Izmir Depreminde Yikilan Riza Bey Apartmani Davasinda Bir Sanik Tahliye Edildi
Izmir'deki depremde yikilan binalardan Riza Bey Apartmani'ndaki ölüm ve yaralanmalara iliskin haklarinda "bilinçli taksirle birden fazla insanin ölümüne ve yaralanmasina neden olma" suçundan dava açilan 4'ü tutuklu 9 sanigin yargilanmasina, 5. Agir Ceza Mahkemesinde ögleden sonraki oturumda devam edildi.
Tutuklu sanik yapi müteahhidi H.H.Ö, yillardir bu isi yaptigini ve yikilan baska binasi olmadigini, diger konutlarinda çizik bile bulunmadigini savundu.
Sanik H.H.Ö. hakkindaki suçlamalari reddederek, "Bu bina içerisinde çok oynama olmus. 36 kisiye Allah'tan rahmet diliyorum. Çok üzgünüm. Binada oynamalar oldugunu iddianameden ögrendim. 28 yil önce atilmis beton 28 yil sonra ayni dirayeti gösteremez. Yarali binaya epoksi ve mantolama yapilmis, bina bundan yikilmis. Binayi sonradan yapilan müdahaleler bu hale getirmis. Insaat bittikten sonra binanin depremlerde hasar gördügü hakkinda bana bilgi verilmedi." dedi.
Sanik bir soru üzerine, "Insaatla ilgili bir egitimim yok. Ilkokul mezunuyum ama bu islere çok emek verdim." ifadesini kullandi.
Bir müsteki avukatinin, "Teknik okumalari yapmayi biliyor musunuz? Bir müteahhit olarak insan hayati ile ilgili isin alayli bir kisiye yaptirilmasi hakkinda ne diyorsunuz?" sorusu üzerine sanik, "Teknik isleri biliyorum. Teknik ifadeleri okumayi bilsem ne olur bilmesem ne olur?" diye yanitladi.
Bunun üzerine avukat, “Anlamayinca iste böyle sonuçlar ortaya çikiyor, o yüzden soruyoruz." dedi.
Sanigin savunmasi sirasinda izleyicilerden birinin "Yalan söylüyor" diye bagirmasi üzerine bu kisi salondan çikartildi.
Müsteki Leyla Dilan Tezcan depremde anne ve babasini kaybettigini belirterek, "2018'de bu apartmana tasindik. Evde yürürken bile ev sallaniyordu. Babam depremden 10 gün önce, 'Ev basimiza yikilacak, buradan çikalim.' demisti. Hiç kimse hasarli oldugunu söylemedi. Herkes birbirine atiyor suçu. Depreme kadar epoksi, tadilat haberimiz yoktu. Kiraciydik, hiçbir toplantiya çagrilmadik. Sikayetçiyim." dedi.
Müsteki Sercan Turgut, depremde ofisinde yalniz basina oldugunu anlatarak, "Saglam bir masa sayesinde hayatta kaldim. 10 gün hastanede yattim. 2018'de geldigim için binaya tadilati bilmiyordum. 4-5 saat enkaz altinda kalan biri olarak toplum vicdanini rahatlatan bir karar istiyorum." diye konustu.
- "Agir bir araç geçtiginde sallanti oluyordu"
Müsteki Sema Okay, deprem günü kizi ile evde oldugunu belirterek, "Ölümle burun buruna geldik. Travmamiz geçmis degil. Kimin suçu varsa sikayetçiyim. Dis hekimligindeki tadilattan sonra agir bir araç geçtiginde sallanti oluyordu." dedi.
Müsteki Emine Yücel, saniklarin, "Görmedim, duymadim" seklinde savunma yapmasina tepki göstererek, "Kimde o zaman sorumluluk? 3-5 kurus ugruna çocuklarimiz toprak altinda yatiyor. Ihmaller silsilesi var. Tüm saniklardan sikayetçiyim. Bizi para hirsi öldürdü." ifadelerini kullandi.
Diger müstekiler de saniklardan sikayetçi oldu. Bazi müstekiler ifadeleri sirasinda agladi.
Mahkeme heyeti tutuklu saniklardan sürveyan D.K'nin tahliyesine, diger saniklarin tutukluluk hallerinin devamina karar vererek durusmayi erteledi.
Izmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde yikilan ve en fazla can kaybinin yasandigi Riza Bey Apartmani'nda 36 kisi hayatini kaybetmis, 17 kisi yaralanmisti.
Kaynak: AA
Sanik H.H.Ö. hakkindaki suçlamalari reddederek, "Bu bina içerisinde çok oynama olmus. 36 kisiye Allah'tan rahmet diliyorum. Çok üzgünüm. Binada oynamalar oldugunu iddianameden ögrendim. 28 yil önce atilmis beton 28 yil sonra ayni dirayeti gösteremez. Yarali binaya epoksi ve mantolama yapilmis, bina bundan yikilmis. Binayi sonradan yapilan müdahaleler bu hale getirmis. Insaat bittikten sonra binanin depremlerde hasar gördügü hakkinda bana bilgi verilmedi." dedi.
Sanik bir soru üzerine, "Insaatla ilgili bir egitimim yok. Ilkokul mezunuyum ama bu islere çok emek verdim." ifadesini kullandi.
Bir müsteki avukatinin, "Teknik okumalari yapmayi biliyor musunuz? Bir müteahhit olarak insan hayati ile ilgili isin alayli bir kisiye yaptirilmasi hakkinda ne diyorsunuz?" sorusu üzerine sanik, "Teknik isleri biliyorum. Teknik ifadeleri okumayi bilsem ne olur bilmesem ne olur?" diye yanitladi.
Bunun üzerine avukat, “Anlamayinca iste böyle sonuçlar ortaya çikiyor, o yüzden soruyoruz." dedi.
Sanigin savunmasi sirasinda izleyicilerden birinin "Yalan söylüyor" diye bagirmasi üzerine bu kisi salondan çikartildi.
Müsteki Leyla Dilan Tezcan depremde anne ve babasini kaybettigini belirterek, "2018'de bu apartmana tasindik. Evde yürürken bile ev sallaniyordu. Babam depremden 10 gün önce, 'Ev basimiza yikilacak, buradan çikalim.' demisti. Hiç kimse hasarli oldugunu söylemedi. Herkes birbirine atiyor suçu. Depreme kadar epoksi, tadilat haberimiz yoktu. Kiraciydik, hiçbir toplantiya çagrilmadik. Sikayetçiyim." dedi.
Müsteki Sercan Turgut, depremde ofisinde yalniz basina oldugunu anlatarak, "Saglam bir masa sayesinde hayatta kaldim. 10 gün hastanede yattim. 2018'de geldigim için binaya tadilati bilmiyordum. 4-5 saat enkaz altinda kalan biri olarak toplum vicdanini rahatlatan bir karar istiyorum." diye konustu.
- "Agir bir araç geçtiginde sallanti oluyordu"
Müsteki Sema Okay, deprem günü kizi ile evde oldugunu belirterek, "Ölümle burun buruna geldik. Travmamiz geçmis degil. Kimin suçu varsa sikayetçiyim. Dis hekimligindeki tadilattan sonra agir bir araç geçtiginde sallanti oluyordu." dedi.
Müsteki Emine Yücel, saniklarin, "Görmedim, duymadim" seklinde savunma yapmasina tepki göstererek, "Kimde o zaman sorumluluk? 3-5 kurus ugruna çocuklarimiz toprak altinda yatiyor. Ihmaller silsilesi var. Tüm saniklardan sikayetçiyim. Bizi para hirsi öldürdü." ifadelerini kullandi.
Diger müstekiler de saniklardan sikayetçi oldu. Bazi müstekiler ifadeleri sirasinda agladi.
Mahkeme heyeti tutuklu saniklardan sürveyan D.K'nin tahliyesine, diger saniklarin tutukluluk hallerinin devamina karar vererek durusmayi erteledi.
Izmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde yikilan ve en fazla can kaybinin yasandigi Riza Bey Apartmani'nda 36 kisi hayatini kaybetmis, 17 kisi yaralanmisti.
