Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Yunanistan'i Kimlerin Yeniden Üzerimize Saldigini Çok Iyi Biliyoruz'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “ Biz, 100 yil sonra Yunanistan’i kimlerin yeniden üzerimize saldigini çok iyi biliyor, bu sekilde oynanmaya çalisilan oyunun farkinda oldugumuzu her firsatta söylüyoruz. Yunanistan yönetimine, kendini ve halkini felakete sürükleyecek kiskirtmalardan uzak durmasini tavsiye ediyoruz” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Yunanistan'i Kimlerin Yeniden Üzerimize Saldigini Çok Iyi Biliyoruz'
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Türkiye Büyük Millet Meclisi 27. Dönem 6. Yasama Yili Açilis Programinda konustu.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Dönem 6’nci Yasama Yilinin, hayirli olmasini dileyen Cumhurbaskani Erdogan,” Meclisimizin kurulusundan günümüze, bu yüce kurum çatisi altinda ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimize sükranlarimi sunuyorum. Ilk faaliyete geçtigi 1920’den beri Meclisimizde görev yapmis milletvekillerimizden vefat edenlere Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk Baskani, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal basta olmak üzere. Türkiye’nin gelismesi, büyümesi, güçlenmesi yolunda gayret gösteren herkesi hürmetle yâd ediyorum. Bin yildir vatanimizin müdafaasi, milletimizin dirligi, ülkemizin bütünlügü, devletimizin bekasi ugruna gözlerini kirpmadan canlarini feda eden tüm sehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle aniyorum” dedi.

Türkiye’nin istiklal ve istikbal davasinin, çaglar ötesine uzanan kutlu bir mücadelenin adi oldugunu ifade eden Erdogan, ”Bugün de, sinirlarimizin içinde ve ötesinde ayni mücadeleyi vermeyi sürdürüyoruz. Terör örgütlerinin basinda yer aldigi düsmanlarimiza göz açtirmayan askerlerimize, polislerimize, jandarmalarimiza, sahil güvenlik personelimize, istihbaratçilarimiza, güvenlik korucularimiza basarilar diliyorum. Rabbim’den, milletimizin tüm fertleriyle birlikte bu kardeslerimizi de korumasini, esirgemesini, ayaklarina tas degdirmemesini niyaz ediyorum” dedi.



“MECLISIMIZIN TARIHI MISYONUNU HAKKIYLA YERINE GETIRDIGINE VE GETIRECEGINE INANIYORUM”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, milli mücadele yillarindan bu yana ülkenin her türlü meselesinin çözümünde, milletin her beklentisinin karsilanmasinda öncü bir rol üstlendigine vurgu yapan Cumhurbaskani Erdogan, ”Bugün de gerek 27’nci dönem boyunca çikartilan kanunlarla, gerek halen komisyonlarda ve genel kurul gündeminde bekleyen tekliflerle, gerekse bundan sonra gündeme gelecek çalismalarla, Meclisimizin tarihi misyonunu hakkiyla yerine getirdigine ve getirecegine inaniyorum. Bilindigi gibi bugün, 27’nci Dönem Meclisimizin son yasama yilinin açilisini yapiyoruz” açiklamasinda bulundu.

Meclisin, seçim takvimine göre çalismalarina ara vermeden önce, pek çok kritik düzenlemeyi hayata geçirerek, bu yasama yilini da en iyi sekilde degerlendirecegine inandigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, Türkiye’nin yaklasik 8 ay sonra gidecegi seçimlerde, hem yasama organi Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerini, hem de yürütmenin temsilcisi Cumhurbaskanini belirleyecegini kaydetti.

Erdogan, “Dünyanin tarihi günler yasadigi, asirlik dengelerin kökünden sarsildigi, siyasi, ekonomik ve askeri güç merkezlerinin yeniden olustugu bir dönemde seçimlerin yapilacagini belirterek,” 27’nci Dönem Milletvekilleri olarak sizlerin, üstlendiginiz misyonun gereklerini basariyla ifa etmis bir kadro sifatiyla, milletimizin gönlündeki yerinizi aldiginiza inaniyorum. Bu büyük seref, evlatlariniza birakacaginiz en büyük miras olacaktir. Ülkemize, milletimize, Meclisimize yaptiginiz hizmetler için simdiden her birinize ayri ayri sükranlarimi sunuyorum. Komisyonlardan genel kurula kadar Meclis çalismalarinin tüm asamalarindaki katkilari için siyasi parti grup yönetimlerimiz ile Meclis Baskanlik Divanimiza da ayrica tesekkür ediyorum” degerlendirmesinde bulundu.

Önce milli mücadelede, son olarak da 15 Temmuz gecesi “gazi” unvaniyla sereflenen Meclisin, bu vasiflariyla, dünya parlamentolari arasinda müstesna bir yere sahip oldugunu ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, "Bir dönem ülkemize, ‘demokrasiyi bedel ödemeden elde ettigi için içsellestiremedigi’ ithamlari yöneltilirdi. Simdi ise karsimizda, son çeyrek asrin en iddiali demokrasi ve kalkinma programlarinin ahdi altyapisini kurmus bir Türkiye Büyük Millet Meclisi var. Simdi karsimizda, darbecilere direnerek milli iradenin üstünlügünü hiçbir tereddüde mahal birakmayacak sekilde tescillemis bir Meclis var. Simdi karsimizda, her türlü tehdide ragmen temsilcisi oldugu milletin hakkini, hukukunu, menfaatlerini cansiperane sekilde koruyan bir Meclis var. Simdi karsimizda, küresel egilimlerin aksine milletiyle baglarini en güçlü sekilde sürdüren bir Meclis var. Meclisimizin ve milletvekillerimizin zaman zaman maruz kaldiklari iftira derecesine varan saldirilarin bir sebebi de, iste bu tablodur” dedi.



“CUMHURIYET TARIHININ EN KÖKLÜ REFORMLARINA BU MECLIS IMZA ATMISTIR”

“Türkiye’yi israrla müstemleke muamelesine maruz birakmak, siyasi ve ekonomik olarak peykleri konumunda görmek isteyenler, Meclis’imizin bu onurlu durusundan da rahatsizdir” diyen Erdogan, “Ama biz kimin ne dedigine, kimin ne istedigine degil, milletimizin neye ihtiyaci olduguna, ülkemizin hedeflerine bakarak, yasamasiyla, yürütmesiyle, yargisiyla birlikte istikametimizi çiziyoruz, yolumuza devam ediyoruz. Cumhuriyet tarihinin en köklü reformlarina bu Meclis imza atmistir. Bu süreçte gerçeklestirdigimiz, istiklalimizi ve istikbalimizi aydinlatan en önemli reformlardan biri de, hiç süphesiz, yönetim sistemimizde yaptigimiz degisikliktir” seklinde konustu.

Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemiyle, demokratik erklerin her birinin, kendi alaninda en güçlü, en etkili, en verimli hale getirildigini söyleyen Erdogan,” Geçmiste, demokratik bir denge içinde degil de, yikici bir rekabet görünümü veren yasama, yürütme ve yargi, artik ayni ortak gaye dogrultusunda birbirlerini destekleyen bir anlayisla çalismaktadir. Önümüzdeki dönemde, dördüncü yilini geride birakan yeni yönetim uygulamalarimizda elde ettigimiz tecrübeler isiginda sistemi, eksiklerini tamamlayacak, güçlü yönlerini tahkim edecek bir anlayisla daha da gelistirmeyi planliyoruz. Dünyanin ve bölgemizin her alanda büyük degisimler yasadigi bir süreçte, ülkemizi bunun disinda tutamayiz. Türkiye’nin ve Türk milletinin ihtiyaçlarina, beklentilerine, potansiyelini kullanma kabiliyetlerindeki ilerlemeye ve elde ettigimiz tecrübelere göre kendimizi yenilemeyi sürdürecegiz. Yunus Emre’nin, ‘Her dem yeniden dogariz, bizden kim usanasi’ sözündeki irfanla isaret ettigi yolu takip ediyoruz. Mevlana Hazretlerinin ‘Simdi yeni seyler söylemek lazim’ misraindaki tesvikle tavsiye ettigi istikameti izliyoruz. Bu yaklasima sadik kalmayi ve icap eden adimlari atmayi, tüm kalbimizle bagli oldugumuz milletimize karsi sorumlulugumuzun geregi olarak görüyoruz. Elbette bu tamamlayici reformlari da, Cumhurbaskanligi Hükümet Sisteminin banisi Yüce Meclisimizle birlikte insa edecek ve hayata geçirecegiz. Insallah önümüzdeki dönemde, yasama ve yürütme olarak ortak gündemimizin basinda bu husus yer alacaktir” seklinde konustu.



“YENI ANAYASA’YLA, BU KAZANIMLARIN AHDI TEMELINI DE OLMASI GEREKEN HALE GETIRMEK ISTIYORUZ”

Cumhurbaskani Erdogan, “Içimizde ukde kalan bir diger mesele de ülkemizi yeni, sivil, demokratik yöntemlerle insa edilmis, kapsayici, sade ve vizyoner bir Anayasa’ya kavusturmaktir. Yeni Anayasa konusunda 2013 ve 2021 yillarinda yaptigimiz samimi çagrilar, maalesef, ülkemizi böyle bir kazanimla bulusturmaya yetmedi. Ilk çalisma, Meclis’teki ortak komisyonda tikandi. Ikinci çagirimiza ise somut hiçbir cevap alamadik. Yeni dönem Meclisimizin, Türkiye’yi, hakki olan yeni Anayasa’yla bulusturarak, darbe dönemlerinin son izini de silecegine inaniyorum. Bunu ayni zamanda gelecek nesillere bir borcumuz, önümüzdeki dönemde gençlerimize hediye edecegimiz en büyük kazanim olarak görüyoruz. Insanlarimizin temel hak ve özgürlüklerini en üst seviyeye çikartan sessiz devrimleri hayata geçirdigimiz gibi, insallah Yeni Anayasa çalismasini da tamamlayacagiz. Türkiye’yi vesayetin, darbelerin, baskilarin, zulümlerin utancindan; vatandaslarimizi kökeni, inanci, mezhebi, mesrebi, kilik-kiyafet ve kültürü sebebiyle horlanmaktan beraber kurtardik. Yeni Anayasa’yla, bu kazanimlarin ahdi temelini de olmasi gereken hale getirmek istiyoruz” dedi.



“Güvenlik güçlerimizle, askerimizle ve istihbarat teskilatimizla teröristlerin her an ensesindeyiz”

Türkiye’nin son 20 yilina bakildiginda milletin gündemini uzunca bir süredir isgal eden sorun alanlarini birer birer geride birakildigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan sunlari kaydetti:

“Mesela bunlardan biri terör örgütlerinin kanli saldirilariyla yol açtigi huzur ve güven endisesiydi. Uzun yillar boyunca ülkemiz gündeminin bir numarali sorunu hep terör meselesiydi. Yaptigimiz operasyonlar, aldigimiz tedbirler, izledigimiz çok yönlü diplomasiyle, terör örgütlerini sinirlarimiz içinde bitirirken, sinirlarimiz disinda da adeta felç ederek, yeni bir güvenlik ve huzur iklimi olusturduk. Bu gerçegi, elini vicdanina koyan hiç kimse inkâr edemez. Teröristlerin giristikleri tek tük eylem tesebbüsleri, insallah bu hainlerin son çirpinislaridir. Güvenlik güçlerimizle, askerimizle ve istihbarat teskilatimizla teröristlerin her an ensesindeyiz.”

Güvenlik kuvvetlerinin, hem terörle mücadele, hem de bölgesel ve küresel tehditlere karsi ülkemizi koruma görevini en üst düzeyde yürütebilmesini saglayacak imkan ve kabiliyetlere kavusturuldugunu dile getiren Erdogan, “Tehditleri kaynaginda yok ederek, ülkemizin güvenligini, milletimizin huzurunu sinirlarimiz disinda baslatma stratejimizi, ‘bir gece ansizin gelebiliriz’ ifadesiyle uygulamaya devam ediyoruz. Geçtigimiz 20 yilda ülkemize kazandirdigimiz asirlik eser ve hizmetler de, milletimizin nesillerdir yasadigi, geri kalmislik, yokluk, yoksunluk sorunlarini da ortadan kaldirmistir. Biraz sonra sizlerle paylasacagim eser ve hizmet özetlerimiz, bu gerçegi gören gözlere, duyan kulaklara, hakki ikrar eden dillere, nasir baglamamis yüreklere bir kez daha hatirlatacaktir” dedi.



“15 Temmuz’da istiklaline sahip çikan milletimiz ve milli iradenin itibarini yere düsürmeyen Meclisimiz sayesinde geride biraktik”

“Egitimden sagliga, ulasimdan enerjiye, sanayiden tarima, spordan sosyal desteklere kadar her alani kapsayan eser ve hizmetlerimizin hayatina dokunmadigi, hayat kalitesini yükseltmedigi tek bir insanimiz dahi yoktur” diyen Erdogan, sunlari kaydetti:

“Çok partili siyasi hayatimiz boyunca defalarca yasadigimiz darbeler dönemini de, 15 Temmuz’da istiklaline sahip çikan milletimiz ve milli iradenin itibarini yere düsürmeyen Meclisimiz sayesinde geride biraktik. Bu vesileyle, 15 Temmuz sehitlerimizi rahmetle yâd ediyor, ayni gece Meclis’te destansi bir direnis sergileyen milletvekillerimize tekrar sükranlarimi sunuyorum. Ülkemizi gelistirmek, büyütmek, güçlendirmek; milletimizin refahini artirmak, hayatini kolaylastirmak için çalisip çabalarken, küresel krizlerin agir etkileriyle de mücadele ettik. Üstelik, biz küresel krizlerle birlikte, hassaten ülkemize yönelik saldirilari da gögüslemek mecburiyetinde kaldik. Nitekim, Cumhurbaskanligi ve milletvekili seçimlerinin yapildigi 2018 Haziran ayindan bugüne kadar dünyamiz, Ikinci Cihan Harbi sonrasindaki en agir sinamalarini yasamistir. Türkiye olarak, biz bu dönemde küresel sinamalara ilave olarak, merkezinde ekonominin yer aldigi tuzaklarla da ugrastik.”

“NERESINDEN BAKARSANIZ BAKIN ÜLKEMIZE ESSIZ KAZANÇLAR SAGLAYACAK BIR YOL SEÇTIK”

Ülke ve millet olarak bekayi ilgilendiren her basligin önemli olduguna dikkat çeken Erdogan, “Ama insanlarimizin dogrudan günlük hayatlarina dokunan ekonomi meselesi ayrica ehemmiyetlidir. Bunun için simdi sizlerle, 2018’den bu yana uyguladigimiz, salgin ve savas gibi küresel krizlerin yikici etkilerinden korunmak için tahkim ettigimiz ekonomi programimizi, temel mantigi ve ana hatlariyla paylasmak istiyorum. Türkiye Ekonomi Modeline iliskin yaklasimlarimizi, dün Istanbul’da bir grup yabanci iktisatçiyla da enine boyuna degerlendirme imkani bulduk. Orada da ifade ettigim gibi, bizim uyguladigimiz ekonomi politikasi, kesinlikle “akintiya kürek çekme” gibi akil disi bir amaca dayanmiyor. Tam tersine biz, ekonomik araçlar üzerinden ülkemize diz çöktürmek gayesiyle, bugüne kadar ne kadar iyi, dogru, kazançli oldugu hep telkin edilmis iktisat politikalarina da aykiri sekilde maruz kaldigimiz sinsi oyunlari bozmak için kendi modelimizi gelistirdik. Daha önemlisi, bu modelin hem iktisat ilminde yeri vardir, hem dünyada örnekleri mevcuttur, hem de ülkemiz gerçekleriyle ve sahip oldugumuz potansiyelle en üst düzeyde uyumludur. Dolayisiyla kendimize, neresinden bakarsaniz bakin ülkemize essiz kazançlar saglayacak bir yol seçtik” dedi.

Ekonomi modelinde tercih degisikligine durduk yere de gidilmedigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, “Sayet maç sürerken oyunun kurallarini bizim aleyhimize degistirmeye çalismasalardi, belki bir müddet daha buna ihtiyaç duymayabilirdik. Fakat, ülkemiz açik bir ekonomik saldiriyla karsi karsiya kalinca, sinirlarimizi korumak için ne yaptiysak, darbelere nasil karsi çiktiysak, buna da ayni tavri sergiledik. Küresel gelismelerin önümüze çikardigi firsatlari da degerlendirerek, ‘olanda hayir vardir’ anlayisiyla yönümüzü gelecege çevirdik. Dünyanin ve ülkemizin tecrübelerinden en üst düzeyde istifadeyle, kendi özgün ekonomi modelimizi insa ettik. Evvela maruz kaldigimiz saldirilarin önünü kesecek tedbirleri aldik, mekanizmalari olusturduk, kaynaklari bulduk.

Bununla birlikte, kisa, orta ve uzun vadeli programlarimizi, yeni ekonomi yaklasimimiza uygun sekilde süratle güncelleyerek, tutarli bir yapi ortaya çikardik. Her asamada, bu modelin teorik çerçevesini de, uygulamalarinin sonuçlarini da, hedeflerimizi de milletimizle paylastik, paylasmayi sürdürüyoruz. Kendi yolumuzu çizerken, dünyayi da ihmal etmedik” ifadelerini kullandi.

Türkiye’ni salgin döneminde yasanan trajedileri ve onu takip eden Rusya-Ukrayna Savasinin tetikledigi krizleri dikkatle izlediginin altini çizen Erdogan, “Her küresel gelisme, ülkemizin kendini klasik kabullerden ayristirarak olusturdugu bu özgün modelin dogrulugunu ve isabetini teyit etmektedir. Türkiye Ekonomi Modelinin basarisinda ve kabul görmesinde, geçtigimiz 20 yilda ülkemize kazandirdigimiz altyapi sayesinde sahip oldugumuz üretim ve istihdam gücünün çok büyük katkisi vardir. Çünkü bizim ‘yatirim, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmek’ olarak özetledigimiz ekonomi modelimizin merkezinde insan vardir, insanimiz vardir. Modeli, her bir vatandasimizin is ve as sahibi olarak gelecegine güvenle bakmasini saglamak, bunu da yatirimi, üretimi, ihracati gelistirerek yapacak sekilde kurguladik. Önceleri bu tercihimiz yüzünden bizi siddetle elestiren çevrelerin; enerji, emtia ve gida krizi tehditlerinin ardindan bizimle ayni noktaya gelmelerini ibretle takip ediyoruz. Gelismis ülkelerin, zahirde beyan ettikleri politikalarin ötesinde, örtülü olarak istihdami koruma odakli bir yaklasima yönelmelerinin sebebi de budur. Aksi takdirde ortaya çikacak sosyal sorunlarin ve beraberinde getirecegi siyasi istikrarsizliklarin altindan kimse kalkamaz. Bizim farkimiz, bu gerçegi herkesten önce görüp, pozisyonumuzu erken almis olmaktir” dedi.



"Yasanan sikintilari, sorunlari, dalgalanmalari asla görmezden gelmiyoruz, bunlarin önüne geçecek tedbirleri ilk günden itibaren almaya basladik"

Erdogan, “Tabii bunlari söylerken yasanan sikintilari, sorunlari, dalgalanmalari asla görmezden gelmiyoruz. Ülkemizin ve vatandaslarimizin, döviz kurundaki dengesiz yükselisten ve enflasyondaki fahis artistan kaynakli refah kayiplarini, endiselerini, beklentilerini gayet iyi biliyoruz. Bunlarin önüne geçecek tedbirleri ilk günden itibaren almaya basladik. Hatirlarsaniz, geçtigimiz Aralik ayinda döviz kurunda dengesiz yükselis yasanmaya basladiginda, aralarinda kur korumali mevduatin da oldugu bir dizi tedbirle panigin önünü kesmistik. Enflasyondaki artisin insanlarimizin refah seviyelerinde yol açtigi kaybi önlemek için asgari ücreti, memur maaslarini, emekli maaslarini, sosyal yardim rakamlarini yilbasinda ciddi oranlarda artirdik. Temmuz ayindaki ilave düzenlemelerle, bu artislari daha da ileriye tasidik. Insallah önümüzdeki yilbasinda, tüm ücretlilerin durumlarini, kayiplarini telafi edecek sekilde tekrar gözden geçirecegiz. Hep söyledigimiz gibi, hiçbir vatandasimizin enflasyonun altinda ezilmesine izin vermeyecegiz. Gelismis ülkeler basta olmak üzere tüm devletlerin en büyük sorunu olan enflasyonun yol açtigi kayiplari telafi konusunda da, insallah dünyaya örnek olacagiz. Önündeki tüm engelleri birer birer kaldirarak, Türkiye’nin, küresel siyasi, ekonomik, askeri güç mücadelelerinin ortasinda bir istikrar adasi olarak hedeflerine dogru ilerlemesini saglamakta kararliyiz” dedi.



“TÜRKIYE’NIN ESKI GÜNLERINI UNUTANLAR, SANIYORLAR KI ÜLKE HEP BÖYLEYDI, BU ESERLERE, BU HIZMETLERE, BU IMKANLARA SAHIPTI”

Küresel dalgalanmalar ülkeleri, alisagelenden farkli yöntem ve üsluplarla yürütülen yeni tür savaslarin esigine getirmisken, Türkiye’nin kendin bu kirilgan süreçten de ayristiracagina dikkat çeken Erdogan sunlari söyledi:

“Son dönemde karsimiza çikan kimi bölgesel krizlere de bu anlayisla yaklasiyor, kuklalarin degil onlarin iplerini ellerinde tutanlarin oyunlarini bozacak stratejilerle hareket ediyoruz. Türkiye’nin eski günlerini unutanlar, saniyorlar ki ülke hep böyleydi, bu eserlere, bu hizmetlere, bu imkanlara sahipti. Eskiler, “hafiza-i beser nisyan ile maluldür” derler. Halbuki söyle özetin özeti mahiyetinde bir karsilastirmayla ifade etmek bile, Türkiye’nin 20 yilda nereden nereye geldigini göstermeye yeterlidir. Bu tablo, gençlerimizin de ülkemizin 20 yilda yasadigi asirlik degisimi görebilmelerine imkan saglayacaktir. Milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumlulugunu devraldigimiz 2002 yilinda, vatandaslarimiza bir söz verdik. Dedik ki, Türkiye’yi egitim, saglik, güvenlik ve adalet üzerinde yükseltecegiz. Bununla yetinmedik; ulastirmayi, enerjiyi, sanayiyi, tarimi, sporu, sosyal yardimlari ve daha pek çok basligi da ekleyerek ülkemizi 20 yilda asirlik eser ve hizmetlere kavusturduk. Egitimde; bu alana ayrilan yillik bütçeyi, yüksekögretim dâhil 10,3 milyar liradan, Haziran ayindaki ilaveyle birlikte, 304 milyar liranin üzerine çikardik. Derslik sayimizi 343 binden 612 bine yükseltirken, 750 bin yeni ögretmen atamasi yaptik. Hükümetlerimiz dönemlerinde ilk ve orta ögretim ögrencilerimize toplam 3,5 milyar adet ücretsiz ders kitabi dagittik.”

“SAGLIKTA HASTANE YATAK SAYIMIZI 164 BINDEN 263 BININ ÜZERINE YÜKSELTTIK”

“Bir dönem darbe zihniyetinin kasitli olarak yerle yeksan ettigi mesleki egitimi yeniden ayaga kaldirdik, itibarini ve islevini iade ettik, egitime erisimi ve firsat esitligini sagladik” diyen Cumhurbaskani Erdogan, egitim alaninda hayata geçirilen projelere yönelik,” Maarif Vakfimiz vasitasiyla 49 ülkede, 407 okul, bir yüksekögretim kurumu, 21 egitim merkezi ve 42 yurt ile egitim-ögretim faaliyetleri yürütüyoruz. Yüksekögretimde; 76 olan üniversite sayimizi 208’e, 70 bin olan akademik personel sayimizi 184 bine çikardik. Saglikta; hastane yatak sayimizi 164 binden 263 binin üzerine yükselttik. Çarsamba günü açilisini yaptigimiz Etlik Sehir Hastanesi ile birlikte, son 5 yilda, toplamda 29 bin yatakli 20 sehir hastanemizi hizmete sunduk. Insasi ve projesi devam edenlerle birlikte sayisi 35’e, yatak kapasitesi 47 bine çikacak sehir hastanelerimizle ülkemizi saglikta essiz bir yere tasimis olacagiz. Gençlik ve sporda; gençlik merkezi sayimizi 9’dan 417’ye, spor tesisi sayimizi 1.575’den 4 bin 138’e, yüksekögrenim yurt yatak kapasitemizi ise 182 binden 850 bine çikardik. Yüksekögrenim burs ve kredi tutarini, lisans ögrencileri için aylik 45 liradan 850 liraya, yüksek lisans ögrencileri için 90 liradan 1.700 liraya, doktora ögrencileri için 135 liradan 2 bin 550 liraya yükselttik” açiklamasini yapti.

“GÖREVE GELDIGIMIZDE 5 BIN 777’DEN DEVRALDIGIMIZ ENGELLI MEMUR SAYISI BUGÜN 66 BINI BULDU”

Aile ve sosyal hizmetlerde; son 20 yilda ihtiyaç sahibi vatandaslara toplam 540 milyar lira tutarinda kaynak aktarildigini açiklayan Cumhurbaskani Erdogan, “Göreve geldigimizde 5 bin 777’den devraldigimiz engelli memur sayisi bugün 66 bini buldu. Yaslilara Destek Programiyla, 65 yas üstü vatandaslarimiza evde bakim, evde destek ve gündüzlü bakim hizmetleri veriyoruz. Kadinlarimizi siyasetten ekonomiye hayatin her alaninda hak ettikleri seviyeye çikarma, siddet basta olmak üzere her türlü tehditten koruma yönünde tarihi reformlar yaptik. Milletimizin yapi tasi olan aile kurumumuzu ifsada dönük kasitli saldirilarin farkindayiz. Bu sinsi faaliyetlere karsi, maddi ve manevi tüm boyutlariyla aile yapimizi korumakta kararliyiz. Aile fitratini güçlendirmeye yönelik attigimiz adimlari, önümüzdeki dönemde yeni unsurlarla destekleyecegiz. Çalisma ve sosyal güvenlikte; 2002 yilinda 184 lira olan net asgari ücret, bugün 5 bin 500 liraya ulasti. Aktif sigortali sayimiz 12 milyondan 25,3 milyona yükselirken, toplam istihdam da 31 milyon sinirina dayandi. Adalette; iktidara geldigimizde 9 bin 349 olan hâkim-savci sayimizi, bu yil itibariyle 22 bin 756’ya yükselttik. Mahkeme sayisini adli yargida yüzde 91, idari yargida yüzde 42 artirarak teskilatimizi güçlendirdik. Son 20 yilda toplam 277 adalet hizmet binasi insa ettik. Içislerinde; yerel yönetim mevzuatlarinda yaptigimiz düzenlemelerle mahalli idare sistemimizi birçok alanda güçlendirdik Emniyet Genel Müdürlügümüz, Jandarma Genel Komutanligimiz ve Sahil Güvenlik Komutanligimiz, toplam 538 bin personeliyle, ülkemizin ve milletimizin güvenligi için gece gündüz çalisiyor” dedi.



“Suriye’de sinir ötesi harekâtlarimizin basladigi günden bugüne, olusturdugumuz güvenli bölgelere, yaklasik 526 bin gönüllü geri dönüs oldu”

Ülkenin en küçük idari birimi olan muhtarliklarin güçlendirilerek muhtarlarin sosyal güvenlik pirimi ödemelerinden maaslarina kadar her alanda desteklendigini belirten Cumhurbaskani Erdogan, “Küresel bir sorun olan düzensiz göçle mücadele için 18 bin kisi kapasiteli 30 geri gönderme merkezi kurduk. Suriye’de sinir ötesi harekâtlarimizin basladigi günden bugüne, olusturdugumuz güvenli bölgelere, yaklasik 526 bin gönüllü geri dönüs oldu. Milli savunmada; Firat Kalkani, Zeytin Dali, Pençe, Baris Pinari, Bahar Kalkani Harekâtlari ve Pençe-Kilit Operasyonuyla, güney sinirimizda olusturulmaya çalisilan terör koridorunu yok ettik, ediyoruz. Ulastirmada; 6 bin 100 kilometreden devraldigimiz bölünmüs yol mesafemizi 28 bin 722 kilometreye, 1.714 kilometreden devraldigimiz otoyol uzunlugumuzu 3 bin 633 kilometreye çikardik. Karayolu tünel sayimiz 83’den 469’a, karayolu tünel uzunlugumuz 50 kilometreden 663 kilometreye, köprü ve viyadük uzunlugumuz 311 kilometreden 730 kilometreye ulasti. Son 20 yilda ülkemize kazandirdigimiz ulastirma eserleri içinde; Köprüler arasinda, Osman Gazi, Yavuz Sultan Selim, Adiyaman Nissibi, Elazig Agin, Tohma, Hasankeyf-2, 1915 Çanakkale var. Tüneller arasinda, Bolu Dagi, Avrasya, Ilgaz 15 Temmuz Istiklal, Izmir Konak, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Ovit, Kizilcahamam-Çerkes, Salarha, Pirinkayalar var. Otoyollar arasinda, Istanbul-Izmir, Kuzey Marmara, Menemen-Aliaga-Çandarli, Ankara-Nigde, Kinali-Tekirdag Çanakkale-Savastepe var.Daha burada saymakla bitiremeyecegimiz nice eserimiz ülkemizin dört yaninda milletimize hizmet veriyor” diye konustu.



“UZUNLUGU 11 BIN 590 KILOMETREYI BULAN MEVCUT DEMIRYOLLARIMIZI TAMAMEN YENILEDIK”

Toplam bin 460 kilometre uzunlugunda hizli tren güzergahi, 2 bin 102 kilometre uzunlugunda yeni demiryolu agi, 8 bin 547 kilometre uzunlugunda elektrikli ve sinyalli demiryolu hatti insa edildigini bildiren Erdogan, ”Uzunlugu 11 bin 590 kilometreyi bulan mevcut demiryollarimizi tamamen yeniledik. Havayollarinda; 26’dan devraldigimiz havalimani sayimizi 31 ilaveyle 57’ye çikardik. Denizcilikte; tersane sayimiz 37’den 84’e, yat baglama kapasitemiz 8 bin 500’den 18 bin 667’ye yükseldi. Bilgi ve iletisim teknolojilerinde; 2002 yilinda sadece 3 bin olan genis bant abone sayisi bugün 88,8 milyona, e -devlet kullanici sayisi ise 60,6 milyona ulasti” dedi.



“3 MILYON KONUTUN DÖNÜSÜMÜNÜ TAMAMLADIK”

TOKI eliyle 81 sehrin tamamina yayilan toplam 1 milyon 170 bin konut ürettiklerini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, “3 milyon konutun dönüsümünü tamamladik. Böylece bir deprem ülkesi olan ülkemizde, 12 milyon vatandasimizi yeni ve güvenli konutlara kavusturduk. Hâlihazirda 350 bin konutun dönüsümü sürüyor. Geçtigimiz haftalarda 500 bin sosyal konut, 250 bin konut amaçli arsa, 50 bin isyeri kampanyamizin müjdesini milletimizle paylastik. Bu kampanyanin ilk etabi olan 250 bin sosyal konutun, 100 bin konut arsasinin ve 10 bin isyerinin insasina hemen basliyoruz. Konut amaçli arsa üretimini 1 milyona çikartacak bir hazirligin da içindeyiz. ‘81 sehrimize 81 milyon metrekare millet bahçesi’ kazandirma hedefimiz çerçevesinde, bugün tüm Türkiye’de 455 millet bahçesi yapiyoruz. Bunlardan 137’sini tamamlayarak hizmete sunduk, 2023’te tamamini bitirmis olacagiz. Tarim ve ormanda; son 20 yilda çiftçilerimize toplam 183 milyar lira tutarinda tarimsal destek verdik, cari rakamlarla bu rakam 465 milyar liraya tekabül ediyor. Tarimsal Gayri Safi Yurtiçi Hasilamizi 37 milyar liradan, geçtigimiz yil itibariyle 407 milyar lira seviyesine yükselttik. Barajlarimizi 276’dan 930’a, hidroelektrik santrali sayimizi 97’den 730’a, içme suyu tesisi sayimizi 84’ten 370’e, sulama tesisi sayimizi 1.764’ten 3 bin 325’e çikardik. Makroekonomide, milli gelirimizi 238 milyar dolardan aldik, 1 trilyon dolar sinirina kadar getirdik” açiklamasinda bulundu.

“TÜRK EKONOMISI, 2002-2021 DÖNEMINDE YILLIK ORTALAMA YÜZDE 5,5 BÜYÜME KAYDETTI”

Satin alma gücü paritesine göre Türkiye’nin 2021 yilinda dünyanin en büyük 11’inci ekonomisi, Avrupa’nin ise 4’üncü büyük ekonomisi haline geldigini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, “Türk ekonomisi, 2002-2021 döneminde yillik ortalama yüzde 5,5 büyüme kaydetti.

Geçtigimiz yil büyüme oranimiz yüzde 11 ve bu yilin ilk yarisinda yüzde 7,5 seviyesinde gerçeklesti. Kovid-19 salgininin dünya ekonomilerini derinden sarstigi bir ortamda Türkiye G-20 içinde en hizli büyüyen ülkelerin basinda yer aldi. Ticarette; yillik 36 milyar dolar olan ihracatimizi 250 milyar dolarin üzerine çikardik. Dis ticaret hacmimiz, geçtigimiz yil 500 milyar dolar sinirina dayandi. Sanayi ve teknolojide; 142 yeni organize sanayi bölgesi, 25 endüstri bölgesi, 87 teknopark kurulmasini sagladik. Milli Uzay Programimizi olusturduk ve 2023 yilinda bir Türk vatandasinin uluslararasi uzay istasyonuna gönderilmesi sürecine start verdik” dedi.



“KARADENIZ’DE TOPLAM 540 MILYAR METREKÜP DOGAL GAZ REZERVI KESFETTIK, ILK NÜKLEER SANTRALIMIZI ÖNÜMÜZDEKI YILDAN ITIBAREN DEVREYE ALACAK SEKILDE INSA ETMEYE BASLADIK”

Yerli elektrikli otomobil TOGG’un Gemlik’teki fabrikasinin 29 Ekim’de açildigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, “Milli Teknoloji Hamlemizi, gençlerimizin enerjisini ve birikimini en üst düzeyde ülkemizin hizmetine sunacak bir anlayisla hayata geçiriyoruz. Savunma sanayinde; ülkemizin ihtiyaçlarini karsilamanin ötesinde küresel taleplere de cevap verecek güçlü bir altyapi kurduk. Insanli-insansiz hava araçlarindan kara ve deniz araçlarina, donanimdan yazilima her alanda, kendi savunma sanayi ürünlerini tasarlayabilen, üretebilen, ihraç eden dünyanin sayili ülkeleri arasina girdik. Enerjide; toplam kurulu gücümüzü 31 bin 846 megavattan 101 bin 518 megavata yükselttik. Karadeniz’de toplam 540 milyar metreküp dogal gaz rezervi kesfettik, ilk nükleer santralimizi önümüzdeki yildan itibaren devreye alacak sekilde insa etmeye basladik. Yerli ve yenilenebilir enerji üretimine yaptigimiz yatirimlarla, ülkemizin disa bagimliligini merhale merhale azaltiyoruz. Bu nükleer enerji santrallerinin Akkuyu’dan Sinop’a Türkiye’nin enerji tüketimi yüzde 10 arti yüzde 10 buradan karsilanacak. Kültürde dünya mirasi listesindeki varlik ve alan sayimizi 9’dan 19’a, yurtdisindan getirilen eser sayisini 2 bin 525’ten 9 bin 34’e, Türk kazilari sayisini 57’den 149’a ulastirdik. Turizmde; salginin sebep oldugu zararlari hizla telafi etmekle kalmiyor, çok daha büyük hedeflere yöneliyoruz” diye konustu.

Bu yil sonunda 40 milyar dolarlik bir turizm geliri elde etmeye dogru gidildigini ifade eden Erdogan, “Vakiflar Genel Müdürlügümüz vasitasiyla restore edilen eser sayimizi 46’dan 5 bin 781’e yükselttik. Diyanet Isleri, TIKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdisi Türkler ve Akraba Topluluklari, AFAD, TRT ve Anadolu Ajansi gibi kurumlarimiz vasitasiyla gönül köprüsü kurdugumuz dostlarimizla iliskilerimizi her geçen gün güçlendiriyoruz. Cumhurbaskanligina bagli baskanliklar, ofisler, kurullar ve diger birimlerimiz de kendi sorumluluk alanlarinda ülkemize çok önemli katkilar sagliyor. Görüldügü gibi ne kadar özetlersek özetleyelim, ülkemize kazandirdigimiz eser ve hizmetler saymakla bitmiyor. Insallah bu eser ve hizmet çitasini, önümüzdeki dönemde daha da yüksege çikartacagiz. Insanlik salginlarin, savaslarin, krizlerin ve istikrarsizliklarin merkezinde oldugu sancili bir süreçten geçiyor.Dünyamiz ayni zamanda sosyal barisi, insanlarin bir arada yasama iradesini ve demokratik kazanimlari tehdit eden büyük bir girdaba dogru sürükleniyor. Üç kitanin kavsak noktasinda yer alan Türkiye, yasanan tüm gelismelerden en fazla etkilenen ülke konumundadir” dedi.



“TÜRKIYE’NIN IÇINE KAPANMA, KENDINI DIS DÜNYADAN IZOLE ETME, BÖLGESINDEKI HADISELERI TRIBÜNDEN SEYRETME LÜKSÜ YOKTUR”

Erdogan, “Türkiye’nin içine kapanma, kendini dis dünyadan izole etme, bölgesindeki hadiseleri tribünden seyretme lüksü yoktur. Dünyanin 34 farkli ülkesine yayilan 78 sehitligimiz, dis politikamizin tabii sinirlarini da çizmektedir. Hiç kimse Türkiye’nin ufkunu 780 bin kilometrekareye hapsedemez. Bize uzunca bir vakittir unutturulmaya çalisilsa bile, bölgemizde cereyan eden her olay, bu hakikati hepimize tekrar hatirlatmaktir. Türkiye olarak, iste bu gerçekler isiginda, vatandaslarimizla birlikle dost ve kardeslerimize karsi sorumluluklarimizi da yerine getirmenin çabasindayiz. Küresel ve bölgesel sorunlarin çözümünde inisiyatif alan, yapici ve aktif bir siyaset uyguluyoruz. Gerilim pesinde kosmadigimiz gibi kimden gelirse gelsin baskilara da boyun egmiyor, milletimizin izzetine asla halel getirmiyoruz. Onurlu, sabirli, kararli ve basiretli bir tavirla Türkiye’nin hak ve hukukunu her alanda güçlü bir sekilde savunuyoruz” diye konustu.



“UKRAYNA KRIZINDEKI TUTUMUZ, ÜLKEMIZIN BARISI, ISTIKRARI, INSANI VE INSAN HAYATINI MERKEZE ALAN DIS POLITIKASININ EN SON ÖRNEGIDIR”

Türkiye’nin diplomatik basarisiyla ilgili konusan Cumhurbaskani Erdogan, “Uluslararasi planda fikirlerine basvurulan, önerileri dikkate alinan, kâh arabulucu, kâh kolaylastirici olarak sorunlara çözüm üreten bir diplomatik güç haline geldik. 255 dis temsilciligimizle dünyanin en büyük 5 diplomasi agindan birine sahibiz. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki, Türk diplomasisi son asirlarin en basarili dönemini yasamaktadir. Ukrayna krizindeki tutumuz, ülkemizin barisi, istikrari, insani ve insan hayatini merkeze alan dis politikasinin en son örnegidir. Biliyorsunuz, bu kriz ilk basladiginda kimi çevrelerin yogun baskilarina maruz kaldik. Bazi dis güçler ve onlarin içimizdeki sözcüleri, agizlarini her açtiklarinda bizi treni kaçirmakla, yalniz kalmakla, hata yapmakla suçladilar. Türkiye’ye ve Türk ekonomisine çok agir bedeller ödetecek fevri kararlar almamiz için bize etmediklerini birakmadilar. Ama biz politikalarimizi bunlarin dediklerine göre degil, ülkemizin çikarlarini merkeze alarak belirledik. Iki komsumuz arasindaki bu savasta tercihimizi baristan, diyalogdan, adaletli hakemlikten yana kullandik. Her iki ülkeyle var olan yakin iliskilerimizi gözeterek, atesi harlamak, fitneyi körüklemek yerine, savasi sonlandirmak için çabalamayi tercih ettik. Bu anlayisla süreçte kolaylastirici rol üstlendik, Rusya ile Ukrayna Disisleri Bakanlarini Antalya’da bulusturduk, müzakere heyetlerine Istanbul’da ev sahipligi yaptik” seklinde konustu.



“DÜNYA BESTEN BÜYÜKTÜR” TESPITIMIZ, GÜVENLIK KONSEYI IÇINDE BILE ARTIK MAKES BULUYOR”

Birlesmis Milletlerle birlikte, Ukrayna tahilinin dünya pazarlarina sevk edilmesine yönelik “Tahil Koridoru” mutabakatini hayata geçirildigini animsatan Cumhurbaskani Erdogan, “Ülkemizin yogun gayretleri neticesinde varilan bu mutabakat, küresel krizler karsisindaki etkisizligi sebebiyle prestiji sarsilan Birlesmis Milletlerin son yillarda kaydettigi en büyük basarilardan biridir. Rusya-Ukrayna arasinda gerçeklestirilen “esir mübadelesi” ise Türk diplomasisini çok farkli bir lige yükseltmistir. Birlesmis Milletler 77’nci Genel Kurulu vesilesiyle yaptigimiz temaslarda Türk dis politikasinin ulastigi seviyeyi görmekten memnuniyet duyduk. Ülkemizin Rusya-Ukrayna krizi, göç meselesi, insani yardimlar, terörle mücadele ve barisi koruma yolunda attigi adimlarin, tüm dünya tarafindan takdirle karsilandigina bizzat sahitlik ettik. Birlesmis Milletler kürsüsünden yillardir dile getirdigimiz “Dünya besten büyüktür” tespitimiz, Güvenlik Konseyi içinde bile artik makes buluyor. Havasini soludugu, ekmegini yedigi ülkeden habersiz olanlar görmese de, yurt disinda yasayan herkes küresel bir güç haline gelen Türkiye gerçegini gayet iyi biliyor. Geçen yil açilisini yaptigimiz Türkevi binasi, iddia ve özgüven sahibi iste bu Türkiye’nin New York’taki sembolüdür. Birlesmis Milletlerin tam karsisinda abide bir eser olarak yükselen Türkevi, bu sene diplomasinin kalbinin attigi yerlerden biri haline gelmistir. Milletimize ve ülkemize böyle bir eseri kazandirmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Yine bu temaslarimizda, daha düne kadar bize olmadik ithamlarda bulunanlarin, savunma sanayi basta olmak üzere pek çok alanda ülkemizle isbirligini gelistirmenin yollarini aradiklarini gördük” dedi.



New York öncesi Özbekistan’in Semerkant sehrinde yapilan ve Türkiye’nin diyalog ortagi olarak katildigi Sanhay Zirvesi, ikili ve çok tarafli temaslariyla, ülkemizin genisleyen dis politika vizyonun bir örnegi oldugu söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, “Rusya’dan Çin’e, Kazakistan’dan Pakistan’a, Hindistan’dan Iran’a pek çok bölge ülkesinin katildigi bu zirvede, Türkiye’nin Bati’yla birlikte Dogu’da da önemli bir isbirligi ortagi olarak görüldügünü müsahede ettik. Diger yandan, terörizmle mücadeledeki kararliligimizi, NATO’nun en son genisleme sürecinde açikça gösterdik. Madrid’de kabul edilen NATO’nun Yeni Strateji Belgesi’nde terörizmin, Ittifaka yönelik ana tehditlerden baslicasi olarak tanimlanmasini sagladik. Madrid Zirvesi öncesinde imzaladigimiz Üçlü Muhtira’yla da, terörle mücadeledeki beklentilerimizi kayda geçirdik. Isveç ve Finlandiya’nin verdikleri taahhütleri yerine getirip getirmedigini titizlikle takip ediyoruz. Elbette nihai karari milletimiz adina Gazi Meclisimiz verecektir. Biz ülkemize verilen sözler tutulana kadar, bu konudaki ilkeli ve kararli tutumumuzu koruyacagiz. Yaklasik 40 yildir terörle mücadele eden, on binlerce vatandasini teröre kurban vermis bir ülke olarak, bu konuda kimseye taviz verecek durumumuz yoktur” dedi.



“TERÖR BELASINI MILLETIMIZIN GÜNDEMINDEN TAMAMEN ÇIKARANA KADAR MÜCADELEMIZI TAVIZSIZ BIR SEKILDE SÜRDÜRECEGIZ”

Suriye’de ve Irak’in kuzeyinde gerçeklestirilen harekatlarla, bölücü hainlerin kipirdayamaz hale getirildigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, “Yurt disina kaçan FETÖ’cü alçaklarin ülkemize iadesi ve hukuk önünde hesap vermesi için de tüm kurumlarimizla dört bir koldan çalisiyoruz. Terör belasini milletimizin gündeminden tamamen çikarana kadar mücadelemizi tavizsiz bir sekilde sürdürecegiz. Gönül cografyamiz Balkanlar’da, baris ve istikrarin tesis edilmesi, huzur ikliminin saglanmasi için çaba harciyoruz. Bu çerçevede Eylül basinda Bosna Hersek, Sirbistan ve Hirvatistan’a önemli bir ziyarette bulundum. Balkanlarda huzurun ve istikrarin köklesmesi, önümüzdeki dönemde de dis politika önceliklerimizin basinda yer almayi sürdürecektir. Ortadogu’da, yakin çevremizde bir normallesme iklimi zemin kazanmaya basladi.

Birlesik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Israil’le iliskilerimiz karsilikli çikar temelinde gelisiyor, Misir’la da benzer bir süreç isliyor. Filistin davasina verdigimiz önemi ve Filistinli kardeslerimizin de her daim yanlarinda oldugumuzu burada tekrar ifade etmek istiyorum” dedi.



CUMHURBASKANI ERDOGAN KONUSMASINI SÖYLE SÜRDÜRDÜ:

“Güney Kafkasya’da, Can Azerbaycan’in Vatan Muharebesi zaferinden sonra, bölgede kalici baris için bir umut isigi dogdu. Can Azerbaycan’a olan destegimiz, Susa Beyannamesiyle vücut buldugu üzere, çok kiymetli ve bakidir. Ortaya çikan yeni durumun bölgede kalici baris ve huzurun tesisine vesile olmasi için üzerimize düseni yapiyoruz. Atadigimiz Özel Temsilciler vasitasiyla Ermenistan’la iliskilerimizi yeni bir seviyeye tasima iradesini ortaya koyduk. Ermenistan, kendisine sunulan baris firsatini iyi degerlendirmelidir. Kibris’ta iki ayri devlet ve halk vardir. Izolasyon ve ambargolara artik son verilmeli ve Kibris Türkleri’nin hak ettikleri uluslararasi taninma ve mesruiyete dair tüm sözler tutulmalidir” açiklamasinda bulundu.

“BÖLGEDE TAHRIK VE GERILIM SIYASETI GÜTMEK, HIÇ KIMSENIN HAYRINA DEGILDIR, OLMAYACAKTIR”

Türkiye’nin Amerika’nin Güney Kibris Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunu kaldirma kararini kabul etmedigini kaydeden Cumhurbaskani Erdogan, “Ege’deki gayriaskeri statüdeki adalari silahlandiran Yunanistan’in, bu hususta adeta tesvik edilmesi de, akilla, izanla, müttefiklikle bagdasmaz. Bölgede tahrik ve gerilim siyaseti gütmek, hiç kimsenin hayrina degildir, olmayacaktir. Biz, 100 yil sonra Yunanistan’i kimlerin yeniden üzerimize saldigini çok iyi biliyor, bu sekilde oynanmaya çalisilan oyunun farkinda oldugumuzu her firsatta söylüyoruz. Yunanistan yönetimine, kendini ve halkini felakete sürükleyecek kiskirtmalardan uzak durmasini tavsiye ediyoruz. Yeniden Asya girisimimize büyük önem veriyoruz. Afrika ve Latin Amerika’da da, ekonomi ve ticaret basta olmak üzere, ikili ve çok tarafli platformlarla isbirligi ve diyalogumuzu güçlendiriyoruz. Aralik ayinda Istanbul’da düzenledigimiz Üçüncü Türkiye-Afrika Zirvesi ile tüm Afrikali dostlarimizla bir kez daha kucaklastik. Böylece Türkiye’nin Afrika kitasina yönelik ilgisinin uzun vadeli ve kalici oldugunu açikça gösterdik. Türk Dünyasiyla olan isbirligimizi de her alanda ilerletmenin gayretindeyiz. Son zirve toplantisini Demokrasi ve Özgürlükler Adasinda yaptigimiz Türk Devletleri Teskilati’nin küresel ölçekte hak ettigi yeri almasi için mücadelemizi sürdürecegiz” diye konustu.



“2023’TE MILLETIMIZIN HUZURUNA YENI BIR SÖZLE ÇIKIYORUZ, BU SÖZ, ÜLKEMIZE BUGÜNE KADAR KAZANDIRDIGIMIZ ESER VE HIZMETLERIN ÜZERINE TÜRKIYE YÜZYILI INSA ETME SÖZÜDÜR

Cumhurbaskani Erdogan, Türkiye’nin dis politikada dünyada kabul gören bir basariya sahip oldugunu belirterek, ”Su hususun altini da özellikle çizmek istiyorum. Dis politikadaki açilimlarimizi bazi çevreler eksen kaymasi olarak göstermeye çalisiyordu. Halbuki Türkiye, eksen kaymasi degil, dünyadaki çok farkli diplomatik iliskilerini, milli menfaatlerimiz çerçevesinde ayni anda yürütmeyi basararak, kendi eksenini tahkim ediyor.

Önümüzdeki yil hep birlikte coskuyla kutlayacagimiz Cumhuriyetimizin kurulusunun 100’üncü yilina atifla, 2023’te milletimizin huzuruna yeni bir sözle çikiyoruz. Bu söz, ülkemize bugüne kadar kazandirdigimiz eser ve hizmetlerin üzerine Türkiye Yüzyili insa etme sözüdür. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyilini, milletimizin asirlik hayallerini hayata geçirme dönemi haline dönüstürmekte kararliyiz. Insallah bunu yasamasi ve yürütmesiyle hep birlikte gerçeklestirecegiz. Türkiye Yüzyilinin ilk seçiminin, ülkemizin bu vizyonu, milletimizin bu özlemi dogrultusunda en hayirli sekilde sonuçlanacagina inaniyorum. Bu duygularla bir kez daha yeni yasama yilimizin hayirli olmasini diliyorum” ifadelerini kullandi.

(Hülya Keklik/IHA)
Kaynak: İHA