Meme Kanserinde Genetik Tasiyicilara Her Yil Ultrason Sart
Meme kanserinde önemli olanin erken dönemde tani koymak ve tedavi etmek oldugunu belirten Genel Cerrahi Uzmani Doç. Dr. Sükrü Çolak, o nedenle 40 yasindan sonra meme kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektigini söyleyerek, genetik risk grubunda olan kadinlarin mutlaka her yil ultrason çektirmesi gerektigini belirtti.
Meme kanseri kadinlarda en sik görülen kanser türlerinin basinda geliyor. Amerika’da yapilan çalismalarda ortalama 7 kadindan birinde meme kanseri görülüyor. Hastaligin ileriki evrelerinde belirtilerinin fark edilebildigini ancak beraberinde tedavisinin de zorlastigini söyleyen Genel Cerrahi Uzmani Doç. Dr. Sükrü Çolak, erken tani için özellikle 40 yasindan sonra her yil düzenli olarak kontrollerin yapilmasi gerektigini belirtti.
Eger kisi genetik risk grubundaysa erken yaslarda da kontrollerin ihmal edilmemesi gerektigini belirten Doç. Dr. Sükrü Çolak, “Her yil ultrason çekilmeli. Iki yilda bir ultrasonun yanina mamografi eklenmeli. Bu seklide düzenli olarak kontrollerin yapilmasi gerekiyor” dedi.
Her ay düzenli olarak meme kontrolü yapilmasinin önemli oldugunu ifade eden BHT Clinic Istanbul Tema Hastanesi Genel Cerrahi Uzmani Doç. Dr. Sükrü Çolak, “Kadinlar bir boy aynasinin karsisina geçip, kolunu yukari kaldirarak, yukardan asagi baslayacak sekilde ilk önce sag memesini sonra da sol memesini kontrol edebilir. Eger bir degisiklik fark ederlerse bir an önce doktora basvurmalari gerekiyor” diye konustu.
Zeytinyagi kanser oranini düsürüyor
En önemli etkeni genetik faktörler olan meme kanserinin bir diger önemli faktörün ise beslenme oldugunu söyleyen Doç. Dr. Sükrü Çolak, “Yapilan çalismalarda zeytinyagi tüketiminin meme kanseri oranini düsürdügüne dair bazi bulgular mevcut. Bunun yaninda meme kanseri gelisiminde çevresel faktörden de etkili. Bir yerden baska bir yere göç edildiginde, göç edilen bölgede meme kanseri oraninin arttigi gözlemlenmistir” seklinde konustu.
Cografi degisiklikler meme kanseri riskini arttiriyor
Meme kanserinin risk faktörlerine deginen Doç. Dr. Çolak, “Cografi degisikliklerin meme kanseri açisindan bir risk faktörü oldugu ifade ediliyor. Bunun yaninda da ailede özellikle anne tarafinda meme kanseri görülmesi meme kanseri açisindan kisilerde risk faktörü olusturuyor. Bu nedenle de çesitli tetkikler yapabiliyoruz. Günümüzde kullandigimiz genetik tetkiklerle kisinin meme kanserinde ne kadar risk grubu olusturdugunu ortaya koyabiliyoruz. Böylece hastanin meme kanseri tedavisi planini da yapiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Genç yaslarda görülmeye baslandi”
Genelde 40 yasindan sonra görülme riski artsa da genetik faktörlerle meme kanseri görülme sikliginin genç yaslarda arttigini kaydeden Çolak, “O nedenle özellikle ailesinde meme kanseri hikayesi olan kisilerde erken yasta meme kontrollerini öneriyoruz. Normal kosullarda meme kontrolleri 40 yasindan sonra öneriyorsak da bir risk faktörü oldugunda bunu daha erken yasa çekebiliyor” dedi.
"Kanserin kesin tanisi biyopsidir"
Meme kanseri teshisinin nasil konulduguyla ilgili de bilgi paylasan Çolak, yapilan tetkiklerde eger bir kitle ile karsilasildiginda kitleye bazi tetkikler yaptiklarini belirten Çolak, “Ilk olarak ultrason ve mamografi uyguluyoruz. Eger süpheli bir durum görürsek, hastanin yasina göre gerekli durumlarda meme MR’i isteyebiliyoruz. Meme MR’i kanser süphesi uyandirdiginda o hastaya meme biyopsisi yapiyoruz. Çünkü kanser görüntüleme ile tanisi konulan bir hastalik degildir. Görüntüleme yalnizca kanser süphesi uyandirir. Kanserin kesin tanisi biyopsidir. Meme biyopsisinde kanser tanisi konulduktan sonra hastaya bir tedavi planlamasi yapiyoruz. Elde ettigimiz görüntüde memedeki kitlenin boyutuna, koltuk altina ya da kemige yayilip yanilmadigina baktiktan sonra uygun tedaviyi yapiyoruz” diye konustu.
Tedavi kisiye özel uygulaniyor
Eger erken evre meme kanseri ise cerrah ile kanseri temizlediklerini ifade eden Çolak, “Ileri evre bir meme kanseri ise ilk önce kemoterapi ya da radyoterapi ardindan da cerrahi tedavi uyguluyoruz. Tedavi tamamen kanseri yakaladigimiz evre ile ilgili bir durum. Evrelere göre tedaviyi kisiye özel uyguluyoruz” seklinde konustu.
Akilli ilaç kullanimi etkili bir tedavi
Meme kanserinde akilli ilaç kullanimini da anlatan Çolak, “Meme kanseri tanisi konulduktan ve hastanin ameliyati gerçeklestikten sonra çikarilan parçalar patolojik incelemeye götürülür. Patolojik incelme yapildiktan sonra hormon reseptörlerinin varligi ve yokluguna göre bir ilaç tedavisi yapilabilir. Akilli ilaç tedavisi çok etkili ve kanserin nüksetmesi konusunda çok faydali bir yöntemdir” diyerek sözlerini sonlandirdi.
Kaynak: İHA
Eger kisi genetik risk grubundaysa erken yaslarda da kontrollerin ihmal edilmemesi gerektigini belirten Doç. Dr. Sükrü Çolak, “Her yil ultrason çekilmeli. Iki yilda bir ultrasonun yanina mamografi eklenmeli. Bu seklide düzenli olarak kontrollerin yapilmasi gerekiyor” dedi.
Her ay düzenli olarak meme kontrolü yapilmasinin önemli oldugunu ifade eden BHT Clinic Istanbul Tema Hastanesi Genel Cerrahi Uzmani Doç. Dr. Sükrü Çolak, “Kadinlar bir boy aynasinin karsisina geçip, kolunu yukari kaldirarak, yukardan asagi baslayacak sekilde ilk önce sag memesini sonra da sol memesini kontrol edebilir. Eger bir degisiklik fark ederlerse bir an önce doktora basvurmalari gerekiyor” diye konustu.
Zeytinyagi kanser oranini düsürüyor
En önemli etkeni genetik faktörler olan meme kanserinin bir diger önemli faktörün ise beslenme oldugunu söyleyen Doç. Dr. Sükrü Çolak, “Yapilan çalismalarda zeytinyagi tüketiminin meme kanseri oranini düsürdügüne dair bazi bulgular mevcut. Bunun yaninda meme kanseri gelisiminde çevresel faktörden de etkili. Bir yerden baska bir yere göç edildiginde, göç edilen bölgede meme kanseri oraninin arttigi gözlemlenmistir” seklinde konustu.
Cografi degisiklikler meme kanseri riskini arttiriyor
Meme kanserinin risk faktörlerine deginen Doç. Dr. Çolak, “Cografi degisikliklerin meme kanseri açisindan bir risk faktörü oldugu ifade ediliyor. Bunun yaninda da ailede özellikle anne tarafinda meme kanseri görülmesi meme kanseri açisindan kisilerde risk faktörü olusturuyor. Bu nedenle de çesitli tetkikler yapabiliyoruz. Günümüzde kullandigimiz genetik tetkiklerle kisinin meme kanserinde ne kadar risk grubu olusturdugunu ortaya koyabiliyoruz. Böylece hastanin meme kanseri tedavisi planini da yapiyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Genç yaslarda görülmeye baslandi”
Genelde 40 yasindan sonra görülme riski artsa da genetik faktörlerle meme kanseri görülme sikliginin genç yaslarda arttigini kaydeden Çolak, “O nedenle özellikle ailesinde meme kanseri hikayesi olan kisilerde erken yasta meme kontrollerini öneriyoruz. Normal kosullarda meme kontrolleri 40 yasindan sonra öneriyorsak da bir risk faktörü oldugunda bunu daha erken yasa çekebiliyor” dedi.
"Kanserin kesin tanisi biyopsidir"
Meme kanseri teshisinin nasil konulduguyla ilgili de bilgi paylasan Çolak, yapilan tetkiklerde eger bir kitle ile karsilasildiginda kitleye bazi tetkikler yaptiklarini belirten Çolak, “Ilk olarak ultrason ve mamografi uyguluyoruz. Eger süpheli bir durum görürsek, hastanin yasina göre gerekli durumlarda meme MR’i isteyebiliyoruz. Meme MR’i kanser süphesi uyandirdiginda o hastaya meme biyopsisi yapiyoruz. Çünkü kanser görüntüleme ile tanisi konulan bir hastalik degildir. Görüntüleme yalnizca kanser süphesi uyandirir. Kanserin kesin tanisi biyopsidir. Meme biyopsisinde kanser tanisi konulduktan sonra hastaya bir tedavi planlamasi yapiyoruz. Elde ettigimiz görüntüde memedeki kitlenin boyutuna, koltuk altina ya da kemige yayilip yanilmadigina baktiktan sonra uygun tedaviyi yapiyoruz” diye konustu.
Tedavi kisiye özel uygulaniyor
Eger erken evre meme kanseri ise cerrah ile kanseri temizlediklerini ifade eden Çolak, “Ileri evre bir meme kanseri ise ilk önce kemoterapi ya da radyoterapi ardindan da cerrahi tedavi uyguluyoruz. Tedavi tamamen kanseri yakaladigimiz evre ile ilgili bir durum. Evrelere göre tedaviyi kisiye özel uyguluyoruz” seklinde konustu.
Akilli ilaç kullanimi etkili bir tedavi
Meme kanserinde akilli ilaç kullanimini da anlatan Çolak, “Meme kanseri tanisi konulduktan ve hastanin ameliyati gerçeklestikten sonra çikarilan parçalar patolojik incelemeye götürülür. Patolojik incelme yapildiktan sonra hormon reseptörlerinin varligi ve yokluguna göre bir ilaç tedavisi yapilabilir. Akilli ilaç tedavisi çok etkili ve kanserin nüksetmesi konusunda çok faydali bir yöntemdir” diyerek sözlerini sonlandirdi.