Tarim Ögretiminin 176. Yili Atatürk Üniversitesi Ev Sahipliginde Kutlandi
Atatürk Üniversitesi tarafindan Türkiye’de Tarim Ögretiminin 176. yili düzenlenen programla kutlandi.
Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli Irade Salonunda düzenlenen programa; YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Irfan Aslan, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomakli, Vali Yardimcisi Hamdullah Suphi Özgödek, Büyüksehir Belediyesi Genel Sekreter Yardimcisi Ahmet Kiliç, Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Atilla Keskin, Ziraat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Önder Çalmasur, Erzurum Il Tarim ve Orman Müdürü Osman Akar, Ziraat Mühendisleri Odasi Erzurum Sube Baskani Hasan Ali Kayabasi ile sivil toplum Kurulusu temsilcileri, akademisyenler ve çok sayida ögrenci katildi.
Tunç: “Insanligin Tüm Çabasi Ekmege Ulasmaktir”
Ziraat Fakültesi ögrencileri adina programin açilis konusmasini gerçeklestiren Bitki Koruma Bölümü ögrencisi Ahsen Tunç, Afrika’dan Hindistan’a kadar dünyanin her tarafinda ekmege duyulan ihtiyacin ayni oldugunu, bu ihtiyacin insanoglunun yeryüzünde görülmeye basladigi ilk andan itibaren var oldugunu ve yarin da var olacagini ifade etti.
Salgin döneminde iyice gün yüzüne çikan ihtiyacin tarim sektörüne yönelik çalismalar gerçeklestirenlerin omuzlarina daha agir yükler yükledigini ifade eden Tunç: “Tarim, insanoglunun dönüm noktasi, tabiati geregi ilk meslegidir. Ilk günden bu güne kadar bu ugras, bu meslek çaba açisindan, teknik diyebilecegimiz birçok noktalardan sekil degistirmesine ragmen özü ile ayni kalmistir ki bu özün adi da ekmege ulasmaktir” seklinde konustu.
“Meslektaslarimiz Çiftçiyle Tanismali, Toprakla Bulusmali”
Ziraat Mühendisleri Odasi Erzurum Sube Baskani Hasan Ali Kayabasi, son yillarda yasanan küresel isinma ve bunun etkisiyle ortaya çikan kurakligin tarim ögretiminin önemini bir kez daha gözler önüne serdigini ifade ederek: “Pandemi sürecinde de görüldügü üzere yasanan üretimdeki problem bizlere tarimin ne kadar önemli oldugunu gösterdi. Tarim da verimliligi artirmak için meslektaslarimizin toprakla bulusturulmasi, çiftçiyle-toprakla tanismasi ve bulusmasi günümüz sartlarinda elzem olarak görülmektedir. Tarimda ekonomik getirisi yüksek ürün desenini ülkemizde artirmaliyiz. Bu sayede topraktaki verimliligi belirli bir seviyeye çikarip hem ülkemize ekonomik olarak destek saglayip hem de kendi talebimizi karsilamis oluruz. Böylesine önemli konusmalarin yapilmasina zemin hazirlayan Atatürk Üniversitesi ve ilgili tüm birimlerine tesekkür ediyor Tarim Ögretiminin 176. yilinin ülkemize ve meslektaslarimiza hayirli olmasini diliyorum” dedi.
“Eli Topraga Degmeyen Ögrenci Mezun Etmek Istemiyoruz”
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Önder Çalmasur, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Olarak 2021’de Türkiye’de bir ilki gerçeklestirdiklerini ve Birlesmis Milletlerin sürdürülebilir kalkinma hedefleri dogrultusunda Iklim Degisikligi, Tarim-Insan ve Tüketim, Çevre ve Sürdürülebilirlik, Tarim-inovasyon ve Gelecek, Beslenme ve Saglik, Kalkinma Sosyolojisi" adli 6 adet ders planlandiklarini ifade ederek: “Bu yil itibariyle her bir ders konularina göre en az 7-8 farkli alaninda uzman kisi veya akademisyenlerce yürütülmeye baslanmis diger fakülte ögrencileri için de seçmeli hale getirilmistir. Bununla birlikte Gida Mühendisligi hariç ilk üç yili ortak derslerden olusan müfredat hazirlanmis, genel bilgiye sahip ziraat mühendisleri yetistirmek amaçlanmistir. Ayrica ögrencilere istedigi bölümde yandal yapabilme imkâni da sunulmustur” ifadelerini kullandi.
Yeni tarim düzeninde üretmeyen ülkelerin ve toplumlarin isinin çok zor olacagini belirten Çalmasur: “Türkiye’nin ciddi bir potansiyeli var, bunu harekete geçirecek üretim odakli çabalar hizla devreye sokulmalidir, Türkiye iklim ve topografya çesitliligi, biyo-çesitliligi, tarim alanlari, ürün deseni, hayvancilik potansiyeli ile büyük zenginlige sahip bir ülkeye sahibiz. Ülkemiz hem kendi ihtiyacini üretebilir hem de iyi bir tarim ürünleri ihracatçisi olabilir. Özetle gelecegimizin güvencesi tarimda, tarimi da gerçeklestirecek meslek ise Ziraat Mühendisligidir. Bu vesile ile ögretim elemanlarimizin, ögrencilerimizin ve mezunlarimizin Tarim Ögretiminin 176. yil dönümünü kutluyor saygilar sunuyorum” diye konustu.
“Insanlarimizin Dogdugu Yerde Doymalarini Istiyoruz”
Erzurum Il Tarim ve Orman Müdürü Osman Akar ise tarimin insanoglu var oldugu günden beri süre geldigini, tohumun toprakla bulusmasinin en önemli kesifler arasinda yer aldigini belirterek: “Insanlar verimli topraklarla birlikte yeni bir yasam kültürü olusturmustur. Insanoglunun temel ihtiyaci arasinda yerini alan yeme-içme ihtiyaci, dünyanin önündeki en önemli problemler arasinda yerini almaktadir. Insan nüfusunun giderek artmasi, insanlarin açlikla ve obeziteyle mücadele etmesi adil bir dagitimin olmadigini bizlere göstermektedir. Ülkeler kendi vatandaslarina yeterli gida teminini saglamakta zorluk yasamaktadir. Bu da tarimi, tarimsal üretimi ve tarim ögretiminin ne kadar önemli oldugunu bizlere bir kez daha göstermektedir” dedi.
“Belediyemizin Kapilari Staj Yapacak Ögrencilere Sonuna Kadar Açiktir”
Atatürk Üniversitesi ile dirsek dirsege çalistiklarini ifade eden Erzurum Büyüksehir Belediyesi Genel Sekreter Yardimcisi Ahmet Kiliç, son günlerde ülke politikasiyla birlikte tarimsal faaliyete hiz verildigini söyledi.
Ilgili fakültelerin ögrencilerinin uygulama yapabilecekleri bir merkezi faaliyete geçirdiklerini de aktaran Kiliç, staj yapan ögrencilere belediyenin kapilarinin sonuna kadar açik oldugunu sözlerine ekledi.
“Tarimsal Alanda Bir Dönüsüm Yapabilmek Için Gelecek Tasarimini Hayata Geçirdik”
Günümüzde tarim, ülkemizde önemini hiç olmadigi kadar derinden hissedildigini ifade ederek konusmasina baslayan Rektör Çomakli: “Tarimsal gelisimin temeli ise kuskusuz tarimsal ögretimdir. Bu kapsamda 1958 yilinda ögretim faaliyetine baslayan ilk iki fakültemizden birisi olan Ziraat Fakültesinin faaliyetlerini ve mezunlarinin basarilarini gururla takip ediyoruz. Ancak, gelisen teknolojiyi ve ögretim metotlarini fakültemize nasil uyarlayabiliriz diye arayisa girdik. Atatürk Üniversitesi olarak yürüttügümüz Yeni Nesil Üniversite Tasarim ve Dönüsüm Projesi kapsaminda yeniden yapilanma çalismalarinin temel amaci: topluma dogrudan katki yapan, egitim ve arastirmayi bütünlestiren bir yapinin kurulmasidir. Bu dogrultuda yapilan bir dizi arama konferanslarindan biri de tarimsal dönüsüm konusunu içermektedir. Tarimsal dönüsüm arama konferansinda ziraat fakültelerinin mevcut yapilari da dâhil olmak üzere tarimsal alanda bir dönüsüm yapabilmek için gelecek tasarimi yapilmistir. Türkiye’de Tarim Ögretiminin 176. Yil Dönümü vesilesi ile söz konusu çalismalari yürüten Ziraat Fakültesi Yönetimine ve ögretim elemanlarina tesekkürlerimi sunuyor, etkinligin tüm taraflara hayirli ve ugurlu olmasini dilerim” seklinde konustu.
“Bütüncül Bir Strateji Çerçevesinde Ancak Topyekûn Bir Kalkinma Mümkün Olacaktir”
Tarim ögretiminin her yil Türkiye’de büyük bir coskuyla kutlandigini ifade eden Vali Yardimcisi Hamdullah Suphi Özgödek, yapilan tüm konusmalarda tarimsal bir bilincin olustugunu görüyoruz. Tarimda ülkemizde bir patlamanin yasanacagini görüyor, bekliyoruz. Ziraat Fakültesi ögrencilerinin ilgili alanlari çerçevesinde is bulmalarinin ve ögrendikleri bilgi birikimi sahaya yansitmalarinin ülke tarimina büyük katki saglayacagina yürekten inaniyorum. Ögrencilerin çaga ayak uyduracak modern teknikleri ögrenmelerinin tarimsal üretimde verimi artiracak en önemli unsurlarin basinda geldigini ifade ediyor, bütüncül bir strateji çerçevesinde topyekûn bir kalkinmanin mümkün olacagini ifade etmek istiyorum” dedi.
“Tarimsal Üretim, Insanoglu Için Hayati Bir Öneme Sahiptir”
Son olarak kürsüye çikan YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Irfan Aslan: “Yaklasik 30 yil görev yaptigim üniversitede konusma yapiyor olmaktan büyük bir mutluluk duydugumu belirtmek isterim. Biz tarimin Hz. Âdem ile basladigina inaniyoruz. Ilk ögretici ilk çiftçidir. Insanoglu hiçbir zaman cahil olmamistir. Tarimin verimli hilal olarak adlandirilan ve Güney Dogu Anadolu’yu da içine alan en az 10 bin yil önce basladigi kabul edilmektedir. O günden bugüne kadar insanlarin yasamasinin temel unsuru olan yeme-içme faaliyetlerini saglayan tarimsal üretim, insanoglu için hayati bir öneme sahiptir. Ülkemizde son yillarda gerek akademik ve bilimsel çalismalar ile gerekse de devletimizin destekleri ile tarimda verimi en üst seviyeye çikarmak için yogun gayret gösterilmektedir. Ülke yüksekögretimi bu konuda üzerine düseni yaparak birçok ön lisans ve lisans programlari ile alaninda uzman bireyler yetistirerek topragi bilimsel bilgi ile isleme noktasinda gayret sarf etmektedir. Ülkemizin en eski fakülteleri arasinda yer alan ve kurulan ilk üç fakülte arasinda yer alan Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ev sahipliginde düzenlenen Tarim Ögretiminin 176. yilini kutluyor, emegi geçenlere tesekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandi.
Basarili Akademisyenlere Ödülleri Takdim Edildi
Programin sonunda Akademik Performans Yönergesi çerçevesinde yapilan 2020 yili degerlendirmelerinde toplam puanda Ziraat Fakültesinde akademik performans puani en yüksek olan ögretim üyelerine plaket verilirken, 2020 ve 2021 yillarinda Profesör, Doçent, Doktor Ögretim Üyesi ve Doktor unvani alan ögretim üyelerine ise belgeleri takdim edildi.
Diger taraftan 1990 - 1991 yillarinda Ziraat Fakültesinden mezun olarak meslekteki 30. yilini geride birakarak Ziraat Mühendisi unvani alanlara da plaketleri verildi.
Kaynak: İHA
Tunç: “Insanligin Tüm Çabasi Ekmege Ulasmaktir”
Ziraat Fakültesi ögrencileri adina programin açilis konusmasini gerçeklestiren Bitki Koruma Bölümü ögrencisi Ahsen Tunç, Afrika’dan Hindistan’a kadar dünyanin her tarafinda ekmege duyulan ihtiyacin ayni oldugunu, bu ihtiyacin insanoglunun yeryüzünde görülmeye basladigi ilk andan itibaren var oldugunu ve yarin da var olacagini ifade etti.
Salgin döneminde iyice gün yüzüne çikan ihtiyacin tarim sektörüne yönelik çalismalar gerçeklestirenlerin omuzlarina daha agir yükler yükledigini ifade eden Tunç: “Tarim, insanoglunun dönüm noktasi, tabiati geregi ilk meslegidir. Ilk günden bu güne kadar bu ugras, bu meslek çaba açisindan, teknik diyebilecegimiz birçok noktalardan sekil degistirmesine ragmen özü ile ayni kalmistir ki bu özün adi da ekmege ulasmaktir” seklinde konustu.
“Meslektaslarimiz Çiftçiyle Tanismali, Toprakla Bulusmali”
Ziraat Mühendisleri Odasi Erzurum Sube Baskani Hasan Ali Kayabasi, son yillarda yasanan küresel isinma ve bunun etkisiyle ortaya çikan kurakligin tarim ögretiminin önemini bir kez daha gözler önüne serdigini ifade ederek: “Pandemi sürecinde de görüldügü üzere yasanan üretimdeki problem bizlere tarimin ne kadar önemli oldugunu gösterdi. Tarim da verimliligi artirmak için meslektaslarimizin toprakla bulusturulmasi, çiftçiyle-toprakla tanismasi ve bulusmasi günümüz sartlarinda elzem olarak görülmektedir. Tarimda ekonomik getirisi yüksek ürün desenini ülkemizde artirmaliyiz. Bu sayede topraktaki verimliligi belirli bir seviyeye çikarip hem ülkemize ekonomik olarak destek saglayip hem de kendi talebimizi karsilamis oluruz. Böylesine önemli konusmalarin yapilmasina zemin hazirlayan Atatürk Üniversitesi ve ilgili tüm birimlerine tesekkür ediyor Tarim Ögretiminin 176. yilinin ülkemize ve meslektaslarimiza hayirli olmasini diliyorum” dedi.
“Eli Topraga Degmeyen Ögrenci Mezun Etmek Istemiyoruz”
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Önder Çalmasur, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Olarak 2021’de Türkiye’de bir ilki gerçeklestirdiklerini ve Birlesmis Milletlerin sürdürülebilir kalkinma hedefleri dogrultusunda Iklim Degisikligi, Tarim-Insan ve Tüketim, Çevre ve Sürdürülebilirlik, Tarim-inovasyon ve Gelecek, Beslenme ve Saglik, Kalkinma Sosyolojisi" adli 6 adet ders planlandiklarini ifade ederek: “Bu yil itibariyle her bir ders konularina göre en az 7-8 farkli alaninda uzman kisi veya akademisyenlerce yürütülmeye baslanmis diger fakülte ögrencileri için de seçmeli hale getirilmistir. Bununla birlikte Gida Mühendisligi hariç ilk üç yili ortak derslerden olusan müfredat hazirlanmis, genel bilgiye sahip ziraat mühendisleri yetistirmek amaçlanmistir. Ayrica ögrencilere istedigi bölümde yandal yapabilme imkâni da sunulmustur” ifadelerini kullandi.
Yeni tarim düzeninde üretmeyen ülkelerin ve toplumlarin isinin çok zor olacagini belirten Çalmasur: “Türkiye’nin ciddi bir potansiyeli var, bunu harekete geçirecek üretim odakli çabalar hizla devreye sokulmalidir, Türkiye iklim ve topografya çesitliligi, biyo-çesitliligi, tarim alanlari, ürün deseni, hayvancilik potansiyeli ile büyük zenginlige sahip bir ülkeye sahibiz. Ülkemiz hem kendi ihtiyacini üretebilir hem de iyi bir tarim ürünleri ihracatçisi olabilir. Özetle gelecegimizin güvencesi tarimda, tarimi da gerçeklestirecek meslek ise Ziraat Mühendisligidir. Bu vesile ile ögretim elemanlarimizin, ögrencilerimizin ve mezunlarimizin Tarim Ögretiminin 176. yil dönümünü kutluyor saygilar sunuyorum” diye konustu.
“Insanlarimizin Dogdugu Yerde Doymalarini Istiyoruz”
Erzurum Il Tarim ve Orman Müdürü Osman Akar ise tarimin insanoglu var oldugu günden beri süre geldigini, tohumun toprakla bulusmasinin en önemli kesifler arasinda yer aldigini belirterek: “Insanlar verimli topraklarla birlikte yeni bir yasam kültürü olusturmustur. Insanoglunun temel ihtiyaci arasinda yerini alan yeme-içme ihtiyaci, dünyanin önündeki en önemli problemler arasinda yerini almaktadir. Insan nüfusunun giderek artmasi, insanlarin açlikla ve obeziteyle mücadele etmesi adil bir dagitimin olmadigini bizlere göstermektedir. Ülkeler kendi vatandaslarina yeterli gida teminini saglamakta zorluk yasamaktadir. Bu da tarimi, tarimsal üretimi ve tarim ögretiminin ne kadar önemli oldugunu bizlere bir kez daha göstermektedir” dedi.
“Belediyemizin Kapilari Staj Yapacak Ögrencilere Sonuna Kadar Açiktir”
Atatürk Üniversitesi ile dirsek dirsege çalistiklarini ifade eden Erzurum Büyüksehir Belediyesi Genel Sekreter Yardimcisi Ahmet Kiliç, son günlerde ülke politikasiyla birlikte tarimsal faaliyete hiz verildigini söyledi.
Ilgili fakültelerin ögrencilerinin uygulama yapabilecekleri bir merkezi faaliyete geçirdiklerini de aktaran Kiliç, staj yapan ögrencilere belediyenin kapilarinin sonuna kadar açik oldugunu sözlerine ekledi.
“Tarimsal Alanda Bir Dönüsüm Yapabilmek Için Gelecek Tasarimini Hayata Geçirdik”
Günümüzde tarim, ülkemizde önemini hiç olmadigi kadar derinden hissedildigini ifade ederek konusmasina baslayan Rektör Çomakli: “Tarimsal gelisimin temeli ise kuskusuz tarimsal ögretimdir. Bu kapsamda 1958 yilinda ögretim faaliyetine baslayan ilk iki fakültemizden birisi olan Ziraat Fakültesinin faaliyetlerini ve mezunlarinin basarilarini gururla takip ediyoruz. Ancak, gelisen teknolojiyi ve ögretim metotlarini fakültemize nasil uyarlayabiliriz diye arayisa girdik. Atatürk Üniversitesi olarak yürüttügümüz Yeni Nesil Üniversite Tasarim ve Dönüsüm Projesi kapsaminda yeniden yapilanma çalismalarinin temel amaci: topluma dogrudan katki yapan, egitim ve arastirmayi bütünlestiren bir yapinin kurulmasidir. Bu dogrultuda yapilan bir dizi arama konferanslarindan biri de tarimsal dönüsüm konusunu içermektedir. Tarimsal dönüsüm arama konferansinda ziraat fakültelerinin mevcut yapilari da dâhil olmak üzere tarimsal alanda bir dönüsüm yapabilmek için gelecek tasarimi yapilmistir. Türkiye’de Tarim Ögretiminin 176. Yil Dönümü vesilesi ile söz konusu çalismalari yürüten Ziraat Fakültesi Yönetimine ve ögretim elemanlarina tesekkürlerimi sunuyor, etkinligin tüm taraflara hayirli ve ugurlu olmasini dilerim” seklinde konustu.
“Bütüncül Bir Strateji Çerçevesinde Ancak Topyekûn Bir Kalkinma Mümkün Olacaktir”
Tarim ögretiminin her yil Türkiye’de büyük bir coskuyla kutlandigini ifade eden Vali Yardimcisi Hamdullah Suphi Özgödek, yapilan tüm konusmalarda tarimsal bir bilincin olustugunu görüyoruz. Tarimda ülkemizde bir patlamanin yasanacagini görüyor, bekliyoruz. Ziraat Fakültesi ögrencilerinin ilgili alanlari çerçevesinde is bulmalarinin ve ögrendikleri bilgi birikimi sahaya yansitmalarinin ülke tarimina büyük katki saglayacagina yürekten inaniyorum. Ögrencilerin çaga ayak uyduracak modern teknikleri ögrenmelerinin tarimsal üretimde verimi artiracak en önemli unsurlarin basinda geldigini ifade ediyor, bütüncül bir strateji çerçevesinde topyekûn bir kalkinmanin mümkün olacagini ifade etmek istiyorum” dedi.
“Tarimsal Üretim, Insanoglu Için Hayati Bir Öneme Sahiptir”
Son olarak kürsüye çikan YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Irfan Aslan: “Yaklasik 30 yil görev yaptigim üniversitede konusma yapiyor olmaktan büyük bir mutluluk duydugumu belirtmek isterim. Biz tarimin Hz. Âdem ile basladigina inaniyoruz. Ilk ögretici ilk çiftçidir. Insanoglu hiçbir zaman cahil olmamistir. Tarimin verimli hilal olarak adlandirilan ve Güney Dogu Anadolu’yu da içine alan en az 10 bin yil önce basladigi kabul edilmektedir. O günden bugüne kadar insanlarin yasamasinin temel unsuru olan yeme-içme faaliyetlerini saglayan tarimsal üretim, insanoglu için hayati bir öneme sahiptir. Ülkemizde son yillarda gerek akademik ve bilimsel çalismalar ile gerekse de devletimizin destekleri ile tarimda verimi en üst seviyeye çikarmak için yogun gayret gösterilmektedir. Ülke yüksekögretimi bu konuda üzerine düseni yaparak birçok ön lisans ve lisans programlari ile alaninda uzman bireyler yetistirerek topragi bilimsel bilgi ile isleme noktasinda gayret sarf etmektedir. Ülkemizin en eski fakülteleri arasinda yer alan ve kurulan ilk üç fakülte arasinda yer alan Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ev sahipliginde düzenlenen Tarim Ögretiminin 176. yilini kutluyor, emegi geçenlere tesekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandi.
Basarili Akademisyenlere Ödülleri Takdim Edildi
Programin sonunda Akademik Performans Yönergesi çerçevesinde yapilan 2020 yili degerlendirmelerinde toplam puanda Ziraat Fakültesinde akademik performans puani en yüksek olan ögretim üyelerine plaket verilirken, 2020 ve 2021 yillarinda Profesör, Doçent, Doktor Ögretim Üyesi ve Doktor unvani alan ögretim üyelerine ise belgeleri takdim edildi.
Diger taraftan 1990 - 1991 yillarinda Ziraat Fakültesinden mezun olarak meslekteki 30. yilini geride birakarak Ziraat Mühendisi unvani alanlara da plaketleri verildi.