Büsra Kabatas Cinayetinde Kan Donduran Detaylar

Olay, 7 Ekim tarihinde sabah saatlerinde Gebze ilçesi Mustafapasa Mahallesi 721 Sokak’ta bulunan 3 katli binanin 2. katinda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dairenin bir odasinda yangin çikti. Yangini gören vatandaslar, durumu 112 Acil Çagri Merkezi’ne bildirdi. Ihbar üzerine adrese itfaiye, saglik ve polis ekipleri sevk edildi. Kisa sürede adrese ulasan itfaiye ekipleri, yangini söndürebilmek için çalisma baslatti. Yangini kontrol altina aldiktan sonra odaya giren ekipler, 15 yasindaki Büsra Kabatas’in hayatini kaybettigini belirledi. Olay yerine Kocaeli Emniyet Müdürlügü’ne bagli cinayet bürosu dedektifleri çagrildi. Cinayet bürosu dedektiflerinin yaptigi ilk incelemede, evde birçok süpheden yola çikan ekipler, cenazeyi otopsi için morga. Burada yapilan ilk incelemede de adli tip uzmanlari cinayet süphesi üzerinde durdu. Yanginin hemen ardindan harekete geçen Kocaeli Emniyet Müdürlügü Cinayet Bürosu ekipleri, anne Aylin Çelik’e platonik olarak asik olan Taner Yaylaci’yi gözaltina aldi. Genç kizin katil zanlisi olan Taner Yaylaci’nin eve geldigi, genç kiz ile tartisma yasadigi, ardindan genç kizi canice öldürdügü belirlendi. Zanlinin, delilleri karartmak amaciyla odada yangin çikardigi ögrenildi. Sorgulanmak üzere polis merkezine götürülen sahis, emniyetteki islemlerinin ardindan adliyeye sevk edildi. Taner Yaylaci, burada çikarildigi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Öte yandan Taner Yaylaci’nin, genç kizin ablasi Basak Hilal Kabatas’i takip ettigi belirlendi. Yaylaci’nin, 15 yasindaki Büsra Kabatas’i öldürmeden önce ise dakikalarca iskence yaptigi ortaya çikti.

“Yogun biçak darbeleri var”

Taner Yaylaci’nin eve gelis saatinin, ifadesinde söyledigi iddialar ile örtüsmedigini aktaran ailenin avukati Cemal Tinarlioglu, sahsin tamamen iskence amaciyla, hazirlikli bir sekilde geldigini belirtti.

Tinarlioglu, “Anneyi görmeye geldigini söylüyor ama annenin vardiya saatlerini çok iyi bilmesine ragmen, o saatte evde olmadigini ve vardiyasinin bitmedigini biliyor. Zaten katledilen Büsra’nin ablasini takip ediyor, o da kamera kayitlarinda sabit. Evden çikmasini takip ediyor, evde 2 kisi degil, 1 kisi oldugunu çok iyi biliyor. Büsra’nin da okula çikis saatini net olarak bildigi için kapiya o saatlerde dayaniyor. Zaten yaninda getirdigi materyallere bakildigi zaman koli bandi, jel, elektro sok tabancasi, çamasir ipi ve benzeri bütün materyalleri yaninda getirdigi için iskence yapma amaciyla geldigi, eziyet verme amaciyla geldigi sabit. Elektro sok cihazi oldugunu kendisi de itiraf ediyor. Bizim düsüncemiz elektro sok tabancasiyla kapida bayilttigi, yukariya çikarip yatagina yatirdigi, ellerini, kollarini bagladiktan sonra iskence yaptigi yönünde. Iskence yaptigi sabit, düzenli kesilmis saçlar var. Bir makas ya da biçakla kesilmis saçlar bulundu. Bu da saçlarinin kesildigini gösteriyor. Yogun biçak darbeleri var, bu biçak darbeleri tamamiyla kesi mahiyetinde, 1 santim, 2 santim, 3 santimlik kesiler oldugu için öldürmek amaciyla yapilmamis, iskence amaciyla yapildigi belli. Kadinsal bölgelerde kesiler var, bu kesiler de oraya iskence yapildigini gösteriyor. Muhtemelen çiplak bir sekilde, en azindan elbiseyi tamamen çikarmasa bile o bölgelerin soyularak biçak darbelerinin vuruldugunu gösteriyor” dedi.



“Büsra’yi öldürmüs olmasi, onu tatmin edecek bir düsünce degildi”

Taner Yaylaci’nin gerçeklestirdigi bu vahseti kayda almis olma ihtimalini de düsündüklerini kaydeden Tinarlioglu, “Belki bu yaptigi seyleri de kayit altina almis olma ihtimalini de düsünüyoruz. Ama bu tabii kesin degil. ele geçirilen bir telefon var, belki onun içinden bir seyler çikabilir. Iskence yapmanin temel iki mantigi vardir; ya kisiye bildigi bir seyi söylemek için aci çektirirsiniz ve ondan bilgi almaya çalisirsiniz, eziyet edersiniz ya da intikam alacaginiz kisinin bir yakinina bunu seyrettirerek kendi intikam tatminini aci çekmesini saglayarak yaparsiniz. Büsra’yi öldürmüs olmasi, onu tatmin edecek bir düsünce degildi bana göre. Benim düsüncem aileden birine, özellikle annesine bir fotograf veya video çekerek göndermesi, o da kendisini saglama aldiktan sonra gönderecekti ki ‘Kizina böyle yaptim, sana da böyle yapacagim’ gibi bir imaj verme mantigi olabilir” diye konustu.



“Büsra’nin canli canli yakildigini düsünüyorum”

Caninin Büsra’yi yakabilmek için iki kutu yanici jel bosalttigini vurgulayan Tinarlioglu, “Mangal kömürünü tutusturmak için kullanilan, sivi olmayan biraz daha kati bir madde olan jeli üzerine dökerek tamamen yakmis. Büsra’nin yatagi tamamen, demirlerine kadar yanmis. Benim sahsi düsüncem Büsra’nin yakilma aninda hala canli olduguna dair. Canli canli yakildigini düsünüyorum. Otopsi raporu ve olgulara bakildigi zaman bu görünüyor. O gece evin yakinlarinda bir pansiyonda kalmis. Birkaç gündür evi gözlüyor ve biliyor zaten, evin giris çikis saatlerini, her seyi biliyor. Bizim tahminimize göre 1 saatlik veya yarim saatlik süreç içinde bu islemlerin olmasi gerekiyor diye düsünüyoruz. Aci çektirmek için bir zaman dilimine yaydirdigi belli. Belki o sirada Aylin hanimin eve gelecegini düsünüyordu. Gelseydi ona da ayni seyi yapabilirdi. Ya da annesine iskence yapip kizina seyrettirebilirdi” seklinde konustu.



“Mahkemenin de buna indirim uygulayacagini düsünmüyorum

Büsra’nin bedeninin tamamen yandigi için klasik otopsi neticesinin beklenmeyecegini söyleyen Tinarlioglu, “Çünkü bunun neticesi yaklasik 3-3 buçuk ayda geliyor ama bunda böyle bir sey olmadigi için muhtemelen sahsin telefon materyalleri incelendikten sonra davanin açilmasinin çok uzun sürecegini düsünmüyorum. Yüzde 99.9 agirlastirilmis müebbet noktasinda bir dava açilacak. Indirim olacagini düsünmüyorum, mahkemenin de buna indirim uygulayacagini düsünmüyorum. Indirim olacak bir durum yok. Olayin olus sekline bakildigi zaman da neye dayanarak bir indirim uygulanmasini, ‘Pismanim’ demesinin bir iyi hal indirimi olacagini zannetmiyorum. Bu kadar vahseti yaptiktan sonra nasil ‘Pismanim’ diyebilir ki? Tahrik açisindan bakildigi zaman küçük kizimin tahrik edecek bir durumu da yok. Kocaeli Barosu bu konuda arkamizda. Kamuoyunun ve kadin derneklerinin bu ise egilecegini düsünüyorum. En kisa zamanda davanin açilarak sahsin hak ettigi cezayi almasini istiyoruz” ifadelerini kullandi.