Başkan Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun S-400 çıkışına net yanıt: 'S-400'ler bir tercih değil zorunluluk'

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ziyareti sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun S-400 ile ilgili "niye alındığını bilmiyorum, kime karşı kullanacağımız da açıklanmadı." sözlerine de yanıt veren Başkan Erdoğan: “S-400 neden alınmış!” O kadar açıklandı; sebepleriyle, sonuçlarıyla, süreciyle kamuoyu bilgilendirildi. Buna rağmen, böyle ifadeler kullanmak, bölgemizde olup bitenlerden, dünyadan bihaber olmanın bir sonucu." ifadelerini kullanırken, S-400 bir tercih değil zorunluluktur dedi. Başkan Erdoğan F-35'lerdeki son durumu da açıkladı.

Başkan Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun S-400 çıkışına net yanıt: 'S-400'ler bir tercih değil zorunluluk'
Başkan Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun S-400 çıkışına net yanıt: 'S-400'ler bir tercih değil zorunluluk'
Başkan Recep Tayyip Erdoğan Afrika ziyaretinin ardından yurda döndü. Uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Erdoğan, gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi.

İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

SORU: Sayın İmamoğlu, Cem Özdemir ile bir görüşme yaptı ve fotoğrafları medyaya yansıdı. Cem Özdemir de biliyorsunuz sözde Ermeni soykırımı yasasının mimarlarından birisi. Bugün de Sayın Devlet Bahçeli çok büyük bir tepki gösterdi. Bu konuda yorumunuz ne olur?

Tabii ben Cumhur İttifakı'nın güçlü bir ortağı olan Devlet Bey'in bu tavrı sebebiyle Allah kendilerinden razı olsun derim. Cumhur İttifak için inşallah 2023 çok daha güçlü neticelenecektir.

SORU: Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'S-400'lerin niye alındığını bilmiyorum, kime karşı kullanacağımız da açıklanmadı' şeklinde ifadeleri oldu. S-400'lerin iade edileceği iması da vardı Kılıçdaroğlu'nun açıklamasında. Bununla ilgili bir değerlendirmeniz ne olur?

Belirsizlik ve tehditlerin hiç azalmadığı bir bölgede Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi ihtiyacı kapsamında tedarik edilen S-400'ler hakkında polemik yaratılmaya çalışıldığını görüyoruz. Öncelikle akıldan çıkarılmaması, iyi idrak edilmesi gereken en önemli husus şu; savunma ve güvenlik konusu günlük siyasetin dışında tutulması gereken, 84 milyonun tamamını yani ülkemizin bekasını ilgilendiren bir konudur. Özellikle bugün yaşadığımız Rusya-Ukrayna krizi bu silahların gerekliliğini yeniden ortaya koyuyor. 'S-400 neden alınmış!' O kadar açıklandı; sebepleriyle, sonuçlarıyla, süreciyle kamuoyu bilgilendirildi. Buna rağmen, böyle ifadeler kullanmak, bölgemizde olup bitenlerden, dünyadan bihaber olmanın bir sonucu. Yaşadığımız coğrafya itibarıyla taktik balistik füzeler, seyir füzeleri, uçak, helikopter, İHA'ları önleyebilecek kabiliyette sistem ihtiyaçları bir zorunluluk. S-400'ün bir savunma silah sistemi olduğu ve bu silah sisteminin tedarikinin bir tercih değil, zorunluluk olarak ortaya çıktığı devamlı olarak her seviyede vurgulandı.

Milli Savunma Bakanımız da açık ve şeffaf bir şekilde herkese söyledi; 'Herhangi bir saldırı, tehdit olmazsa kimseye zararı olmayan bir sistem bu. Önceliğimiz ülkemizin, 84 milyonun güvenliği. Müttefiklerimizin vermediğini Rusya'dan temin ettiğimiz bir sistem.'
Tedarik sürecini değerlendirmemiz gerekirse; ülkemiz Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi ihtiyacını karşılamak üzere yapılan birçok girişime rağmen NATO üyesi ülkelerden bu sistemleri tedarik edemedi. Tedarik sürecinde 'Biz pazar değil ortağız' anlayışıyla sistemi sadece satın alma değil yatırım, teknoloji transferi, ortak geliştirme üzerinde duruldu ve maliyet, teslim süresi dâhil tüm faktörler göz önüne alındı. Bu sistem, NATO Komuta Kontrol sistemleri ve NATO'ya entegre millî sistemlere entegre edilmeksizin, müstakil olarak yalnızca Türk personel tarafından kullanılacak. Sistemde Rus personel görev almayacak. 'Nerede kullanılacak?' sorusunun cevabı gayet net; kim füzeyle ülkemize saldırırsa orda kullanılacak. Bir de 'S-400'ler hangarda bekliyor' deniyor. S-400'ler nerde beklemesi gerekiyorsa orda bekliyor. Tabii gizli konular bunlar. İhtiyaç duyulması halinde, bu sistemin kullanılmasına yönelik tüm hazırlıkların yapıldığı ve sürecin olması gerektiği şekilde ilerlediğini biliyoruz. Bu hususta da gereken açıklamalar yapıldı. Sonuç olarak; ülkemizin bekasını ilgilendiren hususlarda herkesi daha dikkatli olmaya, tarafsız olmaya ve millî menfaatler kapsamında konuyu ele almaya davet ediyorum.

SORU: Son olarak ABD ile bir süredir F-35 ve F-16 müzakerelerini sürdürüyoruz. Bu konuda son durum nedir?
O süreç devam ediyor. Gerek Milli Savunma Bakanım gerek diğer görevli olan askerî erkan, üst kademe yöneticiler Amerikalı muhataplarıyla görüşmeleri devam ettiriyorlar. Şu ana kadar görüşmeler olumlu istikamette yürüyor. İnşallah bittiği anda da zaten gereği yapılacaktır. Burada çerçevemiz şu; 'Ya bize bu uçaklarımızı verin ya da elimizdeki F-16'ların bakım onarımlarını yapmak, bunun dışında F-16'ların bir üst segmentini vermek suretiyle hesaplaşmaları yapıp yolumuza devam edelim.'