Putin'den Önce Düsünmüsler

Rusya Devlet Baskani Vladimir Putin’in “Avrupa’ya tedarik için Türkiye’de büyük bir dogalgaz merkezi kurulabilir” ifadelerinden 3 ay önce Gümüshane Üniversitesi Mühendislik Fakültesindeki bilim insanlarinin ‘Avrasya Enerji Güvenliginde Merkez Ülke Türkiye’ isimli yüksek lisans tezi hazirladigi ortaya çikti.

Putin'den Önce Düsünmüsler
Gümüshane Üniversitesi Jeofizik Mühendisligi Bölüm Baskani ve Lisansüstü Egitim Enstitüsü Enerji Sistemleri Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof.Dr. Nafiz Maden’in danismanliginda geçtigimiz Temmuz ayinda tamamlanan ‘Avrasya Enerji Güvenliginde Merkez Ülke Türkiye’ isimli yüksek lisans tezi Rusya Devlet Baskani Vladimir Putin’in “Avrupa’ya tedarik için Türkiye’de büyük bir dogalgaz merkezi kurulabilir” söylemlerinin ardindan gündeme geldi.

Prof.Dr. Maden ve danismanligini yaptigi ögrencisi Halil Önder tarafindan hazirlanan tezde hazirlanan boru hatti projeleri ve dogalgaz depolama merkezinin kurulacagi alanlar benzerlik gösteriyor.

Projenin hayata geçirilmesi durumunda her türlü destegi saglayabileceklerinin altini çizen Prof. Dr. Nafiz Maden, “Türkiye dün Avrupa’yi, Dünya’yi açliktan korudugu gibi bugün de Avrupa’yi kisin soguktan koruyacak bir ülke oldugunu tüm dünyaya ispat etti” dedi.

Proje detaylari ile hazirladiklari tez arasinda büyük oranda benzerlikler oldugunu dile getiren Prof.Dr. Maden, “Geçtigimiz temmuz ayinda tezimiz bitti. Bahsedilen tez tam da Rusya Devlet Baskani Vladimir Putin ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan arasinda konusulan konuyla ilgiliydi. Hatta tezimizin ismi de denk düsüyor. Bizim tezimizin ismi ‘Avrasya Enerji Güvenliginde Merkez Ülke Türkiye’ ve bir de bununla ilgili dogalgaz hatti projesi tasarladik bu tasarimin güzergahi da yine söylenen Trakya dagitim üstü olacak gibi söylemlerle de denk düsüyor. Bunu bir öngörü olarak degil tamamen bilimsel çalismalarla yaptik. Su anda Rusya ile Ukrayna arasinda devam eden savasta Avrupa’ya dogalgaz sevkiyati neredeyse bitmek üzere dolayisiyla Avrupa Birligi ülkeleri bu kisi soguk bir ortamda üsüyerek geçirecek. Önceki gün Astana’da yapilan toplantida Rusya Devlet Baskani Vladimir Putin’in önerisiyle Türkiye üzerinden Rus dogalgazinin Avrupa’ya ulastirilmasi amaciyla bir öneri yapildi. Tabi ki Cumhurbaskanimiz bunu olumlu karsiladi çünkü Türkiye daha önce tahil koridoru ve düzensiz göçler ile ilgili yaptigi çalismalar nedeniyle güvenilir bir ülke oldugunu gösterdi. Dün Avrupa’yi, Dünya’yi açliktan korudugu gibi bugün de Avrupa’yi kisin soguktan koruyacak bir ülke oldugunu tüm dünyaya ispat etti” dedi.



Projeyi 3 ay öncesinden hazirlamislar

Türkiye’nin merkez ülke konumunda bulundugu bir olusumla projenin maliyetinin karsilanabileceginin altini çizen Prof.Dr. Nafiz Maden, “Biz üç farkli güzergah seklinde Avrupa’ya Trakya üzerinden bu dogalgazin dagitimini saglayacagiz. Kuzey, Güney ve Orta kollarla. Güney kol Italya’ya gidecek, Orta kol Bulgaristan, Arnavutluk, Kosova, Makedonya üzerinden Sirbistan ve diger ülkelere gidecek, Kuzey kol da Romanya, Slovenya, Macaristan ve daha ilerisi Almanya’ya kadar ulastirilacak bir proje seklinde düsündük ve bunu da Temmuz 2022 tarihinde tamamladik. Su anda da tezimiz YÖK’e iletildi orada da en kisa sürede arsive verilecek. Biz projeyi gerçeklestirirken 50 milyar metreküplük bir proje olarak gerçeklestirmistik, ilave yatirimlarla bunun 75 milyar metreküpe kadar çikarilmasini öngördük. Yapilan açiklamada Türkiye üzerinden 63 milyar metreküplük bir dogalgaz iletilebilecegi söylendi dolayisiyla burada da bir benzerlik ortaya çikiyor. Burada maliyet konusunda uluslararasi bir konsorsiyum veya sirketin kurulmasi gerekiyor. Hem arz ülkelerinin hem talep ülkelerinin Türkiye’nin içinde bulundugu hatta Türkiye’nin burada merkez ülke oldugu bir sirketin olmasi gerekiyor. Bu sirket araciligiyla bu projenin hayata geçirilmesi gerekiyor. Buradaki finansal kaynak temini en önemli meselelerden biri bu nedenle hem kaynak hem de talep ülkelerinin bu projeye finansal anlamda katki sunmasi bunun öncesinde de güvence beyani sunmasi gerekiyor ülkemize. Bu güvence beyani verildikten sonra projeden vazgeçen ülkelere mali olarak yaptirim uygulanmasi gerekiyor ki diger ülkelerin bu durumdan en az zarar görmesi saglanmis olsun” diye konustu.



"Bu proje hayata geçtiginde ülkemiz güvenilirligini pekistirecektir”

Projenin Türkiye’nin güvenilir bir ülke oldugu algisini pekistirecegini ifade eden Maden, “Bu proje bize jeopolitik ve stratejik olarak katki saglayacak. Bir defa bizim güvenilir bir ülke oldugumuz asikar olacak. Tüm dünya tarafindan bu kabul edilmis buna bir katki daha sunacak. Hem düzensiz göç hem tahil koridoru hem de bu proje hayata geçtiginde ülkemiz güvenilirligini pekistirecektir. Bizi artik transit geçis ülkesi olmak yerine merkez ülke olma konumuna getirecek. Oyun kurucu devlet statüsüne gelmemizi saglayacak. Rusya Devlet Baskani Vladimir Putin ve Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’in böyle bir projeye imza atmalarini da memnuniyetle karsiliyorum. Bu proje barisa ve huzura katki saglayacaktir. Ülkelerin sosyo kültürel hatta kardeslik baglarinin güçlenmesini saglayacaktir. Bu anlamda da biz ülkemize her türlü katkiyi koymaya haziriz. Gerek projenin fizibilite çalismasi ve diger çalismalarda devletimizin hizmetindeyiz” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA