Osmanli'dan Günümüze Uzanan Lezzet 'Yag Somunu'

Konya’da geleneksel bir tat olarak bilinen yag somunu, Osmanli döneminden günümüze kadar uzanan lezzetiyle vazgeçilmez hale geldi. Özellikle her sabah namazi sonrasi vatandaslar is yerine gitmeden önce yag somunu yedikten sonra isine gidiyor.

Osmanli'dan Günümüze Uzanan Lezzet 'Yag Somunu'
Konya’da geleneksel bir tat olan ve unutulmaya yüz tutan tereyagli yag somunu, sabah namazina gelen vatandaslar tarafindan cami çikisindan sonra özellikle kahvalti olarak ilgi görmeye devam ediyor. 30 yil önce abisinin meslegi olan firinciliga merak üzerine baslayan 4 çocuk babasi 42 yasindaki Ali Isikli, abisi Vehbi Isikli ile beraber bu lezzeti her sabah vatandaslara sunuyor. Erken saatlerde firina gelerek yag somununun hamurunu hazirlayan iki kardes, daha sonra firini yakarak hazirlanan hamurlari tek tek açiyor. Daha sonra vatandaslarin istegine göre pastirmali, sucuklu, kavurmali, küflü peynirli, balli, peynirli, helvali gibi 20 farkli çesitte yag somununu hazirlayarak firina atiyor.

"Bu gelenek Osmanli döneminden kalma"

Tarihi Bedesten Çarsisi Kapu Camii civarinda hizmet veren Ali Isikli, “Ilkokulu bitirdikten sonra 1992 yilinda meslege basladim. O zamanlar burada abim vardi. Burada ben 30 yildir firinin basinda duruyorum. Yag somunumuz söyle gelisti; bu lezzetin tarihi aslinda çok eskiye dayaniyor. Bu gelenek Osmanli döneminden kalma. Biz bu ise basladik ve alani bu yöne çevirdikten sonra farkli sekillerde yag somunu yapmaya basladik. Suanda yag somunu olarak 20 çesidimiz var. Yag somununu bu sekilde yapan ilk biziz. Bunu abimle birlikte gelistirdik. Kendimiz malzemelerimizi aldik, Konya’mizin özellikle küflü peyniri var. Asil orijinali küflü peynirli olanidir. Daha sonra biz kavurmali, kasarli, sucuklu, pastirmali gibi birçok çesidi vatandaslarimiza sunduk, onlar da begendi. Suanda gayet güzel bir sekilde tüketiliyor. Bu yag somunu Konya’daki neredeyse bütün firinlarda mevcut hale geldi. Bizim burada bir gelenegimiz var. Cuma günü sabah namazinda burasi çok yogun olur, Kapu Camii olmasindan dolayi. Vatandaslar sabah namazina gelir, namazini kilar ve burada da yag somununu yer daha sonra is yerine gider” dedi.



"Cuma günleri buranin bir maneviyat degeri var"

Abisinin yanina ilk basladigi yillarda meslegin zorlugunu yasadigini daha sonra bu zorluklari astigini anlatan Ali Isikli, “Tabii her meslegin kendine göre zorlugu var ama ben simdi bu zorlugu atlattim diyebilirim. Çünkü 30 yila yakin süredir her gün ayni is ile mesgul oldugumuz için artik bir zorlugu kalmadi. Meslekteki tek zorluk ise sabah 3-4 gibi gelmek zorundasin. Hamur hazirlanacak daha sonra dinlenmesini bekleyecek. Sonrasinda ise hazirlanacak ürünler firina geldi ve o sekilde devam edecek. Cuma günleri buranin bir manevi degeri var. Aileler geliyor bizim için de iyi oluyor. Hafta sonu da ayni sekilde bizim gruplarimiz olur. Pazar günü ailesiyle gelenler buraya gelerek yag somunu yerler” diye konustu.



"Tüm damak lezzetine hizmet veriyoruz"

Geleneksel hale gelen bu damak lezzetini herkesin tüketebilmesi için fiyatlarda yükseltme yapmadiklarini belirten yag somunu ustasi Isikli, “Fiyatlarimiza da fazla bir zam yapmiyoruz. Çünkü biz burada orta kesime hitap ediyoruz. Onlari düsünerek liste fiyatini uygulamiyoruz. Çesitlerimize gelecek olursa en basta tüm çesitlerimize hakiki tereyagi kullaniriz. Küflü ve kasar peynir, Kars kasari, deri tulum, sucuk, pastirma, helvali, balli ve peynirin 10 çesidi gibi çesitlerle tüm damak zevkine hizmet veriyoruz” seklinde konustu.

Yag somunu yemek için is yerine gelen Oguz Kaan Sahin de, “Biz her hafta grup olarak arkadaslarla toplanip buraya geliriz. Vazgeçilmez bir lezzet oldugu için. Biz buradaki lezzeti Konya’nin pidesinin Konya’nin pizzasi oldugunu düsünüyoruz. Biz her hafta gelir, kahvaltimizi yapar, daha sonra is yerimize gideriz” dedi.

Kaynak: İHA