Bakan Özer Açiklamasi 'Egitim Sistemimiz 150'Ye Yakin Ülkenin Nüfusundan Çok Daha Büyük'

Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, "Egitim, vebali en büyük olan, yönetmesi de en zor olan kurumlardan bir tanesi. Ama Allah’a sükür yigit bir sekilde gece gündüz demeden bu ülkenin çocuklarina nitelikli egitim ulastirmak ve basarili olabilmeleri için tüm ögretmenlerimizle birlikte el ele vererek çalismaya devam ediyoruz" dedi.

Bakan Özer Açiklamasi 'Egitim Sistemimiz 150'Ye Yakin Ülkenin Nüfusundan Çok Daha Büyük'
Çesitli temaslarda bulunmak üzere Kayseri’de bulunan Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, hayirsever tarafindan yaptirilan Melikgazi Kazim Karabekir Osman Ulubas Anaokulu, Ilkokulu, Ortaokulu ve spor salonunun açilisina katildi.

Programda konusan Bakan Özer, yatirimlarla ilgili bilgiler vererek, "Daha iyi noktalara çekebilmek için bakanligimizin tüm bürokratlariyla gerçekten kesenin agzini açtik. Biz buraya gelirken Kayseri’nin 690 milyon TL’lik yatirim bütçesi vardi egitim alaninda. Bugün 740 milyonluk ilave yatirim ve 47 milyonluk da okullarin temel ihtiyaçlariyla ilgili bütçe olmak üzere mevcut olan 690 milyonluk bütçeyi 1 milyar 477 milyon TL’ye çikartmis durumdayiz. Bu yatirimlarimizin hayirli ugurlu olmasini diliyorum" dedi.



"Devasa bir egitim sistemine sahip olduk"

20 yilda egitim sisteminin geldigi noktaya deginen Bakan Özer, "Aslinda 20 yil öncesine gitmek yeterli egitimde geldigimiz noktayi mukayese edebilmek için. 2000’li yillarda bu ülkede okul öncesinde, ortaögretimde, yüksek ögretimde okullasma orani yüzde 50’nin altindaydi. Rekabet etmis oldugumuz ülkelerin ise yüzde 90’in üzerindeydi. 2000’li yillarin egitimdeki manzarasi buydu. 2000’lerdeki bu egitim manzarasi bakin 20 yil gibi kisa sürede ne hale geldi? Bes yastaki okul öncesindeki okullasma orani yüzde 11’di, bugün yüzde 94. Ortaögretimdeki okullasma orani yüzde 44’tü, bugün yüzde 95. Yüksekögretimdeki net okullasma orani yüzde 14’tü, bugün yüzde 48. Yani ilk kez bir ülkenin en kalici sermayesi olan beseri sermayesinin niteligini arttirmada en etkin enstrüman olan egitim ilk kez bu kadar verimli bir sekilde kullanildi. Sizlerin çocuklari, evlatlari, egitimin tüm kademelerine ücretsiz bir sekilde erisebilme imkanina sahip oldular. Düsünün 2000’li yillarda Türkiye’deki egitim sisteminde 300 binler civarinda derslik vardi, bugün 857 bin derslik olan bir egitim sistemimiz var. 57 bin 108 okulumuz var. 2000’li yillarda egitim sistemindeki ögretmen sayisi 500 bindi, bugün 1,2 milyon ögretmen var. Su anda gelinen noktada 19,5 milyon ögrencinin, 1,2 milyon ögretmenin oldugu devasa bir egitim sistemine sahip olduk" ifadelerini kullandi.

"Kadinlarin hakki gasp ediliyor diyemediler"

Egitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalarin da kaldirildigini aktaran Bakan Özer, "Bizim egitim sistemimiz 150’ye yakin ülkenin nüfusundan çok daha büyük bir egitim sistemi. Sadece bunlar mi oldu? Hayir. Ayni zamanda egitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalar kaldirildi. Hatirlayin Kayseri’de yasadiniz. Basörtüsü yasaklari vardi. Liseye giden çocuklarimiz, yüksek ögretim kurumlarina giden çocuklarimiz basörtüsünden dolayi egitim kurumlarina giremiyor ve egitimlerine devam edemiyorlardi. Özellikle yüksek ögretim alaninda ciddi dramalar, ciddi hikayeler, aci hikayeler ortaya çikmisti. Dramlar yasaniyordu. Ve kendi ülkesini terk edip yurt disinda egitime devam etmek zorunda kalan basörtülü kadinlarimiz vardi. Bu günlerde elestirmek çok kolay, bugünlerde söz söylemek çok kolay ama söz söylemek yapanin hakkidir. Sorunlari gidermek için çabalayanlarin hakkidir. Bugün kadina siddetle ilgili, kadin haklariyla ilgili konusanlar o gün basörtüsü yasagindan dolayi anayasal hakkina ulasamadigi zaman ’o kadinlarin kadin haklari gasp ediliyor’ bir kere diyemediler. Bugün beyin göçüyle ilgili konusanlar, o gün yurt disina giden basörtülü kadinlarin sayisi arttigi zaman beyin göçünden bahsetmediler. Niye? Çünkü umurlarinda bile degildi. Bu ülkenin vatandasinin çocugunun egitimle bulusmasi zerre kadar ilgilendirmiyordu. Ancak kendi koyduklari kurallar çerçevesinde geliyorsa okullara girmesine izin veriliyordu. Düsünün bu ülkede katsayi uygulamasi yasandi. Imam hatip liseleri ve meslek liseleri 12 yil akademik olarak basarili ögrencilerden arindirildi. Yasananlari hepiniz biliyorsunuz. Dert neydi? Dert çok basitti. Imam hatip lisesi mezunundan kaymakam olmasin, vali olmasin, is adami olmasin, basarili kariyere sahip olan insanlara yetismesin. Meslek lisesindeki amaç neydi? Bu ülke ekonomik kalkinmasini gerçeklestiremez. 2012 yilinda katsayi uygulamasi kaldirildi bu ülkede. Bakin basörtüsü yasaklari kaldirildi. Katsayi uygulamalari kaldirildi" diye konustu.



"El ele vererek çalismaya devam ediyoruz"

Çocuklarin basarili olabilmeleri için ögretmenler ile el ele vererek çalismaya devam ettiklerini kaydeden Bakan Özer, konusmasini söyle sürdürdü:

"Egitim vebali en büyük olan, yönetmesi de en zor olan kurumlardan bir tanesi. Ama Allah’a sükür yigit bir sekilde gece gündüz demeden bu ülkenin çocuklarina nitelikli egitim ulastirmak ve basarili olabilmeleri için tüm ögretmenlerimizle birlikte el ele vererek çalismaya devam ediyoruz. Çalismaya devam edecegiz ve bu ülkenin o cumhurbaskanimizin kucaklayici herkesi içine alan bu gönül cografyasinin çok daha güçlü olmasi için el birligi yapacagiz. Birbirimize yaslanacagiz. Birbirimize güç verecegiz. Ve Türkiye, sadece bölgesinde degil yeni hikayeleri dünyaya anlatan barisin, sulhun, merhametin dillendirildigi bir ülke olmasi için elimizden gelen çabayi sarf edecegiz."

Açilis programinda konusan Melikgazi Belediye Baskani Mustafa Palancioglu, Kayseri Büyüksehir Belediye Baskani Memduh Büyükkiliç, AK Parti Milletvekili Taner Yildiz, AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Kayseri Milletvekili Mehmet Özhaseki ve Vali Gökmen Çiçek de hayirseverlere tesekkür ederek, yatirimlarin hayirli olmasi temennisinde bulundu. Konusmalarin ardindan dualar esliginde kurdele kesilerek okul hizmete açildi.
Kaynak: İHA