Milli Savunma Bakani Hulusi Akar Açiklamasi 'Terör, Türk Silahli Kuvvetlerinin Ilk Gündem Maddesidir'

Milli Savunma Bakani Hulusi Akar, "Terör, Türk Silahli Kuvvetlerinin ilk gündem maddesidir. Isveç’te, Kur’an-i Kerim’e yapilan saldiriyi siddetle kiniyoruz. Biz dostluk elimizi uzatip Akdeniz’in baris denizi olmasi için çaba sarf ederken, bazi Yunan yöneticilerin provokatif, hukuk disi eylem ve söylemleriyle karsilasiyoruz. Daha fazla can kaybi yasanmamasi ve bir an önce huzur ve istikrarin temini için acilen bir ateskes ilan edilmesinin önemli oldugunu vurguluyoruz. Filistin’de son dönemde yasanan gerilimden endise duyuyoruz. Özelikle bu hassas dönemde Mescid-i Aksa’nin statüsü ve maneviyati ile Müslümanlara yönelik tahrik ve müdahaleleri kabul edilemez buluyor, kiniyoruz. Filistin’in ve Filistinlilerin hakli davalarinda yanlarindayiz" dedi.

Milli Savunma Bakani Hulusi Akar Açiklamasi 'Terör, Türk Silahli Kuvvetlerinin Ilk Gündem Maddesidir'


Birlik Vakfi Bursa Subesi Ögrenci Toplulugunun davetlisi olarak Bursa’ya gelen Milli Savunma Bakani Hulusi Akar, ‘Krizde Savunma ve Güvenlik’ konulu konferansa katildi.

Bakan Hulusi Akar’a, Uludag Üniversitesi tarafindan fahri profesörlük unvani verildi.

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi Piyade Kurmay Yarbay Ilker Çelikcan Salonu’nda ögrencilere seslenen Bakan Hulusi Akar, “Malumunuz Pençe Kilit Operasyonu’nda dün bir üstegmenimiz sehit düstü. Acimiz büyük, üzüntülüyüz. Sehit Üstegmen Ömer Delibas’a Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve milletimize bassagligi, yaralilarimiza da acil sifalar diliyorum. Sahsima tevdi edilen fahri profesörlük payesini de kahraman ve fedakâr silah arkadaslarim adina aliyor, tüm sehit ve gazilerimize ithaf ediyorum” dedi.



Egitim ordumuz olan akademik camiamizin, yani ögrencilerin gayretleri de bu atilimlarin en güzel ve en verimli sekilde sonuçlanmasini saglayacak ve Türkiye, dünyanin en saygin ülkeleri arasindaki konumunu daha da pekistirecegini belirten Akar, “Dolayisiyla egitim ordumuz olan akademik camiamizin, yani sizlerin omuzlarindaki sorumluluk da çok büyüktür. Sizler burada güçlü bir vizyonla ülkemizin daha müreffeh yarinlari için ter dökerken, bizler de sizlerden ve çalismalarinizdan aldigimiz ilhamla, ülkemizin egemenlik ve bagimsizligi, asil milletimizin güvenligi için gece gündüz mücadele etmekteyiz. Küresel ve bölgesel düzeyde risk, tehdit ve tehlikelerin arttigi, krize, hatta savasa evrildigi bu dönemde, güvenlik ortami yeniden sekillenmekte; güç dengeleri, aktörler ve roller sürekli degismektedir. Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in liderliginde, uluslararasi iliskilerde özne haline gelen, etki ve ilgi alani her geçen gün genisleyen Türkiye’de, tüm bu gelismeleri yakindan takip etmekte; köklü tarihi, dinamik nüfusu ve güçlü ordusuyla bu yeni dönemin sartlarina kendini hazirlamaktadir. Cumhuriyet tarihimizin en kapsamli, en yogun operasyon ve tatbikatlarini yürüten Türk Silahli Kuvvetleri’nin de, bu kriz ortaminda dogal olarak görev ve sorumluluklari artmaktadir. Egemenlik, bagimsizlik ve bekamiz için yurt içi ve sinir ötesinde terörle mücadeleye; denizlerimizde ve semalarimizdaki hak, alaka ve menfaatlerimizi korumaya, azim ve kararlilikla devam etmektedir. Ayni zamanda yedi iklim üç kitaya baris, huzur ve adaleti götüren atalarimizdan aldigi ilhamla, bölge ve dünya barisina katkida bulunmak için de her türlü gayreti göstermektedir” diye konustu.



Terör konusu Türk Silahli Kuvvetlerinin gündeminde ilk sirada yer aldigini belirten Akar, “Özellikle 15 Temmuz sonrasinda terörle mücadelede yeni bir anlayisla hareket ediyor, terörü kaynaginda yok etme stratejisi ile operasyonlarimizi gerçeklestiriyoruz. Bu çerçevede Suriye ve Irak’in kuzeyinde terör örgütlerine karsi icra ettigimiz basarili operasyonlarla hudutlarimizin ve halkimizin güvenligini saglarken güney sinirlarimizda kurulmak istenen terör koridorunu engelledik ve buna asla müsaade etmeyecegimizi çok açik bir sekilde ortaya koyduk. Sayet bu operasyonlar yapilmasaydi ülkemiz ve bölgemiz çok daha büyük tehdit ve tehlikelerle karsi karsiya kalacakti. Bu kapsamda pazar gecesi baslatilan Pençe Kilit Operasyonu ile de terör yuvalarinin kilitleri tek tek parçalaniyor. Mehmetçigin nefesi teröristlerin ensesinde, hangi magaraya girerlerse girsinler hangi tasina altina saklanirlarsa saklansinlar, komandolarimiz teröristleri buluyor ve etkisiz hale getiriyor. Operasyonlarimiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar artan bir siddet ve tempoda, komsularimizin egemenlik ve toprak bütünlügüne saygili olarak devam etmektedir. Basta Pençe Kilit Operasyonuna katilan kahraman personelimiz olmak üzere su anda karada, denizde ve havada zorlu arazi ve iklim sartlarinda kahramanlik ve fedakârlikla görev yapan tüm silah arkadaslarimin her birinin alinlarindan öpüyor; kendilerine kazasiz belasiz, hayirli basarili görevler diliyorum. Biz sadece terör ve teröristle mücadele etmekteyiz. Terörist neredeyse hedefimiz orasidir. Zira icra ettigimiz operasyonlarda birçok riski de göze alarak basta sivil ve masum insanlar olmak üzere dini, tarihi ve kültürel yapilarin ve çevrenin korunmasina yönelik gösterdigimiz hassasiyet, dünyanin hiçbir ordusunda görülmemistir. Bir kez daha vurgulamak isterim ki binlerce yildir bu cografyayi, ekmegi, suyu birlikte paylasan ve ortak degerler çatisi altinda yasayan 85 milyon kardestir. Bunun en açik göstergesi vatan için, sanli bayragimiz için canlarini feda eden ve sehitliklerimizde bir arada, yan yana yatan kahramanlarimizdir” diye konustu.



40 yildir Türkiye’nin enerjisini tüketen terörü bitirmekte, halkimizi bu terör belasindan kurtarmakta kararli olduklarini belirten Akar, “Birbirinden hiçbir farki olmayan PKK/PYD-YPG terör örgütüne karsi sürdürdügümüz kararli mücadele neticesinde terör örgütünde çöküs hizlanmis ve elebaslari tarafindan da terör örgütünün yasadigi dagilma/çöküs açikça ifade edilmeye baslanmistir. Pençe Kilit Operasyonu sirasinda da teröristlerin yasadigi bu çaresizligin, telsiz konusmalarina yansidigi görülmektedir. Tabii terörle mücadele harekâtindaki bu basarilara, her seyden önce Mehmetçigin emsalsiz kahramanlik ve fedakârliklari ile ulasildigini özellikle ifade etmek isterim. Kahraman Mehmetçik, eksi 32 derecede, kar kalinligi yer yer 8,5 metreyi bulan zorlu arazi ve iklim sartlarinda; gece gündüz demeden vatan, millet ve bayrak ugruna gerçekten çok büyük bir mücadele ortaya koymaktadir. Iste bu kahramanca mücadelede yer alan silah arkadaslarimizdan biri de 2015 yilinda Daglica’da çikan çatismada sehadet makamina erisen ve bu salona adini vererek hatirasini yasattigimiz aziz sehidimiz Kurmay Yarbay Ilker Çelikcan’dir. Biliniz ve müsterih olunuz ki aziz sehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin tek damla kanini bugüne kadar yerde birakmadik, bundan sonra da birakmayacagiz; ailelerinin de gözyaslarinin hesabini sorduk, sormaya devam edecegiz” dedi.



Biz dünyada tüm sorunlarin barisçil yöntemlerle, iyi komsuluk iliskileri içerisinde ve uluslararasi hukuk çerçevesinde çözülmesinden yana olduklarini belirten Bakan Akar, “Ege, Dogu Akdeniz ve Kibris’taki sorunlari da bu çerçevede çözmek için büyük çaba gösteriyoruz. Ayni sekilde Yunan muhataplarimizdan da baris ve istikrar için iyi komsuluk iliskilerine ve uluslararasi hukuka uygun davranmalarini bekliyoruz. Biz dostluk elimizi uzatip Akdeniz’in baris denizi olmasi için çaba sarf ederken bazi Yunan yöneticilerin provokatif, hukuk disi eylem ve söylemleriyle karsilasiyoruz. Tüm iyi niyetli diyalog çagrilarimiza ragmen Yunanistan’in yaptigi her türlü haksiz hukuksuz eylemlere ve söylemlere mütekabiliyet kapsaminda diplomatik alanda ve sahada gerekli karsiligi veriyoruz. En samimi temennimiz, Türk ve Yunan halklarinin bölge zenginliklerinden de istifade ederek baris, güven, istikrar ve refah içinde yasamasidir. Kibris konusunda ise, bildiginiz üzere, yaklasik yarim asir boyunca ortaya konulan çözüm yöntemlerinden bir sonuç alinamamistir. Dolayisiyla Kibris’ta esit, egemen, bagimsiz iki devlet artik tek çözüm haline gelmistir. Kibris bizim millî meselemizdir. Garanti ve Ittifak antlasmalari dogrultusunda geçmiste oldugu gibi bugün de Kibrisli kardeslerimizin yanindayiz. Her zaman belirttigimiz gibi bizim kimsenin hakkinda, hukukunda, topraginda gözümüz yoktur. Ancak Ege’de ve Dogu Akdeniz’de hem kendimizin hem de Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin hak, alâka ve menfaatlerini korumakta da azimliyiz, kararliyiz ve buna da muktediriz. Hakkimizi, hukukumuzu çignetmeyiz. Hiçbir oldubittiye bugüne kadar müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyiz" seklinde konustu.



"Isveç’te kutsal kitabimiz Kuran-i Kerim’in yakilmasini kabul edilemez buluyor, kiniyoruz"

Özellikle ögrencilerin, millî tezlere hâkim olmasinin çok önemli oldugunu belirten Akar, "Ege, Dogu Akdeniz, Kibris gibi konularda sorunlar nedir, talepler nelerdir? Bunlar karsisinda bizim tezlerimiz nelerdir? bunlari çok iyi bilmeliyiz. Uluslararasi alanda hakkimizi, hukukumuzu koruyabilmek ve güvenli bir gelecek insa etmek için her seyden önce millî tezlerimize dair ilgili ve bilgili olmamiz gerekiyor. Küresel sorunlarin giderek büyüdügü bu dönemde son olarak Müslümanlar için ayri bir önemi olan Ramazan ayinda, Isveç’te kutsal kitabimiz Kuran-i Kerim yakilmistir. Bu olay, ahlaksizliktir, asiriliktir. Bu tür provokatif eylemler, bir dinin kutsal saydigi degerlere hakarettir. Bunlar kabul edilemez. Siddetle kiniyoruz. Yetkilileri, bu tür nefret suçlarinin yasanmasina göz yummamaya ve bir daha böyle olaylar yasanmamasi için gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz. Ayrica Filistin’de son dönemde yasanan gerilimden endise duyuyoruz. Özelikle bu hassas dönemde Mescid-i Aksa’nin statüsü ve maneviyati ile Müslümanlara yönelik tahrik ve müdahaleleri kabul edilemez buluyor, kiniyoruz. Filistin’in ve Filistinlilerin hakli davalarinda yanlarindayiz. Sözde evrensel insani degerleri savundugunu iddia eden ve demokrasi havarisi geçinen ülkelerde bunlar yasanirken biz ise sadece kendi sorunlarimizi çözmek, sadece kendi güvenligimizi saglamak için degil, ayni zamanda hem bölge ve dünya barisina katki, hem de dost ve müttefiklerimizin güvenlik ve huzuru için her türlü gayreti gösteriyoruz. Bu kapsamda 500 yillik kardeslik baglarimiz olan Libya’da ikili anlasmalar dogrultusunda askerî egitim, yardim ve danismanlik faaliyetleri icra ediyoruz. Ayni sekilde ’Tek millet, iki devlet” anlayisiyla can gardasimiz Azerbaycan’in da hakli davasinda yanindayiz. Bu kapsamda askeri egitim is birligi, yardim ve danismanlik destegimiz devam edecektir. Diger taraftan Karadeniz’de de baris ve istikrarin saglamasina yönelik çabalarimiz devam ediyor. Bu çerçevede Ukrayna’daki gelismeleri de yakindan takip ediyoruz. Öncelikle Ukrayna’nin egemenligi, bagimsizligi ve toprak bütünlügünü destekliyoruz. Her firsatta, daha fazla can kaybi yasanmamasi ve bir an önce huzur ve istikrarin temini için acilen bir ateskes ilan edilmesinin önemli oldugunu vurguluyoruz” dedi.



Ukrayna’daki vatandaslarimizin ve tüm sivillerin bölgeden güvenli bir sekilde tahliyesi için gemi dâhil her türlü destegi saglayabilecegimizi baslangiçtan itibaren ifade ettiklerini belirten Akar, “Gemilerimizin giderken insani yardim götürmesi de planlanmistir. Ayrica Ukrayna’da bulunan A400M uçaklarimiz ile ticari gemilerimizin de Türkiye’ye emniyetle intikalleri için koordinelerimiz devam etmektedir. Bu faaliyetlerden sorumlu Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanlari ve karargâhlari ile her seviyede muhataplarimizla temaslarimizi sürdürüyoruz. Yine bölgedeki istikrarin sürdürülebilmesi ve herhangi bir tirmanmaya sebebiyet vermemek için mayin avlama gemilerimiz, deniz karakol uçaklarimiz, IHA’larimiz, helikopterlerimiz ve diger unsurlarimizla sürüklenen mayinlarla ilgili de gerekli tedbirleri almaktayiz. Bu mayinlarin nereden geldigi ve kaynagina yönelik çesitli iddialar mevcut. Tüm ihtimalleri degerlendirerek konuyu hassasiyetle inceliyoruz. Özetle Karadeniz’de çok önemli bir denge, güvenlik ve istikrar unsuru olan Montrö’nün ülkemize verdigi yetkilerin kullanilmasi da dâhil, üzerimize düsen her türlü gayreti bugüne kadar gösterdik. Gayretlerimiz, bundan sonra da devam edecek. Temennimiz, bir an önce ateskesin saglanmasidir. Burada bir hususu özellikle belirtmek isterim ki, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Ukrayna basta olmak üzere küresel ve bölgesel baris için diplomatik alanda nasil cansiperane bir mücadele verdigini tüm dünya hayranlikla takip etmektedir. Tüm bu faaliyetlerimizle es zamanli olarak NATO, BM, AB ve AGIT görevleri ile ikili iliskiler kapsaminda Katar’da, Somali’de, Kosova’da, Bosna Hersek’te ve daha birçok cografyada tarihimize, kültürümüze ve atalarimiza yarasir sekilde bölge ve dünya barisina önemli katkilar saglamaya da devam ediyoruz” seklinde konustu.



“Bölgesel ve küresel düzeyde yasanan gelismeler açikça göstermektedir ki, devletimizin bekasi, asil milletimizin güvenligi için yerli ve millî savunma sanayiimizin gelistirilmesi hayati önemi haizdir” diyen Bakan Akar, “Bu durum bizim için oldugu kadar dost, kardes ve müttefik ülkelerin güvenligi için de önemlidir. Dolayisiyla yerli ve milli savunma sanayimizi gelistirmek için yogun bir sekilde çalismaktayiz. Girisimlerimizin sonuçlarini da somut olarak almaktayiz. Geçmiste piyade tüfegimizi dahi yurt disindan tedarik ederken, artik Millî Piyade Tüfeklerimizi, Akilli Hassas Mühimmatimizi, ÇNRA’larimizi, Firtina Obüslerimizi, IHA/SIHA/TIHA’larimizi, ATAK Helikopterlerimizi, Firkateynlerimizi ve savas gemilerimizi tasarlayip insa, imal ve ihraç seviyesine gelmis bulunuyoruz. Silah sistemlerimizin harekât sahasinda elde ettigi basarilar, tüm dünyanin da dikkatini çekmekte ve yerli-milli savunma sanayi ürünlerimize olan talep her geçen gün daha da artmaktadir. Fakat bu konuda kat etmemiz gereken mesafeler oldugunun, bundan sonraki sürecin çok daha çetin olacaginin da bilincindeyiz. Hedefimiz, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan liderligi, tesviki ve destegiyle yüzde 80’ler seviyesine yaklasan yerli ve millilik oranini daha ileri seviyelere tasimaktir. Kamu kurum ve kuruluslari, vakif sirketleri, özel sektör ve üniversitelerle, yani sizlerle birlikte omuz omuza; ciddiyet, samimiyet, diyalog ve koordinasyon içerisinde ve yüksek bir motivasyonla çalisarak bu hedeflerimize çok daha kisa sürede ulasacagimiza gönülden inaniyorum. Bundan sonra da ülkemiz, milletimiz adina daha büyük basarilar elde edeceginize ve ülkemizin gelisimine önemli katkilar saglayacaginiza süphemiz yoktur. En büyük takdir güvenilmek en büyük basari bu güvene layik olmaktir. Bizler sizlere inaniyor ve güveniyoruz. Sizlerin de bizlere olan inanci, güveni, duasi ve destegi sürdükçe; binlerce yillik sanli tarihimizden süzülüp gelen millî, manevi ve meslegi degerlerimizden aldigimiz ilhamla insallah basaramayacagimiz hiçbir görev, asamayacagimiz hiçbir zorluk yoktur." diye konustu.

Kaynak: İHA