Ülkemizde Ölümlerin Ikinci Nedeni
Düzce Üniversitesi Tip Fakültesi Nöroloji Anabilim Dali Dr. ögretim üyesi Ahmet Yabalak, inme hastaliginin ülkemizde hastalik ölümlerinde ikinci sirada yer aldigini ayrica Korona virüsüne yakalananlarda inme riskinin yüksek oldugunu söyledi.
“Eriskin yasta sakatligin ise en sik nedenidir”
Inme’nin ani gelisen konusma bozuklugu, yüzde kayma, kol ve bacakta genelde tek tarafli uyusma ve veya güçsüzlük, gözlerde kayma, görme bozuklugu, denge bozuklugu gibi bulgular gösterdigini kaydeden Dr. Yabalak, toplumda görülme sikligi ile ilgili olarak ise “Inme’nin insidansi 150/10000 olarak hesaplanmistir. Ilimiz özelinde konusacak olursak Düzce ilinde yilda ortalama 600 kisinin inme geçirmesi beklenir. Ülkemizde hastalik nedenli ölümlerin ikinci, eriskin yasta sakatligin ise en sik nedenidir. Inme geçiren hastalarin yaklasik üçte birini inmeye bagli nedenlerden kaybetmekteyiz ve üçte birlik bir diger kisimda bakima muhtaç duruma gelmektedir” ifadelerinde bulundu.
“Covid Pozitif Olan Hastalarda Inme Riski Daha Yüksek”
Inme riskinin yas arttikça arttigini ifade eden Yabalak, siklikla 60 yas üstünde hastalarda olmakla beraber daha nadir olarak gençlerde de görüldügünü de sözlerine ekledi. Covid-19’un inme riskini arttirdigina isaret eden Dr. Ahmet Yabalak, “Covid-19 hem atardamarlarda hem de toplar damarlarda pihtiya neden olabilen bir hastaliktir. Covid-19 tanisi konulan ve bakanligin belirledigi kriterlere göre riskli olan hastalara da bu nedenle kan sulandirici tedavileri koruyucu olarak basliyoruz. Koruyucu tedavilere ragmen Covid pozitif olan hastalarda inme riski daha yüksektir. Inme gelisen Covid hastalarinda dikkat çeken bir diger bulgu da maalesef pihti yükünü oldukça fazla saptiyoruz” diye konustu.
“Risk faktörlerini düzenlemek lazim”
Ani olarak gelisen bir konusma bozuklugu, yüzde kayma, kollarda ve bacaklarda güçsüzlük, gözlerde bir tarafa kayma, görme bozuklugu, bilinçte bozulma gibi bulgular görüldügünde hizlica acil servise basvurulmasi gerektigini vurgulayan Yabalak, “Bu saydigimiz risk faktörlerini düzenlemek lazim. Kan basinci kontrolünün saglanmasi, kan sekeri kontrolünün saglanmasi, özellikle LDL kolesterol yüksek ise seviyesine göre diyet ya da diyet ile birlikte ilaç tedavisine baslanmasi gerekmektedir. Sigara ve asiri alkol alimi birakilmalidir. Akdeniz usulü beslenmeye dikkat edilmeli ve sedanter yasamdan kaçinilmali ve günlük yürüyüs gibi egzersizler yapilmalidir. Eger hekimimiz tarafindan kan sulandirici kullanmamiz önerildi ise de dozlari aksatmadan kullanilmali ve kontroller aksatilmamalidir” ifadelerine yer verdi.
Erken dönemde tedavi önemli
Inmede erken dönemde tedavinin önemine vurgu yapan Ahmet Yabalak, “Damar tikanikligina bagli inmelerde uygun hastalarda erken dönemde trombolitik tedavi dedigimiz kan sulandirici ve büyük damarlarda tikaniklik olan hastalarda anjiyografi yöntemi ile damarin içerisinden pihtinin çikarilmasi tedavileri bulunmaktadir. Beyinde büyük bir damar tikanikligi oldugunda ölen ve beslenmesi bozulan ancak ölmemis hücreler bulunmaktadir. Eger damar açilabilirse bu ölmemis hücreleri kurtarabilir ve hastada gelisen felcin düzelmesini ya da gerilemesini saglayabiliriz. Ilk 4,5 saat içerisinde uygun olan hastalara damardan trombolitik tedavi dedigimiz kan sulandirici tedavi uygulanmaktadir. Bunun disinda beynin büyük damarlarinda bir tikaniklik oldugunda ilk 6 saatte ( bazen 24 saate kadar) anjiyo ile pihtinin çikarilmasi islemi yapilabilmektedir. Beyinde büyük damar tikanikligi oldugunda dakikada ortalama 1,9 milyon sinir hücresini kaybetmekteyiz. Bu nedenle tikali damari açmaya yönelik tedaviler hizlica uygulanmali ve kurtarilabilecek maksimum sinir hücresi kurtarilmaya çalisilmalidir” seklinde konustu.
Girisimsel Nöroloji Islemleri Yakin Zamanda Baslayacak!
Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde damardan kan sulandirici tedavinin uygun hastalara verildigini belirten Dr. Yabalak, “Girisimsel Nöroloji uzmani olarak benim de göreve baslamam ile birlikte gerekli organizasyon, malzemelerin teminiyle anjiyo ile damardan pihti çikarilmasi islemleri Hastanemizde de yapilmaya baslayacak. Günümüzde artik bu tedaviler ile büyük damar tikanikligina bagli felçlerde hastalarin yarisi günlük yasaminda bagimsiz hale gelebilmekte ve ölüm oranlari 10 hastada 1’e kadar gerileyebilmektedir. Maalesef her hasta bu tedavileri almaya uygun olmamakta. Bu tedavileri almaya uygun olan hastalarin da tedavilerden fayda orani oldukça yüksek oldugu için hizlica degerlendirilip endikasyonu var ise uygulanmalidir” dedi.
Inme Poliklinigi Hizmet Vermeye Basladi
Düzce Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Klinigi’nin her hafta Cuma günleri “Inme Poliklinigi” hizmeti vermeye basladigi bilgisini paylasan Dr. Ahmet Yabalak, “Daha önce geçirilmis inme öyküsü olan, beyin damarlarinda darlik saptanmis olan hastalar, tekrar inme geçirme riskini azaltmaya yönelik ikincil koruyucu tedavilerinin düzenlenmesi ve takiplerinin planlanmasi amaci ile Hastanemiz Inme Poliklinigine basvurabilirler. Önemli bir toplum sagligi problemi olan Inme’nin ve Inme’de güncel tedavilerin önemini bilip bu konuda desteklerini esirgemeyen Dekanligimiz ve Bashekimligimize tesekkür ederim. Onlarin destekleri sayesinde Hastanemizde de ilerleyen süreçte bu önemli tedaviyi uygulayarak hastalarimiza hizmet vermeye baslayacagiz” seklinde açiklamasini tamamladi.