Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Merkez Bankasi'nda Döviz Rezervi Bir Ara 135-136 Milyar Dolara Kadar Çikti'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Basbakanligim döneminde özellikle Merkez Bankasi’nda döviz rezervi bir ara 135-136 milyar dolara kadar çikti. Su anda da 115-120 milyar dolar civarinda dolasiyor döviz rezervi. Yani Merkez Bankamizin döviz rezervi konusunda öyle Bay Kemal’in ifade ettigi gibi sikintilar söz konusu degil” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Merkez Bankasi'nda Döviz Rezervi Bir Ara 135-136 Milyar Dolara Kadar Çikti'
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Türk Devletleri Teskilati Devlet Baskanlari 9. Zirvesi için gittigi Özbekistan dönüsü gazetecilerin gündeme yönelik sorularini cevapladi.

Erdogan, Merkez Bankasi rezervinden ABD ile süreci devam eden F-16 görüsmelerine, Kiliçdaroglu’nun Ingiltere ziyaretine , TSK’ya kimyasal silah iddialari ve Togg Fabrikasi elestirilerine kadar bir çok gündemi degerlendirdi.

Türk Devletleri Teskilatimizin 9. Zirvesinin basariyla tamamlandigini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, görüsmelerde Türk dünyasina iliskin güncel meseleleri etraflica ele aldiklarini önümüzdeki dönemde is birligi yapilacak alanlari belirlediklerini bildirdi.

Geçen sene Istanbul’daki tarihi zirvede Türk dünyasi vizyon belgesinin kabul edildigini animsatan Cumhurbaskani Erdogan, bu belgeyle gelecek 20 yila dair hedeflerin ortaya konuldugunu, zirve de de ilk 5 yillik uygulama kilavuzu niteligindeki strateji belgesini kabul ettiklerini belirtti.

Ticaretten ekonomiye, kültürel konulardan çevre sorunlarina kadar genis bir yelpazede is birliklerinin alt yapisini olusturacak bir dizi anlasmaya imza attiklarini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, “Türk Konseyimizin Teskilata dönüstürülmesiyle Nahçivan Anlasmasinda ortaya çikan degisiklik ihtiyacini akdettigimiz bir protokolle giderdik.

Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin bu çerçevede gözlemci üye olmasini kabul ettik. Türk dünyasinin ayrilmaz bir parçasi olan Kibris Türkü’nün yalniz olmadigini gösterdik. Alinan bu tarihi kararin basta Kibris Türkleri olmak üzere hepimize hayirli olmasini diliyorum. Kardeslik hukukumuzun geregini yerine getirdikleri için tüm liderlere tesekkür ediyorum” dedi.

Zirvede ayrica ulastirma, medya, kültür, turizm projelerinde atabilecek ortak adimlarin da görüsüldügünü ifade eden Erdogan, özellikle finans alaninda dayanismayi güçlendirmek maksadiyla Türk Yatirim Fonu’nu kurduklarini söyledi.



Fonun saglayacagi imkanlarin is birliklerini daha da kuvvetlendirecegine ve faaliyetlere ivme kazandiracagina inandigini dile getiren Erdogan,” Güncel küresel meselelere iliskin ortak yaklasimlarimizi ve Türk dünyasinda is birliginin gelistirilmesi hususundaki kararliligimizi Semerkant Bildirisiyle somutlastirdik. Müteakip zirve, 2023 yilinda Kazakistan’da gerçeklestirilecek. Zirveye katilan devlet ve hükümet baskanlariyla samimi görüsmelerimiz oldu. Temaslarimizda ikili iliskilerimize ilaveten güncel küresel konulari da ele aldik.Özbekistan Cumhurbaskani kiymetli dostum Sevket Mirziyoyev bu vesileyle sahsima Türkiye-Özbekistan iliskilerine katkilarimiz dolayisiyla Yüksek Düzeyli Imam Buhari Nisani’ni tevcih etti. Türk Devletleri Teskilatimiza ve Türk dünyasina olan hizmetlerimiz nedeniyle de teskilatimizin Türk Dünyasi Ali Nisani’yla taltif edildik. Bu nisanlari milletimiz adina almaktan mütehassis oldum. Türk Dünyasi Ali Nisani, Kirgizistan Cumhurbaskani Sadir Caparov ve Türkmenistan eski Devlet Baskani Kurbankulu Berdimuhammedov’a da tevcih edildi” açiklamasinda bulundu.

Zirvede ayrica Semerkant’i Türk Dünyasi Medeniyet Baskenti olarak ilan ettiklerini de belirten Erdogan,” Mevkidaslarimla beraberce diktigimiz fidanlarla hem birlikteligimizi güçlendirdik hem de 11 Kasim Agaçlandirma Günümüzü kutladik. Gerek zirvemizin gerekse Özbekistan’da yaptigimiz diger görüsmelerin hayirlara vesile olmasini temenni ediyorum. Dönem baskanligini devrettigimiz Özbekistan’a ev sahiplikleri için tesekkür ediyor, basarilar diliyorum” degerlendirmesinde bulundu.

Türk devletleri arasindaki is birliginin gücünü tarihsel kardeslik baglarindan, ortak kültür, dayanisma, dil ve geleneklerinden aldigina dikkat çeken Erdogan,” Türk dünyasi ne yazik ki bugüne kadar çok darbeler yedi ve bu yedigi darbeler sebebiyle de arzu edilen hedeflere ulasamadi. Kendi aralarinda da ne yazik ki belli bir güç devsiremedi, olusamadi” dedi.

Istanbul Zirvesi’nin Türk devletleri için aslinda bir dönüm niteligi tasidigina vurgu yapan Erdogan, bu zirveyle Türk Konseyini’nin Türk Devletleri Teskilati adiyla uluslararasi bir teskilata dönüstürüldügünü aktardi. Erdogan,” O zirveyi gerçeklestirdigimiz Demokrasi ve Özgürlükler Adasi bu noktada ciddi bir siçrama merkezi oldu. Ev sahipligini yaptigimiz Istanbul Zirvesi’nde ayrica is birligimizin uluslararasi hedeflerini ortaya koyan 2040 vizyonunu da kabul ettik. Bütün bu süreci Türk devletleri arasindaki karsilikli sevgiye, saygiya dayali olarak yürüttük. Sag olsunlar kardeslerimiz de bu süreç içerisinde belirledigimiz istikametten sapmadilar ve yere saglam bastilar. Iste bugün de atilan adimlarin neticesi olarak sahsima Türk Dünyasi Ali Nisani’ni takdim ettiler. Türk Devletleri Teskilati kendisini basarili bir is birligi platformu olarak ispatlamis bulunuyor; bölgesinde ve dünyada agirligi artiyor. Burada ayrica Yüksek Düzeyli Imam Buhari Nisani’yla taltif olmak bizim için çok çok farkli, çok çok anlamliydi. Özellikle de Sevket Mirziyoyev’in bu konuda hassasiyeti, Buhara’yi bu konuda bir merkez haline getirme gayretleri var. Belki de önümüzdeki yilin ilk çeyreginde Özbekistan-Türkiye ortak üniversitesini kurmak suretiyle Imam Buhari Fakültesi veya enstitüsü gibi bir adimi da insallah burada birlikte atacagiz. Birkaç gün önce buraya arkadaslarimiz geldiler, birlikte Buhara’da, Taskent’te çalismalar yaptilar ve bu çalismalarin neticesini de çok kisa zamanda görmek istiyoruz. Bununla birlikte bu ilk çeyrekte de imzalari atarak Türkiye-Özbekistan Üniversitesi’ni insallah Taskent’te kurmus olacagiz”ifadelerini kullandi.

Orta Asya ülkelerinin FETÖ ile mücadelesine yönelik degerlendirmede bulunan Erdogan, “Tabii biz bu liderlerle her bir araya geliste terörle mücadele konusunu; PKK/PYD/YPG, FETÖ, DEAS, bütün bunlari kendilerine hatirlatiyoruz. FETÖ konusunda kendileri “bizde var” demiyorlar. Hep söyledikleri sey su; “Biz bunlari temizledik, temizliyoruz” diyorlar. Bugün de ayni seyi gerek Kirgizistan gerek Özbekistan gerek Kazakistan’la yine konustuk. Dedik ki “Bu konudaki mücadeleniz hangi safhada? FETÖ ile mücadelede belli bir mesafe kaydedebildiniz mi? Sizler yok diyorsunuz ama bizdeki istihbarat bilgilerinde ne yazik ki hala sizin devlet kademelerinde bile bunlarin oldugunun bilgileri bize geliyor. O zaman benim size söyleyecegim tek sey var; istihbarat dairenizi bizim istihbarat baskanligimizla bir araya getirelim, müsterek olarak çalissinlar, eger hakikaten temizlenmisse mesele yok, siz de rahat edersiniz biz de rahat ederiz. Ama bilin ki bunlar sizin için büyük tehlike ve tehdittir.” Mesela liderlerden bir tanesi bugün bana sunu söyledi; “Ben, siz bu isin üzerinde bu kadar dururken bu FETÖ’nün ne oldugunu hala bilmiyordum” dedi.

“Iste sizin bu noktadaki bilgi kaynaklariniz maalesef size yanlis bilgi aktariyor. Yanlis bilgi aktardigi için de bu alçaklarin, bu namussuzlarin ne oldugunu anlayamiyorsunuz. Bunlarin 160’a yakin ülkede okullari vardi ve bu okullarda bunlar güya iyi niyetle egitim ögretim yaptirdiklarini söylüyorlardi. Oranin yöneticileri de ‘bunlar kötü bir sey yapmiyor, bunlar egitim ögretim yaptiriyor’ diyorlardi” dedi.

Türkiye’nin 15 Temmuz hain darbe girisiminde önemli bir mücadele ortaya koydugunu 252 vatandasin sehit oldugunu bir kez daha hatirlatan Cumhurbaskani Erdogan, ”Ama o egitim ögretim yaptiriyor dediginiz yerde oralarin zeki çocuklarini aliyorlar, onlari zehirliyorlar ve onlari da ondan sonra hem kendi ülkeleri hem de Türkiye aleyhine birçok çalismalarin içerisine sokuyorlar. Bakin iste bizde 15 Temmuz hadisesinde her sey patlak verdi ve bizim 252 canimiz maalesef sehit oldu. Bunun yaninda askeriydi, siviliydi 2 bini askin vatandasimiz yaralandi, gazi oldu. Bütün bunlari biz yasadik. Gelen basbakanlara, baskanlara Meclisimizi gösteriyoruz. Iste demokrasinin merkezi olan Meclisimizi bunlar bombaladilar. Neyle? Bu ülkenin, bu devletin, bu ordunun uçaklariyla bombaladilar. Helikopterlerle geldiler vurdular. Eger zaman yarisinda isabet ettirebilseydiler bugün belki ben de olmayacaktim. Benim iki tane korumam sehit oldu. Bunlarin hepsi yasanmis hadiseler. Benim canim yandigi için ben size bunlari anlatiyorum” dedim. Su anda bunlara kim sahip çikiyor? Basta Yunanistan. Kaçip Yunanistan’a gidiyorlar, kaçip Avrupa’ya gidiyorlar. Hep buralara kaçtilar; Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da, Danimarka’da, Ingiltere’de, Amerika’da yasiyorlar. Ve bu adami Amerika sakliyor. Kim sakliyor? Biden sakliyor. Kendilerine Pensilvanya’da devasa bir kâsâne verdiler, orada bu adam yasiyor. Bana terörün merkezi neresi diye sorarsaniz; iste ben size su anda bunu söylerim” açiklamasini yapti.

Rusya Devlet Baskani Vladimir Putin’in Endonezya’nin Bali sehrinde yapilacak olan G20 Zirvesi’ne katilmayacagini açiklamasi ile ilgili soruyu cevaplayan Erdogan sunlari kaydetti;

“Dogrusu kendisiyle son görüsmemde Endonezya’ya gelmesinin isabetli olabilecegi kanaatinde oldugumu söylemistim. Fakat kendisi de ‘Ben bir degerlendirmemi yapayim, ona göre haber veririm’ demisti. Sonra Disisleri Bakaninin Endonezya’ya gelmesine karar vermisler. Bu 2-3 gün içerisinde eger kendisiyle bir irtibatim olabilirse neler düsündügünü; ne gibi adimlar atacaklarini; özellikle de bu sürecin, yani diyalogun barisa dönüstürülmesi noktasinda adimlarinin ne olabilecegini kendisiyle konusma imkâni bulabilirim. Zirveye katilmama konusunda Sayin Putin demek ki kendi ekibiyle bunun istisaresini yapmis, sonunda da böyle bir karara varmistir. Bu konuda bir degerlendirmeye girmek hem kendisine saygisizlik olur hem ekibine saygisizlik olur. Bu tabii kendilerinin bilecegi bir istir. Çünkü siradan bir süreç yasamiyoruz. Rusya siradan bir devlet degil, güçlü bir devlet. Tabii basta Amerika olmak üzere Bati, Rusya’ya adeta sinirsiz saldiriyor. Bütün bunlarin karsisinda da tabii su anda Rusya bir direnç ortaya koyuyor. Biz de acaba nasil olur da -iste bir tahil koridoru olayi gerçeklesti- buradan bir baris koridorunu açabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz. Bunun için de en güzel yol, diyalogdan barisa giden bir yol olabilir diye düsünüyoruz. Tabii burada sadece Sayin Putin’in kanaatleri yetmez. Zelenskiy ile de görüserek burada onlarin düsündükleri nedir, onlar böyle bir seye nasil bakarlar, onlarin da kanaatini tabii alacagiz. Ve bu arabuluculuk acaba bizi bir barisa tasir mi, bunu da görmenin yollarini arayacagiz. Ama simdilik bizim için en önemlisi bu tahil koridorunu ciddi manada isletmek. Amonyak ayni sekilde, gübre ayni sekilde. Burada tabii Sayin Putin’in de hedefi özellikle fakir Afrika ülkelerini öne çikaralim; Mali gibi, Somali gibi, Sudan gibi ülkeleri öne çikaralim yönünde. Ve biz ücretsiz olarak onlara tahili gönderebiliriz teklifini bana yapti. Böyle bir adim atildigi anda biz de ayni hassasiyeti gösterebiliriz.”

19 Kasim’da sona eren tahil koridoru anlasmasin süreci ile ilgili de konusan Erdogan, anlasmalarin süre sinirlamasina yönelik, “Orada süre tahdidi koymak bana göre yanlis olur. Biz kendilerine bu isi ne kadar uzun tutarlarsa o kadar isabetli olacagini belirttik. Öte yandan bana göre bizim daha çok bu isin sinirini iyi çizmemiz, bunun üzerinde iyi çalismamiz lazim. Yani Putin’in söyledigi gibi, Afrika ülkeleri adiyla bu adim atilabilir. Çünkü su anda fakir fukara, garip gureba hep Afrika ülkelerinde. Afrika’yi bir tarafa koyup Avrupa’ya göndermek adil bir yaklasim olmaz. Zira dedi “Biz böyle yapacaktik ama böyle olmadi, Avrupa ülkelerine gidiyor.” Ve Avrupa ülkelerine gidis de onun bu konudaki yaklasimini olumsuz etkiledi. Simdi tekrar görüsmemizde özellikle Afrika ülkelerine -yani bu zikrettigim ülkelerin adedini çok daha artirabiliriz- garip gureba, fakir fukara ülkelere yogun bir sekilde tahil koridorundan tahil, gübre, amonyak akisi saglarsak oradaki halklari da rahatlatmis oluruz” ifadelerini kullandi.

“Inaniyorum ki Kuzey Kibris’i dünyaya tanitma imkâni bulacagiz

Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teskilatina gözlemci üye olarak katilmasiyla ilgili açiklamalarda bulunan Erdogan,” Bunu tanima olarak degerlendirirsek yanlis olur. Tanimanin birçok özellikleri, hassasiyeti var. Tabii ilk tesekkürü Cumhurbaskanindan aldik; Ersin Bey aradi, tesekkür etti. Birlesmis Milletler Genel Kurulunda yaptigimiz konusma demek ki ses verdi. Burada bu isin alt yapisini çok güçlü tutmamiz lazim. Simdi bizim önce bir alt yapi çalismasini baslatmamiz lazim, alt yapi çalismasindan sonra da dünya genelinde Kuzey Kibris’i bir devlet olarak dünyaya tanitma konusunda adeta bir sarmal olusturmamiz lazim ve bu sarmalla dünyayi kusatmamiz lazim. Yani bu Kosova olayinda mesela oldu. O zamanlar bir anda tabii o isin atesiyle birlikte Kosova’yi taniyan ülke 100’ü asti, su anda da iste 120 civarinda ama orada tikandi kaldi. Çünkü Amerika da maalesef ise sahip çikmadi. Yine bizler sahip çiktik, bizler sahip çikiyoruz. Fakat Kuzey Kibris olayi tabi Kosova kadar kolay degil, daha zor. Ama elimizden geleni yapacagiz. Isin üzerine üzerine gidecegiz. Inaniyorum ki Kuzey Kibris’i dünyaya tanitma imkâni bulacagiz.

Türkiye ile Amerika Birlesik Devletleri arasinda yürütülen görüsmelerden Yunanistan’in rahatsizlik duydugunu ifade eden Erdogan,” Tabii su anda bu son atilan adimlardan Yunanistan ciddi manada rahatsiz. Biz de tabii özellikle basta Amerika olmak üzere Bati’nin Yunanistan’da takindigi tavirlardan rahatsiziz. Dedeagaç bunlardan bir tanesidir. Bunun disinda terörle mücadelede de Yunanistan’in bize verdigi rahatsizliklar var. Özellikle bu Lavrion Kampi konusu öyle yenilir yutulur seyler degil. F35 noktasina gelince, F35 noktasi bizi rahatsiz etmekten çok aslinda Amerika’yi rahatsiz ediyor. Niye? Çünkü biz üzerimize düseni yaptik. Ödemeler planinda ödemelerimizi yaptik ama bu yaptigimiz ödemeler maalesef karsiligini bulmadi. Bunun üzerine F-16 talebimize iliskin teknik çalismalar planlandigi sekilde devam ediyor. “Bu isi bu sekilde yürütelim, çözelim ve dosyayi da kapatalim.” dedik. Zaman zaman Amerika tarafi, Savunma Bakanim Hulusi Pasa’ya olumlu, güzel seyler söylüyor. Tabii simdi bir seçim yasadilar. Bu seçimle birlikte, su anda bazi olumlu haberler yine geliyor ve bu olumlu haberleri de bizler yakin takipte sürdürüyoruz. Temennim odur ki yani önümüzdeki ay bazi müjdelerle dolu olsun ve F16 konusunu çok daha olumlu istikamette gelistirelim. Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçiler açik ara isi önde kapattilar ama simdi tabii Senato var. Senatoda iki üç yer çok büyük önem arz ediyor. Yani bu iki üç yerde eger Cumhuriyetçiler basarili çikarsa belki is bizim için çok daha kolay olacaktir. Simdi süreci takip ediyoruz” seklinde konustu.

Cumhurbaskani Erdogan, Isveç ve Finlandiya’nin NATO üyeligiyle ilgili,” Son 20 yilda dünyadaki ve çevremizdeki krizler karsisinda gerçekçi, girisimci, insani ve milli bir dis politika izledik. Hem hak ve menfaatlerimizi müdafaa ettik hem de küresel ve bölgesel baris ve istikrar için ciddi bir gayret ortaya koyduk. Hamdolsun çabalarimizla Türkiye artik küresel konularda sözü dinlenen, saygin ve vazgeçilmez bir aktör haline geldi. Bu, dünya kamuoyu tarafindan da teslim ediliyor. Çevremizde bir baris ve refah kusagi olusturmak için durmaksizin çalisiyoruz. Bu amaç dogrultusunda, terör belasini milletimizin gündeminden topyekûn silmek konusunda kararliyiz. Dis politikamizi ülkemizin çikarlarini merkeze alarak belirlemeye, milli menfaatlerimiz çerçevesinde kendi eksenimizi tahkim etmeye devam edecegiz. Cumhuriyetimizin ikinci asrini teskil edecek olan Türkiye Yüzyilinda da ülkemizin bu etkin ve saygin küresel aktör rolünü milletimizin layik oldugu sekilde pekistirecegiz” dedi.

Türkiye’nin dünyada ilk 10 ekonomi içerisinde yer almasinin konusunda önümüzdeki engellerin ciddi manada yavas yavas kayboldugunun altini çizen Erdogan, ”Basbakanligim döneminde özellikle Merkez Bankasi’nda döviz rezervi bir ara 135-136 milyar dolara kadar çikti. Su anda da 115-120 milyar dolar civarinda dolasiyor döviz rezervi. Yani Merkez Bankamizin döviz rezervi konusunda öyle Bay Kemal’in ifade ettigi gibi sikintilar söz konusu degil. Biz su anda hamdolsun iyi bir konumdayiz. Ama tabii adamin akil hocalari kimlerdir bilemem. Yani ne yaptigi belli degil. Kurusiki atiyor. Her sey ortada. Hesap kitap ortada. Adamin ekonomiden hiç haberi yok. Mesela geçen bir ifade kullandi. Diyor ki “varlik barisi dokuz kez yenilendi.” 19 kez de yenilenir. Ülkeyi kim yönetiyorsa varlik barisinin ömrünü uzatmak veya kisaltmak onun elindedir. Biz su anda bunu dokuz kez uzattiysak, süre bittikten sonra gene uzatmak gerekirse gene uzatiriz. Ama anlamiyor adam; bilmiyor. Akil hocasi kimdir? Malum. Simdi bu varlik barisindan gelen para nereden geldi diye gösteriyor; “Esrar, eroin, uyusturucu kaçakçiligindan” diyor. Hakaret ettigi bakanim çikti ve kendisine agir bir ifadeyle “sen bunu ispat edemezsen namertsin” dedi.

Hadi çik ispat et. Var mi elinde bir delilin? Neye göre bunu söylüyorsun? Ya sen bu ülkenin evladi degil misin? Bu ülkenin evladi olarak bu ülkenin yönetimi, devleti nasil olur da uyusturucu isi yapar diyebilirsin. Bir belge varsa çikar belgeni göster. Elinde bir belge yoksa nasil oluyor da kalkip Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne “uyusturucu kaçakçiligi yaparak bütçesini dengeliyor” dersin. Daha ileri konusmayayim. Zor sabrediyoruz. Diyor ki “varlik barisi su kadar yenilenmis.” Yenilenir. Zerre kadar sende ekonomi anlayisi varsa sor, sagina soluna sor. 9 kere yapar, 19 kere yapar, 99 kere yapar. Bu mesele ülkenin ekonomisini yönetenlerin bu noktadaki tavridir. Kalem bizim elimizde. Bilgisayar bizim elimizde. Hesap bizim elimizde. Hesaba göre nasil bunu daha iyi yönetiyorsak, daha ileri tasiyabiliyorsak ona göre de adimlarini atariz. Onun için bunlarin ipiyle kuyuya inilmez. Benim milletim de insallah 2023’te zaten bunlarin ipiyle kuyuya inmeyecegi gibi bunlari kuyuda da birakir” açiklamasini yapti.

Kiliçdaroglu’nun açiklamalarina tepki gösteren Cumhurbaskani Erdogan,” Simdi “temiz para getirecegim” diyor. Sen kimsin? Hani Londra’ya gidisi elestiriyordun? Buradan getirecegin parayi kime getireceksin? Sen is adami misin? Senin yaninda böyle bir para talebinde bulunan birileri mi var? Parayi kime getiriyorsun? Yani affedersiniz Ingiltere’de bu kadar enayi var mi; sana kalkacaklar bu paralari verecekler; “Al Bay Kemal bunu Türkiye’de nerede kullanirsan kullan” diyecekler” ifadelerini kullandi.

"Bu rakamlari ne Ingiliz bankalari verir ne Deutsche Bank verir ne bir baska yer verir"

Erdogan konusmasini söyle sürdürdü;

“Bir defa ben belediye baskanligi yaptim. Hem de Istanbul’da yaptim. Kendi Istanbul belediye baskanina sunu sormasi lazim, ‘Erdogan, belediye baskanligi yaptigi dönemde hangi ülkeden ne kadar kredi çekti? Bir bak bakalim.’ Su anda kendi belediye baskanlarina -gerek Ankara gerek Istanbul gerek Izmir- acaba bu tür dis kredide Bay Kemal mi onlara bu parayi, bu krediyi buluyor? Buldugu zaman da bu krediye teminati kim veriyor? Teminati veren kisi benim. Eger teminat verirsek adamlar kredi veriyor. Aksi takdirde vermez. Yani bu adami anlamak mümkün degil. Bilmiyor ve öyle rakamlar söylüyor ki ve bu rakamlari ne Ingiliz bankalari verir ne Deutsche Bank verir ne bir baska yer verir. Vermez. Ama dedim ya kuru siki atiyor. Böyle bir sey olmaz. Mümkün degil. “

Erdogan, TV5’in FETÖ firarisi Hakan Sükür’ü canli yayina konuk almasiyla ilgili soruya söyle cevap verdi:

“Onu degerlendirmeye gerek yok. Demek ki masada alti kisi yetmiyor. Yedi, sekiz falan ariyor olabilirler.”

“Araçlarin bütünü o robotik sistemle üretiliyor"

TOGG fabrikasindaki üretimin bütünüyle robotik oldugunu belirten Erdogan,” Araçlarin bütünü o robotik sistemle üretiliyor. O gün biz bunlari gördük. Ben de esimle fabrikaya girene kadar olayi çok daha farkli tahayyül ediyordum ama girdikten sonra çok daha farkli yasamaya basladim. Tabii bunlar ne demeye basladilar? “Bunlar Italya’da üretiliyor” dediler. Yani bu kadar da ahlaksizlar. Biz bu robotik sistemi yurt disindan alamaz miyiz? Bunun yaninda bu robotik sistemler belki kisa bir süre sonra ülkemde de üretilir hale gelecek. Bizim yerli ve milli noktasinda da olay sadece bununla kalmayacak tabii. IHA, SIHA, Akinci üretimi de görülmeli. Bay Kemal de bir kere gitmis oraya galiba ama buna ragmen adam hala yalan söylüyor. Temel efendi de gitmis o da yalan söylüyor; yeterli degil filan diyor. Yani bunlari anlamak mümkün degil. Bizim isimiz tabii sadece bunlar da degil. Mesela BMC’nin zirhli araçlari var. Su anda buna benzer birçok alanda, agir sanayide, ileri teknolojide fabrikalarimiz var. Bunlarla beraber gümbür gümbür insallah yola devam ediyoruz” ifadelerini kullandi.

Erdogan, “Türk Silahli Kuvvetleri kimyasal silah kullaniyor” iftirasinin Ingiltere parlamentosunda da dile getirilmesiyle ilgili “Yasal süreç basladi onlarla ilgili olarak. Su anda yasal süreç devam ediyor. Tabii geregini yargi yapacaktir. Zaten üç tanesinin dokunulmazliginin kaldirilmasina yönelik adimlar da su anda atildi. Bu isin pesini birakmayacagiz” dedi.

Kaynak: İHA