Kari-Koca Serada Yillardir Beraber Kazma Salliyor

Kocaeli’nin Gebze ilçesi Cumaköy Mahallesi’nde yasayan ve yillardir seracilik isiyle ugrasan 68 yasindaki Hasan Duran ile esi 56 yasindaki Sultan Duran çifti, her yil emek vererek ürettikleri sebzeleri pazarlarda satarak geçimlerini sagliyor. Bu iste bir türlü emeklerinin karsiligini alamamalarindan yakinan çift, ogullarinin çok istekli olmasina ragmen bu isi devam ettirmesini istemiyor. Yasli çift, her gün sabahtan aksama kadar ugrastiklari seralarinda ürettikleri ürünlerin kendilerinden çok cüzi miktarlara satin alindigina ve marketlerde 3 kati fiyatlara satilmasina sitem ediyor.

“Agirlik olarak yesillik üzerine ürünler yetistiriyoruz”

Normalde insaat kalfasi oldugunu ve emekli olduktan sonra bir hevesle seraciliga basladiklarini söyleyen Hasan Duran, ”Herkes buralarda sera kurdu, biz de heveslendik, yapmaya kalktik. Emeklilikten sonra bu ise basladik. Bos durmaktansa yapalim dedik. Zaten hanim yillardir açik bahçe islerinde çalisiyor. Böyle devam ediyoruz. 2010’da basladik. 12 sene oldu. Genelde agirlik olarak yesillik üzerine ürünler yetistiriyoruz, kivircik, lahana, pazi, sogan, yazlari genelde biber, patlican, domates, salatalik, bunlari yapiyoruz” dedi.



“Iki arada bir derede idare edip gidiyoruz”

Allah bereket versin, yapacak bir sey yok. Emeginizin tam karsiligini alabiliyor musunuz dersen, yok. Çünkü fiyatlar buralarda düsük. Çok zamanlar hale verdim ben salatayi, bayramlarda salatalik 1 lirayken, bizden 20 kurusa topladilar. Biz kazanamiyoruz, demek ki kazanan aracilar var. Kivircik bu sene pazarlarda pahali, buralarda 4 lira, 5 lira veriyor millet. O kadar da bol degildi. Kivircigi en fazla 8 liraya verdik biz. O da pazarda. Pazara çikiyoruz, kendimiz satiyoruz. Hale falan vermiyorum artik. 5-6 senedir kendim satiyorum. Kazanamadigimiz için yine ayni, yine ayni. Emegimizin karsiligi çikiyor mu derseniz, zor. Çünkü yerler kendimizin degil, kiralik. Gübre parasi aldi basini gidiyor. Bir damlama 500 lira. Ilaçlar dersen ayni. Atmasan olmuyor, atsan hiç olmuyor. iki arada bir derede idare edip gidiyoruz. Ben oglumun bu isi yapmasini istemiyorum. Ona ‘Git bir fabrikada is bul, bir yere memur ol, bir sey ol’ diyorum. O da bu ise heves ediyor. Bakalim sonu ne olacak? Abisi mesela bu ise yanasmiyor. Bu ipleri çekecegimiz zaman ben bir sira bitirirken o bütün serayi bitiriyor. Ama gelip bu isi yapmiyor” diye konustu.



“Bizim sattigimiz fiyatin 3 katina satiyorlar”

Çocuklugundan beri bahçe isleriyle ilgilendigini söyleyen Sultan Duran ise “Dogdugumdan beri bu isteyim, çocuklugumdan beri. Çobanlik, bu is. Baba evinde de ayniydi simdi de hayat ayni sekilde devam ediyor. Fasulye, domates, biber, lahana, maydanoz, ne bulduysak, bahçede ne varsa, pazara ne geliyorsa onlari yetistiriyoruz. Hayatin her yeri de zor, isi de zor. Aksama kadar ugrasiyorsun, eve gidiyorsun orada da yemek ve ev isleri oluyor. Hepsi zor. Simdi çalistiginin karsiligini, emeginin karsiligini kimse almiyor. Parayi aracilar yer. Biz de öyle geçiniriz. Yapacak bir sey yok. Marketler 17 liraya satiyor. Biz 12 liraya satamiyoruz. 20’ye satiyorlar. Kazanan onlar. Bizim sattigimiz fiyatin 3 katina satiyorlar. Biz pazara gittigimizde onlar da azicik indirim yapiyorlar. Millet oraya gidiyor biz arada eziliyoruz. Oglumun bahçede ezilmesini istemem. Kendisine iyi bir is bulsun yapsin. Ne yapacak bu iste? Bu is ölümcül bir is. Insani öldüren bir is. Azicik egilin asagiya yapin, nasil oldugunu ögrenirsiniz” diye konustu.