Hormonal dengesizliği gösteren 10 yaygın belirti!

Vücuttaki tüm fizyolojik süreçleri kontrol eden hormonların seviyesi herhangi bir nedenle bozulduğunda genel sağlık açısından birçok farklı problem ortaya çıkabiliyor. İşte dikkat edilmesi gerekenler.

Hormonal dengesizliği gösteren 10 yaygın belirti!
Birinin ruh halinin sık sık değiştiğini, sinirli olduğunu veya örneğin son zamanlarda çok kilo aldığını duyduğunuzda, sebebinin 'yanlış hormonlar' olduğunu duyuyoruz. Çeşitli hormon seviyelerindeki değişiklikler insan sağlığını, davranışını, cinsel isteğini, doğurganlığını, duygularını ve diğer birçok yaşam faktörünü önemli ölçüde etkiliyor.

Hormonlar vücuttaki tüm fizyolojik süreçleri kontrol eden maddelerdir. Metabolizma ve bağışıklık sistemi aktivasyonundan adet döngülerine, sperm üretimi ve üremeye kadar vücttaki tüm süreçler hormonlar tarafından kontrol edilir. Bu nedenle herhangi bir hormon dengesizliği sağlığı ve vücudun normal işleyişini olumsuz yönde etkiler.

Hormonlar endokrin bezleri tarafından salgılanır. Hipofiz, tiroid ve paratiroid bezleri, torasik, adrenal bezler, pankreas, testisler ve yumurtalıklardan hormonlar salgılanır.

HORMONAL DENGESİZLİĞİN NEDENLERİ

Bozulan hormon seviyelerini normale döndürmek ve organizmanın normal işleyişini sağlamak için hormonal dengesizlik belirtilerini zamanında tanımak ve tepki vermek çok önemlidir.

Günümüzde özellikle çevre kirliliğinin daha yüksek düzeyde olduğu şehirlerde hormon dengesizliği çok yaygındır. Dış etkilere ek olarak hormon seviyeleri stres, kötü beslenme, kirli su, uygunsuz ve yetersiz uyku ve fiziksel hareketsizlikten etkilenir.

Ayrıca hormon düzeylerini etkileyebilecek doğal faktörler adet döngüsü, hamilelik ve menopozdur. Unutulmaması gereken diğer faktörler ise doğal hormonların dengesini çok daha sık bozacak olan doğum kontrol hapları ve hormon ilaçlardır.

HORMON DENGESİZLİĞİNİN 10 BELİRTİSİ

Hormonal dengesizlik vücutta birçok farklı şekilde kendini gösterebilir. İşte hormonal dengesizliğin en yaygın 10 belirtisi.

1. Sindirim Sorunları

Bir stres hormonu olan kortizol, büyük fiziksel ve zihinsel bozukluklara neden olur. En sık etkilenen sistemler arasında sindirim vardır, bu nedenle insanlar genellikle kabızlık yaşar. Sağlıklı bağırsak işleyişi, sağlığın korunmasında ve toksinlerin ve işlenmiş hormonların düzenli olarak atılmasında önemli bir faktördür.

Kabızlık veya yavaş bağırsak hareketleri, vücuttan atılmaya hazır toksinlerin ve östrojenin vücutta tutulmasına neden olur ve hormonal dengesizlikleri etkiler. Aynı zamanda karaciğer fonksiyonları da olumsuz etkilenir. Bu ayrıca su tutulmasına yol açar ve hormonal dengesizliğin başka bir belirtisi olan şişkinlik hissine neden olur.

2. Uyku Sorunları

Kadınlar genellikle adet öncesi dönemde uyku problemlerini fark eder . Bunun nedeni, menstrüasyondan hemen önce progesteron seviyelerinde keskin bir düşüş olmasıdır. Bu hormonun seviyeleri, doğumdan sonraki zaman gibi diğer bazı dönemlerde de düşer. Ek olarak, uykusuzluk ayrıca bir dizi başka rahatsızlığa da neden olur, çünkü daha sonra hormon dengesizliğindeki bozuklukları etkileyen bir stres hormonu olan kortizol seviyelerini etkiler.

Uyku eksikliği, leptin düşerken artan ghrelin (açlık hormonu) üretimini uyarır. Ghrelin iştahı artıran, leptin ise azaltan bir hormondur. Bu nedenle uyku metabolik denge ve kilo kontrolü için de çok önemlidir.

3. Akne

Menstrüasyon öncesi dönemde kadınlarda sivilce sorunları sık görülür ve taze gıdaların tercih edilmesi, hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması ile gelişimleri önlenebilir. Aşırı hormon üretimi gözeneklerin kapanmasını etkiler, bu da küçük iltihabi süreçlere, sivilcelere ve ciltte çeşitli lekelere neden olur.

Geçmeyen ağrılı, kistik aknenin ise nedenleri androjenik hormonlar (testosteron gibi erkeklik hormonları) olabilir. Yani testosteron cilt altında tutulan sebum (yağ) üretimini uyarır ve bakteri ve ölü deri hücreleri ile birleşerek akneye neden olur. Kadınlarda, testosteron seviyeleri ne kadar yüksekse, akne sorunları o kadar belirgindir.

4. Hafıza Sorunları

Hafıza sorunları genellikle hormonal dengesizliklerle ilişkilidir. Örneğin, yüksek kortizol seviyelerinin hafızayı ve öğrenme yeteneğini olumsuz etkilediği bilinmektedir.

5. Sürekli Açlık

Sürekli açlık, açlık hormonu olan ghrelin'in aşırı salgılanmasının bir göstergesidir. Açlığı bastırmanın bir yolu, vücudunuzu hücresel düzeyde nemlendirmek için yeterli sıvı almaktır.

Ancak ghrelin'e ek olarak, açlığın yaygın nedenleri arasında adrenal bezlerin fonksiyonunun bozulması, insülin direnci ve diğer hormonal dengesizlikler yer alır.

6. Kronik Yorgunluk

Sabah erken saatlerde yaşanan yorgunluk veya öğleden sonra dinlenme ihtiyacı da bazı hormonal değişikliklerin bir göstergesidir. Yorgunluk genellikle bir tiroid sorununun, yani yavaş çalışmasının bir göstergesidir. Çoğu zaman bu durumlara egzersiz ve diyetle bile kurtulması imkansız olan fazla kiloların birikmesi eşlik eder.

Tiroid hormonları metabolizmayı kontrol eder. Bu nedenle az salgılanan tiroid hormonları durumunda kalp atış hızı, zihinsel işlev ve sindirim dahil tüm vücut sistemi etkilenir, bu nedenle kişi oldukça yorgun hisseder.

7. Ruh Hali Değişimleri ve Depresyon

Görünür bir sebep olmaksızın ruh hali değişimleri, hormonal dengesizliklerin düzenli bir göstergesidir. Kadınlarda bu durum menopozda çok yaygın bir durumdur.

Sık yaşanan anksiyete ve depresyon stres, aşırı çalışma ve aynı zamanda yetersiz beslenme ve yetersiz sıvı alımı ile ilişkili olabilen dengesizlik ve toksisite göstergeleridir.

8. Fazla Kilo Almak

Hormonal değişiklikler sıklıkla aşırı kilo birikimi ile kendini gösterir ve diyet veya düzenli egzersiz ile kurtulmak neredeyse imkansızdır. Bunun en yaygın nedenlerinden biri tiroid bezindeki sorunlardır, ancak aynı zamanda uygun olmayan insülin salgılanmasıdır.

Şeker, beyaz un ve işlenmiş gıdalardan uzak durulması gibi diyetteki küçük değişiklikler bile insülin tepkisini önemli ölçüde iyileştirebilir ve genel hormonal dengeyi iyileştirebilir.

9. Baş Ağrısı ve Migren

Menopoza girdikten sonra kadınlar genellikle baş ağrısı ve migren yaşar. Bunun nedeni hayatlarının bu döneminde yaşadıkları hormonal değişimlerdir. Ayrıca bu ağrıların nedeni stres hormonu olan kortizolün aşırı üretimi olabilir.

Bu nedenle, sık sık baş ağrınız veya migreniniz varsa, bunlara hormonal dengesizliğin neden olabileceğini unutmayın.

10. Libido ile İlgili Sorunlar

Hormonal değişiklikler libidoyu ve cinsel istek düzeyini önemli ölçüde olumsuz etkileyebilir. Çevresel, beslenme ve diğer faktörler, hem erkek hem de kadınlarda üreme hormonlarının dengesini etkileyebilir ve bu da libidoyu etkileyebilir.

Kadınlarda azalmış cinsel istek genellikle azalmış östrojen seviyeleri ile ilişkilidir. Enerji eksikliği doğrudan libido seviyesi ile ilgilidir ve vücut enerjiyi önce organ fonksiyonu, hayati fonksiyonların sürdürülmesi ve metabolizma için kullanır.

Diyetteki küçük değişiklikler veya toksinler açısından zengin olabilecek kaynağı bilinmeyen gıdalardan kaçınmak bile hormon seviyelerini iyileştirebilir, enerji seviyelerini yükseltebilir ve hormonal dengeyi geri getirebilir.