O Bir Kanser Savasçisi
Geçirdigi iki kazada iki kez ölümden dönen Özlem Aktas, kanserle savasinda da örnek hasta oldu. 4. evre kolon kanseri tanisi koyulan Aktas, riskli ameliyatlara, zorlu tedavi ve nükslere karsin mücadelesinden vazgeçmeyerek zafere bir adim daha yaklasirken, "Sizi öldürmeyen zorluklar güçlendirir" sözünü siar edindi.

Bunca agir ve riskli ameliyatlar, zorlu tedavilere karsin yüzünden gülümseme eksik olmadan mücadele eden Özlem Aktas, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftasi’nda kanser tanisi alan, tedavi gören hastalara önemli mesajlar verdi.
“Tani aldigimda çocugum 7 yasindaydi”
Kendisini “Kedi gibi 9 canliyim” diye tanimlayan Aktas, 11 yasinda geçirdigi trafik kazasinda vücudunda kirilmadik kemik kalmadigini, vücudu alçidayken evde girdigi sinavla Anadolu Lisesi’ni kazandigini, 18 yasinda 5 kisinin öldügü otobüs kazasindan burnu kanamadan kurtuldugunu söyledi.
Kanser sürecindeki gücünü çocuklugunda yasadigi bu olaylardan aldigini belirten Aktas, “Kanser oldugumda sadece oglum Deniz için üzüldüm. 7 yasindaki bir çocugun annesinin yoklugu gerçekten çok kötü bir sey. Hiç kimse annenin yerini dolduramiyor. Sadece bütün mücadelem çocugum içindi. ’5 yil yasasam 12 yasina gelir, en azindan biraz daha kendini toparlar’ dedim. Prof. Dr. Bülent Karabulut’a basvurdugumda bana ‘Seni iyilestirecegim’ dedi.
Inandim, umutlandim. Bu umutlar mücadelemi hep olumlu etkiledi” diye konustu.
“Elbette moral bozuluyor ama hayatinizi engellemeyin”
Aldigimiz her nefesin önemine deginen Aktas, sunlari söyledi:
“Ben kanseri bir süreç olarak degerlendiriyorum. Grip gibi. Ilk duydugumda elbette ki çok üzüldüm, çok moralim bozuldu. Bütün kanser hastalari da bunu yasayacaktir. Ilk soktan sonra hayata tekrar tutundum, doktorlarima güvendim, inandim. Ailem en büyük destekçim oldu. ’Evet bu bir süreç. Benim basima geldi ama bunu atlatmaliyim, yenmeliyim’ dedim. ‘Sizi öldürmeyen zorluklar güçlendirir’ sözünü siar edindim. Hayatimi asla ve asla bir kenara birakmadim. Spor yapmaya, gezmeye, hobilerimle ugrasmaya devam ettim. Zevk aldigim seyleri ertelemedim. Hastalar bunun bir süreç oldugunu bilmeli. Gerçekten kanser tedavisinde çok büyük ilerlemeler kaydedildi, çok güçlü ilaçlar var. Umutlarini hiç yitirmesinler, mutlu olsunlar, hayata olumlu baksinlar. Hastalara tavsiyem yasamaktan vaz geçmesinler, iyileseceklerine inansinlar. Kanser taramalarini ihmal etmesinler.”
Kizi Özlem Aktas’in tedavi gördügü süreçte prostat kanserine yakalanan ve yenen baba Necati Aktas ise, “Kizim azimli, kararli, güçlü, yasam sevinci olan bir insan. Çok kötü günler geçirdik ama hiçbir zaman umutsuz olmadik” dedi.
"O tam bir survivor"
Aktas’in kanseri ölümle esdeger tutmus, çökmüs bir kisi olarak kendisine basvurdugunu, görüsmeden sonra odasindan gülerek çiktigini belirten Prof. Dr. Karabulut, söyle konustu:
“Akil ve bilim oldugu sürece umudun var oldugunu, yol haritamizi anlattim. Algisi yüksek bir hastaydi. Özlem’in su anda cerrahiler ve kemoterapiler sayesinde karin içinde, karacigerde ya da bagirsakla ilgili sorunu yok. Akcigerlerinde birkaç tane milimetrik çapta nodül var, sadece agizdan koruyucu tedavi aliyor. Son derece iyi, saglikli. Yaklasik 4.5 yilda 4. evre bir kolon kanserli hastanin geçirdigi iki büyük agir cerrahi, sayisiz kemoterapi ama geldigi nokta ’basari’. Özlem’in özelinde bir kanser hastasinin üç tane özelligi bizim isimizi kolaylastiriyor. Bir kere cesur ve inançli olmalilar, üçüncüsü ise güvenmeliler. Basta hekimleri, yardimci saglik personeli hastaya o güven duygusunu verdikten sonra hasta cesur ve inançliysa o yoldan gitmek gerekir. Hastamiz da bütün bu özellikler vardi, o tam bir survivor.”
