28 Şubat’ta Ne Oldu? 28 Şubat Kararları Neler?

28 Şubat kararları birçok kişi tarafından merak ediliyor. Bu nedenle en sık aratılanlar arasında 28 Şubat'ta ne oldu sorusu yer alıyor. Peki, 28 Şubat kararları neler? 28 Şubat'ta ne oldu? 28 Şubat'ta neler yaşandı? İşte merak edilenler...

28 Şubat’ta Ne Oldu? 28 Şubat Kararları Neler?
28 Şubat kararları birçok kişi tarafından merak ediliyor. Bu nedenle en sık aratılanlar arasında 28 Şubat’ta ne oldu ve 28 Şubat kararları neler soruları yer alıyor. 28 Şubat 1997 günü gerçekleşen olayların ardından unutulmaz günler arsında yer almasıyla sabah saatlerinden itibaren birçok vatandaş araştırmalarını hızlandırdı. 28 Şubat Şubat’ta ne oldu ve 28 Şubat kararları neler sorularına cevap almak için haberimizin detaylarını inceleyebilirsiniz.

28 Şubat’ta Ne Oldu?


28 Şubat gününün gelmesiyle birçok kişi tarihte bugün neler yaşandığını merak ediyor. Bu nedenle en sık aratılanlar arasında 28 Şubat’ta ne oldu ve 28 Şubat nedir soruları yer aldı. Ülkemizde siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanda birçok değişikliğin yaşandığı 28 Şubat oldukça aratıldı. 1997 yılında gerçekleşen bu olaylar nedeniyle hala unutulmayan günler arasında yer alıyor. Birçok darbe girişiminde olduğu gibi 28 Şubat’ta askerler yönetime fiziksel olarak el koymadılar. Bu nedenle medya yoluyla gerçekleştirilen bu mücadele sebebiyle 28 Şubat post-modern darbe olarak bilinmektedir. Medya tarafından yapılan baskılara rağmen Necmettin Erbakan’ın liderliğindeki Refah Partisi 1995 seçimlerinde birinci seçildi. Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlık yaptığı o dönemde Erbakan’ın Başbakan olmaması için büyük bir çaba sarf edildi. Medya ev askerler nedeniyle Refah Partisi kapatıldı. Ayrıca yöneticiler de siyasi olarak yasaklandı. Birçok bakanın batması ve ülkenin zarara uğraması da 28 Şubat sürecinin uzun bir süre unutulmamasına neden oldu. 28 Şubat günü okullara başörtülü öğrenciler alınmadı. İstanbul Üniversitesi rektörü Kemal Alemdaroğlu tarafından verilen kararla başörtülü öğrenciler ikna odalarına alınarak başörtülü bir şekilde okula girmemeleri için sözleşme imzalatıldı. 11 Ekimde ise büyük bir sivil toplum eylemi oluşturuldu. Eylemlerde birçok kişi gözaltına alınarak sorguya çekildi. Başörtülü bir şekilde üniversiteye girmek için eylem yapan öğrencilere müdahale edildi. Siyasi açıdan düşünülen bu süre ülkeyi ekonomik açıdan da oldukça etkiledi.


28 Şubat’ta Ne Oldu? 28 Şubat Kararları Neler?

28 Şubat Kararları Neler?


28 Şubat kararları da bugün itibariyle en sık aratılanlar arasında yerini aldı. 28 Şubat 1997 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlar şu şekilde;

1."Anayasamızda cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer alan ve yine anayasanın 4'üncü maddesi ile teminat altına alınan laiklik ilkesi büyük bir titizlik ve hassasiyetle korunmalı, bunun korunması için mevcut yasalar hiçbir ayrım gözetmeksizin uygulanmalı, mevcut yasalar uygulamada yetersiz görülüyorsa yeni düzenlemeler yapılmalıdır.
2.Tarikatlarla bağlantılı özel yurt, vakıf ve okullar, devletin yetkili organlarınca denetim altına alınarak Tevhid-i Tedrisat Kanunu gereği Milli Eğitim Bakanlığı'na devri sağlanmalıdır.
3.Genç nesillerin körpe dimağlarının öncelikle cumhuriyet, Atatürk, vatan ve millet sevgisi, Türk milletini çağdaş uygarlık düzeyine çıkarma ülkü ve amacı doğrultusunda bilinçlendirilmesi ve çeşitli mihrakların etkisinden korunması bakımından:
a.8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya konulmalı.
b.Temel eğitimi almış çocukların, ailelerinin isteğine bağlı olarak, devam edebileceği Kuran kurslarının Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluğu ve kontrolünde faaliyet göstermeleri için gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
4.Cumhuriyet rejimine ve Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık, aydın din adamları yetiştirmekle yükümlü, milli eğitim kuruluşlarımız, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun özüne uygun ihtiyaç düzeyinde tutulmalıdır.

28 Şubat’ta Ne Oldu? 28 Şubat Kararları Neler?

5.Yurdun çeşitli yerlerinde yapılan dini tesisler belli çevrelere mesaj vermek amacıyla gündemde tutularak siyasi istismar konusu yapılmamalı, bu tesislere ihtiyaç varsa, bunlar Diyanet İşleri Başkanlığı'nca incelenerek mahalli yönetimler ve ilgili makamlar arasında koordine edilerek gerçekleştirilmelidir.
6.Mevcudiyetleri 677 sayılı yasa ile men edilmiş tarikatların ve bu kanunda belirtilen tüm unsurların faaliyetlerine son verilmeli, toplumun demokratik, siyasi ve sosyal hukuk düzeninin zedelenmesi önlenmelidir.
7.İrticai faaliyetleri nedeniyle Yüksek Askeri Şura kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ilişkileri kesilen personel konusu istismar edilerek TSK'yi dine karşıymış gibi göstermeye çalışan bazı medya gruplarının silahlı kuvvetler ve mensupları aleyhindeki yayınları kontrol altına alınmalıdır.
8. İrticai faaliyetleri, disiplinsizlikleri veya yasadışı örgütlerle irtibatları nedeniyle TSK'dan ilişkileri kesilen personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı ile teşvik unsuruna imkan verilmemelidir.
9. TSK'ya aşırı dinci kesimden sızmaları önlemek için mevcut mevzuat çerçevesinde alınan tedbirler; diğer kamu kurum ve kuruluşları, özellikle üniversite ve diğer eğitim kurumları ile bürokrasinin her kademesinde ve yargı kuruluşlarında da uygulanmalıdır.
10.Bu maddenin tam metnini Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini ilgilendirdiği için yayınlayamıyoruz.
11.Aşırı dinci kesimin Türkiye'de mezhep ayrılıklarını körüklemek suretiyle toplumda kutuplaşmalara neden olacak ve dolayısıyla milletimizin düşmanca kamplara ayrılmasına yol açacak çok tehlikeli faaliyetler yasal ve idari yollarla mutlaka önlenmelidir.
12.T.C. Anayasası, Siyasi Partiler Yasası, Türk Ceza Yasası ve bilhassa Belediyeler Yasası'na aykırı olarak sergilenen olayların sorumluları hakkında gerekli yasal ve idari işlemler kısa zamanda sonuçlandırılmalı ve bu tür olayların tekrarlanmaması için her kademede kesin önlemler alınmalıdır.
13.Kıyafetle ilgili kanuna aykırı olarak ortaya çıkan ve Türkiye'yi çağdışı bir görünüme yöneltecek uygulamalara mani olunmalı, bu konudaki kanun ve Anayasa Mahkemesi kararları taviz verilmeden öncelikle ve özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında titizlikle uygulanmalıdır.
14.Çeşitli nedenlerle verilen, kısa ve uzun namlulu silahlara ait ruhsat işlemleri polis ve jandarma bölgeleri esas alınarak yeniden düzenlenmeli, bu konuda kısıtlamalar getirilmeli, özellikle pompalı tüfeklere olan talep dikkatle değerlendirilmelidir.
15.Kurban derilerinin, mali kaynak sağlamayı amaçlayan ve denetimden uzak rejim aleyhtari örgüt ve kuruluşlar tarafından toplanmasına mani olunmalı, kanunla verilmiş yetki dışında kurban derisi toplattırılmamalıdır.
16.Özel üniforma giydirilmiş korumalar ve buna neden olan sorumlular hakkında yasal işlemler ivedilikle sonuçlandırılmalı ve bu tür yasadışı uygulamaların ulaşabileceği vahim boyutlar dikkate alınarak, yasa ile öngörülmemiş bütün özel korumalar kaldırılmalıdır.
17.Ülke sorunlarının çözümünü "Millet kavramı yerine ümmet kavramı" bazında ele alarak sonuçlandırmayı amaçlayan ve bölücü terör örgütüne de aynı bazda yaklaşarak onları cesaretlendiren girişimler yasal ve idari yollardan önlenmelidir.
18.Atatürk'e karşı yapılan saygısızlıklar ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki 5816 sayılı kanunun istismar edilmesine fırsat verilmemelidir."