Bakan Çavusoglu Açiklamasi 'Uluslararasi Sistemin De Ayakta Durmasina Katki Sagliyoruz'

Van’da “Girisimci ve Insani Türk Dis Politikasi Bulusmasi”nin ardindan Doubletree by Hilton Otel’de yapilan “STK’lar, Is Insanlari ve Kanaat Önderleri ile Bulusma” programina katilan Bakan Çavusoglu, Van’da bulunmaktan büyük mutluluk duydugunu belirterek, “Bu aslinda ilk gelisim. Biraz ayip oldu. Insallah son gelisimiz olmayacak. Yaz basindan bu yana il baskanimizla beraber planlamalar yaptik, ama her seferinde aksilikler çikti ve gelemedik. Kismet bugüneymis. Dün Merkez Karar Yürütme Kurulu toplantisindaydik. Oradan Kazakistan’a geçtik. Cumhurbaskanimiza da bilgi vermistik. Cumhurbaskanimizin sizlere selam ve sevgilerini getirdim. Bugün gençlerimizle bulustuk. Üniversitede gençlerimizle insani ve dis politikamizi konustuk. Onlarin sorularindan ve görüslerinden de faydalandik, elestirel sorular da sordular. Ondan da ayrica memnun olduk. Bugün kisaca sizlerle dis politikamizin özelliklerini görüsecegiz. Sizlerin de bazi beklentilerini biliyoruz. Bilmedigim çok sey vardir, onlari da sizden duymak isteriz” dedi.

Gençlerle insani ve dis politikayi degerlendirdiklerini söyleyen Bakan Çavusoglu, “Neden girisimci, neden insani dis politika? Aslinda bunlara baktigimiz zaman bizim milletimizin karakterini yansitiyor. Bugün Van’da girisimciligin ne kadar basarili oldugunu biliyorum. Sizin önünüzdeki engelleri kaldirdigimiz zaman özellikle

ticarette ve ulasimda çok daha fazlasini basaracaginiza da inaniyorum. Insani dis politika da bizim medeniyetimizin biraktigi mirastir. Ecdadimizin mirasidir. Neden girisimci olmak zorundayiz. Türkiye girisimci ligde neden herkesin önünde olmak zorundadir? Bugün dünyanin yasadigi krizlere, çatismalara her gün yenisi ekleniyor. Ukrayna savasi ile beraber gida ve enerji krizi, çatismalar, terör, iklim, göç meselesi ki Van da bundan etkileniyor. Bunlara baktigimiz zaman özellikle sicak çatismalara ve çözümünü doldurmus ihtilaflara baktigimizda yüzde 60’i bizim etrafimizda. O yüzden bunlari çözmek için bizim girisimci olmamiz lazim. Bugün Ukrayna-Rusya savasini durdurmak için Cumhurbaskanimiz Erdogan’in liderliginde Türkiye’den daha etkin çalisabilen, irade ortaya koyan bir ülke var mi? Birakin ülkeyi, birçok ülkenin bir araya geldigi, hatta tüm ülkelerin üye oldugu BM’yi de sayarsak var mi basarabilen bir uluslararasi örgüt? Yok. Martta da çok yaklasmistik ateskese, umutlanmistik. Ama birden tablo degisti. Neden degistigini çok iyi biliyoruz da bunun detaylarini anlatirsak sabaha kadar beraber oluruz. Tablo degisti, simdi daha karisik ama umudumuzu kaybetmemek lazim. Yani basimizda Suriye’ye duyarsiz kalamayiz, ayni sekilde Libya’ya da duyarsiz kalmamamiz lazim, kalmiyoruz da. Libya’nin istikrari hepimiz için çok önemlidir. Diger tarafta Yemen’deki çatismalar, Irak’taki istikrarsizliklar, iste yani basimizdaki Iran’da devam eden olaylar. Bunlarin hepsi bizi dogrudan etkiliyor. O yüzden komsularimiz, bölgemizdeki ülkelerin istikrari ve barisi bizim için çok önemlidir. O nedenle girisimci olmamiz lazim. Diger taraftan girisimci olmak sadece sorunlari öne almak degil, gelecege yönelik de hedefler koymak lazim. Bugün sistemin yetersizliginden bahsediyoruz. Birlesmis Milletler yetersiz diyoruz, biz demiyoruz tüm dünya diyor. Birlesmis Milletler uluslararasi sistemin reformu konusunda ‘Dünya besten büyüktür’ mottosunu ortaya koyan, öneri getirebilen kaç ülke var? Kaç lider var? Veto sistemini ortadan kaldirmadan nasil çözeceksin sorunu? Daha katilimci olsun, daha pratik karar alabilecek, savaslari önleyebilecek, çatismalari önleyebilecek, gerginlikleri azaltacak ve dünya insanlarinin taleplerini karsilayabilecek bir sistemden bahsediyoruz. Dünya çok degisiyor, girisimci insanlar buna ayak uyduruyor. Devletlerin ve uluslararasi sistemlerin buna ayak uydurmasinda ciddi sikintilar var. Bu degisimi iyi okumak için de girisimci olmak lazim. Ekonomi nereye gidiyor, hangi ülkeler 30-40 yillik planlar ortaya koyuyor, bundan müteahhitlerimiz ve is insanlarimiz nasil istifade edecekler, bunlara kafa yormak lazim” ifadelerini kullandi.

Ekonominin gücünün Asya’ya kaydigini dile getiren Çavusoglu, konusmasini söyle sürdürdü:

“Ekonominin gücü Asya’ya kaymaya baslayinca, yeniden Asya girisimimizi bu nedenle baslattik. Yoksa biz Asya’da ilk defa bulunmuyoruz. Çünkü ekonominin gücü oraya dogru kayiyor, buralari yok sayamazsiniz. Biz hem çatismalarin durdurulmasi, sorunlarin çözülmesi hem de önümüze çikan krizlerin bizim önümüze çikardigi firsatlarin degerlendirilmesi için girisimci olmamiz lazim. Buraya nereden geldik? Kazakistan’dan geldik. Savasla birlikte artik Rusya’dan geçen kuzey koridoru tasimacilik anlaminda alternatif olmaktan çikti, ayni zamanda Rusya’nin Bati ile krizi sebebiyle Kuzey Akim Gaz Boru Hatti’ndan artik Bati’ya gaz gitmiyor. Simdi herkes gözünü bize çevirdi. Orta koridor üzerinde bulundugumuz Ipek Yolu’nun tekrar canlandirilmasi gerekiyor. O nedenle Kazakistan’da Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan ile bu sefer Gürcistan’i da davet ettik. Ulastirma ve disisleri bakanlari toplantisi gerçeklestirdik. 56 maddelik bir eylem plani üzerinde çalistik. Hayata geçirilecek projelerden bahsediyoruz. Ticaretin önündeki engellerin kaldirilmasi, gümrüklerin basitlestirilmesi, ayni sekilde tasimaciligin önündeki engellerin azaltilmasi, ücretlerin düsürülmesi gibi. Geçen yila oranla orta koridorda tasinan mal, bu yil 6 kat artiyor. Dünya bu kadar ilgi gösterirken, koridorun üzerinde bulunan ülkeler olarak ön almamiz lazim. Bu firsati kaçirmamamiz lazim. Ayni mekanizmayi yine üçlü olarak Özbekistan, Azerbaycan ve Türkiye olarak kurduk. Burada da Ticaret, Ulastirma ve Disisleri bakanliklari olarak bir araya geldik. Simdi enerji konusunda da özellikle Azerbaycan’in petrol ve gazini Avrupa ülkelerine ulastirma konusunda çalisma yapiyoruz. Çünkü ciddi bir talep var. Biz de yardimci olmaya çalisiyoruz, elimize düstünüz demiyoruz. Çünkü oralarin istikrari da bizim için önemlidir.”

Türkiye’nin Afrika açilimina da deginen Bakan Çavusoglu, “Açilim, Türkiye’nin girisimci bir dis politika anlayisidir. Afrika’da 12 büyükelçiligimiz vardi, simdi 44 büyükelçimiz var. Türkiye’ye yurt içinde yatirimcilarin gelmesi ne demek, Türkiye’nin yatirimi ve istihdami demek. Ayni sekilde Türkiye’deki yatirimlarla beraber

Türkiye’nin ihracatinin artmasi demektir. Çok ciddi firsatlar var. Pandemi ile beraber tedarik zincirinde en güvenilir ülkelerin basinda Türkiye geliyor. Neden? Birçok piyasaya yakin olmasi, gerek Gümrük Birligi Anlasmasi, gerekse güvenilirlik ve kalite ve üretim kapasitesinin sürekli büyümesidir. Dolayisiyla bizim bunlari çok iyi bir sekilde degerlendirmemiz gerekiyor. Biraz önce söyledigim gibi tasimaciligin önündeki engelleri kaldirmamiz lazim. Tüm ülkelerden geçis kolayligi ve kotalarin arttirilmasi konusunda da çok ciddi yatirimlar ve girisimler yapiyoruz. Bu girisimlerimizin de meyvesini her yerde görüyoruz. Ekonomi diplomasisine baktigimiz zaman sadece belli ürünlerin üretilmesi, satilmasi degildir, farkli sektörler var. Farkli alanlar ortaya çikiyor. Pandemiden sonra saglik turizmi ön plana çikti. Bugün bizim saglik altyapimiz Dünya Saglik Örgütü tarafindan örnek gösteriliyor. Doguda, Güneydogu’da, Türkiye’nin her yerinde yatirimlarimizi sizler biliyorsunuz. Komsu ülkelerden buralara tedavi için gelenler de var. Bunu daha bütüncül bir sekilde yapmamiz lazim ve çok ciddi gelir elde etmemiz lazim. Diger taraftan baska seçenekler de ortaya çikiyor. Tüm bunlari biz Türkiye olarak hangi ülkelerle isbirligi yapabiliriz, bunlari degerlendiriyoruz. Simdi ülkelerle saglik isbirligi anlasmalari imzaliyoruz. Körfez bölgesindeki kardeslerimiz, prestij olsun diye Avrupa ülkelerine gönderiyorlar hastalarini. Çok ciddi paralar veriyorlar. Oysa bizde hastaneler de daha iyi, tedavi kalitesi de çok daha iyidir. Pandemi ile beraber simdi Türkiye’ye gelmek istiyorlar. Bunlari iyi bir sekilde bizim degerlendirmemiz gerekiyor. Bunlari çok iyi degerlendirmemiz lazim. Girisimci olmak demek, sadece kendi çikarlarini düsünmek demek degildir. Girisimci olmak demek baskalarinin yasadigi sorunlari çözmek demektir. Ukrayna konusunda dünya açlik krizine girerken tahil anlasmasi imzalandi. Kimin sayesinde oldu; Türkiye sayesinde. Biz uluslararasi sistemin de ayakta durmasina katki sagliyoruz. Bugün Venezuela’da, Filipinler’de baris antlasmasinda biz variz. Bu da Türkiye adil demek, adaletli demek, sözünün eri demek. Bunun da bize çok getirisi var, insani olarak da var, girisimci olarak da var. Biz bunlari degerlendirmek için çaba sarf ediyoruz. Vizyoner olmak lazim. Vizyoner olabilmek için de dünyadaki gelismeleri takip etmek lazim. Ayni sekilde degisime ayak uydurmak lazim. Dünyadaki degisim hizina ayak uydurmak o kadar kolay degil. Bugün yapay zeka ile bile zorlaniyoruz, degisime ayak uydurmak için. O yüzden biz gücümüzü yerinde kullaniyoruz. Sert gücümüzü de yumusak gücümüzü de yerinde kullaniyoruz. Bunu dengeli ve yerinde kullanilabilen ülkeler akilli güç olur. Türkiye’nin bugün dünyanin gözündeki imaji budur” seklinde konustu.