Tüp Bebek Tedavisinde Saglikli Embriyo Seçimi

Acibadem Adana Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Volkan Noyan, saglikli embriyo seçim için 5. gün embriyolardan birden fazla hücrenin biyopsi ile alindigini ve tüm kromozomlarin tarandigini söyledi.

Tüp Bebek Tedavisinde Saglikli Embriyo Seçimi
Prof. Dr. Volkan Noyan, normal yöntemlerle gebe kalamayan çiftlere umut isigi olan tüp bebek uygulamalarinda son yillarda gündemde olan embriyo seçiminin çok önemli oldugunu söyleyerek, saglikli embriyo elde edilmesini saglayan yöntemler hakkinda bilgi verdi.

Prof. Dr. Volkan Noyan, klasik tüp bebek uygulamalarina ek olarak gelistirilen yöntemler ve teknolojilerin embriyo seçiminde önemli rol oynadigini belirterek, “Teknoloji, çok önemli kazanimlar sagliyor ancak hangi hastaya ne zaman uygulanacagi, dogru bir degerlendirme ve kisiye özgü stratejilerle belirlenmesi de çok önemli” diye konustu.

Tüp bebek tedavisinde saglikli embriyo seçmede farkli kriterler oldugunu belirten Prof. Dr. Volkan Noyan su açiklamayi yapti:

“Tüp bebek sürecinde elde edilen embriyolarin tutunamamasinin en önemli nedenlerinden birisinin, embriyolardaki anöploidi denilen kromozom bozukluklari oluyor. Bir ya da daha fazla hücrenin biyopsi yapilarak incelenmesiyle kromozom yapilari ortaya konabilir ve sagliksiz embriyolar ekarte edilerek normal embriyolarin transferi ile basari artabilir.”

Günümüzde kabul gören ve siklikla uygulanan farkli yöntemler oldugunu söyleyen Dr. Noyan, “Saglikli embriyo seçim için aCGH ve NGS denilen tekniklerle, 5. gün embriyolarindan birden fazla hücre biyopsi ile aliniyor ve tüm kromozomlar taraniyor. Bu yöntemlerde sonuçlar daha geç çikacagi için 5. gün embriyolari biyopsi sonrasi dondurularak saklaniyor ve normal çikan embriyolardan seçilerek, 1-2 ay sonra rahim hazirligi yapiliyor ve çözülen embriyolar transfer ediliyor” dedi.

Prof. Dr. Noyan, rutin olarak tüm hastalarda kullanilmasi gerekmeyen bu yöntemin uygulanacagi gruplari “Ileri yas kadinlar, çiftte tespit edilen kromozom bozukluklari, kromozomal bozuklugu olan çocuk öyküsü, tekrarlayan gebelik kayiplari ve tekrarlayan basarisiz tüp bebek denemeleri gibi olgular” olarak tanimladi. Noyan, bu olgularda normal embriyolari yakalayabilmek için tercihen 5-6 ve üzeri kaliteli 5. gün embriyosu hedeflendigini ve yumurtalik kapasitesi düsük ve az sayida kaliteli embriyo gelisen olgularda havuz denilen yöntemle birkaç kez yumurta toplanarak embriyo sayisinin arttirilmaya çalisildigini ifade etti.



"Sperm seçme yöntemleri embriyo kalitesini etkiliyor”

Kaliteli bir embriyo gelisiminde kadinin yumurta kalitesi kadar, dogru sperm seçiminin önemine deginen Prof. Dr. Noyan “Elde edilen yumurta sayisi sinirli olmasina karsin, sperm sayisinin çok az oldugu durumlar disinda milyonlarca sperm arasindan mikroenjeksiyon için olgun yumurta sayisi kadar sperm kullanilacaktir. Klasik sperm seçimi, gradient vb yöntemlerle yikanan spermlerin mikroskop altinda sekillerine bakilarak gerçeklestirilir. Son yillarda gelistirilen bir takim teknolojilerle, özellikle sperm yapi (morfoloji) bozuklugu olan, DNA hasari yüksek olan, ya da birkaç basarisiz tüp bebek öyküsü olan olgularda IMSI ya da mikroçip gibi farkli sperm seçme yöntemleri basariya katkida bulunabilir” seklinde konustu.

IMSI yönteminde sperm hücrelerinin, mikroskopta klasik büyütme oranindan çok daha fazla (7-8 bin kere) büyütülerek en uygun spermlerin seçilebildigini belirten Prof. Dr. Noyan, sunlari kaydetti:

“Mikroçip yönteminde ise özel gelistirilmis bir mikro kanal sisteminde, spermlerin genital sistemdeki geçisi taklit edilerek, en hizli hareket eden spermlerden seçim yapilir. Bu sayede DNA hasari olmayan ve dölleme yetenegi en iyi olan spermlerin seçimi hedeflenir. Menide sperm hücrelerinin çok az oldugu hastalarda, ya da hiç olmadigi azospermi olgularinda TESE, TESA, MESA, PESA gibi cerrahi yöntemlerle kanallardan ya da dogrudan testis dokusundan sperm elde edilmeye çalisilmaktadir.”

“Taze ve donmus embriyo transferi olup olmayacagi hastanin durumuna göre karar veriliyor”

Tüp bebek sürecinde yüksek kalitede fazla sayida embriyo gelismesi durumunda, embriyolarin transfer sonrasi dondurularak saklanmasiyla ileriye yönelik avantaj saglandigina dikkat çeken Prof. Dr. Noyan, söyle devam etti:

“Donmus embriyolar ilerde, yeniden yumurta toplamaya gerek kalmaksizin rahim hazirligi sonrasi çözülerek transfer edilebilir. Bunun yani sira bazi hastalarda basariyi arttirmak adina taze transfer hiç yapilmamakta ve tüm kaliteli embriyolar dondurularak, sonrasinda rahim hazirligi ve çözme transferi gerçeklestirilmektedir. Yumurta toplama sürecinde progesteron hormonunun erken yükselmesi, rahim duvarinin ince kalmasi, rahim içinde sivi birikmesi, rahim duvarinda polip, miyom, perde vb gibi basariyi düsürecek ve transfer öncesi cerrahi tedavi gerektiren problemler saptanmasi gibi durumlarda taze transfer tercih edilmez.”

Noyan, “asiri cevapli” denilen, fazla sayida yumurta çikan olgularda tüm embriyolarin dondurulmasinin da basariyi arttiriyor gibi görünmekle birlikte, normal ve zayif cevapli hastalarda kosullar uygunsa taze transferle donmus embriyo transferi arasinda basari farki olmadigini söyledi.

Prof. Dr. Noyan, kime taze, kime donmus embriyo transferi yapilacagina duruma göre hekimin karar vereceginin altini çizdi.

“Embriyonun tutunmasini saglayacak yöntemler de önemli”

Prof. Dr. Noyan, saglikli bir gebelik için embriyo kalitesi kadar, embriyonun yerlesecegi rahim iç duvarinin da normal olmasi son derece önemli oldugunu vurgulayarak, rahim içinde yer kaplayan miyomlar, polipler, rahim duvarinin ince kalmasi, rahim içinde sivi birikmesi ve perde, T rahim gibi çesitli dogustan rahim anomalilerinde embriyonun tutunma oranlarinin düsebilecegi gibi, düsük ve erken dogum gibi problemlerde de artis görülebilecegini ifade etti.

Ultrasonografi ve rahim filmi gibi tetkiklerle bu tür sorunlar saptaniyorsa, histeroskopi yapilarak, kapali yöntemle, bir kamera ile rahim içi görülüp cerrahi tedavilerin uygulanabilecegi bilgisini veren Prof. Dr. Noyan, “Basariyi etkileyecek düzeyde problemler saptanirsa, tüp bebek tedavisi öncesi bunlarin histeroskopi ile düzeltilmesi uygun olacaktir. Bu tür problemler düsünülmüyorsa tüp bebek öncesi rutin olarak tüm hastalara histeroskopi yapilmasi gerekliligi yoktur. Ancak 2 ya da fazla tüp bebek basarisizligi olan olgularda, ultrasonografi ya da rahim filminde problem saptanmamis bile olsa, rahim içinin tam degerlendirilmesi ve gerekli görülüyorsa tutunma sansini arttirabilmek amaciyla rahim içi yaralama vb yöntemler planlaniyorsa histeroskopi önerilebilir” dedi.

Kaynak: İHA