Diyarbakir'in 'Kirmizi Baslikli' Kadin Ambulans Soförü, Zamanla Yarisiyor
Diyarbakir’in iki kadin ambulans soföründen biri olan ‘kirmizi baslikli’ lakapli Ayfer Kurt, Acil Tip Teknisyenliginden (ATT) soförlüge geçip zamanla yarisarak hayat kurtarmaya çalisiyor.
Kirsehirli Ayfer Kurt, 11 yil önce ATT’ci olarak Diyarbakir’da göreve basladi.
Çinar 1 Nolu Aile Saglik Merkezinde görevli Kurt, direksiyon basinda dikkat, hiz ve ivedilikle hastalarina yetisip hayatlarini kurtarmaya çalisiyor. Daha önce egitimlerini tamamlayan Kurt, son dört aydir Diyarbakir’in stresli, yorucu trafiginde vakalara zamaninda müdahale için annelik duygusunu da ortaya koyarak görevini severek basarili bir sekilde yapmaya çalisiyor. Unutmadigi anlari oldugunu belirten Kurt, pandemi sürecinde yogun çalisma içinde olduklarini hatirlatirken, özellikle kadinlara ve yapilamaz denilen her seyin herkesin yapmasi gerektiginin de altini çiziyor.
“Pandemi döneminde baya sikintili günler yasadik”
Yaklasik 11 yildir Diyarbakir’da görev yapmakta oldugunu söyleyen Kurt, Saglik Meslek Lisesi Acil Tip Teknisyeni (ATT) mezunu oldugunu belirtti.
ATT olarak göreve basladigini ifade eden Kurt, “Son dört aydir da aktif olarak ambulans sürücülügünü yapiyorum. Diyarbakir içerisinde benimle beraber iki sürücüyüz. Yogunlugumuz gün içerisinde degisiyor. Bazen çok yogun oldugumuz vakalar var. Sakin geçirdigimiz nöbet günlerimizde oluyor. Pandemi döneminde bizde baya sikintili günler yasadik. 24 saat içerisin de 17-20, daha fazla vaka yapan ekip arkadaslarimiz da vardi. Ambulansa baktiklarinda dönüyorlar sonra tekrar bir sokla ikinci kez baktiklarinda bir gülümseme oluyor. Bu durum dikkat çekiyor” dedi.
“Ambulansi kullanmak ayri bir yetenek istiyor”
Vakaya çiktiklarin da insanlarin yüzde 90’inin çok duyarli olduguna deginen Kurt, “O konu da pek fazla sikinti yasamiyorum. Erkek sürücüleri bilmiyorum ama bana yol veren çok oluyor. Su anda bir lakabim var. ‘Kirmizi saçli kadin sürücü.’ Kadinlari sivil olarak da araba kullanmalari, trafik kurallarina uyma konusunda halk, pek güvenmiyor. Gerçekten kadin sürücüler, trafikte daha iyi araç kullaniyorlar. Ambulansi kullanmak ayri bir yetenek istiyor. Bana da dediler, ‘yapamazsin, kullanamazsin, hiz ister’ diye. Kendime güvendigim için ben bu isi yapacagim dedim.
2013 yilinda hasta egitimi aldigini aktaran Kurt, o dönem içerisinde ambulans soförlügü yapmak istemedigini kaydetti.
Son 1 yil içerisinde ambulans isine girmeye karar verdigini dile getiren Kurt, “4 aydan beri kullaniyorum. Diyarbakir’da trafik yogunlugu var. Ama dikkat, hiz, ivedilik ambulans sürüsünde çok zor. O ani yasamak, her tarafa ayni anda hakim olmak sürücü olarak çok zor. Seni fark etmeyenleri bir sekilde uyariyorsun. Yapilamaz denilen her seyi herkesin yapmasi gerekiyor. Özelikle kadinlar üzerinde erkeklerin o yapilamaz baskisi bence asilabilir. Çalisma saatimiz 24 saat oldugu için kadin olarak, anne olarak hem ev isleri hem disari isleri çok zor oluyor. O çalisma süresinden sonra eve gidip oglumu canli görmek bana farkli bir huzur veriyor” ifadelerini kullandi.
“90 saniyelik süreyi asmadan çikis yapmamiz gerekiyor”
Isine geldiginde insanlara uzattiklari yardim eli, bir seylere katkilari olmasinin mutluluguyla eve gittiklerini belirten Kurt, sözlerine söyle devam etti:
“Üzerime düsen görevi her zaman tam layikiyla yerine getirmeye çalisan bir insanim. Acil vakalari çikiyoruz. O durumda çocugumu düsünemiyorum, gidecegim hastayi düsünüyorum. Ona ivedilikle yetismek için çabaliyorum. Komuta kontrol merkezinin vaka çikisi verdigi zaman 90 saniyelik bir süremiz var. O süreyi asmadan çikisi yapmamiz gerekiyor. Saglik Bakanligi’nin verdigi hiz sinir 120’dir. Her ne kosulda olursa olsun 120’yi asmamak kosuluyla vakaya yetismemiz gerekiyor.”
Kaynak: İHA
Çinar 1 Nolu Aile Saglik Merkezinde görevli Kurt, direksiyon basinda dikkat, hiz ve ivedilikle hastalarina yetisip hayatlarini kurtarmaya çalisiyor. Daha önce egitimlerini tamamlayan Kurt, son dört aydir Diyarbakir’in stresli, yorucu trafiginde vakalara zamaninda müdahale için annelik duygusunu da ortaya koyarak görevini severek basarili bir sekilde yapmaya çalisiyor. Unutmadigi anlari oldugunu belirten Kurt, pandemi sürecinde yogun çalisma içinde olduklarini hatirlatirken, özellikle kadinlara ve yapilamaz denilen her seyin herkesin yapmasi gerektiginin de altini çiziyor.
“Pandemi döneminde baya sikintili günler yasadik”
Yaklasik 11 yildir Diyarbakir’da görev yapmakta oldugunu söyleyen Kurt, Saglik Meslek Lisesi Acil Tip Teknisyeni (ATT) mezunu oldugunu belirtti.
ATT olarak göreve basladigini ifade eden Kurt, “Son dört aydir da aktif olarak ambulans sürücülügünü yapiyorum. Diyarbakir içerisinde benimle beraber iki sürücüyüz. Yogunlugumuz gün içerisinde degisiyor. Bazen çok yogun oldugumuz vakalar var. Sakin geçirdigimiz nöbet günlerimizde oluyor. Pandemi döneminde bizde baya sikintili günler yasadik. 24 saat içerisin de 17-20, daha fazla vaka yapan ekip arkadaslarimiz da vardi. Ambulansa baktiklarinda dönüyorlar sonra tekrar bir sokla ikinci kez baktiklarinda bir gülümseme oluyor. Bu durum dikkat çekiyor” dedi.
“Ambulansi kullanmak ayri bir yetenek istiyor”
Vakaya çiktiklarin da insanlarin yüzde 90’inin çok duyarli olduguna deginen Kurt, “O konu da pek fazla sikinti yasamiyorum. Erkek sürücüleri bilmiyorum ama bana yol veren çok oluyor. Su anda bir lakabim var. ‘Kirmizi saçli kadin sürücü.’ Kadinlari sivil olarak da araba kullanmalari, trafik kurallarina uyma konusunda halk, pek güvenmiyor. Gerçekten kadin sürücüler, trafikte daha iyi araç kullaniyorlar. Ambulansi kullanmak ayri bir yetenek istiyor. Bana da dediler, ‘yapamazsin, kullanamazsin, hiz ister’ diye. Kendime güvendigim için ben bu isi yapacagim dedim.
2013 yilinda hasta egitimi aldigini aktaran Kurt, o dönem içerisinde ambulans soförlügü yapmak istemedigini kaydetti.
Son 1 yil içerisinde ambulans isine girmeye karar verdigini dile getiren Kurt, “4 aydan beri kullaniyorum. Diyarbakir’da trafik yogunlugu var. Ama dikkat, hiz, ivedilik ambulans sürüsünde çok zor. O ani yasamak, her tarafa ayni anda hakim olmak sürücü olarak çok zor. Seni fark etmeyenleri bir sekilde uyariyorsun. Yapilamaz denilen her seyi herkesin yapmasi gerekiyor. Özelikle kadinlar üzerinde erkeklerin o yapilamaz baskisi bence asilabilir. Çalisma saatimiz 24 saat oldugu için kadin olarak, anne olarak hem ev isleri hem disari isleri çok zor oluyor. O çalisma süresinden sonra eve gidip oglumu canli görmek bana farkli bir huzur veriyor” ifadelerini kullandi.
“90 saniyelik süreyi asmadan çikis yapmamiz gerekiyor”
Isine geldiginde insanlara uzattiklari yardim eli, bir seylere katkilari olmasinin mutluluguyla eve gittiklerini belirten Kurt, sözlerine söyle devam etti:
“Üzerime düsen görevi her zaman tam layikiyla yerine getirmeye çalisan bir insanim. Acil vakalari çikiyoruz. O durumda çocugumu düsünemiyorum, gidecegim hastayi düsünüyorum. Ona ivedilikle yetismek için çabaliyorum. Komuta kontrol merkezinin vaka çikisi verdigi zaman 90 saniyelik bir süremiz var. O süreyi asmadan çikisi yapmamiz gerekiyor. Saglik Bakanligi’nin verdigi hiz sinir 120’dir. Her ne kosulda olursa olsun 120’yi asmamak kosuluyla vakaya yetismemiz gerekiyor.”