Anayasa Mahkemesinden Terör Örgütü Propagandasindan Mahkum Olan Kisinin Hak Ihlali Basvurusuna Ret
Karardan: 'Terörizm olgusu insanlik tarihi kadar eskidir ve bugün ulusal sinirlari asarak toplum ve devlet hayatinin üzerinde sosyal ve ekonomik bakimdan büyük çapta tahribatlara sebep olmaktadir' 'Terör basta ifade özgürlügü olmak üzere demokratik toplumun tüm degerlerine düsmandir. Bu nedenle terörizmi, terörü ve siddeti mesrulastiran, öven ya da bunlari tesvik eden sözler ifade özgürlügü kapsaminda görülemez'
Anayasa Mahkemesi, katildigi bir gösteride bölücü terör örgütü PKK'nin propagandasini yaptigi gerekçesiyle hapis cezasi alan kisinin ifade özgürlügünün ihlal edildigi yönündeki basvurusunda, söz konusu hakkin ihlal edilmedigine karar verdi.
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, Gaziantep'te bir üniversitenin ögrencisi olan basvurucu, 4 ayri tarihte üniversitede meydana gelen eylemlerde yer aldi, bu eylemlerde PKK elebasi lehine sloganlar atildi. Söz konusu eylemlerde ayrica, Daglica'da 13 askerin sehit edilmesine iliskin PKK tarafindan mars haline getirilen sarki esliginde de halay çekildi.
Bunun üzerine basvurucu hakkinda dava açildi ve yargilama sonrasi basvurucu Adana 7. Agir Ceza Mahkemesince "terör örgütü propagandasi yapma" suçundan 4 kez 1 yil 8'er ay, "terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adina suç isleme" suçundan da 4 yil 2 ay hapse mahkum edildi. Temyiz üzerine dosyayi görüsen Yargitay 16. Ceza Dairesi de "terör örgütü propagandasi yapma" suçundan verilen cezalari onadi.
Kararin onanmasinin ardindan basvurucu, ifade özgürlügünün ihlal edildigini öne sürerek Anayasa Mahkemesine bireysel basvuruda bulundu.
Basvuruyu degerlendiren Yüksek Mahkeme, ifade özgürlügünün ihlal edilmedigine hükmetti.
- Kararin gerekçesinden
Anayasa Mahkemesinin kararinda, basvurucunun cezalandirilmasina iliskin kararin terör örgütü ve terörizmle mücadele kapsaminda kamu düzeninin korunmasina yönelik önlemlerin parçasi oldugu ve mesru amaç tasidigi kaydedildi.
Bölücü terör örgütü PKK'nin halen son derece tehlikeli bir örgüt oldugu ve güvenlik güçleriyle çatismalara girdigi, Abdullah Öcalan'in da bu örgütün elebasi oldugu kaydedilen kararda, "Terörizm olgusu insanlik tarihi kadar eskidir ve bugün ulusal sinirlari asarak toplum ve devlet hayatinin üzerinde sosyal ve ekonomik bakimdan büyük çapta tahribatlara sebep olmaktadir. Herhangi bir amaca ulasmak için propagandaya yönelik ses getirici eylemlerle insanlarin öldürülmesi, insanlara korku ve dehset salinmasi olan terör, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini ve özellikle temel bir hak olan yasam hakkini ciddi bir sekilde tehdit etmektedir." tespitinde bulunuldu.
Terör örgütleri ve destekçilerinin, görüslerinin toplum içinde yayilmasi ve fikirlerinin köklesmesini hedefledikleri belirtilen kararda, örgüt propagandasinin da bu amaç dogrultusunda basvurulabilecek vasitalardan oldugu ifade edildi.
Kararda, "Terör basta ifade özgürlügü olmak üzere demokratik toplumun tüm degerlerine düsmandir. Bu nedenle terörizmi, terörü ve siddeti mesrulastiran, öven ya da bunlari tesvik eden sözler ifade özgürlügü kapsaminda görülemez." denildi.
Yüksek Mahkeme tarafindan daha önce verilen kararlara atif yapilan kararda, eylemlerde Öcalan lehine atilan sloganlarin amacinin, örgütün korkutucu gücünden faydalanmak, kisileri ve toplumu sindirmek oldugu belirtildi.
Basvuruya konu olayda, bahsi geçen 4 eylemde terör örgütü ve elebasi lehine sloganlarin atildigi, siddet ve tehdit amaci içeren yöntemlere basvurmanin tesvik edildigi sonucuna ulasildigi aktarilan kararda, mahkemelerce verilen mahkumiyet kararinin "zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karsilik geldigi ve orantili oldugu" kaydedildi.
Kaynak: AA
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, Gaziantep'te bir üniversitenin ögrencisi olan basvurucu, 4 ayri tarihte üniversitede meydana gelen eylemlerde yer aldi, bu eylemlerde PKK elebasi lehine sloganlar atildi. Söz konusu eylemlerde ayrica, Daglica'da 13 askerin sehit edilmesine iliskin PKK tarafindan mars haline getirilen sarki esliginde de halay çekildi.
Bunun üzerine basvurucu hakkinda dava açildi ve yargilama sonrasi basvurucu Adana 7. Agir Ceza Mahkemesince "terör örgütü propagandasi yapma" suçundan 4 kez 1 yil 8'er ay, "terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adina suç isleme" suçundan da 4 yil 2 ay hapse mahkum edildi. Temyiz üzerine dosyayi görüsen Yargitay 16. Ceza Dairesi de "terör örgütü propagandasi yapma" suçundan verilen cezalari onadi.
Kararin onanmasinin ardindan basvurucu, ifade özgürlügünün ihlal edildigini öne sürerek Anayasa Mahkemesine bireysel basvuruda bulundu.
Basvuruyu degerlendiren Yüksek Mahkeme, ifade özgürlügünün ihlal edilmedigine hükmetti.
- Kararin gerekçesinden
Anayasa Mahkemesinin kararinda, basvurucunun cezalandirilmasina iliskin kararin terör örgütü ve terörizmle mücadele kapsaminda kamu düzeninin korunmasina yönelik önlemlerin parçasi oldugu ve mesru amaç tasidigi kaydedildi.
Bölücü terör örgütü PKK'nin halen son derece tehlikeli bir örgüt oldugu ve güvenlik güçleriyle çatismalara girdigi, Abdullah Öcalan'in da bu örgütün elebasi oldugu kaydedilen kararda, "Terörizm olgusu insanlik tarihi kadar eskidir ve bugün ulusal sinirlari asarak toplum ve devlet hayatinin üzerinde sosyal ve ekonomik bakimdan büyük çapta tahribatlara sebep olmaktadir. Herhangi bir amaca ulasmak için propagandaya yönelik ses getirici eylemlerle insanlarin öldürülmesi, insanlara korku ve dehset salinmasi olan terör, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini ve özellikle temel bir hak olan yasam hakkini ciddi bir sekilde tehdit etmektedir." tespitinde bulunuldu.
Terör örgütleri ve destekçilerinin, görüslerinin toplum içinde yayilmasi ve fikirlerinin köklesmesini hedefledikleri belirtilen kararda, örgüt propagandasinin da bu amaç dogrultusunda basvurulabilecek vasitalardan oldugu ifade edildi.
Kararda, "Terör basta ifade özgürlügü olmak üzere demokratik toplumun tüm degerlerine düsmandir. Bu nedenle terörizmi, terörü ve siddeti mesrulastiran, öven ya da bunlari tesvik eden sözler ifade özgürlügü kapsaminda görülemez." denildi.
Yüksek Mahkeme tarafindan daha önce verilen kararlara atif yapilan kararda, eylemlerde Öcalan lehine atilan sloganlarin amacinin, örgütün korkutucu gücünden faydalanmak, kisileri ve toplumu sindirmek oldugu belirtildi.
Basvuruya konu olayda, bahsi geçen 4 eylemde terör örgütü ve elebasi lehine sloganlarin atildigi, siddet ve tehdit amaci içeren yöntemlere basvurmanin tesvik edildigi sonucuna ulasildigi aktarilan kararda, mahkemelerce verilen mahkumiyet kararinin "zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karsilik geldigi ve orantili oldugu" kaydedildi.
