'Malazgirt Zaferi'nden Tam 851 Yil Sonra Baslayan Büyük Taarruz Vatani Kurtaran Bir Meydan Okumadir'
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Baskani Devlet Bahçeli, “Malazgirt Zaferi’nden tam 851 yil sonra, yani 26 Agustos 1922’de baslayan Büyük Taarruz vatani kurtaran bir meydan okuma, Sultan Alparslan’in ve kahraman askerlerinin emanetini muhafazaya yeminli bir iradenin tecellisidir” dedi.
MHP Genel Baskani Devlet Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin 950. yil dönümü ve Büyük Taarruz’un 99. yil dönümü vesilesiyle yazili bir açiklama yapti. “Malazgirt Meydan Muharebesi’nin sonucunda kazanilan muhtesem zafer Türk milletinin Anadolu cografyasindaki hâkimiyet berati, hükümranlik bedelidir” diyen Bahçeli, “Sadece Anadolu’nun degil tarihin ve talihin de yörüngesini degistiren Malazgirt Zaferi, üzerinden 950 yil geçmesine ragmen tesirleri ve tezahür ettirdigi neticeleri itibariyla hala sicakligini korumaktadir. 26 Agustos 1071 Cuma günü Malazgirt Ovasi’nda yalnizca iki ordu karsi karsiya gelmemis, en az bunun kadar ehemmiyet ihtiva eden medeniyetler, kültürler, inançlar, hedefler de karsilikli olarak hizalanmistir” ifadelerini kullandi.
Bizans’in karanligin, köhneligin, çürümenin ve yozlasmanin sembolü oldugunu ifade eden Bahçeli, Selçuklu Devleti’nin kudretinde tecessüm eden Türk milletinin ise adaletin, merhamet, cesaret ve hakkaniyetli bir yönetim sisteminin simgesi olarak sivrildigini aktardi. MHP lideri Devlet Bahçeli, sunlari kaydetti:
“950 yil evvel Malazgirt kapilarina dayanan, asirlar boyunca özlemini çektigi vatan topraklarini fütuhat ruhu, gaza onuru, kahramanlik suuruyla araya araya en sonunda bulan aziz ceddimiz destansi ve devasa bir muvaffakiyetle tarihe mühür vurmustur. Malazgirt Zaferi sadece askeri bir basaridan ziyade muazzam bir gönül seferberliginin marifeti, vatan davasini var olus meselesi gören serdengeçti bir atilganligin stratejik muzafferligidir. Türk milleti fetihlerle yolunu açmis, engin bir ferasetle engelleri asmis, gönüller kazanarak Anadolu cografyasini yurt edinmistir. Malazgirt’te atilan saglam ve sarsilmaz adimlar Viyana’ya kadar giden ilerleyis ve yükselis dinamiklerini tetiklemis, bununla birlikte cihani kavrayan bir vizyon genisligini temin etmistir. Geçmisimizin hiçbir döneminde isgal veya istilaya rastlanmamis, böylesi bir sapma ve yanlisa heves edildigi de pek görülmemistir. Çünkü Türk milleti fetih kültürüyle yogrulmus bir millettir. Halkin ve haklinin rizasi olmadan Hakk’in rizasina layik olunamayacagina inanan beseri bir cevherin, siradan ve siparisle kurulan yagmaci topluluklarla benzeyen veya örtüsen hiçbir yani yoktur.”
Malazgirt Zaferi’nin büyük bir millet suurunun eseri oldugunu aktaran Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin ayrica “Ölürsem sehit, kalirsam gazi” diyen bir inanmisliginin mükafati oldugunu ifade etti.
“Elleri öpülesi ceddimiz Sultan Alparslan’in 26 Agustos 1071’de üzerine giydigi beyaz elbiseyi kefeni görmesi; sehadeti de, secaati de saadet kabul edisi bunun bir isaret ve ispatidir” diyen Bahçeli, “Malazgirt Zaferi’nden tam 851 yil sonra, yani 26 Agustos 1922’de baslayan Büyük Taarruz vatani kurtaran bir meydan okuma, Sultan Alparslan’in ve kahraman askerlerinin emanetini muhafazaya yeminli bir iradenin tecellisidir. 950 yil önce vatan yapilan kutlu topraklarimiz, 99 yil önce fetih anlayisiyla mündemiç taarruz hamlesiyle Bizans tortularindan ayiklanmis, milli devletin temelleri kazilmistir” ifadelerini kullandi.
Hem Sultan Alparslan’a hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Türk milletinin rahmet niyazlarinin yani sira sükran duygularinin hiçbir zaman eksilmeyecegini ifade eden Bahçeli, “Vatan kuran, vatan kurtaran muhterem büyüklerimize vefa borcumuzu emanetlerini, yani namus timsali gördügümüz Türk vatanini koruyarak bir nebze de olsa ödemek mümkündür. Bizans artiklari faal olsa da, zalimlerin husumet kalemiyle yazilan zulüm fermani cografyalari karisikliga sevk edip kana bulasa da, Türk milleti mukavemet ve mücadelesiyle hiçbir namert eli vatanina degdirmeyecektir” degerlendirmesini yapti.
Vatanin mukadderat oldugu kadar ayni zamanda mukaddesat hazine olduguna dikkati çeken Bahçeli, “Hala aktif olan Bizans komplolarina karsi dikkatli ve uyanik olmak en basta gelen sorumlulugumuzdur. Malazgirt’in, Büyük Taarruz’un, Dumlupinar’in rövansini almak, tarihi hesaplasmalari tekraren görmek için firsat kollayan husumet ve hiyanet cephesine karsi asla taviz verilmeyecektir” ifadelerini kullandi.
Vatanin bir kez bulundugunu ve asla kaybedilmeyecegini belirten Bahçeli, “Bunun aksini düsünenler karsilarinda yüz yillar içinde Malazgirt’ten Kocatepe’ye uzanan köklesmis ve çeliklesmis kahramanlik surunu bulacaklardir. Ne terör saldirilari, ne düzensiz göç akinlari ne de küresel ve bölgesel menfur senaryolar Türk milletinin istikbalini karartamayacak, var olus azmini kiramayacaktir” dedi.
MHP lideri Bahçeli, açiklamasina söyle devam etti:
“Irademiz Sultan Alparslan’in iradesidir. Ilhamimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün istiklal davasidir. Bu irade ve bu dava yasadikça hiçbir oyun, hiçbir tezgah, hiçbir tuzak Türk milletini durdurmaya kafi gelemeyecektir. Malazgirt Zaferi’ni derin manasina ve zamanlari asan güçlü mesajina uygun sekilde kutlanmasina her yil önayak olan, bu hususta samimiyetle öncülük yapan Cumhurbaskanimiza özellikle tesekkür ediyorum. Anadolu’nun kapilarini kardeslige, sevgiye, hürmete, birlige ve dirlige açan büyük zaferimizin 950’inci yil dönümünde aziz ceddimiz Sultan Alparslan’i, Büyük Taarruz’un 99’uncu yil dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, fedakârliklariyla zirvelesen kahraman neferlerimizi, muhterem sehitlerimizi rahmetle, saygiyla ve minnetle aniyorum. Malazgirt, hayranlik duyulan bir mazinin ihtisam yadigâri, yüksek hedeflerle billurlasan milli bir gelecegin iftihar mustusudur. Niyazim odur ki Allah bizi vatanimizdan ayirmasin, onun bunun eline baktirmasin, muhannete muhtaç ettirmesin.”
Kaynak: İHA
Bizans’in karanligin, köhneligin, çürümenin ve yozlasmanin sembolü oldugunu ifade eden Bahçeli, Selçuklu Devleti’nin kudretinde tecessüm eden Türk milletinin ise adaletin, merhamet, cesaret ve hakkaniyetli bir yönetim sisteminin simgesi olarak sivrildigini aktardi. MHP lideri Devlet Bahçeli, sunlari kaydetti:
“950 yil evvel Malazgirt kapilarina dayanan, asirlar boyunca özlemini çektigi vatan topraklarini fütuhat ruhu, gaza onuru, kahramanlik suuruyla araya araya en sonunda bulan aziz ceddimiz destansi ve devasa bir muvaffakiyetle tarihe mühür vurmustur. Malazgirt Zaferi sadece askeri bir basaridan ziyade muazzam bir gönül seferberliginin marifeti, vatan davasini var olus meselesi gören serdengeçti bir atilganligin stratejik muzafferligidir. Türk milleti fetihlerle yolunu açmis, engin bir ferasetle engelleri asmis, gönüller kazanarak Anadolu cografyasini yurt edinmistir. Malazgirt’te atilan saglam ve sarsilmaz adimlar Viyana’ya kadar giden ilerleyis ve yükselis dinamiklerini tetiklemis, bununla birlikte cihani kavrayan bir vizyon genisligini temin etmistir. Geçmisimizin hiçbir döneminde isgal veya istilaya rastlanmamis, böylesi bir sapma ve yanlisa heves edildigi de pek görülmemistir. Çünkü Türk milleti fetih kültürüyle yogrulmus bir millettir. Halkin ve haklinin rizasi olmadan Hakk’in rizasina layik olunamayacagina inanan beseri bir cevherin, siradan ve siparisle kurulan yagmaci topluluklarla benzeyen veya örtüsen hiçbir yani yoktur.”
Malazgirt Zaferi’nin büyük bir millet suurunun eseri oldugunu aktaran Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin ayrica “Ölürsem sehit, kalirsam gazi” diyen bir inanmisliginin mükafati oldugunu ifade etti.
“Elleri öpülesi ceddimiz Sultan Alparslan’in 26 Agustos 1071’de üzerine giydigi beyaz elbiseyi kefeni görmesi; sehadeti de, secaati de saadet kabul edisi bunun bir isaret ve ispatidir” diyen Bahçeli, “Malazgirt Zaferi’nden tam 851 yil sonra, yani 26 Agustos 1922’de baslayan Büyük Taarruz vatani kurtaran bir meydan okuma, Sultan Alparslan’in ve kahraman askerlerinin emanetini muhafazaya yeminli bir iradenin tecellisidir. 950 yil önce vatan yapilan kutlu topraklarimiz, 99 yil önce fetih anlayisiyla mündemiç taarruz hamlesiyle Bizans tortularindan ayiklanmis, milli devletin temelleri kazilmistir” ifadelerini kullandi.
Hem Sultan Alparslan’a hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Türk milletinin rahmet niyazlarinin yani sira sükran duygularinin hiçbir zaman eksilmeyecegini ifade eden Bahçeli, “Vatan kuran, vatan kurtaran muhterem büyüklerimize vefa borcumuzu emanetlerini, yani namus timsali gördügümüz Türk vatanini koruyarak bir nebze de olsa ödemek mümkündür. Bizans artiklari faal olsa da, zalimlerin husumet kalemiyle yazilan zulüm fermani cografyalari karisikliga sevk edip kana bulasa da, Türk milleti mukavemet ve mücadelesiyle hiçbir namert eli vatanina degdirmeyecektir” degerlendirmesini yapti.
Vatanin mukadderat oldugu kadar ayni zamanda mukaddesat hazine olduguna dikkati çeken Bahçeli, “Hala aktif olan Bizans komplolarina karsi dikkatli ve uyanik olmak en basta gelen sorumlulugumuzdur. Malazgirt’in, Büyük Taarruz’un, Dumlupinar’in rövansini almak, tarihi hesaplasmalari tekraren görmek için firsat kollayan husumet ve hiyanet cephesine karsi asla taviz verilmeyecektir” ifadelerini kullandi.
Vatanin bir kez bulundugunu ve asla kaybedilmeyecegini belirten Bahçeli, “Bunun aksini düsünenler karsilarinda yüz yillar içinde Malazgirt’ten Kocatepe’ye uzanan köklesmis ve çeliklesmis kahramanlik surunu bulacaklardir. Ne terör saldirilari, ne düzensiz göç akinlari ne de küresel ve bölgesel menfur senaryolar Türk milletinin istikbalini karartamayacak, var olus azmini kiramayacaktir” dedi.
MHP lideri Bahçeli, açiklamasina söyle devam etti:
“Irademiz Sultan Alparslan’in iradesidir. Ilhamimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün istiklal davasidir. Bu irade ve bu dava yasadikça hiçbir oyun, hiçbir tezgah, hiçbir tuzak Türk milletini durdurmaya kafi gelemeyecektir. Malazgirt Zaferi’ni derin manasina ve zamanlari asan güçlü mesajina uygun sekilde kutlanmasina her yil önayak olan, bu hususta samimiyetle öncülük yapan Cumhurbaskanimiza özellikle tesekkür ediyorum. Anadolu’nun kapilarini kardeslige, sevgiye, hürmete, birlige ve dirlige açan büyük zaferimizin 950’inci yil dönümünde aziz ceddimiz Sultan Alparslan’i, Büyük Taarruz’un 99’uncu yil dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, fedakârliklariyla zirvelesen kahraman neferlerimizi, muhterem sehitlerimizi rahmetle, saygiyla ve minnetle aniyorum. Malazgirt, hayranlik duyulan bir mazinin ihtisam yadigâri, yüksek hedeflerle billurlasan milli bir gelecegin iftihar mustusudur. Niyazim odur ki Allah bizi vatanimizdan ayirmasin, onun bunun eline baktirmasin, muhannete muhtaç ettirmesin.”