesef, tibbin sundugu bu imkandan yeterince yararlanamamaktadir. Tedaviye ragmen semptomlari sürmekte ve hastalik, yasamini kisitlamaya devam etmektedir. Çünkü astimin kontrol altina alinabilmesi, sadece hekimin çabasiyla mümkün olmaz. Hasta ve yakinlarinin da elini tasin altina koymasi ve sorumluluk almasi gerekmektedir” dedi.

“Hekim taniyi koyar ve tedaviyi belirler. Tanida ve tedavi seçiminde hastanin verdigi bilgiler ve hastanin tercihleri çok önemlidir” diyen Özlü “Hele tedavinin uygulanmasi, tedaviye uyum tümüyle hastanin ve yakinlarinin sorumlulugundadir. Tavsiyelere uymak, astimi tetikleyen faktörlerden kaçinmak, ilaçlarini dogru zamana ve dogru teknikle kullanmak, takip ve kontrollerini aksatmamak ve hekimiyle isbirligi yapmak hasta tarafinin sorumlulugudur. Hastaligini günlük olarak ölçmek; durumunda degisiklik oldugunda bunu erken fark edip, tedavisinde buna uygun modifikasyonlar yapmak; bu yeterli olmazsa hekimine gecikmeden basvurmak yine hastaya düsmektedir. Buna ‘Öz yönetim’ diyoruz. Astimli hastalar ve yakinlari hekimlerince hastaliklari ve tedavileri hakkinda egitilmeli ve hastaliklarinin yönetiminde aktif olarak sorumluluk üstlenmelidirler. Bu durumda astimli hastalarimizin, hiç astimi olmayan kisiler gibi tümüyle normal ve saglikli olarak yasamalari mümkün olacaktir” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA