ÇAKÜ'de Çankiri'daki Fay Hatlari Ele Alindi

Çankiri Karatekin üniversitesinde Çankiri’nin depremselliginin ele alindigi konferansta konusan Doç. Dr. Murat Ataol, Çankiri’da bulunan 3 fay hattinin bugüne kadar 5 büyüklügünün üstünde sadece 3 deprem ürettigini söyledi.

ÇAKÜ'de Çankiri'daki Fay Hatlari Ele Alindi
Çankiri Karatekin Üniversitesi Cografya Bölümü tarafindan Kuzey Anadolu fay hatti üzerinde bulunan Çankiri’nin deprem riski ve alinacak tedbirlerin daha iyi anlasilabilmesi ve anlatilabilmesi için “Çankiri’nin Depremselligi” konferansi düzenlendi.

100. Yil Kültür Merkezi’nde gerçeklestirilen konferansa Çankiri Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, ÇAKÜ Edebiyat Fakültesi Cografya Bölüm Baskani Prof. Dr. Baris Tas, akademisyenler, ögrenciler ve vatandaslar katildi.

Konferansta Cografya Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Murat Ataol ise konusmaci olarak yer aldi.

Cografya Bölüm Baskani Prof. Dr. Baris Tas’in açilis konusmasinin ardindan kürsüye gelen Çankiri Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, “Depremler, bulundugumuz cografya itibariyle geçmiste yüzlesmis oldugumuz ve her an olacakmis gibi varligini hissettigimiz dogal bir olaydir. Bunun yaninda, fay hatlarinin bulundugu yerlerde bazi kazanimlar da vardir. Bu kazanimlar, su kaynaklari, kaplica ocaklari ve jeotermal gibi enerji kaynaklaridir. Bu kaynak zenginliklerinden dolayi da bu fay hatlari üzerinde yerlesim sikliklari olusmus durumdadir. Yani, bulundugumuz cografyanin gerçekliklerini bilerek yasamali ve ona göre tedbirlerimizi almak durumundayiz. Sehir planlamasindan sosyal bilince kadar genis bir yelpaze içeren bir tedbir ve önlem alarak herkesi bu konuda bilinçlendirmeliyiz. Bu bilinçlenmeyi her anlamda yaparken deprem olusundaki teorik bilgilerimizi de sürekli hatirlamali ve güncel tutmaliyiz. Burada edindigimiz bilgiler deprem aninda çok isimize yarayacak, belki de hayatimizi kurtaracaktir. Bu yüzden, üniversite olarak toplumu ilgilendiren tüm meselelerde oldugu gibi deprem konusunda da sorumlulugumuzun bilincinde olarak halkimizi bilinçlendirmek ve bilgilendirmek adina bu tür etkinlikleri sik sik yapmaktayiz. Degerli hocalarimizin da konuya iliskin dünya literatürüne girmis birçok çalismasi mevcuttur" dedi.

Daha sonra ÇAKÜ Edebiyat Fakültesi Cografya Bölümü Fiziki Cografya Anabilim Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr. Murat Ataol Türkiye’nin ve Çankiri’nin deprem gerçegi ile ilgili sunum yapti.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olmasinin temel sebebinin Arap Levhasinin Türkiye’yi dogudan sikistirmasi, bunun neticesinde Anadolu’nun Kuzey Anadolu Fayi güneyinde kalan kisminin batiya hareket etmesinden kaynaklandigini ifade eden Ataol, "1900’den günümüze kadar Türkiye’de büyüklügü 7’nin üzerinde 15 deprem meydana gelmistir. Bu depremlerin 11’i Kuzey Anadolu Fayi zonu boyunca olusmustur. 1943 yilindaki 7.2 büyüklügündeki deprem, Ilgaz ilçesi sinirlari içerisinde olusmus olup Çankiri sinirlari içinde gerçeklesen en büyük depremdir. 1951 yilinda Çerkes kuzeyinde 6.9 büyüklügünde meydana gelen deprem ise Çankiri sinirlarinda yasanan ikinci en büyük depremdir. Bu güçlü depremler Kuzey Anadolu Fayi boyunca gerçeklesmistir. Bu fay hatti disinda Çankiri sinirlarinda üç aktif fay hatti daha bulunmaktadir. Bunlar Çerkes-Orta ilçeleri arasindaki Dodurga Fayi, Sabanözü dogusundaki Sabanözü Fayi ve Çankiri-Eldivan arasinda uzanip Kalecik’e kadar devam eden Çankiri Fayi’dir. Dodurga Fayi simdiye dek büyüklügü 5’i geçen üç deprem üretmistir. Sabanözü Fayi büyüklügü 4’ün biraz üzerinde alti deprem üretmistir. Çankiri Fayi’nin büyük bir bölümü Eldivan ilçesinden geçmekte olup bu ilçede 120 yildir büyüklügü 4’ün üzerinde hiçbir deprem olusmamistir. Iki yil kadar önce Kalecik’te gerçeklesen 4.8 büyüklügündeki deprem ile birlikte bu fayin daha kuzey kisimlarinda da deprem beklenmektedir. Ancak bahsi geçen faylar, Kuzey Anadolu Fay zonundaki depremlere oranla daha küçük depremler üretme kapasitesine sahiptir" diye konustu.

Kaynak: İHA